ZİYAFETTE — Halk Hikâyesi — Allah rahmet eylesin büyük da- > Hacı Zühtü bey ne güzel hi İ yeler anlatırdı. Uzun kış gece- iü akraba evlerinin çoluk çocu. Onun etrafmda çember olurdu. » tok, tatir sesiyle söylerdi. Biz kırıla karıla gülerdik. i ün naklettikleri, esasında *vcut olan fıkralardı. Fakat, yerleri, seçmeleri, az işitilmiş *riydi, Geçen gün, bir ahbabım lardan birini duymuş; fakat Yarın işitmiş, noksan tekrarladı. — tamamını söyliyeceğim. Za- “naklıma geldikçe hepsini “Halk yeleri,, başlığı ile neşrediyo - » Yavaş yavaş toplanıyor. e » Hafız ilyas adında biri, bir zi Ste davet olunur. Bermutad &- “e şikemperverlerdenmiş. Galiba; rin : e Eh, yaşadık! Nefis yemek ü Yiyeceğiz!,, diye, o gün sirke | Işmiş... İştahı bilemiş... e vakti midesi zil çalıyor. heç ayet efendim, beklenilen o ek saat gelmiş. Yani, her sofra başına geçmiş... Uşak da, elinde kocaman çor- âsesiyle görünmüş... gibi kokuyor mübarek. Mürlatçy hindi suyu ile pişmiş ola- pk. Zira, dumanı öyle nazenin k. int rakkasesi gibi salımıyor Allanaah! Saras gelse de bizim iştahlı zat - kaşığı çalsa... k akat aksiliğe bakın hele. San big sofranın başında dünyanm | tü, oburları toplanınış... Ne kö-| “sadüf bu böyle... | “ğa Yanda oturan iri göbekli, pa Suratlı, poş bıyıklı herif, gar. in iki iskemle uzaklaşma" haykırdı: >> Hişt, oğlum... Gel, gel... Pek tim, gitti... Bir daha alaca» Zühir herif pek itibarlı bir mi - di. olacak ki, uşak hemen dör” plan yüz bulan öteki misafir. Gari Sahi, efendi hazretleri, nefis » Buraya da gel, evlâdım... hep Ds aldılar... mn talihsizlik... li a, Ya bakın ki, bizim Hafız Y, a, sofrada en son oturuyordu. ys Yemeği ilk alanım tâ yanm * Sanki iştahını kabartıp ona €tmek istiyormuzrasına, ye tib; © nefis, fettan bir sevgili Yun afız İlyasa kokusunu du - Ala Alem şapur şupur, o d şükür... €rsiniz; daçarda, tam ona gelince dama ikişer defa, (o hattâ üçer in mi?.. Tabağın dibi tam lar kuru bakır... N tak > İlyas, hazin hazin baka- Yür #eçirdi, dudak büktü, ağlır iş si oldu: A sabur!, Haydi bakalım, Fa, <Meği bekliyelim... * dedi. “onune oburlar sofrasının en Meke, kaşıkçısı olmak ne de - Yörsa,,, , YOF Musunuz? Bilmi - İcmekı;? arzedeyim: Aç kalmak lr. çorbe ü, bütün yemek. Hifi gp 71 taklit ediyormuş gibi, tay, o“ tüketti. Ona erek, didarlarını ortadan kayboldu!,.. Her bi ri bir başka rakibin harimine gir| di! İnsan olsun da bu kadar cefaya dayansın!.,. Enkizisiyon mahke - mesinin bile en büyük zulümlerin- den biri bir adamı aç bırakarak elini ayağını bağlamak, sonra kar $ısma geçmek, ağız tadiyle ye * mekler yemekmiş!... Bilhassa, Ha-| fız İlyas gibi bir boğaz düşkünü- De bu kadarmı da Oyapmakreva mıdır?... Onun ne suçu var?.. Za” vallı molla nasıl tahammül et - sin?... Netekim, eli ayağı bağlı olma- dığı için tahammül etmedi. Koca" man bir tabak hindi ile yanındaki en muteber misafire yaklaşan gar| sonun kuyruğuna yapıştı. Onu! frakından çekerek: İ — Gel bakalım buraya... Ben- den başlıyacaksın! . dedi. Ziyafet her