HABER — Aksam postası (| Semi Boa EFE ER YA e S | TAN (e | k ti ai EZ REVUE suv isteyiniz; Oi beet ve yat hususunda diğer yüksek mırka satars mukayese ediniz. Kutlananlardan bir fikir edininiz. İşte, © vakit maden herkesin REVUE #atini rem ği Bnlıyacaksınız. Urmefii Özen « latanbut Bahce KAT Taş Han İğ Telefon 21954 SİNAYİ YARATAN RAYİHADİR Reve dor ESANS-LOSYON VE PUDRA g ve.” b EA ybr terzimi İşte size bir adres: Operatör Dr Selâh SUN Deniz hastanesi Cerrahi Şefi Diş Tabibi Kemal SUN istiklâl caddesi No: 322 ( Beyoğlu Yerli Mallar Pazarı üstü ) İN 5 Elektrikten korkani bayanlara ondüle için müjde Hakiki buhar makinemiz gel. İ| miştir. Bayanlar buhar makinesi 4 diye bir çok yerlerde aldanıyo: i 5 a “LTPİVER el PARİS! leryüz Kadm berberi Bayan Şe-j Parfümöri L.T: PİVER A:Ş. İHSAN YAVUZ dın ve Erkek Terzisi İtanbal - Yenipostane karşınada m, Pöto Nur yanında Letafet hanında e Ru hafta çıkan SPOR! makinesini görmeleri kâfidir. kürenin salonunda hakiki buharfi| nbul Şubesi hmet Bey sokak No. 56. Telefon:43044 ROSTASI'nı okuyunuz. iler ) s 32 PARDAYANLAR Sine göre iyi bir meyhaneci olan Katu eski müşterilerini unutmıyordu onları himaye ediyor, gizliyor ve dewriyelere bir oyun oynadığı zaman sevincinden kabına sığamıyordu. Katu Pardayanın seslenmesi üze . #rine tahta bir merdivenden inerek: — Buradayım, ne var? Şarap mi İstiyorsun Bal şerebti mi? A, siz mi - diniz? sözlerini söyledi. i — Oğlum? size bıraktığım delikan. "> — Sonra? — Sonrası ne? Çocuk ne oldu, nere dedir; — Dinim hakkr için bilmiyorum. Ka tudan içki ve yarasını kurutacak bir Sey istedi.. Gündüzün uyudu. Sonra Uyanarak çıkıp gitti ve hâlâ gelmedi. İhtiyar kurt sabırsızlıktan yerinde duramıyordu. Katn Pardayanm önüne Şarap, şeker, amber, tarçın ve badem koyda, Zeytinyağı ve bir çok otlarla Ynamış bir şarap getirdi. Bununla Sağ elinde bulunan yarayı yıkadı. dayan parmaklarımı teker teker oyntarak bu yaranm o kadar ağır ol. madığı anladı... Soğuk şarap, şeker, amber, tarçın Ve hademler de karıştılarak kuvvet ve Tici bir ilâç yapılmıştı. w Pardayan bir taraftan bunu içiyor, * araftan da kapıdan gözünü ayır - Miyarak; ü — Mutlaka başma bir felâket gel - olm 2” Seytan alası! Kendisine ait 5 'yan işlere ne diye karışıyor. Lav- me halt etmeğe gitti. Ah göralye, “in Sayan İyiliğine çalışmak düşünce - Ba vâzgeçsen, Mösyö Daspermo - da sim kalsın keseceği sağ kolumu fe- derdim, i ğ murdanıyordı gençlik ah!.. diye ho Ihtiyar Pardayan ilâcmın son yu - dumunu mideye yuvarlamıştı ki, dı - şarda Piponun havladığını duyarak kapıya koştu. Bir saniye sonra da şö- yale koşarak içeriye girdi ve babası nı görünce: — Hazır ol! Hazır ol! Beni takip ediyorlar.. diye bağırdı. ... i Şövalye dö Pardayan, gördüğümüz gibi, Luvr sarayından kaçtıktan sonra bir sokağa saparak arkasından kim - senin gelmediğine emin olduktan son ra doğru Monmoransinin konağına gitti, Bu sefer dev cüsseli uşak, kendisi - ne kin beslemekle beraber içeriye gir. mesine müsaade etti, Unutulmamış o) sa gerek ki, köpek bu herifi pek fena bir yerinden ısırdığı zaman şövalye, zencefil ile karışık şarapla yara yeri. ni oğmasını tavsiye etmişti. Halbuki zencefil bu yarayı son de- rece yakmıştı. Şövalyeden