AŞ e a KAN gm ma d e m yy NA BER — Akşam Postasr Kendisine “San Jerma - | no konesi,, ünvanını ve - ren Mariya Bassi hakikat. te bir hırsızdı. Kan'dan yazılıyor: | Fransanın sahil şehri olan Ka- na, zenginler eğlence için gider.; Fakat burada, zabıtayı her an i-! çin tetik bulun.rağa mecbur »den,| serveti tükenmiş ve adetâ suyu çe- kilen bir gölde balık gibi kalan insanlar da eks:k değildir. Bunlar arısından deliler hır- sızlar, anlaşılm-yan birçok sebep-! lerle türlü mü vasebetsizlikler ya-| panlar da çıka, Meselâ geçenlerde zengin ola- rak tanınmış ve Londradak! ko- casından külli;etli miktarda bara geldiğini söyliyen Sir küit izimli bir kadın, otelinin, saklandığı ban yo dairesinde, çalınmış bir kıy- metli tuvalet kutusuyla birlikte ko- miser Lomhari tarafından tevkif edildi. | Bu mücevhe:" tüvalet © kutüsu Madam Lovrens isimli diğer bir İngiliz kadınına aitti, Komiser birdenbire sordu: — Tuvalet kutusu nerede? Sirküit geriye doğru kalkılmış.! ken, maşlahının kolundan par-! lak bir şeyin, banyo dairesi por. selenleri üzerine düştüğü görül 'dü. İşte bu, Madam Lovrens'in mücsvherli tuvalet kutusuydu... | * Dünya zenginlerinin keyif çat- tığı bu şehirde zabıta vakalarına sık sık raslanıyor. Hem çok de- fa bu vakalar, böyle mühim dene- cek “şahsiyet, ler arasında olur! yor.. i dım. Kendisine gönderecektim.,, Milyonerlerin oturduğu oteld- çalınmış bir mücevher kutusiyle yakalanan Sirküit bu hırsızlık hâ- desesini nasıl anlattı biliyor musu- nuz? “.— Yanlışlıkla oldu, demiştir. O akşam eski İspanya kralını oğ- lu Prens Asturyas, Madam Lov- rens, ledi Levis ve Misor racasın- dan mürekkep olan heyetimiz o kadar neşeli idi ve içtiğimiz şarap bize o derece tesir etmişti ki, acka- daşıma ait bir şeyi yanlışlıkla #) mış olabilirim!,, Dünya zenginlerinin Keyif şehrinde Dünyanın en garip ve en çok zabita vakaları olur Fransanın Nis ve Kan şehrinde“kibar dolan “dırıcı vehırsızlar!,, Zengin bir İngilizin karısı olduğunu söyliyen, fakat arkadaşlarının mü İ cevherlerini çalmakla suçlulandırıla « rak mahküm edilen Sirkuit, Komiser Lomhard: “.— Her şey mümkündür.. dedi. Fakat apartımanı araştırmaktan da geri kalmadı. Neticede içmi- sinde 1.000.000 frank kıymetine mücevherler bulunan bir sani'k buldu. Bu sandıkta, ayni olel müşterilerindön Madam Kolin - gam isimli bir zengin kadına ait 2.000 dolarlık bir broş çıktı, Sirküit'in, bu broş için söyle- dikleri şudur: “— Madam Kolingam ahba. bımdır. Geçenlerde bu mücevheri odamda unutmuş, Aldım, sak'a - » Bütün bu izahlara rağmer ro- casından külliyetli para geldiğini ve böyle şeylere asla tenezzül et- miyeceğini söyliyen Sirküit, neza- rethaneye alınmış ve muhakemesi neticesinde hapse mahküm edil - miştir. * Bu sahil şehrinde bir kere Je adliye dairesi soyulmuş ve hırsız. lar 2.000.000 frank değerinde pa- ra, altın ve mücevher alarak git. mişlerdir. Hırsızlar önce binanın tava - nına girmişler, oradan delik açı- rak kasa dairesine geçmişlerdir. Daha geçenlerde de bir Hintii prens, buradaki garip zabıta vâ- kalarından birine mevzu olmuş,i fakat kuvvetini kullandığı için az zararla kurtulmuştur, “ Hintli prenses “Palm Biç,, gazi- nosundan çıkmıştı. Mehtapa'tır- da yalnızca oteline dönmekteydi Birdenbire bir otomobil, yanı ba- şında durmuş ve içinden gayet iyi giyinmiş bir delikanlı çıkarak, Hintli prensesin inci gerdanlığıy- la elindeki