Cenem t utulsun! | susamam ki... Kadın kıskançlığı sanmayınız! Hemşirem Suad Dervişin romanla. rınm halkça pek sevildiğini bili il rim. Hatta bu satırları yazmaklı . kib ettiğime açık bir isbat değil midir?.. Fakat, kadınlar arkadaşlarının tuvalet ve güzellik kabahatlerini nasıl görürlerse, kadın imzalarda, biribirlerinin en ufak potlarinı ka- çırmazlar. Onun için, bakınız. Suad Der - vişin nasıl bir dalgınlığını yakala dım; yi kaç eli olur? | ğım, benim de onun eserlerini ta -' “— Buyurunuz efendim, buyu» runuz! “Eliyle lâmbanın ışığını rüzgâr dan muhafazaya uğraşıyor. Bu hareketleri yapabilmek için kadınm en aşağı üç eli olmalı... Bakınız, işte, yepyeni bir tip!.. Bir de bizim romancılar yeni tip- ler yaratamıyor derler... Haltet . mişler... - Bu münasebetle, diğer bir mu - harririmizin romanını hatırladım: «.- Dan! Dan! Dan! “Saat biri vurdu!,, Demişti, Tabii, o muharrir nasr| saatm.! Fakat aşağıki satırları, muhar.; biri üç kere vurmadığını biliyorsa, rir arkadaşımın yeni romanından; uz; l “Elinde saplı bir petrol lâmba:! si tutan otuz beşlik bir kadın kısa saçlarını karıştıra karıştıra onlara doğru geliyor, Birinci şube direktör muavini Vekâlet emrine alındı Emniyet birinci şube direktör mu. avini Sadullah dün akşâm Ankaradan gelen bir telgraf üzerine vekâlet em - rine alınmıştır. Bu husustaki tahki . kata mülkiye müfettişleri el koymuş - lardır. Ey Eg Bir noktaya dikkat Işgüderler Genet Direk- törlük işyarlarıdır “Müdürigeti Umumiye,, serkerdeleri değil.. Geçen gün “Vâ «Nüâ,, meslek hayatımızın can alacak bir nok - tasına bastı, Dedi ki: Türkler ter» biyeli insanlardır. Biz, ferd ferd nâzikiz, fakat iş başıma geçip üze- rimize bir memuriyet aldık miydı, kabalığı da üniforma gibi beraber tekmıyoruz. Hakikaten öyledir,! herhangi bir dairenin odasma giri- niz, koltuğunda oturan direktör, Muavini, kâtibi, hatta kapıcısile odacısı sizi adam yerine bile koy- mazlar, Yan bakarlar, dudak büker! ler, kaş çatıp terslenirler, angarya. dan, yarım ağızla cewap verirler. Bunun bir misaline dün bende rasladım. Telefonda bir numarayı sormak için istihbaratı aradım, ce- Yâp vermedi, bunun üzerime “03,,- ü çevirdim. Kalın bir ses: “Ne var?., Ben sordum: Orası neresi? — Gene ayni ses hiddetle: Sen ne. resini arıyorsun? — 03 ü . Burası- İstihbaratla konuşamıyorum. Ses bütün bütün aksileşti: Konuşamı. yorsan 0S i ara şikâyet et. Ve ti - rak!., Telefon kapandı. 1— Telefon merkezinden biri ça- İsndrmıydı, telefonu açan derhal o rasmın neresi olduğunu söyler, kar! şısmdakine ne aradığını, kim oldu:| gunu sormaz. 2 — Merkeze telefon eden bir abonedir, ya bir aboneyi ara . yandır, Kim olursa olsun kendisi. ns daha tatlı bir sesle, daha nâzi- kâne hitab etmek elzemdir. Telefon idaresi devlete geçti, Genel direktörlük oldu, halkla -eş. ki zaman “Müdüriyet umumiye, » lerinden hitab edildiği gibi - komu.! sulmaması gerektir. İ S.K. İ İ | l pa Mfaiyenin yıldönümü hemşirem Suad Derviş de bir in - sanın üç eli olmadığını bilir, Onlarmki dalgınlık, benimki de... dedikodu belâsr... Çenem dur- maz ki. Hatice Süreyya Yün ipliği fabrikası 8ir yıl sonra Bursada işlemiş bulunacak Beş yıllık endüstri programiyle kurulması işi Sumer Bank'a veril- miş fabrikaların en büyüklerin - Gen birini teşkil edecek olan Bur - sa Kamgarn ipliği fabrikasının ışaatına gelecek ay başlanabile- cektir. Bu fabrikanm yalnız in şaatiyle işçi ve direktörlük bina- lan ve yolları 1.357.320 liraya çr| kacnktır. Fabrika 936 yılı