ne kadar epeyce lâ ubali devam ediyorsa da, yemeği iki üç kere almak nevinden tubaf- lıklar ancak fok suratlı adam 'gi- bi zengin misafirler için hoş gö rünüyormuş meğer! Hindi tabağının Hafız İlyas ta- rafından kucaklanıp kapıldığını gören ev sahibi, sesini hiddetle yükseltti: — Hey1!... Buraya bak!... Ne yapıyorsun öyle?.. Bırak baka - yım... — Niçin bırakacakmışım? — Adabu muaşerete uygun de ğildir de ondan... — Evine misafir çağırıp aç bi- rakmak adabı rwwaşerete uygun - dur da, misafirin yemek kapması mı değildir... Şu hindiye evvelâ ben başlıyacağım... Derisiyle ge | risine bayılırım... Onları Len yi- yeceğim... — Ne derisi, ne gerisi... Bırak diyorum sana... — Vallahi bırakmam, — Bırak! — Bırakmazsam ne olacakmış ki... — Gayet basit... Ev sahibi, sofranın üstünde du. ran ve kuzu dolması parçalama * ğa mahsus iri, bilenmiş bıçağı kav radı: | — Hele o hindiye dokun... - di. ye tehdit etti. * Sen ona ne yapar- san, ben de aynımı yapacağım... Boynunu kopar, boynunu kopara-! cağım... Kanadımı kes, kolunu ke- seceğim.. Bacağını örsele, topal kalacaksın... — Demek ben hindiye ne ya * parsam sen de onu yapacaksın?.. — İşte, yemin ediyorum ki tıpa tp aynmı yapacağım... — Eyvahlar olsun, şu mübarek mahlükun derisiyle gerisinden nasıl vazgeçmeli?... Bütün davetliler, heyecan için- de bekliyorlardı. Ev sahibi, ko - caman bıçağı ile cellât gibi dikit mişti. | Hafız İlyas, dudaklarmı hindi- | nin en sevdiği tarafına yaklaştır. | dı. Bir obur adamın iştahiyle bu deriyi ve geriyi sömürdü. | Sonra, “Oh! nefis!,, dedikten | sonra, istihza ile başmı kaldıra *| rak, şaşkm bir halde duran ve br- çağı yere düşen ev sahibinin yü- züne baktı: — Eeee... * diye sordu. - Ne ya: pacaksın bakalım? — Pes! işitip yazan: (Hatice Süreyya) | —— | BİR DEMET GİLDİN © İş TARAVETİNİ ML b Bağ (is A AA A : .. ve Çil lekelerini izale eder Itriyatın iztihzar edildiği ma halleri ziyaret ederken veya ek -| seriya yağmura, güneşe veya rüz - gâra muruz kalmak ıstırarında bulu. nan her yaştaki kadınların ciltlerinin tszeliğine ve güzelliğine hayran ol - dum. Sebebini sorduğumda ögrendim ki, onlar çiçek koparırken, çiçeklerin kelslerinde mevcut balmumu, cildi şa. yanı hayret bir surette beyazlatıp yu. muşatma hassasma malik olduğunu keşfetmişlerdir. Hergün muntazaman | istimalinde tenin bütün buruşuklukla rını izale eder ve yüze yumuşaklık ve gençlik taravetini verir. Bu sihrengiz çiçek balmumu eczanelerde “Çir - A. septine,, namile satılmaktadır. Akşamları yatmazdan evvel kulla - nılmakla, cildin sert aksamını yumu. şatır ve lekeleri izale eder. Sabah kal kınca beklenmiyen beyaz, ter ve taze bir cilt meydana çıkar. Bugüne kadar bu derece basit ve şayanı hayret bir surette müessir bir tedbir bulunma -| mıştır. Hemen bu akşamdan “Çir . Asepti. ne,i kullanmiız ve cazip tesirinden hay rette kalınız. Ben de şimdi Oboynum, kollarım ve ellerim için “Çir - Asepti. ne,, kullanıyorum ve son derece mem. nun kalıyorum. Hayatın neşesi Dinç olmaktır. Hromobin