208 «- Vahalenk anlatıyordu: — İşte yıldırımları çeken veen büyük hayvan. Tar: bile öldüren taştan silâhımız.. 241 — Jorj Salamonu sorunca şu cevabı aldı: — O da sizden mi7 Biz onu bir çocuk sandık. ye m m “yn TOPRAKALTI | KRALİÇESİ, — .. Bununla daen uzak yerlerle görüşe * bilir, sözlerini duyar ve kendilerini görebiliriz... 22 « Bir şey anlamıyor, Her şeyden korku - yor. Parlak şeyler gürdü mü topluyor. Biz onu ço. cuklarımıza oyuncak yaptık. MM aş 240 — . İşte meselâ şu gördüğünüz filozof ve sanatkârlardan mürekkep ücüncü sınıf halktır ki onları herkes dinler, 354 — Sizi takip etmeğe hazırım müs . yö! derken İçinden de: — Annemi her halde yakmdan gör- meliyim. diye düşünüyordu. Moröver: — Ne yapiyorsunuz? diye bağırdı. Pordayan: — Geliniz Mösyö lö Kont! dedi. Pardayan, kontu durdurmağa ça * Irstıysa da Mariyyak, anlaşılmaz bir takımdüşüncelerin tesiri altında, san. ki son bir veda etmek istiyormuş gibi dostunu kolları arasma alarak dudak Târmı onun kulağına dayadı. Ruhunda birien bütün aerlarınk, bütün elemle -| rin toplanmış olduğu seşle: — Azizim, size veda ediyor ve pek; kıymetli olan arkadaşlığınızla bana! vermiş olduğunuz saadetten dolayı size teşekkür ediyorum sözlerini söyle di, Pardayan: — A, AT, Aklmızr mi oynatıyorsu. nuz? diye mırıldandı. — Hayır, çünkü Katerin dö Medi. çinin beni öldürmek istediğini hissedi yoruma, — Her ne olursa olsun ben de sizi terketmiyeceğim.! — Pardayan, benden ayrılmaklığı. nız lâzım, Çünkü gideceğim yere ge-| lemezsiniz. Çünkü taliin beni sürükle | diği uğursuz bir yere gidiyorum. Dü şünüyorumda beni bu ölüme gönder . mek işin Hizımgelen bütün vakaların sıralanmış olduğunu görüyorum. Gözünün önlünde, bir saniye kadar Alisin yüzü canlanan Pardayan: İ Son derece tuhaf bir şey! Fakat,' heyecanlı bir! PARDAY ANLAR sizi terkelmiyeceğim Kont. oÖlürsek birlikte öleceğiz. Bakalım ne olacak? dedi. — Pardayan, kraliçenin yanmu gi decek olan Kont dö Mariyyak değil Dendadır, Bir ki nin merdivenlerin, de bulunan Deoda! Şimdi sana pek tu. ; haf görünen bütün kederimin ve acı » larımın sebebini öğrenmek ister misin. Öldürüleceğimi bildiğim halde gene kraliçenin yanma gitmek istediğimin sebebini hir kelime ile anlamak ister misin? — Oh, şüphesiz! — Öyle ise söyliyeyim! Ben annemi tanımak istiyorum. Ve annemde Ka * terin dö Mediçidir. Bu sözleri söyler söylemez Kont dostunun kucağından ayrılarak Me - rövere bir işaret edip acele tahta köp- rü tarafına doğru gitti. Moröver ise son kere olarak Pardayanı tanimak, yahut sesini duymak için ouğraştıy - ' sa da muvaffak olamıyarak Kontu takip etti. Şöralye bir kaç saniye kadar oldu: Zu yerde şaşkın şaşkın durdu, Deoda Katerin dö Mediçinin oğlu imiş ha! Sonra kendisini toplıyarak, Kont içeride bulundukta gözetmek ve eğer fazla gecikirse içeriye girmek maksa. dile pek iyi bildiği bu eve doğru yürü. meğe başladı. Hem gidiyor hem de yapacağı sey- leri kararlaştırıyordu. Aklına: — Acaba, Moröverin sokakta bekle diğinden Alisin haberi var