HABER > Akşam postası MO Lüzumundan fazla zayıf olmak sevdasile perhize kalkışan DORT GÜZEL MACAR AKTRİSİ FELAKETE SURUÜKLENDİ Bunlardan bir kısmı öldü, bir kısmı da ticarethanelerde sürünüyor Budapeşteden yazılıyor: "— Bizim için kendinize kıyma» yınız; biz hiç bir vakit sıska kız- ları sevmedik ki?.. Budapeşte ile Macaristanın di - ğer şehirlerinin erkelderi kendile rini Holivud güzellerine benzet mek kaygusiyle açlığa mahküm e den Macar kadmlarma işte böyle bağırıyorlar. Eğer Macar kadınları erkekle rinin bu sözlerine güvenebilseler- di, günde üç övün yemek yerler ve eskiden oldukları gibi gene tom bul tombul, balık etli olurlardı. WMacaristanın kanmda şarkın pek çok kan ve an'anesi vardır | Macar erkekleri kadınlarını dai ma tombul ve balık eti: sevmişler dir. Yüz yıllarca tombul olara yetişen bir nesli birdenbire sıska yapmağa kalkışmak onu büsbütün kurutmağa sürüklemek olur. Zayıflamak sevdası Macar 80s- yetesinde hayli zamandır mühim ce tahribat yapmakta olmakla be- raber kimse bunun farkında değil miş gibi davranılıyordu. Lâkin kurbanlar arasına şöhret kazan- mış bir takım kızların katışması üzerine, Macaristan feryadı ko » parmıştar. Bu kurbanların birincisi Ma car sahnesinde (komedi müzikal yıldızı olan Jüsi Labass'dır. Ka - dıncağız meşhur kemancı Jaşa! Hayfeze artık pehriz Oo etmemeğ» söz vermiş amma, işişten geçtikten; sonra... Matmazel Labass esmer, gayet güzel iri gözlü, inükemmel vücut lu bir kızdır. Hele bacaklarının biçimleri gerçekten ender bulu Zaten bu bacaklar daha ilk sahneye çıkışında ona şöhret ka zandırmışlardı. Jüsi yalnız sanatı için yaşadı. Büyük kemancı Jaşa Hayfez orta ya çıkmcıya kadar hakkında kötü hiç bir dedikodu işitilmedi. Bu büyük Virtüoz Budapeşte- deki konserlerinden Sirir.de en ön sırada bir kadın gördü ve merak etti. Fırsatını bulunca garsonlar- dan birisine sordu. nur. Onu tanımıyan yoktu. Buda peştenin en meşhur artistlerinden biri olduğunu öğrenince tanıştılar ve az zamanda arkadaş oldular. Jüsi Labass'ı tanıyan her erke- İ nede olduğu için bir deri bir ke-| ği teshir eden bir şey, kızım göz- lerindeki esrarengiz bir mâna idi ve bu mâna acı bir istirabın ifa- desini andırıyordu. Bu meydan bulamamış bir ihtiras, tatmin edile memiş biraşk değildi. Çünkü kadıncağızm erkekle hiç bir alâ- kası yoktu. Bu esrarengiz istırabın açlıktan ölmekte olan bir bakış olabileccği- ni kimse bilmediği gibi kendi de bilmiyordu. Hayfez Avrupadaki turnesine, kız da konturatlı bu- lunduğu Budapeşteye o gitmeğe mecbur olduklarından ayrıldılar. Sonra tekrar buluştular ve ay- talmaz oldular. Nihayet Budapeş- tede iki parlak sanatkârm evlene cekleri dedikodusu çıktı. Bunun üzerine kızın doktoru kemancıya başvurdu ve aktrisin zayıf kalmak için yaptığı zoraki pehrizden öl- mek tehlikesinde söyledi. Hayfez birdenbire değil, fakat yavaş yavaş kıza az şişmanca ka- vulunduğunu dınlarılan hoşlandığın: anlatınca aktris büyük bir şaşkrolıkla: — Ne dediniz? Ben böyle z yıf olmak için dünyada ne varsa yaptım! diye haykırdı, haftalarca müddetle gıda olarak yalnız por Meşhur kemancı Jaşa Hayfezin pek geç olarak kur tarmağa uğraşlı- ğı Jüsi Labass.. takal suyu, kara kahve ve bir tekl dilim kızarmış ekmek yedim. Ara- da sırada tam bir ye:sek yersem bunun vücudumda hemen yanma- sı için tiroit mürekkebatı içerdim. Bu işten vazgeçmeğe söz ver- di; ancak pek geç kalmıştı. Çüm kü uzun yılların pehrizi neticesin-| de kalbi iyileşmiyecek surette has- talanmıştı. Kısa bir hastalıktan sonra öl- dü. Joşa Hayfez de ölü sevgilisine| çok benzediği için Amerika sine) ma yıldızı Florans Vidorla evlen-! di. » ; » Gene Budapeştenin çok şöhret! ve rağbet kaznmış bir aktrisi olan Magdo Bercelli'nin de hikâyesi başkı bir yürekler acısıdır. Sah- mik modasına kendisini kaptırmış ve açlıktan imanı gevremişti. Muvaffakiyetinin en parlak ça” ğında iken Budapeştenin en şık, en kalabalık lokantası “Beyaz ma- gara, yı açmak üzere ( sahneden| çekikaişti. Bu lokantada bütün Macar zenginlerine şişmanlatıcı yemekleri pişirtirken, kendisi şiş- manlamamak için bunlardan bir lokma bile tatmıyordu. Çünkü lo- kantada pek çok para kazanmak» la beraber kalbinde yanmakta o- lan sanat ateşi bir türlü sönmemiş-| ti; günün birinde gene (sahneye dönüp Macaristan en parlak yıl-! dızı olmak düşüncesindeydi Tam iki yıl onun bayat lâmbası| fazla yağ almadan yanıp gitti. Gür) nün birinde ise lokantasınım orta-| sında yüzü koyun yere düştü: Ha- yat lâmbası sönmüştü Li Bu hâdiseden iki bafta geçme- mişti ki Budapeştenin musiki çe- venleri (Rovayal Opera) dan genç ve parlak soprano, Matmazel Lu- viza Szabo âni ölümünü duymak- la matem içinde kaldı. Henüz we tuzuna varmamış olan bu genç ka dın fevkalâde istidat gösteriyor- du. Luviza operaya intisap ettiği zaman etli canlı bir kızdı. eo Ona kimse bir şey söylemediği helde, asri kızların zayıflama ülküsüne kapıldı. Pehriz etmeğe kalkıştı. . Geçen yaz Luviza birdenbire ortadan kayboldu. Nereye gitti- ğini kimse bilmiyordu. Tiyatro wevsimi başlayınca geriye geldi. Arkadaşları onu (o tanıyamadılar.! Çünkü kupkuru olmuştu. Sahneye çıktığı zaman sesinin eski kudretini kaybetmiş olduğu- nu herkes anladı. Eski parlak se- si tedrici açlıktan ölmek üzere o lan bir kızın sesi olmuştu, Bir gün Mozartın “Sihirli fülot,, piyesi oynanırken kendisi bunda gece kraliçesi rolünü oynuyordu. Sahnede büyük Ariayı söyledik - ten sonra düşüp bayıldı. Oyuna devam edemiyecekti, bi: hastahaneye kaldırıldı. B: da genç doktor Frederik Pali! tedavisi altında kızcağız biraz iyi- İ leşli ve kilo almağa başladı. Has takaneden çıkıp da sahneye gide- ceği zaman da doktorla evlendiler ve kısa bir müddet için çok bah- tyar bir hayat sürdüler. Birkaç ay sonra Luviza opera direktörlüğünden küçük * liyat için izin isted müvaffakiyetle yapıldı; fakat bir sene evvelki zayıflık pehrizinden ME- Ameliyat hastalanmış olan kalb, yokuş çı » SAĞDA : Kabare yıldızı İmo. la Zentyorgi pehriz yüzünden çıldırmış, şimdi Lemarha- nededir. SOLDA : Dinah Arasa bu güzel vü. cudu tabiat ona vermiştir Viyana ve Budapeştenin bu yıldızı! tehlikeli peh. DA KURBANLARI #3 rizlere hiç inanmamakta- dır. Meşhur muganniye Luiza Szabo- nun pehriz yüzünden duran kalbi- ni doktor kocası bir daha işlete- medi. kan hurda bir motör gibi, duru - verdi ve doktor olan kocası bunu bir daha işletemedi. Kendilerini iskelet yapmak için uğraşanların çok geçmeden iske - letlerin bulunması lâzım gelen ye - re, yani mezara, gittiklerini Bu » dapeştede artık işitmiyen kız kal - mamıştı. "Mola Zentyorgi yirmi iki ya- şında herkesin beğeneceği kadar güzel ve istikbali de parlak olan biv aktristir. Meslekdaşlarının a- cınacak âkibetlerini okumuş ve böyle delice bir iş yapmamağa karar vermistir İmola sahnede muvaffakiyetli geçen yalnız bir mevsim görebildi. İkinci mevsimde ise rolünün baş ka bir kıza verilmiş olduğunu gör- dü Bununneden ileri geldiğini çok geçmeden anladı. Yeni kendisinden biraz daha zayıftı. Ya, öyle mi? Ölse bile bunun ça- resini bulacaktı. Aradan bir müddet geçtikten kız| Magda Bercelli bir lokantanın *“ hibesi olduğu halde, eni meli meklerin arasında aç'ıktar öl p sonra İmolanın hizmetçisi yur ne giderek genç aktrisin ba7' edi ler hiç yemek yemediğini Ve imo? ği günler de sade bir bardak Ni if suyu, bir elma ve birçorb# ks kadar ıspanak aldığını söyled” İmolanın anası fena bald€ '» mekle beraber kızına lâf 9 madı. Sinir bozukluğu yari m vaş kendini göstermeğe Bir gece yarısı dansetmekt€ i ğu kabareden evine dönerke” in ranlık ve çamurlu yolda ıska lerini bırakarak yalınayak eyi di. ii Sonra da oda hizmetçisi kendisini zehirliyeceğini pe derek hiç yemek yememeğ bü dı. Derken günün birinde tür kayboldu. Polis onu z sonra yarı çıplak ve büsi gıv bir halde şehrin dışında du ols" Şimdi tımarhanededir ie k nın kalbi açlıktan kozekn!l. İ kadar kuvvetli oimakla B İ beyni buna da;4 gi çi pütür *