26 Aralık 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

26 Aralık 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Gaziantebin kurtuluşu rr yagi Antep- iler dün bu yıldönü- münü kutluladılar Gaziantebin on dördüncü kur- tuluş yıldönümü dün Halkevinde büyük törenle kutlulanmıştır. Saat on beşte İstiklâl marşiyle merasime başlanmış, doktor Meh- met Baran ilk sözü söylemiştir. Bundan sonra Bayan Nedret, cep- hede kadınların yaptıkları feda- kârlığı söylemiş, Ali Rıza duygu- larını anlatmış, Bay Mehmet Bar- las, Abdülkadir Batur, İsmail Ha- bip Sevül Gaziantep müdafaasına ait sözler söylemişlerdir. Cihat ve arkadaşları bazı musiki parçaları çaldıktan sonra merasime nihayet verilmiştir. Törende yüksek makamlara tazim telgrafları da çekilmesine karar verilmiştir. Bugün saat 13de Karaköyde bir Tus . adam çiğnendi Bugün saat 13 de Karaköyde, Dörtyol ağzındaki işaret memuru- nun yanında bir otomobil kazas: olmuş ve bir adam yaralanmıştır. Eminönünden Beyoğlu ciheti- ne giden 2334 numaralı taksi oto- mobili tam işaret memurunun ö- nünde yoldan geçmekte olan 35, 40 yaşlarında, siyah paltolu, siyab şapkalı iyi giyinmiş bir adams zarpmış ve zavallıyı derhal altına slarak üstünden geçip çiğnemiştir. “fade vermiyecek derecede yaralı slan kazazede, ayni otomobille derhal hastaneye kaldırılmıştır. Yaralının hüviyeti geipelemeeerii tır. küçük satıcılara böyle mi muâ&- mele edilmeli? Dün akşam saat 7 sıralarında mat baamıza 12 yaşlarında gözleri yaşlı bir çocnk gelerek şu sözleri söyledi: — Adım Hilmidir. Seyyar satıcı Hikmet Saferin oğluyum. Gördüğü. nüz gibi tanesi 5 kuruşa yüzlik ve bile, zikler satarım. Bugün saat 12 de Orozdibak'ın ö. nünden geçerken polisler beni çevirdi. ler ve Eminönü merkezinde hapsetti - ler, Bu saate kadar orada kaldım, Son ra bıraktılar. Tablamı elimden al - muşlardı, Verdikleri zaman herhalde dikkatsizlikle dökmüş olacaklar. 25 tane yüzük de noksandı, Bir ekmek parası çıkarmak için çalışan bana hiç bir sebep yokken yapılan bu muamele doğru mudur? Belediye memurlarının hiç bir se bep yokken küçük satıcılara karşı yap tığı bu gibi muamelelerin doğru ola - İ mıyacağı kanaatindeyiz. Ekmek para. sı kazanmak istiyen bu gibi küçükle - rin bilâkis himaye görmeleri daha doğ ru olmaz mı? Şirket vapurları devlete geçiyor Deniz yollarının bir elden ida- resi için Ekonomi Bakanlığının vapurculuk şirketi ile yaptığı mü- zakereler sona ermiştir. Şimdilik kat'i bir karar verilmemekle be * raber hükümetin şirket vapurla - rını tamamile satım alacağı zannı kuyu: M. Nuri Çapa Saym vatandaşlarının Şeker Bayramını kutlular. Yeni yıl - larınm iyi işler ve şen günler. le dolu olmasını diler. Beşiktaş Çapa Marka Pirinçunu fabrikası 3. Yarın bayramdır Şekerin kilosu 28 kuruşken akide 70-80 kuruşa satılıyor (Baş tarafı 1 incide) yok. Buna rağmen açık yerlerde salıncak falan kurmağa cesaret e- den olmamıştır. Şu halde bayram daha ziyade sinema, tiyatro gibi kapalı yerlerde kutlulanacak <e- Son hafta zarfında bayram Jo. layısiyle alış veriş de ziyadeleş- miş, çarşılar görülmemiş bir ka-| labalıkla dolmuştur, Fakat küçük, esnaf ve seyyar satıcılar (o büyük, mağazalardan daha fazla iş yap maktadırlar. Bunun da sebebi halkın fazla paralı olmamasıdır. Bayram ve yılbaşı münasebeti le mektepler ve resmi daireler de tam dört buçuk gün tatil