mıydı? Dü. şüncesi geldi. Biraz sonra tahta köprüye vardı. Evin civarı ıssız ve sakindi. Morö , ver Mariyyak gözden kaybolmuşlar « dı. PARDAYANLAR Pardayan Katerin dö Medici ile gö rüştüğübu esrar engiz evi gözden Zel çirdi. Ev sessiz ve karanlık görünü | yordu, Demir kapaklı pencereleri, sağ- Jam kapı, sivri çatısile bir kaleyi an -; dırıyordu. Pardayan: Burası da Luvr sarayının küçük | bir baskası.. Fakat büyük saraydan; daha müthiş ve daha tehlikeli, Çünkü ötede geniş süslü salonlarda zayıf ve hasta bir kral, jantiyom ismi verilen insan cadılarile dolu bir çölde imiş gi. bi etrafına korkak bakışlar fırlatı burada ise, halkm dediği gibi bir kraliçe şimşekler fışkıran beynin de ennice bir sessizlikle kıyalar hazır- iyor. Bu kraliçe bir kaç aylık saltanat tan sonra tuhaf bir hastalıkla ölen Fransuvanın, meçhül bir (hastalıkla ölmek üzere bulunan Şarlin, erkekten! çok bir kadın olan Hanri oDanjunun,! kadından çok bir erkeğe benziyen Mar; gerinin, güzelliğin be temiz okalpli. kahraman bir yaradılışın canlı nüma.| nesi olan Deodanın annesidir. Acaba ahlâk ve huyea biribirinden çok ayrı! sıl bir canavardı. ' bir sürü çocuk doğuran bü kadın na - Pardayan onu bu evin korkunç ve sade odasında, siyah boyalı tahta arkalıklı koltuğunda oturmuş, sarı rengile ve gülümser bir halde düşünü yordu, | | | Bu hayal kafasında gittikçe bü yüyordu. Bu, bir kadın, bir kralice değil, yapmak icin büyük dağların ar. dındaki uzak diyarlardan ogelen bir sihirbazdı. Pardayan hayalperest : bir adam değildi. Yalnız Katerinin esrarengiz 243 — Sizin akıllı ve medeni İnsanlar olduğu" nuzu görliyoruz, Ve sizi şehrimize davet ediyoruz. 355 tesirine kapılmış bulunuyordu. Fakat huülyadan kendisini kurtararak to » parlandı ve: İster kraliçe, ister sihirbaz, ister şeytan olsun. Fakat yalnız (Okontun bir kılma ilişilmesin. Çünkü onu Luvr sarayma bile girerek arar ve Fransa kralını vaktinden evvel yetim bırakı * rım sözlerini söyledi, Bunun üzerine şövalye iyi bir gö » eztleme yeri arıyarak Navar kraliçe « sini kurtarmak için yıktığı doğramacı dükkânının harabesini seçli, Birbiri üzerine yığılan kalas tah - taların görünce, o günkü vakayı ha * tırlıyarak gülümsedi. Şimdi bu hara « benin Üzerinde gece vakti ayakta du- ran bir masal şöyalyenin o heykelini andırıyordu. Pardayan, hançeri elinde bakışları esrarengiz eve dönük olduğu (halde burada gizlendi. ,.- Bu sırada bu evde acı bir vaka g€ * çiyordu Bu vakanın şahısları da krali” çe Kalerin, Müncecim Rüjjiyevi, Deo- da yani ana, baba ve oğul idiler. Bu vakayı daha iyi anlamak için Deodudan evvel bu eve girmekliğimiz lâzım. Bu sefer o Katerin dö Medici Pardayan geleceği zamanki gibi yazı ile uğraşmayıp dalma: Acaba gelecek mi? diye düşünü « yordu, Rüğjiyeri ise onu gittikçe artan aci içinde o seyrediyordu. Bubaba İle ananın ne düşündüğü, aralarında ge çen bir iki sözle öğreneceğiz. Katerin: — Sana merak etme demedim mi? Onun bu gece ölmesini istemiyorum. Yalnız onu tecrübe edeceğim. Kim ol”