iz Şükrü Kaya Dün radyoda bir söylev verdi 1929 da 27 milyonluk tasarruf, 1934 de 68 milyonu buldu Arttirım ve yerli malı haftası do- layısile İçişleri Bakanımız Şükrü Ka. ya, radyoda bir söylev vermiştir. Pa. ra biriktirmenin ve yerli mali Oosatın almanın faziletlerinden çok aydınlık bir lisanla bahseden İçbakanımız ez cilmle demiştir ki: “Tasarruf terbiyesinin halk ara - sında bir ahlâk ve bir iliyat O haline gelebilmesinin ilk şartı, hiç şüphesiz ki, paranın sağlamlığına volan güvenin bütün akıllarda ve gönüllerde kökleş. mesidir. Yarınından emin olunmuyan bir parayı kimse biriktirmez. Mülete bu emniyeti verebildiğimizin en canlı şahidi bankolardaki tasarruf mevdü - atının artmasıdır, 1929 yılında 27 mil. yon lirayı bulan bankalardaki! tasar. rul mevduatı, 1934 yılında 68 milyon liraya yükselmiştir. Halkımızın dev - let tahvillerine karşı göslerdiği alâka| da, devlete olan o itimedin en büyük delilidir. Denk, açıksız ve istikrazsız bütçe siyasasını inatla ve ısrarla tat -İ bik ve takip etmenin en büyük fayda. sını,, milletin devlet maliyesine karşı gittikçe arlan ihtimadında buluyor . ruz, Müstakil olnuyan bir devletin ya. ratıcı ve kurucu olmasına imkân yok. tur, Cumhuriyet devleti, o yaratıcı ve kurucu bir devlet olmak vasfını ka - zandı ise, bunu, Büyük ve Eşsiz Ön - derimiz Atotürk'ün kumandası altın - da kurtuluş zaferine ve onun idealleri tahakkuk ettirmekteki büyük kudreti- ne borçludur. Her yi, kutluladığımız arttırma ve yerli malı haftasının bence en bü. yük değeri, hepimize yurt ekonomisine karşı olan vaziyetimizi hatırlatmak ve hatırlamak fırsatını vermesindedir. Ekonomik savaşımızın yeni yılına bu vazifelerimizin büyük manasını ve büyük şerefini daha iği anlamış ola -, rak giriyoruz. mena enne HABER Aşama postası... a, Ayazağa cinayetinin iç y o Katilleri götüren şoför . Mustafa bu sabah bulundu | | Galata postahanesi veznedarı Hüseyin Hüsnünün dün öğle üze: ri Ayazağa da fundalıklar arasm- da cesedinin nasıl bulunduğunu bütün tafsilâtiyle (o yazmıştık. Müddiumumi Omuavini Cevdet ile emniyet ikinci şube birinci kı- sım memurları tarafımdan müştere ken yapılan tahkikat gün geçtik- çe cinayetin nasıl yapıldığını ay- dmlatmaktadır. Katillerin veznedârla birlikte otomobille Ayazağaya gittikleri tesbit edilmiş, bunları götüren o- tomobil ile şoförü de bulunmuş. tur. Otomobilin numarası 2116 dır. Şoförün adı da Ahmet oğlu Musta fadır. Şişlide Mecidiye mahalle. sinde oturan şoför (Mustafa Bo- montide ebekız soke ğının köşesin. montide Ebekiz sokağının köşesin yet gecesi oOüç kişi (yanlarında iri bir köpek olduğu haide otomo- bile yaklaşmışlar, Ayağağaya gi- deceklerini söylemişlerdir. Yanlarında köpek (olduğunu gören şoför bunları avcı zannet- miş, götürmüştür. Yolda müşteri. lerden biri şoföre köpeği ava alış. tırmak için Ayazağaya gittiklerini söylemiştir. Şoför Mustafa bunları Ayazağa da yolun ikiye ayrılan kısmmda indirmiş, taksinin yazdığı 130 kuruşu aldıktan sonra Şişliye dön- müştür. Şoförün tarifine göre, vez. nedarla gidenler iki kişidir. Bun- lardan biri Abdullah, diğeri Ür. küplü Yunus isminde bahriyeden yemi çıkmış bir askerdi. Şufdle Fransız sefiri Aleyhimizde çıkan Yazı hakkında izahat veriyor ve diyor ki: Aramızdaki dosti bozmak iştiyen bu ikâyetçiyim ve m ile Türkiye arasınd uk münasebetini dalaca neşriyattan üteessifim Fransa aki münasebat bir kelime ile mükemmeldir Ordr isimli Fransız gazetesinde memleketimiz aleyhinde çıkan ya- zı hakkında Fransız sefiri Kame rer dün gazetecilere demiştir ki: “.