Kauçuk adamla Romanın mevzuunu hazırlayan: Edgar Valaş Sesinizden m z (ör tayıpa deforarda ze kim olduğunu- rakgik ve kayaların ba. Zal si 2 EV a ire Pi e vak p 7 AY am sayacak 5 Ve ya/levlarım “ZF 5727 Bomlakdman edemesinler: Nasi/ p. /ânmız mü Kenmer, ge. rada re arıyor. Sun Lili? KIMYAGER Hüsameddini Umumi idrar tahlili 100 kuruştur. b Eytam arya bime #| ve kartonları gümrüklenmiş olarak teslimi şartiyle 4 — İkinciteş- bey hanı, © rin — 935 Pazartesi gün'i saat 15 te Ankarada idare binasında ka- EEE Ee er 2009rR palı zarf usuliyle satın alinacaktır. 12633 lira muhammen kıymetli on dört kalem matbaa kâğıtları | maktadır. Nümüneler Malzeme Da iresinde ve Haydarpaşada lüm Müdürlüğünde görülebilir. (sı Muhammen bedeli 2000 lira olân dinamo ve otomat 4—11 — 1935 Pazartesi günü saat 15,30 da kapalı zarf usu Bu işe girmek istiyenlerin 947 lira 50 kuruşluk muvakkat temi-| Ankarada idara binasında satın a Imacaktır. Bu işe girmek istiy nat ile kanunun tayin ettiği vesika ları, kanunun 4 üncü maddesi mu | rin 150 liralık muvakkat teminat vermeleri ve kanunun tayin cibince işe girmeğe kanuni manileri bulunmadığına dair beyanname! vesikalar've işe girmeğe manii ka'nuni bulunmadığına dair ve tekliflerini âyni gün saat 14 de kadar Komisyon “Reisliğine ver: me ve tekliflerle ayni gün saat 14 30 a kadar Komisyon Reisi | meleri lâzımdır. i vermeleri lâzımdır. Bu işe sit şartnameler Haydarpaşada Tes oteli AE AİTM ALL İ Bu işe ait şartnameler parasiz olarak Ankarada Malzeme Dai. | ve Sevk Müdüriüğünde, Ankarada Malzeme Dairesinde paraan i resinde, Ha; rak dağıtılmaktadır. (611 ARALARA AAA SEREZLİ Diş hekimi Ratip-Türkoğlu Ankara caddesi Mesörret 158 PARDAYANLAR —— ——- yi min derim ki eğer beni buradan çı -; Bunların hepsi onu buz gibi don . karırsanız bu mektup kralın eline seç: durdu. mes yalan söylüyorsam Allah belâmı Tarif edilmez bir korku bütün var. PARDAYANLAR 9 — İhanetim meydana çıktı. Beni — Tam vaktinde mekt - arıyorlar! düşüncesi (gelmiş olduğu) bu alacağına İsaya, İncile yemin eti halde doğruldu. sözlerini söyledi. versin, Şmidi dinleyiniz. Bu sizin için) lığını kapladı. son fırsattır. Daha fazla söylemiye.. ceğim. Siz beni serbest | bırakmazsa “ nız hayatını kurtardığım kral bıraka»! caktır. Böylece ne kaybedeceğim? hiç olsa olsa daha iki üç gün burada ka-' lacağım. Halbuki size gelince, eğer be. ! ni serbest bırakmazsanız idam oluna-' caksmız. Şimdi Allahısmarladık Mös- e Bu sözleri söyledikten sonra Par - dayan bir köşeye çekildi. Kitalan kendisini toplamağa çalı . şarak birkaç saniye kadar tahta is « kemlenin üzerinde kaldı. Kendisine indirilen darbe hakikaten pek müthiş- ti. Ölüme mahküm olmuştu.Ama nası) ölüm?. Monfokondaki iplerden “biri -| sinde sallanmadan evvel müthiş işken eceler içinde vücudu harap edildikten BONA: Bu anda hükümet zindanımın mü . dürü olmak sıfatiyle hazır bulundu - Bu bazı işkenceleri hatırladı İşkence- gekonama bağlattığı bir çok zavallı - Jar "ayali gözünün önünden geçti. Temaklarla bacakların arasına s0 . kulan ve kemikleri ezen kazıkları memeleri koparan kızgın kıskaçları, en parmağın tırnaklarını biribiri arka sından sökmek için kullanılan ker - petenleri, mideyi patlatana kadar su içirmek için boğaza okadar sokulan hunileri, vücudu çeke çeke parçalıyan çarkları düşündü. Bu korkunç manza- raların halka gösterilmesini, ahalinin « biribirini itip kakarak dua ederek te- pinerek etrafında dolaştıklarını görür gibi oldu Kendisine ne yapacaklardı. Kral katili gibi bir suçlu olduğu için 3ca- ba nasil müthiş işkencelere uğratıla - caktı. Tarif olunmaz bir korku bütün var liği kapladı. Şunu da söyliyelim ki Kitalan tahtan indirilmek (istenilen dokuzuncu Şarla olan bağlılığı kadar tahta çıkarılmak istenilen Hanri dö Gize bağlı değildi. Ve bu ihtilâl cemiyetine bir inkılâp i ülküsüyle deği! sırf yer kapabilmek yjikselebilmek hırsıyla girmişti. Şimdi ise gözünün önünde canla - nan ölüm ve işkence hayali karşısın » da bu hırsına lânet ediyordu. Hergün sert muamelelerle hırpala, dığı âciz zindancılardan yahut muha- fazasına memur olduğu mahpuslar - dan biri bulunmak için şu anda dün . yada nesi varsa hepsini verirdi. Ölü gözü gibi donuk olan gözlerini Pardayana çevirdi ve onu o azminden dönmiyen her insan gibi rahat gördü. O vakit koridorda bıraktığı gardi- yanlarla askerlerin, bir mahpuşla bu kadar uzun müddet . konuşmasından hayrete ve belki şüpheye düsecekleri- ni hatırladı. Bununla beraber henüz kat'i bir karar vermemişti. Bütün vücudu ve dimağı felce uğ- ramış gibiydi. Iskemleden biç kalkmıyacağını sa. nıyordu, Birdenbire sofadan sert bir gürül - tü aksetti, Kitalan; gözleri frrlamış saçları dimdik olmuş ve aklına: Kitalanı sramıyorlardı. İhaneti- keşledilememişti. l Yalnız zindancılardan birisinin © linde bulunan anahtarlar sofanm mer| mer döşemesi üzerine düşmüştü. Kayıtsız bir tavır alan OPardayan! göz ucuyla Kitalanm yüzünde husu . le gelen korku ve acının o çoğalışını! takip ediyor ve artık bu işin sona er- mesini sabırsızlıkla bekliyordu. Ya, Kitalan korkarak kendisini ser best bırakacak veyahut bu korku son derece çoğalarak onu bir tereddüt i - çinde bulunduracaktı. Pardayan düşündü: — Bu ikinci ihtimale göre mahvol- duğum gündür. Bu adam beş dakika içinde beni kurtarmadıkça kurtulmı - yacağma kanani (getirmezse yerine dönerek işin olurunu — bekliyecektir. Bir hafta, on gün, bir ay korku içinde titriyecek ve sonra, yalan söylemiş ol- duğumu, kendisini ele vermediğimi an Taymca, yahut ihbar ettiğim (halde! köpeğin kâğıdı kaybettiğini zannedin! ce gene cesaret bularak benden en| müthiş bir sürefle İntikam almağa| kalkışacaktır. Ve ben de hem İşkence göreceğim hem de hana mezar olacak olan yeraltı zindanlarmdan birine a- tılacağım!, Anahtarın düşmesi Şövalyeyi şiddet Ti bir surette titretti, Hemen Kitalana | doğru gitmek ve son bir teşebbüste! bulünmak üzere #ken müdürün doğ .! yulduğunu ve sendeli sendeliye ken -! disine yaklaşmakta olduğunu gördü. herifin dişleri birfbirine çarpıyordu. Kekeliyerek : Pardayan rahat ve sakin bir sesleri — İstediğiniz şey üzerine yemin 6 derim, Fakat şunu da (söyliyeyim ki vakit geçiyor.. Hattâ kendi adamları, nız bile şüphe etmeğe başlamışlar « dır dedi... Kitalan alnındaki ter damlalarmı silerek: — Pek doğru! cevabını verdi. — Öyle ise haydi! daha ne düşünü yorsun? Direktörün zihninde türlü türlü dü şünceler çarpışıyordu. Pardayan sa » bırsızlıktan yerinde duramıyor fakat bumu belli etmemeğe bütün gücüyle uğraşıyordu. “ O vakit, Şövalye tekrar söze başla. dı: — Bundan maada, işlerin deno. mal (tabii) suretle geçmesi benim 1» çin belki daha hayırlıdır. Dostum mek tubu alarak krala verecek ve ben de kurtulacağım. Size gelince, tabii hiç bir suretle kurtulamıyacaksımız. Kitalan boğuk bir sesle: — Mösyö, yarım saat sonra bura « dan çıkacaksınız! dedi. Pardayan sevincinin yüzünden an- laşılmaması için oldukça sıkımtı çek , ti ve: 4 — Nasıl İsterseniz öyle o yapımız! cevabını verdi. Kitalan, Tanrının yardımını İsti « yormuş gibi kollarını tavana doğru kaldrrdr. Hakikaten Kifalan huyunda olan caniler, her zaman söz arasmda karsısndakileri kandırmak” için ken. d! düsüncelerine uygun bir Tanrı uy- dururlar.