s0- nunda faaliyete geçmiş olacak- tır. Yeni Kamgarn fabrikası Türk yünlü mensucat endüstrisinin gı- dası demek olan ipliği temin ede rek en büyük bır ihtiyaca cevap verecektir. i Yünlü mensucata lâzım olan Kamgarn ipliği şimdiye kadar memleketimizde yapılamadığı i - çin kâmilen hariçten gölmektey - di. Yalnız bundan beş ay evvel Sumer Bank'ın Feshane fabrika- sında ilk defa Kamgarn ipliği ya- pacak tezgâhlar kurulmuş ve bu fabrikanın bir kısım © ibtiyacmı karşılıyacak kadar Kamgarn ipli- ! gi yapılmağa başlanmıştır. Bursa- daki yeni fabrika çalışmağa baş- ladıktan sonra yünlü mensucat endüstrimiz ihtiyacı olan ipliği dışardan almaktan kurtulacak tır. Gk LR Yugoslav elçisi değişiyor Dost Yugoslavyanın Ankara elçisi doktor Miroslav Bankoviç hükümetin ce başka bir vazifeye tayin edilmiştir Memleketimiede bulunduğu müd - det içinde Türk - Yugoslav dostluğu - nun artmasına çalışmış ve muvaffak olmuş bulunan milletin elçisi yakm - da memleketimizden ayrılacaktır. .———— Havanın bozukluğu yüzünden geri bırakılan itfaiyenin on üğün cü yıldönümü yarın saat on beşte Fatihte itfaiye direktörlüğü bi- nasında kutlulanacaktır. m 0— Ereğliye kar yağdı Ereğli 2 — İki gündenberi yağmur yağıyor. Hararet 11 (dereceye düş . müştür, Civar dağlara mebzül kar yağ mıştır, HABER — Akşam Poslam Ramise su ve agaç Halk, ağaç yetiştire- cek, fakat şimdilik su yok Ramis halkından bazıları köy- deki Talimhane meydenmın ya - nında btlnan ayrı ve geniş bir meydanlığa bir bahçe yapmaya ve bunun adını (Cumuriyet Bah- çesi) koymaya karar vermişlerdir.| Bu bahçenin tertip ve tanzimine yakmda başlanacaktır. Bahçe ola- cak yere bu kış sonlarma doğru bir çok ağaçlar dikilecek, çiçekli tarhlar ve çakıllı yollar yapılacak. tur. Bundan başka yine Ramis aha- lisinden birkaç ağaç sever Rami: sin deniz tarafına bakan Uluklu bayır sırtlarını da ağaçlandırmayı düşünmektedirler. Bunun için vak tile bu güzel sırtlarm hangi ağaç”! ları çabuk yetiştireceğine dair bir ecnebi ağaç mütehassısmın beledi- yeye vermiş olduğu rapor suretini araştıracaklar ve ona göre işe baş- Iryacaklardır. Ramislilerin hem kendi köyleri, hem Topçular, hem de. Maltepe sayfiyesi için Sular idaresinden is- temiş oldukları suya karşı idare buralara su vermek için Edirneka- pıya çok kuvvetli ve çok pahalı bir makine koymak lâzrm geldiğini, bu sebeple şimdilik buna imkân ol madığı söylemiş; ancak ileride Flurya civarma terkos suyu sevke. dilirken Ramis civarma da #yni Poliste: Sağ eli kesildi Defterdarda Sirkeci sokağında otu. ran ve Gazhanede çalışan Resul oğlu Mehmet sağ elini yün makinesine kap tırmiş, hastaneye kaldırılmıştır. Mem- medin hastanede sağ eli bileğinden ke. silmiştir. Bıçakla hücum Eminönünde seyyar balıkçı Muhar-| rem sarhoş olarak balıkhane memur Ip larından Cemâl ile balıkçı Manola en! beş santim © uzunluğunda bir bıçakla! hücum etmiş, yakalanmıştır. Zehirlendi Fındıklıda Dere içinde havagazi bo- rularını yapan âmele Yusuf havaga . zinden zehirlenmiş, Beyoğlu hastane - sine kaldırılmıştır. Ağaçtan düştü Beykozda cami sokağında oturan 14 yaşmda Ali İncir ağacından düş - müş, yaralanmıştır, Gidü Altınhakkalda oturan İtalyan te - baasından 70 yaşında Jan Arikirin kahvesinde otururken birdenbire fe - nalaşmış. Fransız hastanesine kaldı. için talebe gönderilecek. Ilk kafile talebenin imtihanları haftaya yapılıyor Yeni kurulan maden arama; enstitüsünün teşkilâtı tamamlan-| mış, şimdiye kadar madenler ge- nel direktörlüğünce görülen tek- nik işler bu enstitü (tarafından devralınmıştır. Bu arada petrol ve altın arama mütehassıs heyet leri de enstitüye bağlanmıştır. Maden tetkik ve arama ensti- tüsü, burada waden işlerinin kâ- fi derecede teknisyen bulunmadı. ğmdan ilk iş olarak maden mü- hendisi yetiştirmek üzere Avru: paya gençler gönderilmeğe karar vermiştir. Bu gençler İise mezun İ | ları arasından iyi derece almış ve maden işlerinde çalışabi'ecek ka- dar sağlam olanlar arasından 88 . çilecektir. Şimdilik ilk kafile o- larak sekiz genç gönderilecektir. Gelecek çarşamba günü Anka- rada imtihanları yapılacak olan » bu gençler kismen Almanyaya ve kısmen de Frahsa ve İngiltereye gönderileceklerdir. yi Gençlerin Avrupada tahsili ve stajda bulundukları mü'det ka - dar devletin göstereceği her han » gi bir yerde çalışmağı taahhüt et - mesi icap etmektedir, Doktorlar yarın toplanarak yeni idare heyetini seçecekler Merkezi şehrimizde bulunan! “Üçüncü mıntaka etibba odası, yeni idare heyeti ve haysiyet di- vanı üyeleri seçimi yarın yapıla- caktır. Seçim saat on üçte baş- lıyacak saat on beşte bitecektir. Bu münasebetle odaya yazılı bü tün İstanbul ve civarı doktor, ec- zacı, diş tabibi ve kimyagerleri| toplanacaklardır. Oda mintakası içindeki diğer şehirlerde bulunan trb erbabr ise reylerini kapalı bir zarfla intihap heyetine gönderebileceklerdir Etibba odaları idare heyetine eczacı ve diş tabibleri girememek. tedir. Bu zümrelerin yalnız hay- siyet divanma girmek hakkı var- dır. . Bunun için bundan iki yıl önce yapılan seçime diş tabibi ve eczacılardan mühim bir kısmı pro testo makamında iştirak etmemiş, ler ve bu şekli değiştirmek için teşebbüsler yapmışlardı, Yapılan hareketlerden bu yıl da ayni şek» lin devam edeceği anlaşılmakta» * dır, t Bazı hastahaneler , Dolma bahçe sarayı hakkında bir iddia Poliklinik usulünün hususi has- tamir edilecek Dolmabahçesarayının tamire tahanelerin tatbiki kanunen yasak! muhtaç olan bazı kısımlarının ta- olduğu halde bazı hususi hastaha- mirine yakmda başlanacaktır. Bu nelerin küçük bir ücret mukabilin.| tamir işi için ulusal saraylar idare- de bu işi yaptıkları nazarı dikkati si büdçesinden onbin liralık bir celbetmiştir. Etrbba odası bunun -i| tahsisat ayrılmıştır. Tamirin önem çin Sağlık Bakanlığına baş vur -|li bir kısmı saraym dammda yapıla Divanyolündaki Türk kadınları biçki yurdunun senelik sergisi dün açılmıştır. “Bu sene yurtlan 73 bayan meztn olmuştur. Sergide bu sene yurttan mezun olan hanımların eserleri teşhir edilmektedir. 1913 senesinde açılan yurttan şimdiye kadar 3647 terzi mezun rılmıştır. Orada kalb sektesinden öl.| olmuştur ve bunlar arasindan bir çokları memleketin muhtelif yer. müştür. Biz görmedik. Fakat kendisine #nandığımız bir ta- nıdığımız anlattı; dedi ki; — Paşabahçe Şişe fabrikasının yarında fabrikada kullanılmak için yığılmış samanlar var. Bunlar kat iyyen kapalı ve mahfuz bir paziyette de değildir. Üs - tü, ve etrafı tamamiyle açıktır. Allah göstermesin ama buraya kazara düşecek bir lerinde terzihaneler açmışlardır. Paşabahçe fabrikasına dikkat! ufak kıvılcım, bir sigara, pek büyük ziyanlara ve fa & elalara sebep olabilir ve binlerce lira sarfile vücuda g€ mulmalıdır. tirilen fabrika birkaç saat içinde yanıp kül olabilir. Alâkadar yerlerin şiddetle nazarı dikkatini celp © deriz. eğer hakikaten samanlar bu şekilde açıkta dü. ruyorsa bu, fabrikn icin büyük bir tehlikedir. Ya sas manlar oradan kaldırılmalı, yahut mahfuz bir yere ko lk in şim vi.