— Bu yazı beni ve arkadaşla” rrmı müteessir etti. Yalnız ertesi gün aynı gazete, Fransanm Anka- ra sefareti kâtiplerinden birine atfedilen bu yazının geçen yaz İs- tanbuldan geçen bir fahri diplo- mat tarafmdan yazıldığını bildir- di. Bu cihetin Türk matbuatı tara- fından kaydedildiğini görmedim. Bence bunda da bir yanlışlık olacak, Çünkü geçen yaz buradan hiçbir fahri diplomat geçmemiştir. Yalnız benim şahsi bir dostum gelmiş, bir gün kalarak dönmüş- tür, Onun da böyle bir şey yazaca- ğını tahmin etmem: "Fransa ile Türkiye arasındaki münasebet bir kelime ile mükem- meldir. Rüştü Arasla Laval esasen fevki e dostturlar ve arada hiç bir ihtilâf yoktur. Ben daha evvelki gün Rüştü Arasla görüştüm. Tereddütsüz di- yebilirim ki dış politikalarımız hakkında onun söylediklerini ben de tekrar edebilirim, çünkü dış po- Htikalarımız biribirlerine o kadar müvazidir ve o kadar uygundur. Gelelim Ordr da çıkan yazıya.. ra var. Bu manevra belki de sefare timize karşıdır. Belki de Türkiye de tatmin edilmemiş mali menfa- atleri olan kimseler tarafmdan bir hmç ifadesi veya bir maksada da- yanarak (yazdırılmıştır. Pekâlâ biliyorsunuz ki Fransada bizzat Lavala bile binbir türlü hücum: larda bulunan bir kısım matbuat yardır. Bu itibarla ve ayrıcada her hangi bir budalanın yazılarından mesul olmayacağımdan kendimi hiç de mazur gösterecek vaziyet- te telâkki etmiyorum. Bu yazmın budalalığı okur okumaz anlaşı- İryor. Aramızdaki dostluk müna- sebetini bozmak istiyen budalaca neşriyattan şikâyetçiyim *ve mü- teessifim. Yalnız yukarda da söylediğim gibi, mükemmel olduğunu bütün Türk matbuatmın da bizim gibi kabul ettiği münasebetlerimizin gene eskisi gibi devam etmesini, ettirilmesini o Türk matbuatınm emin olduğum aklı selimine bıra- kıyorum. Eyy gg yy yg Yurtdaş: Kış gecelerinde misafir. lerine kuru Üzüm, incir, fındık ikram et, Ulusal Ekonomi ve © Bu yazıda benim anlayış ve malü- matım haricinde kalan bir manev- Arttırma Kurumu e a Abdullah bu sabah yüzleştirilmiş. lerdir. Şoför otomobile (Obinen müşterilerden birinin bu olduğunu kati olarak söylemiştir. Katil Abdullah dünkü ifade sinde kendisinin veznedarı iftara çağırdığını, yemekten sonra vez- nedarın evelce tanıştırdığı Ürküp- lü Yunus ve Trabzonlu Yusuf is- minde iki kişi ile birlikte Ayaza ğaya gittiklerini, kendisinin evine döndüğünü söylemişti. Şoförün ifa desi ile yüzleşme hadisesi Abdul lahın bu sözlerinin yalan olduğu: nu, Trabzonlu Yusuf isminde bir adamın mevhum bir katil olduğu- nu, katillerin Ürküplü Yunusla Ab dullah olduğunu kati (surette! meydana çıkarmıştır. | Abdullahın evinde (oturduğu aşçı Mehmedin karısı Mükâfat da ifadesinde, vaka gecesi Yunusla Abdullahın geç vakit eve döndük lerini ve bir tabancayı abdeshane- ye attıklarını söylemiştir. Dün kadının söylediği yerden! tabanca çıkarılmca (o Abdullahın katil olduğu belki de (tabancayı bunun sıktığı ihtimali kuvvetlen miştir. Cinayetten sonra katil Abdul. lah evine dönmüş, ifadesine göre rakı da içmiştir. Saat ikiye doğ. ru maktulün kardeşi doktor Zeki evine gelip de kardeşini arayınca Abdullah © hiç şaşalamamış. if. tara çağırdığı (oveznedarın — ye: mekten sonra ©vden çıktığı - nı, kendisini tramvay durak yerine kadar götürüp bir sakallı Ağamiz komuısmıva haslavıne» b rakıp evire döndüğünü söylemiş, Hattâ doktor Zeki ile otomobile binip veznedarın Aksaraydaki e- vine gidip ailesini teselli bile et- miştir, ÜzüÜ Bundan sonra evine dönen Ab dullah ertesi sabah erkenden Yu: nusla buluşmuş, Haydarpaşaya ge. çerek Ankaraya gidecek olan ar-| kadaşını teşyi etmiştir. Abdullah, Trabzonlu Yusu. fun vakada alâkadar