Tabletleri Yorgun vücutları dinçleştirir Iktıdarsızlığı ve bel gevşekliğini giderir, yaşamak neşesini iade e- der. Eczanelerde bulunur. İstanbul- da fiyatı 150 kuruş, Tafsilât için Galata posta kutusu 1255 Asipin Kenan Halis ve hakiki tabletleri sıhhatinizi | soğuktan ve bütün ağrılardan korur. ismine dikkat E“ŞIŞMAN YA Her nevi z CIHAZ Lâstikci Hüseyin Güzel 12 SONTEŞKİN — 1995 NKO: MAĞAZASI: istanbul Yenipastans caddesi No. 39 Mantoluk ve robluk yünlerimiz Gelmiştir ipekli, pamuklu, patiskalar, ketenler © Beyaz va renkli i Tuhafiye dairemizde en zengin çeşit Hazır ve Ölçü Üzerins 5 & Gömlek, pijama, kuan dö fö, robdöşambrE Kı ışlık ihtiyaçlarını temin için muhterem müşterilerimizin E 3 teşriflerini hassalen rica ederiz. TAKIMLARI Yen Postane karşısında Türbe Meşhuru âlem olan Trapez markalı lâstikler, şosonlar ve çizme lerimizi taze mal olarak bu sene getirmiş olduğumuzu çok saygılı müş- terilerimize arzederiz. Trapez markalı lâstiklerin bu sene gelmediğini söyliyerek muhterem müşterilerimizi iğfal etmek istiyorlar. Mağaza mız her sene olduğu gibi bu sene de Trapez marka lâstikleri yeni ve taze mal olarak getirmiş olduğumuzu ve bunu isbat için arzu edenlere gümrük vesikalarını ibraz etmeğe hazırız. Mağazamızda sattığımız İ bütün mallar taze, güzel ve ucuz olduğunu kemali iftiharla söyleriz. Istanbul G;leri Satış Komisyonu Başkanlığından: M.K.N. Ağırlığı Kıymeti LK LK. 2494 2.530 404.80 2395 2.880 172.80 1568 12.892 1701.80 Cinsi eşya Adte Terbiye görmüş Kunduz. 6 derisi, Terbiye görmemiş Kunduz tilki, sansar derisi 8 Ham petrol orta ve hafif Jo 51 Yukardaki eşyadan Hayvan de rilerine istekli çıkmamasın:lan ve ham petrola da transit olarak tek lif edilen bedelin lâyık hadde gö - rülmemesind nedolayı açık artırma ları 15/11/935 G. saat 14 de bıra - kılmıştır. İsteklilerin yüzde yedi bu çuk pey akçelerini gösterir mak - buzlarmı ve peşin para ile satışa g irmiyeceklerin erbabı ticaretten ol- duklarma dair ünvan tezkerelerini veyahut Ticaret odası vesikelarmı kanunun muayyen zamanda Komis yona göstermeleri ve pey akçeleri her gün kabul edilip yalnız ihale günleri saat 13,5 ğa kadar veznece almabileceği ilân olunur. DOKTOR Kemal özsan Urolog — Operatör Bevliye Mütehassısı Kraköy — Ekselsiyor o mağazus. yanında. Her gün öğleden sonra 2 .den 8 * e kadar. Tel: 41285 Dün ve Yarın Tercüme külliyatının 4 üncü serisi tamamlandı 10 kitap 520 kuruş Birinci taksit 220 diğerleri ayda 100 kuruş Rasin Ahmet Reşit Ariso Metafizik Hilmi Ziya İskender Haydar Rifat Kadın ve Sosyalizm Sabiha 31 Demokrit Dinler Tarihi Filozofi ve san'at Suud Kemal Etika Ağaoğlu Haydar Rifal Ruhi mucizeler (o Cemil Sena Mutlüka alınız ve okuyunuz İstanbul - Ankara caddesi 4 Op mİ İd iii vE TRAŞ SABUNİ İŞ İİ Şişli Btfal hastanesinde i Göz mütahassısı doktor Rıfat Ahmed Gözberk | G Halk Fırkası sırasında kız ii «si karşımda 92 numarada. vene saatleri anat 15 ten 18 A rr va ga - a, Selâmi izzet Tiyatro Sanatı Her kitapçıda bulunur Fiatt: ?5 kuruş