yapacak- lardır. Yarın sabahtan başlıyacak o - lan tatil pazar günü akşamı bi - tecek, pazartesi sabahı tekrar is başlıyacak ve salı günü öğleye ka dar devam edecektir. Sâlı günü saat 1 dede yılbaşı münasebetiyle gene tatil başlıyacak, ve bu tatil çarşamba günü akşamına kadar devam edecektir. Perşembe günü sabahından itibaren yeniden ça- lışmak devresi başlıyacaktır. Bu şeker bayramının bir husu- siyeti de şudur: Daha evvelki şeker bayramla- rında şeker yerli malı olmadığın- dan şeker yerine fmdık, üzüm g'- bi şeyler yenmesi propaganda e- diliyordu. Fakat artık istihlâk et- tğimiz şeker de tamamen (yerl malı olduğundan bu propaganda | istikametini değiştirmiştir. İşte şimdi halkı şeker yemeğe teşvik eden yeni afişlerden biri: “Türk şekeri çıkalı, Türkün bay ramı bayram oldu. Bol şeker ye!,, Fakat maalesef bu propagan- dalara rağmen şeker fiyatları fa- hiş dercede yüksektir. Şekerin ki- losu 28 kuruş olduğu halde akide şekeri 70—80 kuruşa ve bonbon lar da 160 kuruşa kadar satılmak tadır. Gönül isterdi ki halk yerli şekeri de ucuz fiyatla yiyebilsin. Fakat şekerciler hiç bir kontro- la tâbi olmadıklarından ve bayra mı da bir fırsat saydıklarından is- tedikleri gibi şeker fiyatlarını yük! seltmektedirler. Piyasaya yetmiş yeni taksi çıkıyormuş (Baştarafı 1 incide) . kendi dertlerine yakından alâka gös. termemize telefonla, mektupla teşek. kür etmişlerdir. Bizim maksadımız ne sunun, ne bunun aleyhinde yazı yaz - mak değil, İstanbul halkını tramvay istiflerinde taşımaktan kurtarmak, işsizlikten kıvranan İstanbul şoförle. rinin istediklerini alâkadar makamla. ra duyurmaktır, Dün bir arkadaşımız otomobil sa. hibi bulunan Cemalle © görüşmüştür. Bütün parasmı otomobile yatıran bu zat diyor ki: İ — Mal sahibiyim. Kazançsızlıktan | plâka resmini bile veremiyorum. Dün lüks araba ile iki lira kazandım. Ben! yeni ve son model © otomobilimle bu! kadar alırsam beş on sene evvel piya. saya çıkarılmış olan "ir otomobil ne alır? Esnaf açtır. İçimiz dolu... Fakat halimizi bilen, derdimizi dinliyen yok! Şoförler cemiyeti idare heyeti a - zasından Refik de şöyle söylüyor: “— 20 senedir bu işle meşgulüm. Dört arabam vardı. Dördünden de e. | ser kalmadı. Bir otomobil ayda 69 —| 70 lira getirir, bunun otuz lirası şo . förün aylığıdır. Benzin, on iki buçuk lira plâka parası, lâstik, vergileri de! hep bu altmış, yetmiş liranm içinden ödiyeceğiz. Otomobiller ayda o ongün İş yapar, bu zamanlarda aylık alın . dıktan sonraki günlerdir. Geri kalan yirmi günde bir otomobil bir Jira ya çıkarır, ya çıkarmaz. Bu vaziyette Al. lah yardımcımız olsun. 452 numaralı'Osmün Kanatsız da diyorki: “— Ceza vermekten yandık. Beş sene içinde verdiğim ceza parası ile bir ev yapılabilir. Merak eden var . sa gelsin, ceza kâğıtlarını göstereyim. Yan baktın ceza, çamura battın ceza. Biz bu kadar sıkı takip ediliyoruz, ö te yanda basamaklarında bile hâlâ yolcu taşıyan tramvaylarm neden faz| la yolcu almalarının önüne geçilemi - yor, otoblslerden biri fazla yolcu al. dı mr, hemen ruhsatiyesi (oalımıyor, tramvay arabalarının içindeki levha . larda yazılı adetlere neden itibar e - dilmiyor. Tramvay şirketi yazın, halk la alay eder gibi tramvay (içlerine yeni birer kâğıt daha yapıştırdı, Bun da, halkın tramvaylara fazla binme - melerini rica ediyordu. O ricanin la. hakkuku için, fazla yolcuları biz taşı. yalım! En