olduğunda israr etmekte, kendisinin vezne: darı öldürmediğini söylemektedir. Gene Abdullahın ifadesine göre, Yunus, Yusuf ve kendisi Haydar paşada bir müddet görüşmüşler. dir. Burada anahtarı kenWsine vermek istemişlerse de Abdullah almamış, çayırda demir yığın lari üzerine atmıştır. Yusufla Yu nus trene binip Ankaraya gitmiş lerdir. Zabıtanın ve veznedarm kardeşi ile diğer (o akrabalarmın hattâ postane şefinin tahkikata el koyması katillerin ertesi (o sabah postaneye girip kasayı soymaları- na fırsat vermemiş, veznedar bu anahtar uğruna kurban gitmiştir. Ankaraya kaçan Ürküplü Yu- nusun yakalanması için Ankaraya telgraf çekilmişse de Yunusun ©: radan memleketine kaçtığı bildi. rilmiştir. Emniyet (direktörlüğü Ürküp zabrtasma telgraf çekmiş tir. Cinayetin Yunusla Abdullah ta rafmdan işlendiği, &o anahtarların alındıktan sonra Abdullahım dai ma kolayca girip çıktığı postaneye girip kasayı açarak içindeki pa- raları almak tasavvurunda bulun. dukları anlaşılmıştır. Tahkikat ehemmiyetle devam ediyor. Kapalı kalan kısım, vezne Ane Mad AİLEN ERİN, düğüdür. Morgda desede otopsi) yapıldıktan sonrâ veznedarın her. hangi bir madde içirilerek uyutu- lup uyutulmadığı meydana çıka: caktır. Italya mukabil tekliflerini hazırl İtalyanların mukabili tekliflerinde neler var ? Londra, 17 — İtalyanın şu muka- bil teklifleri yapacağı “öylenmekte . dir: (4) Teklif edilen sömürge için 2- razinin Misır — Sudan hududuna ka- dar temdidi. (2) Eritreden geçen bir arazi par. çasının Habeşistana Asu» limanı yeri. ne verilmesi. (9) Adisababanın şarkından ge - çen ve İtalyan sömürgecilerine açılan araziyi Masuah limanına birleştirmek için bir demiryolu İnşası. (4) İtalyaya OHarrar eyaletinde ekonomik imtiyazlar verilmesi. (5) Aksum şehrinin Habeşlere ve. rilmemesi çünkü bu şehir Habeşlerin| eline geçtiği takdirde İtalyanlara mu tavaat eden papazlardan Habeşler in. tikam almağa kalkacaklardır. İngiliz siyasal çevenleri İtalyanm bu mukabil teklifleri Fransa ve İngil terenin dürumunu anlamak için yap- tığını söylemektedirler. Yeri teklif . leri Baldvin hükümeti kaf'iyyen kabul etmiyecektir. Konsey plânı reye koymuyor Siyasal çevenlerin Iddinlarına gö- re Uluslar kurumu konseyi İngiliz — Fransız projesini reye köymiyacaktır ve reye koymamış olması plânı kabul etmediğine delâlet edecektir. Konsey buna (muksbil bir barış komitesi seçerek Adisabnba ile Roma. nm arasının bu suretle bulünmasnı istiyecektir. İtalya Kurultaydan önce bir şey söylemiyor Berlin 17 (Radyo ile) — İtalya hükümeti neşrettiği bir Widiriğde Pa. ris sulh teklifleri hakkında yarınki “et knrultaymdan evvel hiç bir fi- adı kir beyan edemiyeceğini bildirmiştir. Berlin, 17 (Radyo ile) — Habeş imparatoru Reuter ajansı oaylarına verdiği bir bildiriğde Paris sulh tek. Uflerini umümiyetle reddettiğini, bun arm kabulünün sade kendi memleke- tine ihanet değil ayni zamanda Ulus- lar kurumu paktına ihanet oolaca - ğını söylemiştir. İngittere siyasasını niçin değiştiriyor Journal des Debuts o namındaki Fransız gazetesinin Londra muhabiri İngiltere hilkümetinin Habeş — İtal. yan meselesinde £ pollükasını ne İçin değiştirdiğini şu suretle izah etmekte- dir: Muhabire göre bu değişikliğin üç sebebi vardır: 1 — Petrole ambargo koymakta. ki zorluklar 2 — İngiliz filosunun Akdenizde tesadüf ettiği müşkülât, 3 — Pransanın İtalya ile mutlaka anlaşmak fikri, Petrole ambargo koymak mesele sinde Amerika evvelâ İngiltere ile hemfikir olarak hareket edeceğini söy lemiş ve hatti Ruzvelt bu o hususta Lordraya bir takım vaitlerde bülün mustu. Birkaç aydanber! İngiltere — Amerika arasındaki samimi münase - bat iki devletin o hareketlerinde bir müsureket tesisine yardım etmişti, Fakat Amerika efkârı umumiye . in Avrupada ve bilhassa Fransada en bazı kararsızlıklardani ürk - Rurveti Miletler Cemiyeti ka. rarlarını takviye etmekten alakoymuş tur, Almanya yakın da imparatorluk” mu oluyor? İngilizce “Sunday Referee,, get * tesi yazıyor: si Almanyanın sabık veliahdinin öğ” lu Prusya Prensi Fredrikin 1918 #© nesinde taç ve tahtından dedesi ikinci Vilhelm yerine tahta $© tirileceği söylenmektedir. — Paris "© Londranın siyasal | nıshafilinde sö” günlerde ısrarla söylenmekte olan 7€ ni ve mühim havadis işte budur. Saltanatı geriye getirmek bundan üç ay evvel naziler arasındf bir çok münakaşalar olmakta idi. 0“ vakit Bavyeralı Saks oKoborg Hahenzolların hanedanlarından h. sinin seçilmesi lâzimgeldiği kararla” tırılamamıştı. İngiliz kra' hanedanil? olan sıkı münasebetleri dolayısile #Ğ“ hayet Prens Fredrik seçilmiştir. (© Babası sabık veliaht, nazi mecli* sinin nüfuzlu o azasındandır. Ve oi büyük saygı gösterilmektedir. p Söylendiğine göre (Hitler de y tükre muhalif değildir. Nitekim hk” met erkânından doktor Şaht gibi hafi mühim üyeler de bu fikri şiddetle İ tizam etmektedirler. Ordu ve donanmanın hemen vd tün subayları kral (taraftarıdır. İ© dialara göre yakınlarda Almanyadf” yeni bir kayser görülecektir, Yunanistanda : Kral pariâmento» d rt 7 dağıtılma sı hakkırıdaki Kararını bugün verecek : Atina, 17 — Kral bugün parlir ; mentonun dağılıp dağılmamas! ; hakkındaki kararını verecektir: Şayet cevap menfi olursa bir ki” bine buhranı baş göstereceği sö)” lenmektedir. Kralın durumu belli” değildir. Mebusların parlâment&" polis müdürü kendilerine perli” mentonun perşembe günü toplani” * cağmı söylemiştir. 4 Diğer taraftan söylenildiğin? göre kral intihabatı 2 şubata br. ralımıştr. : Ni m Diğer taraftan İngiliz i Akdenizde bir çok O mi ği pışmak mecburiyetinde kalmıştır. Mal tanın artık emin bir yer olmama yüzünden filo bilhassa tayyareler İi mükemmel bir hedef teşkil ediyord” 18 ve 2f birinciteşrinde veril” bazı teminate rağmen O Fransız ef” kârı umumiyesinin nazik bir amd” Lâval hükümetini bitaruf kalmağa i“ bar etmesi de İngiliz amiralliğini db. şündürüyordu. di Gene İngiliz filosunun tesadilf tiği müşkülât arasında İngiliz 4 lilerinin haleti ruhiyesi de birinel piâ" da gelmektedir. Hükümetle mukaveleleri mucibif” ce filolardaki bahriye efradı beyini seneyi karada geçirmek hakkını hai dirler, ji Akdenizde bulunan — #iloya met sup bahriyelilerin paskalya ve U şı tatillerini denizde geçirmeleri ini mali ve bunun bahriyeliler ni hoşnulsuzluğa sebebiyet vermesi im , giliz hükümetine politikasını dı A ten sebeplerin en başındadır. “ İşte yukorda saydığımız sebep” den dolayı Pariste İngiliz Dişbaks” Er erkânıdan Peterson'un hazırla" i masına yardım ettiği İtalyan — beş barış projesi Sir Samosl H çok mülâyim görünmüştür. Bunüi zerine de Paristeki müzakereler celendirilmistir. Londrada sulk “ ları malâm olur olmaz Amele fi”, ile beraber bağı (o Muhafazal y | bunlara hücumu vaziyeti biraz kere tırdığı İnkâr edilemez. o Hatfâ şartlarında bazı tadilâta da meli ge w vermiştir ve belki de bu tadilât i derin olacaktır, Fakat Gi bir şey varsa oda h k lane plt Amerikanin tereddütleri karşısı. | larını hergilnkü hâdiselere da Rusya ve Romanya daa Amerikanın iştirak! olmaksızın petrole ambargo konulmasına razı gelemiyeceklerini Jarıdır. Bu hâdiseler be İngitisleri gi yasalarını değiştirmeğe sekel, dir. (4 üncü sayfaya bakırı” Gr. m S n e SESE ES SF #o N