çantayı kapmak iste- miştir, Çantada birkaç yüz bin frank- içerisinden iki milyon frank değe rinde mücevher ve altın çalınan Nis Adliye dairesi ! döğüşten aldığı yaralar ve çürük- RİHARD TAVBER EVLENDİ Meşhur tenor Rihard Tabvber ge - çen hafta Londrada sinema artisti Di. yana Napiye ile evlenmiş, merasim - den sonra karısiyle birlikte Viyanaya hareket etmiştir. Viyanada Leharın yeni bir operetini oynıyacaktır. lık banknot bulunuyordu. Fakat Hintli pranses papuç bı- rakmıyan soyundandı. Şık giyin-| miş delikanlıyı tokatlamağa ve| mücevheratını vermemek için e-| linden geleni yapmağa girsti. Bir laraftan da avazı çıktığı kadar im.| dat istiyordu. | Şık giyinmiş adam, vaziyetten ürktü, fakat Hintli kadına da f32-! la kızdığından ona sıkı birkaç tek! me alıp tekrar etomobiline bine- rek kaçtı. Prenses incilerini ve parası hâlâ muhafaza stmekteydi. Fakat ler yüzünden braz yatmadı değil.. * Gün geçmez ki buranın kıyıla- rında, bir cinayet eseri olan c€&- setler de bulunmasın! Daha ge- çenlerde, ismi Artur Guilym o'du- ğu anlaşılan birisini ayakları ve elleri bağlı olarak kıyıdan çıkar. mışlardı. Vaziyet gösteriyordu ki, bu a- dam bir cinayete kurban gitmiştir, Çünkü kafasının ardında kusyun yaraları vardı. Fakat bu adamın cebinden öyle kartvizitler çıktı ki hüviyeti hakkında bir zaman şüp- heye düştüler, Bu kartvizitler arasında Lehli| Prens Rodzivil'in, arsrulusal tecım odası Japon delegesi Kuga'nır,,| Pariste önemli bir vazifesi olan diplomat Çimenef'inkiler bulune-| yordu. | Ayni zamanda Holanda tıhtr- na varis Prens Julyand'ın da kar- Polis, banyo dairesine girdiği vakit oraya saklanmış olan İngiliz kadınının , pimonosu kolundan kiymetli tuvalet kutusunun düştüğünü gördü. tı görülüyordu. FEREA A Acaba bu adam bir casus muy« du? Ölümü bir intikam eseri miy- di? diye düşünülürken ne öğren seler beğenirsiniz.. ' Bu adam hakikatte bir uşaktır. Kartvizit meraklısıdır. Ve tarın- mış bir şahsiyet olan patronun& gelen her tanmmış ziyaretcinin kartlarını saklayıp biriktirmeği â- det edinmiştir. Fakat ne yazık ki; “Bu masum ve garip uğağın'Mik. > çin öldürüldüğü anlaşılamadı. » 5 yaşmdaki İspanyol Aristok- ratı Senorita Begond, ilk geldiği günün sabahı gözlerini açınca, bulunduğu dairenin soyulduğunu ve kendi mücevherlerinin parala- riyle birlikte tamamen gittiğini görmüştür, İspanyol asilzade kızmın, 300 incili iki gerdanlığı, iki elmas pan dantifi, altın yüzüğü, elmaslı ve safirli ayrıca beş altın yüzünğü, bir zümrüt ve elmas pandantifini, İ üzerinde altı Meryam madalsonu bulunan bir mercan tesbihi ve bir kaç bin frangı çalınmıştı. * Birçok tacirler, kendisine Kont Alksandrof adı verek “Çar Üç'in- cü Aleksandrm torunuyum!,, di- ye gezen bir dolandırıcı ve onunla gelmiş Marya Basi isimli bir ka- dın tarafından hayli dolaba 40- kulmuşltrdır. Kadın kendisine “Sangermano Kontesi,, ünvanı da veriyordu. Milyonerlerin geldiği “Mavi Tren,, le gelmişler, en büyük ote- le inmişlerdi. Mariya bir ara Şanof isimli yaşlı bir Fransız finansçısmı ele geçirerek ondan 4.500.000 frank çekti. Nihayet her ikisi de Floransa- da tevkif edildi. Bu sahil şehrinde polis durrnu- yor, dinlenmiyor, şimdi zengin bir sinema rejisörünü soydukları için Dallago, Blin vz Paleyrek is'mli üç kibar haydut yakalanmıştır. Zenginlerin eğlence yerinde, zabıtanınki kadar, zenginleri» de zibinleri meşgul olsa gerek... »#