TOPRAKALTII KRALİÇESİ 74 — Bu esnada çelik küre sarsıldı ve büyük bir süratle düşmeğe basladı. 73 — Mühendis Jorj haykırdı: — Ne olursa olsun kendimizi müdafaa edeceğiz. 75 — Kesif bir karanlık içinde düşmekte de . vam ediyorlardı. 76 — Bu esnada birden yavaşladılar. Ve küre- ye siyah bir mayi dolmağa başladı. Ti — orj projektörü yaktı: a — Bir yeraltedetizinde"YüzÜyoruz. cevap Ye — Bu denizin dibine saplanacağız. Mezarımız da y2 PARDAYANLAR —— Kaçiza indirmiş ve kurta rif kurtulur kurtulmaz bir bie etmeden defolup gitmişti. İtiraf ederim ki bu bir ihanetti, — Müsyö dö Pardayan, benim bu marifetinizden haberim yoktu. — Monsenyörün ihanet dediği şey bu değil mi? Hakikaten o kadar ası. Tan adamlardan ha bir fazla olmus,| ha bir eksik. Ne zarart var? Aklıma bir şey daha geldi. Güzel bir akşam, | Monsenyör kendi gibi aksoy (asil) bir kaç baronla gece olur olmaz bir kule. in kapısını kırmak,o gün evlenen bir ge Dini Kaçırmak ve sonra kocasından ev. vel bu gelinle safa sürmek üzere söz. Yesinislerdi, Fakat Monsenyör ve dost Tarı kulübeyi bomboş ve kuşu o uçmuş, buldular. Yüzüm kızarmağa başlı -| yor. Her ne ise, bu gelinin kocasına İşi haber veren bendim. — Mösyö dö Pardayan, bu yüksek hareketinizden de haberim yoktu! — “Eyvah. Öyle ise kendi kendimi ele veriyorum desenize. Hay dilimi| Kıskaçlar koparsm! M ade ediyor , sunuz değil mi Monsenyör? Karnım! doyurduğum kılıcımı belimde görmez ve bâcaklarıma çarptığını hissetmez - #em vemeğimi iyice hazmedemem, Ne çar», bu da serserice bir huydur. Hanri dö Monmoransi ekseriya yü- xür.e zalim bir alayı gösteren bir gü. Tümseyişle; — Şimdi geçmişi hatırlamağa baş- Tadığınıza emin oldum, dedi. Pardayan soğuk bir tavırla: — Hakikaten söylediğim bazı iha . netleri hatırlıyorum. Yoksa Monsen - yör sonradan beni kendisini terke mec bur eden Marjansi vakasını mı hatır. Tatmak istiyor? sözlerini söyledi, ————— — — Siz cağımı sanarak kaçmış » tunız değil mi? — Asılmak mı? Adam sende, Mon. senyör, vücudum parçalanmış, işkence çarklarma gerilmişim bunlar bana vız gelir. Bütün bunlardan daha iyi olan asılmak tehlikesini gidermek için bü uzun yolculuğa katlandığımı sanma - yınız! Şimdi bu meseleyi de öbürleri gibi itiraf edeceğim. O gün de size iha, net ederek çocuğu annesine teslim et- tim. Bunu söylemekliğimi mi istiyor - sunuz? Bu annenin ağladığı, vücüdu- mu ürperten bazı şeyler - söylediğini duydum, Ben felâkete (o uğrıyanların böyle üzüldüklerini bilmiyordum. Bu. nu bilmiş olsaydınız siz bile çocuğu annesine geri vermemi emrederdiniz, Ben de sizin böyle bir emir vermeniz- den evvel onu yerine getirdim. Hidde. tiniz geçtikten sonra pişman olacağı. nızı ve benim de böylece çocuğu çal - dığım için kızarak beni zindana atu - cağınızı düşündüm ve bünün için kaç. tım. Her şeyi tamamen itiraf etmeme müsaade ediniz, on altı osenedenberi hergün size uyarak, emrinize itaat e- derek büyük ve müthiş bir felâkete se bep olduğum için pişman oldum. Ya “siz Monsenyör? Siz de pişman olma » dmiz mı? Hanri dö Monmoransi bir kaç sa- niye susarak: — Pekâlâ Mösyö dö Pardayan. Ha. fızanızın sağlam olduğunu görüyo. rum, Şimdi gene, demin de söylediğim gibi, bana ihanet ettiniz! o diyorum. Bü ihanetin sebeplerini öğrenmek is. temem. Bunu anladım kâfi! Yal. nız şunu biliniz ki bundan dolayı sizl azarlamıyacağım. Her şeyi unuttum ve unutmak isterim PARDAY Pardayan marşalın sözlerini dik .J katle dinliyordu. Hanri ayağa kalka | rak sert bir tavırla: — Ayni zamanda, aramızda bir! kavga olacağı sanarak hemen kılıcı- nızı yakaladığınızı da unutmak iste - rim, Sizinle düello etmek istediğimi zannettiğinizi de unutacağım, sözleri. | ni ilâve etti. Pardayan da ayağa kalkarak kol .! larmı göğsünün özerine (o çaprasvari| koydu. | .— Monsenyör, siz, o büyük ve asil kimselerle düello ettiniz. Fakat ben, bu kız kaçırmak ve çocuk oçalmak hakkmı güden baronlardan olmadı - ğım gibi, zayıfları korumağa, kuvvet - lileri ezmeğe gücü yeten şövalyeleri varken kahramanlıklarını prenslerin | huzurunda titremek gibi bir alçaklık . la kekelemek ve bu lekeyi zulümlerine kurban giden günahsızların kanlariy | le yıkamak istiyen düklerden de de - gilim. Hayır Monsenyör, ne ağaçları . nı darağacma çevirecek bir ormanım, ne zindanlı bir şatom, ne yüzüme kar- şı yaltaklanacak adamlarım, ne de| kış geceleri dışarda rüzgürm ıslıkları! intikam! diye haykırırken üzerinden bir çok kimselerin gidip dönmediği! asma köprüm ve onu koruyacak a5 -| kerlerim var. Onun için ben büyük bir senyör değilim. Bereket versin ki bu senyörlerden, sizin gibi bazıları, be . nim gibilerin sözlerini dinliyebiliyor - lar, İşte bunun için huzurunuzda çe -| kinmeden o düşüncemi söylüyorum.! Çünkü siz de benim gibi bir insansı .| nız. Bundan dolayı Kılıcımla kılıcını « zin bir farkı yoktur. Eğer beni 'sus - turmak isterseniz, bu anda unutulmı. yan geçmiş hatıraları unutmak büyük. burası olacaktır. ANLAR 2 Jüğünü göstererek sizinle düello da « debilirim, sözlerini söyledi. Hanri dö Monmoransi omuzlarını silkerek : — Möysyö dö Pardayan, lütfen o . turunuz konuşmaklığımız lâzım... de» di. Acaba Marşal, bu'eski kurun sözle, | rini duymamış mıydı. Kendisi de otu. rarak soğuk kanlılıkla söze başladı: — Mösyö dö Pardayan; hâlâ eskiği kavgacısınız.. Bu huyunuzdan akat bu gece kı» remzi çekemiyeceksiniz. Lâkin belki ilerde bu hususta elinize istediğiniz. den çok fırsatlar geçecektir. Sizi te. sur ve kahraman bir Jantiyom bildi. ğim için kılıcınıza şeref verecek işler havale edeceğim, sözlerinizde bana a » it bir hakaret (bulunmadığı icin size kızmıyorum. Tamtersine (bilâkis) bun ları sizin gibi sadık adamın vicdanının sesi olarak kabul ederim. Şimdi lütfen beni dinleyiniz. Çünkü size bazı tek, liflerde bulunacağım ki bunları ka - bul edip etmemekte serbestsiniz. B ger reddederseniz siz yolunuza ve ben de yoluma giderim olur biter; Kabul ettiğiniz takdirde kendiniz içi bir şe. ref ve büyücek bir para kazanmış o « lacaksınız. — Monsenyör, bundan daha açik bir söz olamaz!'diye Pardayan için « den de: — Zaman bunu da uslandıtmış,a . dama benzetmiş. Eskiden de söyledik. lerimin dörtte birini söylemiş olsây dım hemen kılıcımla, kamasiyle üze - rime hücum ederdi. Fakat benden ne #stiyebilir. Marjansi vakasmi'unuttu. Bundan dolayı bir kin © beslemiyor. Yüzüme gülüyor; yaltaklamıyor, mut”