fenni, en makulü budur. Altı araba sahibi Garbis diyor ki: “— Biz işsizlikten o şikâyet eder, binlerce liralık arabalarla on kuruşa "müşteri taşımaya razı olurken ortaya iyeni bir haber çıktı. Senebaşından sonra piyasaya yeniden 70 araba daha çıkarılmasına müsaade (edilecekmiş. Eğer üstelik bir de böyle bir 1$ mey . dana çıkarsa piyasadaki bine yakın otomobilin kapılarına kilit asılacaktır. Yetmiş taksiyi bazı zengin kimseler çıkaracaklarmış; piyasada iş olup ol. madığı tetkik edilmeden böyle bir ka. rar verilirse yandık demektir.,, Şoförlerin dertlerini, o dileklerini hayram ertesi de yazmıya devam ede, ceğiz, Akdeniz ihtilâfı ve (Başlarafı 1 incide) müzaheret sözünü şarta muallak olarak vermemiştir. Mısırda da, Akdenizde bir me- sele çıktığı vakit İngiltereye yar dım etmek temayülü kendini gös- termektedir. rey yer er anl “İngiltere Akdenizde Ak'eniz devletlerinin hepsinden müzahe - ret gördükçe, filolarını geri çekse yeridir.,, mevzuu üzerinde bir ma kale neşreden Sandey Xispeç ga” zetesi yazısında şöyle diyor: “İngiliz donanması uzun sehe- lerin ihmaline rağmen, hâlâ dün- yanın en büyük deniz kuvvetidir. İngiliz ordusu dahi, bugünkü mev cudiyete ve kuvvetine rağmen an* anesi yüksek olan bir ordudur. Fakat herhangi bir düşmana kar- $ı İngiliz deniz ve kara kuvvetle- rinin tesirini gösterebilmesi uzun zamana muhtaçtır.,, Gazete bundan sonra yeni harplerin pek süratli olacağını ve İtalyanın çoktanberi buna hazır” lanmış ve elinde en yeni, en kuv- vetli vasıtaları bulunan bir millet olduğunu yazıyor. İtalyada askeri fabrikaları günde en az yedi tay- | yare yapmaktadır. Bir çok deniz ! altı gemisine maliktir. İngiliz donanmasında bulun * mıyan en mühlik deniz silâhları vardır, Bugün zırhlılara yapılacak ye- ni hava hücumları 1918 senesin - deki hücumlara hiç benzemiye - cektir. O tarihte tayyarelerin sür ait azdı. Zırhlılara (o körükörüne bomba atarlardı. Şimdi ise, tay - yarelerin mükemmel nişan alma cihazları vardır... Fransa, samimi surette İngil - tereye yardım edecek olsa, Akde- inzdeki İngiliz donanmasına bu yardımın İ#'yük bir kıymeti olmr yacaktır. Neden diyeceksiniz? Çünkü Fransız limanları İngiliz gemile- rini alamaz, Bundan başka Fram sız üssübahrilerinin hava hücum larma karşı müdafaa (tertibatı çok noksandır. Bir harp olursa, İtalya derhal Cebelüttarık boğazmı tayyareleri ve denizaltı gemilerile geçilmez bir hale koyacaktır, Malta hiç de durmaksızın bombalanacak Port Saidin etrafı denizaltı gemilerile dolacaktır. İngiltere zecri tedbir leri şiddetlendirmeğe (başlarken Akdenizdeki vaziyetini göz önün de tutması lâzımdır. Akdeniz devletleri İngilterenin Trükiye imdadıma gemi ve asker vermezse, İtalyanm plânlı ani hücumu kar- 26 ILKKANUN — 1935 — —— Fransız meclisinde yarın fırtına kopacak Kabine bugünden toplanarak sol cenahın nhücumla. rına nasıl karşı koyacağını kararlaştıracak Paris, 26 (A.A.) — Kabinenin bu, gün yapacağı toplantıya büyük bir e. hemmiyet atfedilmektedir. Bu toplan. tıda B, Lâval, beynelmilel vaziyet hak kmda beyanatta bulunarak akamete uğramış olan sulh tekliflerinin tan zimine Fransanın ne derece İştirak etmiş olduğu hakkında izahat verecek tir. Kabinenin bu toplantısı saylavlar kurulunun yarınki içtimaıdaki müza kereletin zeminini hazırlıyacaktır. Bu müzakereler esnasında hükümet dış siyasaya ait bir çok