yarım saat sonra da Marşal gelerek delikanlıyı kolları a. rasında sıktı ve: —Oh, sevgili oğlum. Beni, benim. le birlikte birkaç kişiyi ölümden kur - tardmız, dedi, — Mönsenyör, neden bahsetmek is. tediğinizi anlıyamadım, Pariste bir Betizi sokağı olduğunu ve bu sokakta geceleri toplanılan bir ev bulunduğu . nu çoktan unuttum. — Cesur olduğunuz kadar yüksek kalplisiniz. Fakat bu patırdıdan na - sıl kurtuldunuz. Kraliçe Katerin sizi niçin itham etti. — Kraliçe benim ölümümü ister, çünkü dostum olan bir jantiyomu öl. dürmek istemedim. Bu adamı siz de PARDAYANLAR 321 Hakikaten bu ânda Kruse içeriye giriyordu. O da arkadaşlarının yani- na gelip: — Luvr sarayından geldiğim için biraz geciktim, Diyerek oturdu. Pezu kaba kaba güldü: — Ha.. Evet. Siz küçük kral cılız Şarlo Ile sık sık görüşürsünü. Sözlerini söyledi. Küçüklük ve cılızlık o Pezu'ya göre bir cinayetti. Eruse: — Ben kralm hem kuyumcusu, hem de silâhçısıyım, Kendisine mükemmel bir tüfek sattım. Öyle bir tüfek ki ya- kında sesi duyulacaktır. Cevabını verdi. Ortes sabırsızlıkla: — Eral ne söylüyor? dedi. — Kral dalma sulh taraftarı. Kato lik ve Protestan, dindar ve kâfir her- kes biribirini kucaklasın, dost ve kar»! deş olsun, diyor. Kral, Amiral Kolin- yi'ye bir elçi ile Navar Kraliçesine bir mektup gönderdi. Kız kardeşini Navar Kralına vermek istiyor. İşte arkadaşlar, kral bunları söylüyor. Vikont: — Alâ, Alâ... Yakında kendisiyle de görüşürüz. diye homurdandı. Bunnu üzerine Kruse tekrar söze başladı: — Bununla beraber bütün bunlar geç kalmamın sebebi değildir. Yalnız sarayım içinde geçen o İnanılmıyacak derecede tuhaf ve müthiş bir vakanın sonunu görmek için geciktim. Kerviyer: — Bu vaka neymiş bakalım? Eğer; n meraklı birşeyse sattığım kitaplardan | S5 bir tanesine koyayım. dedi. Vikont ise: — Acele ediniz Krüse, Çünkü Mar- şal tarafından size bazı şeyler söyl « yeceğim. Sözlerini söyledi. Eruse; — Bilirsiniz ki ben o kadar geveze değilim. Ben istediğim gibi hareket etmeliyim. Bu hikâyeyi Size anlat - maktaki maksadım ne eğlence, ne de Kereviyerin kitaplarma o sokmaktır. Bizce mühim olan şey muhterem Mar- şalımızın da bu vakada bir rolü ol - masıdır, Bunu da şimdi göreceksiniz. dedi. Sonra sözüne devam etti: — Biliyormusunuz niçin? Küçük Şarlo Damvil ile Monmoransiyi harış* tırmak ve biribirine Odüşman bu iki kardeşi, biribirile O kucaklaştırmağa mecbur etmek istiyordu. Size dedim ya, kral daima sulh taraftarı. Fakat bizim Marşal, anlaşılan çok iyi dav - ranıyordu. Kral odasında bulunanla- rı bütün dışarı çıkartarak iki kardeş - le yalnız kaldı. Ben kapıdan dinliye. rek hidedtli hiddetli bir takım sesler duydum. Fakat bir türlü bir şey an - Iryamadım, Derken birdenbire kraliçe Katerin geldi. Dük Danju, kralı hu. susi bir mülâkatta bulunduğunü söy. ledi. Kraliçe omuz silkerek güldü, Ah, bu omuz silkişi, bu gülüşü görmüş ol. saydınız.. Ne ise, kraliçe kralın oda . sına girerek kapıyı açık bıraktı. He. pimiz Danjz, Giz, Mojiron, Kelüs, Mo. röver, Ser Megren, Nansey ve krali - çenin getirdiği askerler kapıya yak - laştık. Kra) kızdı. Lâkin kraliçe sus - #ydan bırakmadan par - »nmoransinin yanında gel. iş olan bir delikanlıyı (göstererek, Forma: 41