9 Ocak 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

9 Ocak 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Beyoğlu Dördüncü Sulh Hukuk mahkerşesinden : Pangaltıda halaskâr Gazi cad- desinde 56 numaralı evde otur - makta iken 4-11-935 tarihinde ö - len Bedros Kasayanın terekesine mahkemece vaziyet edilmiştir. I lân gününden başlamak üzere a - lacak ve vereceklilerin bir ay mi- rasçılarn üç ay içinde mahkeme: ye baş vurmaları aksi taktirde müddetinde baş vurmayanlar hak- kinda kanunu medeninin 561; 569 mer maddeleri hükmü tatbik e - dileceği ilân olunur. (18809) İrad almak istiyenlere Beyoğlunda Yenişehirde Hü» seyin ağa mahallesinde Yenişehir caddesinde 92 numaralr kârgir büyük kahvehane binası satılık » tır, Üzerinde iki odası, altında mahzeni ve tulumbası vardır. Ye- ni yapıdır. Almak isteyenlerin ga- zetemiz idare memurluğuna mü- racaat etmeleri, gecmek ekme'er,,««0 Operatör Dr. Selâh pl vi Deniz hastanesi Cerrahi 5 i Diş Tabibi Kemal SUN istiklâl caddesi No: 322 ( Bevoğlu Yerli Mallar Pazarı üstü ) DOKTOR Kemal özsan Urolog — Operatör Bevliye Mütehassısı #raköy — Ekselsiyor (mağazası yanında, Her gün öğleden sonra ?.den 8 » e kadar. Yeni Ufuklar NEON'un ne olduğunu kimse daha bilmiyor ! Fakat, tatlı ve kuvvetli olan bu ışığın cazibesini kim hıssetmemiştir ? Her renkte ve her şekildeki harfler ze resimlerin karanlık içinde ışılda- masının kim sihirli tesiri altında kalmamıştır ? Bu ışıkla yo'dan geçenlerin gözleri teshir edilmiştir. Zorla kendini oku- tur, zihni ezberlemeğe mecbur eder. Herkes bilir ki, reklâm muvaffaki- yelin cambaz tahtasıdır. NEON da, reklâmın harikulâde âletidir. Tereddüd etmek, kaybetmektir, işleri kaçırmaktır. Bugün çok aşağı fiati, ehemmiyetsiz sarfiyatı ve dehşetli ilân tesiriyle sizi âleme tanıtır. Isminiz bin lerce kişinin aklında ateşten harf gibi yazılı kalır. Malınızm markası herkes tarafından bellenir. Tereddüd etmeyiniz, SATiE' de İyi Tenvirat Bürosuna müracaat ediniz. Sizin tarafınızdan hiçbir taahhüdü icab ettirmeksizin proje hazırlarlar. Adres: Necatibey caddesi, Salıpazarı - Telefon: 44962-3 12 AY VADE ile Veresiye PARDAYANIN ÖLÜMÜ 120 Zi mmm > bulunmus Pardayan, en önde bulunan Morö- — — Ah, babam orada PE ai salıya kadar konağa döner. Ama tuhaf, bu halk meye böyle Nan > e —- p va hepsi diz göktüler. Hay- lerliyelim- N z nie korkmıyor musu- nuz? — Adam sen i sı a anda gövelyeyi | titreten bir de! Beni kim tanıya e İşte onlardan ikisi! diye gürle- riyyakla Pardayan konuşa ko- giderlerken bir o manastırın ka- de bir şeyin etrafında topla- kalabalığı ( Tastlamışlardı. nuşa gi pısı önün nan” bir Bu halk: — Mucize... Mucize, diye haykır: şiyorlardı. İki delikanlı, manastırın kapısı | önünde toplanarak bir kısmı ilâhi 0- kuyan bir kısmı da biribirlerini tanı madıklari halde deli gibi kucaklasan ve İstavroz çıkartarak — göğüslerine vuran kalabalığın ortasına varıncaya kadar ilerlemeğe devam etmişlerdi. Sonra hütün bu ahali diz çöktü. Mariy yakla Pardayan ayakta kalmışlardı. Kazanın gösterdiği mucize öldürü lecek bazı dinsizlerin bulunduğuna bir işaret olduğu için diz çökmüş olan ka- labalık bir ağızdan: — Gebersin Hügnolar! diye hay- kırarak ortalığı inlettiler. Yukarda söylediğimiz ses de tam bu anda veri tanıdı, Arkasmda (yirmi kadar jantiyom vardı. Ve hepsi de kendisini reis olarak tanıyorlardı. Yaptığı bir i- şaret üzerine hepsi kılıçlarını çekerek şövalyenin üzerine atıldılar , Heyecanları son dereceyi bulmuş İ olan kuduz halk da bu iki kişiyi daha yakından sarmış oldukları için zaval» irlar boğulmak derecesine (gelmişler ve kılıçlarını çekmeğe vakit bulama- mışlardı. Jantiyomlar, bu iki arkadaşa yak- laşmağa çalışarak: — Yol açın! Yol açın! diye bağırı, yorlardı. Fakat bu kalabalıkta herkes ken- disini göstermek