istizahlara cevap vermek mecburiyetinde kalacaktır. Bu istizah takrirleri sahipleri a. rasında bilhassa sol cenah (radikal sosyalistlerinden B. Cot ile sosyalist Wderi B. Blum ve sağ cenahtan B. Tattingerin İsimleri zikre şayandır. İYaman bir hırsız Eski dahiliye vekili Cemilin zevcesinin çantasını çalmış Mücevherleri satarken yakalandı Ankaradan gelen bir haberde, orada uzun zamandanberi — ki- bar geçinen — bir hırsızın yaka landığı bildirilmektedir. Mesele şöyle olmuştru: Eski dahiliye vekillerinden Te- kirdağ mebusu Cemil ailesiyle ! e- raber trene binmişler ve tam tren kalkacağı zaman mebus Cemilin zevcesine ait el çantasının örtü de olmadığını görmüşlerdir. Bunun üzerine mesele polise haber veril. miş ve birkaç gün sonra da çan- tanın içindeki mücevheratı bir kut yumcuya satarken Abdülkadir is. minde olan bu kibar hırsız yakayı ele vermiştir. Bir biletçi Bir gazste müvezziini dövdü Bu sabah köprü üstünde tramvay içinde bir dayak atma vakası olmuş - tur; Cerrahpasada Şem'imolla çıkma - unda beş numarada oluran (gazete müvezzii Ahmet, koltuğunda gazeteler şısında Akdenizdeki İngiliz bah” tiyesi ve garnizonları muhakkak harab olacaktr. İngiliz gazetesinde yazı aynen $u kelimelerle bitiyor: “İngiltere Akdenizde yalnız kalacaksa, bu denizdeki zırhlıla » rını geri çekmekten baska çaresi yoktur.,, Ekodöpari diyor ki Niyuz Kroniki gazetesinin “Eko dö Pari, isimli Fransız gazetesinden aldığı bir yazıya göre, eski (İngiliz Dışbukanı Sir Samoel Hor Parise git. mezden önce Türkiye, Yunanistan ve Yugoslavyanın yardımları İstenmiş ve bu yolda teminat alınmıştır.Bu, kâ nununevvelin yedinci günü olmuştur. Ve kânunuevvelin sekizinci günü, Ro. manya, hücüma uğrıyacak herhangi! Balkan devletinin yardımına koşaca - ğına söz vermiştir. Yunanistanın Mi. letler cemiyeti taahhitlerini yerine| getirmek hususundaki Oarzusu, İn. giliz elçisi ile Yunan basbakanma yap tığı konuşmada teyit edilmiştir. Ispanya hükümetinin vereceği ce- vap, diğer Akdeniz devletlerinin vere. ceği cevaba mütevakkıftı. Fakat İs - panya temel yasasının 63 üncü mad . desi, İspanyayı bütün beynelmilel ka. nun! vaziyetlerde Milletler cemiyeti . ne uymağa mecbur kılmaktadır... ME” 4 üncü sayfadaki yazıları okuyunuz. olduğu halde köprü üzerinden geçen 558 numaralı Beşiktaş — Fatih tram vayına girmiş, bir müşteriye gazete vermek istemiştir. Tramvayın 3576 nu maralı biletçisi buna fena halde kız. muş, müvezzii ağzından ve obürnun. dan kan gelinceye kadar dövmüştür. Dayak vakasına zabıta o memurları el koymuş, tramvayda gazete satmak « tan başka bir kabahati olmıyan mü . vezzii döven biletçi hakkmda kanun! takibata başlamışlardır. Günlük kazanemı gazete satmakla kazanan bir müvezziin bir Otramvay biletçisi tarafından bu şekilde bir mu ameleye maruz kalması vakayı gören ler üzerinde çok fena tesir bırakmış. tır. Satıştan menetmek ( salâhiyetini bu biletçi belki kumpanyasından al - mış olabilir, fakat dayak salâhiyeti . ni kimden almıştır. İşte kimsenin akıl erdiremediği bir hakikat. Türk dili tarihi doçent Üniversite edebiyat fakültesi Türk dili tarihi doçentliğinden çekilmiş olan Caferoğlu Ahmet vazifesine yeniden başlamıştır. Söz atmış İfakat isminde bir kız annesile Beyoğlundan geçerken İbrahim is minde bir adam kendisine sö. at- mış, yakalanmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: