Aşka hiç Amerikama lanımnış Primadonnası | madam hizizenmeer de h erkeği istediğini bilmiyen, ülküsünü bulmak eliyle boyuna koza değiştiren bir| adadır. Burada onu en son kocası| olan şofü;le görüyorsunuz. Nevyorktan yazılıyor: Saz ve sözün füsunundanmıdız nedir, musiki artistleri dünyanın her yerinde kadı kalbini tatir ve gıcıklayici name İsrle inleten, insanlardır. Fakat güzel çalan sazını ü taslı söyleyen sanat cek det en | bü rma âşikter | de ü | 1 € ı i na er, sonra bunun acısı” Br >ek zorlu İşir şekilde çekmişlerdir. Yımanlilarm ağlarında Lir deni- 1 zın uztisr O 5 rTamanm en s€- Üridise teshir etmişti, Fakat den az sonra ölmüştü. an efsanelerinden saşlayin de bu « kadar gelin rla kadının şamadıklarını görür. hâdisel çalan bir cingene takımının şe- ancısı idi. Pirensesini de A- merikanm en zengin miraslarından bi rine konmuş ve Avrupanın en asil ve i birile evlenmişti Fa am tellerinden bayıltıcı ses ler çikartınasını bilen vu küçük boylu ne pirensesin aklını başından al dı. Pirenses Soysal mevki ailesini, 7 lik ve şerefini teperek çingane- nin peşinden koştu. Bütün parasını har cadı ve Rigo tarafından terk edildik. İ nistlerinden Von Bülov'nın karısı Fraus Liszt'in kızı Korima ile karşılaş, alet içinde öldü. Bu hü den sonra Rigo Avrupadan Amerikaya geçti ve orada yine zengin- lerden ve prenses de Şimay'ın yeğenle- rinden Katerin Hadleyin kalbini avlama smı bildi. İkisi birlikte kaçtılar. Kızın serveti çabuk tüketildi. Paralar suyu- ten sonra 52 nu çekince, kemancı başını alıp savuş- tu, Madmazel Hadley yoksulluktan ve açlıktan öldü.. we , Kendi operalarını idare etmiş olan san'atkâr Rişard Vagner dakın kalbini çelmekted büyük usta olduğu- nu göstermişti, Günün en büyük piya- ve tığı zaman Vagner evli ii Pakat ka: dını görür mez kendisini yalnız o- nun anlıyabileceğini sandı. ve Von Bü lov da kar isen: birakmak #mecburiyetin- çesi,, Frances W: ilam boyuna sev. * olmakla bera, ber yüreğinin ha- kiki eşini hâlâ bu- 1mamıştır, HABER — Akşam Postası mmm ni güvenilmez! Hele sanatkârın aşkı, inananların defa felâket getirmiştir Çingene kemancı / ile Prenses dö Chimay. Çingenenin kemanı, prensesi &f « sunlamış, yoksulluk ve düşkünlüğe kadar sürüklemişti, de kaldı. Kazlma nın ölünceye kadar Vagnerle kalmış ölduğu doğrudur, fa kat bu hayatı nasıl devam ettirebildiği- ni ançak kendi bilir, meğer Piyanistler, kadın kalbini de çalması- nı çok iyi bilen san'atkârlardır. Bugü- A nün en mümtaz piyanistlerinden biri ©. lan Jozef Hofmann fakir bir ailenin ço- cuğu idi. Zengin Amerikalılardan Mari Eustis ona çılgınca âşık oldu, eylendi- ler. Fakat bir kaç sene sonra Hofmann İ talebelerinden biri olan Betti Şart adlı genç ve çok güzel bir kızla sevişti, Ka- rısını boşayarak onunla evlendi. * Nevyorkun en büyük operası (olan Metrepoliten nin orkestra şefi seçkin musikişinaslarndan Gotti Kassazza bütün musiki aletlerini büyük incelikle Orkestra şefi Rudy Vallee'nin karı. çalmasını bilen bir adamdır. Amerika- sı güzel Fay Vebb nm en ünlü şarkıcılarından Madam başına çok R 4 y Nevyorkun zengin sosyetesinde en son dedikodu MarJori Ölriksle (o piyanist Eddi Dükin'nin evlenmesidir. Alda bu ustada gönlünü kaptırınca ev- lendiler. Ancak aradan çok geçmeden büyük ustat ağız tad: değiştirmeğe ka- rar verdi. ve daha geçenlerde yine Nev yorkun meşhur dansözlerinden Rozinna Zolli ile evlendi. Holivut yani başında Santa Monika kaptırmanın ne büyük bir delilik oldu- ğunu işte bu dünya cennetinin geçen yıl güzellik kıraliçesi ilân edilen Fay Vebbe sorunuz. Amerikanın en sevilen Saksiloncusu Rudy Valee'yi seven bü in en kuvvetli hurisinde aşk serhoşluğu bir ay bile o süremedi. Şimdi bu saksifoncu “Amerikanıp en güzel sarışını” olan sinema yıldızı Alis Faye yi ortasına kaptırmıştır. dünya cenneti Bunlar saymakla tükesmeyecek kâ- dar çoktur. Amerikan yıldızlarının için de orkestra şefleri ve musikişinasları #- Je en çok tecrübesi ola, Frances Vill. nceleri sorulmağa de- "Komedi « Muzi- içesi” oan bu güzel kumral ya içinde Lester Klark, Alan Ja- nes, Çarlş Köley, Ortur Bravu. gibi A- merikalın en ünlü musizişinası ve bes- tekârlarile aşk oyunları «ynamış: hatta kimse ile evlenmiş orduğu halde sonun ayrılmak mecburiyetinde kalmıştır. Bütün bu a- da dalma yaralı bir kalple günlerde yine bir saksoloncuya vurul- muştur. Belki de yarın öbür gün evle neceklerdir. Nevyork yüksek sosyete- sinin son günlerdeki dedi kodusu da, A- merikanın sayılı zenginlerinden güzel Marjori Olrikson dans bandosu şefi Ed- di Dükin le evlenmesidir. Bu çift şim- di Florida plajlarında bal ayı yapmakta dır. Bakalım balın tadı ne kadar süre- cek? 8 San'atkârın kadını erkeği olmaz. Her ikisinin de taşıdığı ruh aynıdır. Bü ruh bütün güzel çiçeklere konmak isteyen “ ri bir kelebektir. Amerikada kadın şarkıcıların yakmadığı yürek, söndür- mediği ocak kalmamıştır. (Bunların a- raşından Ceraldin Farrari ele alalım öhretinin en yüksek basamaklarına çıktığı günlerde “Sahnenin en güzel er. keği ve en mükemmel aşıkı” diye tanı» | İ | | cıklı denemelere rağmen kendisi, son dünya cennetidir. Musikişinaslara gönül | lan Len Tellcegen' sevdi, Zavallı ak- tör bu primadonnna ile karşılaşmasaydı çok daha bahtiyar olurdu. Çünkü , bir vakitler milyoner sayılacak kadar zen- gin olan Amerikanın bu göz bebeği ak- tör günün birinde Farrar © yüzünden meteleksiz kalmış ve en acı bir ölümle gözlerini kapanmıştır. Operanın meşhur Kontraltosu madam Margaret Matzenaver tam üç defa koca ya varmış ve erkeklerin üçünü de bet- baht etmiştir. Üçüncü kocası kendisi- nin şöförü olan yakışıklı ve güzel Flo- ya Giotzbah'dır Bu delikanlı günün bi- rinde vazifesini şoförlükten ve kocalık tan başka işlerde olduğunu anlamıştır. Bu koca ayni zamanda (karısına odâ hizmetçiliği işi de görmek mecburiyetin de kalmıştı, Kadın kı: -.Zı zaman eline ne geçerce kocasının başıma fırlatmış. Boşanma davasında bu aktrisin hâki. me söylediği gözleri dinleyelim: —Ben bu adamı çöplükten aldım, ye- dirdim, içirdim, giydirdim. Üstünde ne varsa tepeden tirnağa kadar hep benim | malıdır. Bana sadakatsızlık ettiği için onu evimden koğdum. Kadın san'atkâir lardan birini daha ele alalım: Operanın mümtaz Sopranalarından madam Emma Eames Amerikan sosyetesinin en seç- kin portre ressamlarından Julian Stroj ile evlenmişti. Bu evlenme zavallı res- sam için çok acıklı bir şekilde (geçti. Daha bal ayı bitmemiştiki madam Em. ma ondan hevesini almış, kendisini kapı dışarı etmiş ve mahkemeden boşama kararını aldıktan sonra meşhur muğan. ni Emile di gogorza İle evlenmiştir. Bu yalnız Amerikaya mahsus bir ruh ha- İeti değildir. Bütün dünya san'atkirla. rt arasında bünün örneklerine pek çok tesadüf edersiniz çünkü san'atkâr ruhu en ele avuca sığmaz ne istediğini bil mez, kararsız ve hercai bir ruhtur, mi la a İL a EL A is İYİ A iânlarım lari A İT Ri