istediği için (o kimse jantiyomların bağırmasına aldırış et- memişti, Bunlar, hançerleri ellerinde olarak kımıldanmadan duran ve ct. raflarını saran halkın büsbütün artan vahşeti bu iki hügnoyu ellerile öldür- mek istiyorlardı. Bu öyle müthiş bir ân idi ki, kı- durma derecelerine gelen bir hulk s rüsü kan dökmeden evvel biribir'e ni coşturmak için sırtlanlar gibi ulu- yorlardı. Iki delikanlı bakıştılar. Bu bakışlarile de: — Artık muhakkak öleceğiz. Fas kat ölmeden evvel hiç olmazsa bu ku- durmuşlardan beş an tanesinin leşini yere sermeliyiz. demek istiyorlardı. Moröver: — Öldürün! Hügnolar darağnct- na! diye bağırıyordu, Hajk arasında müthiş bir hareket görüldü. Binlerce el havaya ka'ktı — İşte onlardan ikisi! diye yük- selmişti, fakat bu anda bütün bu hiddet yatı. Şarak herkes: PARDAYANIN ÖLÜMÜ 17 man —— 2 rma — Hakikati öğrenmek için kanımı) fasında kendisine bile itiraf edemedi- son damlasına kadar feda edeceğim. | gi bir şüphe (uyandırdı. Şaşkın bir Oh!. Şövalye, bu hakikat. Kalbimde bir yara gibi açılan bu uğursuz şüp- he,, Söyleyiniz, doğru değildir deyi- niz. Bu mümkün değildir değil mi? Bu kutunun ölüme sebep olması, An- nem Katerinin öbür annem Jan: öl dürmesi, Her ikisinin de oğlu olan ben! birinin gönderdiği zehiri öbürüne gö-| türmekliğim pek müthiş bir şeydir, sözlerini söyledi. — Kont, kont! hakkınız var, Bu pek müthiş bir şeydir. Bununla bera- ber bakınız. Navar o kraliçesinin son sözlerini hatırlayınız. Dikkat ediniz. Bu kutuyu kapatınız ve bir daha ona el sürmeyiniz. — Oh, kalbimde bu şüphe ile ya: şamaktansa ölmek daha iyidir. Kor- kumç bir rüya görüyorum ezizim.. Ka- terin böyle müthiş bir şey asla düşü- nemez bile. Beni sevdiğine eminim. Bana karşı analık duygularını açıkça belli edemediği için ne kadar üzülü- yor, O, annemdix. Mariyyak bu sözleri söyler söyle- mez kutuyu açtı, Kutuda, Jan .Dak brenin eğlence gecesi (giydiği bir çift eldiven vardı. Kont — hemen bu eldi venleri alarak gözlerini yumup derin derin kokladı. Kendisinden geçen Pardayan he- men eldivenleri arkadaşımın o elinden kapıp yerine koyarak eliyle bu esrar- engiz kutuyu dolaba kilitledi ve anah- tarını odanın bir köşesine fırlattı. Bunun Üzerine iki arkadaş arasın- da uzun bir sessizlik oldu. Pardaya- nın şu acele hareketi Mariyyakın ka halde kalakaldı. Şiddetli sevinci, mübaliğa ettiği saadeti, bu sevinç ve saadeti (o bozan korku, kararsızlığı, şüpheleri ve gizli ümitsizliği içinde her şeyi anladı, Kafasında canlanmağa başlıyan müthiş bir facianın her kısmı ayrı üys rı gözünün önünde canlanıyordu. Düşüncesi karışık, korkunç acış facia ise çok açık ve müthişti, Mariyyak, Katerinin kendi annes si olduğunu bilerek Hügnolar hakkın. da yaptığı zulümlerden, kendisini terk etmiş olmasmdan dolayı kalbinde kin ve düşmanlık besliyerek bu alçak âs nayı, bu kanlı kraliçeyi eliyle öldür. mek için Parise gelmişti. Mariyyak kraliçeyi fik gördüğü ve onun da kendisine bir krallık o teklif ettiği #aman kalbine bir şüphe girmiş- ti, Kendisine bu krallığın verilmek is tenmesine sebep neydi? Bu da, anne- sinin pişman olmasından başka neyi gösterebilirdi. Mariyyak biribiri arka» sından iki, üç, dört kere kraliçeyi gör- dü, Her keresinde onun (tarafından davet edilmişti, İşte bu suretle evvelki şüphe yerine bir merhamet (duygusu geldi. Yavaş, yavaş Katerini anlattık. ları kadar vahsi, gaddar ve zalim gö remediğinden doğan bir şaşkınlık için de kaldı. Sonra da onu sevebileceğini sevinçle hissetti.. Nihayet annesi Ka- terinin Alis dö Lüksün masumluğu. na dair söylediği sözler ona tuhaf bir saadet verdi, Jan Dalbrenin anlaşılmaz bir su- rette ölüşü, ölüm hali, tuhaf sözleri, Katerinin verdiği altın kutuya diktiği korkunç bakış ve en çek bu birdenbire ölüm kontu şüpheye düşürdü.

Bu sayıdan diğer sayfalar: