iCauçuk adamla Romanın mevzuunu hazırlayan: Edgar Valas. — m Akıntı kauçuk adamı! Vapurun önüne değre, sürükledi ç HABER Ved! busofersen; mutlaka Ved! Yalvarırım Ü öldüreceğim. : Elime den onu serbesi bır; Tabii,ig- ince Ea Yyok.Tesiim oleyor Musun » (izi gi i ağ g3 Mekke My »k Nİ 3 p 3 4 Razi) e REN XV “74 )9Bu akşamdan itibaren; Taksimdeğ 9 2 : Tepebaşı Kyk BEL Vİ Salonundef ŞehieTiyaksu kışlık. tiyatrosu Bu akşam K A Ş e “ww NEORALMINA ö'çüye savan SA Fi YE »? Jj DO0C0090099 dinleyiniz. 6032005308 “Ya Düşes bü yalâna cevap vermele tenezzül! etmez, yahut kendisini mü -| dafa eder. Cevap vermezse bunu, bah. settiğim adamlar sahte bir hiddetle Ker yerde: Mademki bir şey söylemi . yor 0 halde muhakkak bu kadın suçlu. dur, diye bağırmağa kadar tekrar et. tiririz! Kendini müdafaa ederse o va. kit birinciyi kuvvetlendiren < yeni bir zalan uydurunuz meselâ: Kullandığı zehir yeşil bir tozdu deyiniz. Düşes sizin yalan söylediğinizi ve kendisinde yeşil bir toz bulunmadığını söyler. İşte bu anda mahvoldu demektir, Ar- tık ilk yalan değil ikinci yalanı red - detmeğ» uğraşır. Saray (o halkı, orta halli olyanlar, halk yeşil tozun ehir. de veya aleyhinde konuşurlar. Bir hid det, sırf bir tahii hâdise olarak, kralı zehirliyen bu kadında yeşil veya mavi bir toz vardı diye bir o mücadeye baş güsterir. Fakat Düşesin kralı zehirle. diğinden artık kimsenin şüphesi kal « mazi Katerin dö Mediçi bir saniye kadar gülümsiverek sustu. Sonra: — İşte, pek büyük bir adam olan Mösyö dö Loyolanın bana söylediği sözler bunlardır, ben de ozun nasi hatlarmı tutuyorum, o sözlezini ilâve ett. Rene : — Bunu hiç bir yere tatbik ettiniz mi? diye sordu. — Çoook. — Bunun ne kadar müthiş olduğu . nu biliyor musunuz? Eğer birisi böyle biz silâhı kullanırsa... — Dünyaya hâkim olur. Böyle bir adar bulunmazsa aklı başımda kim «! selerden bir birlik te bu vasıta ile â. lemi idareye o muvaffak olabilirler. Msyö dö Loyolanm da İstediği bu. dur. Sözlüme inanmız, bir gün gelecek &i diylomular yaleum bütün kuvveti. ni aniryacaklar ve bunu büyük bir ce» sgvetle tatbik edeceklerdir. Çünkü bu adamlar cahil ve alimak olan bütün halkm bir kaç kişinin sazdetini temin etmek için çahısmağa mecbür oldukla. rini anlıyacaklardır. Bütün âlemin, kendilerine hükme « den kralın ihtiyaçlarını temin etmele. ri için sarfedilen ve aklm Üstünde bir yeküne varan —yalanlarımı bir kere düşün. Benimle beraber, yalanım mü. kaddes olduğunu, mazimiz ve İstik balimizin onunla kalm bulunduğunu, insanlık âleminin hasretle (özlediği ihtişamı, debdebeyi, servet ve hâkimi - yeti bunun sayesinde elde ettiğimizi hatırla! Ah Rene, elddiyetle, cesaretle yalan söyliyelim! Bu vasıta İle köina. tı elimizde tutabiliriz!, — Demek ki, ben de yalan söyliye- ceğim.. Öyle mi kraliçem? — Evet, Navar Kraliçesi Parise ge- lecek... Sana gene tekrarlıyorum, O - nun buraya varışından o evvej hasta olduğu etrafa yayılmalı, Anlıyor mu. sun? Sonra da bir çocuğu olduğunu. Niçin öyle kederli o duruyorsun? Bu çocuğa pek yüksek bir yer hazırladı - ği neden anlamıyorsun? Onun Han” rinin yerine Navar kralı olmıyacağını nereden kestiriyorsun? Rüjjiyeri dudaklarımın ucuna ka » dar gelen bir sevinç (çığlığını zorla tuttu. Katerin: — Sus! diye homurdandı. Müneccim dudaklarını onun elleri, ne dokundurarak: — Ah Katerin! Ne kadar yüksek » siniz! Ne yüksek düşünceleriniz varl Sizi şu aezimle son derece tekdir edi. yorum! sözlerini mırıldandı. Kratiçe gülümsiyerek: — Bardi git! Fakat sözlerime ita, at etmeği unufma! dedi. Münettim odadan dışarıya çıkar - ken: — Körü körüne itzat edeceğim? di- ye bağırdı. O gittikten sonra Katerin deda , iresinden çıkıp nedimelerinin bulun - duğu salondan gecmeden, gizli aralık- lardan kralin dnitesine yollandı. Bu dafreye yaklaştıkca bir av ho - rusunun çalmdığmı duyuyordu. Meşhur bir avcr olan kral dokuzun- €u Şar) averlığa bağlı Oher şeye çok meraklıydı, Nefesi tutuluncaya, hasta olunca . ya kadar av borusunu çalardı. Hususi doktoru olan Ambruvaz Pore ış yere bu hydan vazgeçmesini, hiç ol mazsa ihtiyatla hareket etmesini tav. siye ederdi, Fakat hergün tetkik ettiği kralm av programimın bir tevive yeni şeylerle çoğaltıldığnı görüyordu. Katerin, kralm yanma girmeden evvel yüzünü değiştirerek çok mahzut bir hal aldı.Odaya girdiği zaman Şarl çaldığı boruyu hırakarık O annesine doğru ilerleyip elini tutayak öptü. Son ya bir koltuğun yanma götürerek «. turtta, O zaman Kalerin: — Oğlum, her sabahiçi gibi sihhatin: den haber almak için geldim.. Nasıl » sınır bakayım? Hele pencereye doğru dönünüz de #izi iyice göreyim.. Bak, çok şükür sizi pek iyi xörüyorum. Şim| di rahat bir nefes aldım, Eminol,eo kötü nöbetin sizi yakaladığı günden Perl gözüme uyku girmiyor.. Bilhas , sa Ambrurar Parevin sörlerinden son. ya.. sözlerini eSylerli, Kral endişesini belli etmemele ça | İ kemmel olduğunu söylüyorum, Art bir daha bundan bahselaiiyelim, sancıya tutulduğum zaman gizli gi İİİ ağn ADREİZ a ite Ava i ! lm mm As, Şübesi reieliğin Me eşe müresnağlarği ölçü |irip Nevralji -Böş ve diş ağrıları -Artritizm «Romal : N Y, Ni N © Orduya makinist almacaktır is) 196 TARN A YANTLA R Pa RDAYANLAR 187. — Sözünüzü (tamamlayınız anane! dedi. — Bu usta doktor bu nöbetlerden birinin en sonra ölümünüze sehep © « lacağını söyledi. Fakat Şar), ben bun. lardan hiç birine inanmıyorum. Bun. | dilmesini emrettim. — Anre, eğer emin olmak lürumü. nu hissetseydim sözleriniz bunun için fazlasiyle kâfi gelirdi. Fakat ben de tıpkı sizin gibi düşünüyorum, Ve b8 | herifin uğursuz sözlerine bir türlü inanamiryorum.. Bakınız, kuvvetim he nüz yerinde. Ölümlmden İstifade. decek olan kimseler ne yazık ki dahs pek çok bekliyeceklerdir. — Amin! Fakat yavrum, kralin öl” mesinden istifade edecek bazı kimsö ler bulunduğuna sen de “eminsin yal Daha ne kadar yaşıyacağımız da bel Ni değildir, heyhat!.. Babanız o uğur suz eğlence esnasımda muhafız askeri kumandanının hançeriyle öldürüldü: zaman bütün Pâris ağladı. Frans# matem tntiu, İnsanlık o &lemi kef der içinde kaldı. Allah seni de eğef habana kavuşturursa neden senin i 4 çin de ayni matem tutulmasın, Dokuzuncu Şarl sarardı. dikkatle bakarak bağırdı: — Bu uğursz şeyleri nereden çıli rtyorsnz. Sizinle ölümümden bah medet İki Tâf konşamıyacak mıyım? — Şarl, bir annenin her zamanX çin endişeleri bulunması tabii deği”