UYUŞDURUCU Maddeler inhisarından: 1 Haziran 1935 günlü tamimimizle yeni ve eski seneler mahsulü afyonların 30 eylül 1935 e rastlayan pazartesi ak - şamma kadar depolarımıza teslim edilmesini ve bu tarihe ka- dar teslim edilmiyen afyonları idaremizin 15 haziran 1936 dan evvel almayacağı mıntıkalarda afyon ekimi ve alım satı . mr ile iştigal edenlere bildirilmişti. Teslim müddetinin bitme - sine az bir zaman kalmıştır. Köylü ve tüccarın mağdur clma- ması için kendileri gelemedikleri takdirde kooperatifleri va- sıtasile veya birleşerek aralarından seçecekleri biriyle veya İs- tanbuldaki komisyoncular vasıtasile bu müddet içinde afyon - larını idaremize getirmeleri ehemmiyetle tavsiye olunur. Getirmeyenlerin istisna! muamele görmeyecekleri ve elle - rinde kalan mallarla inhisar idaresinin gelecek 1936 senesi mah- sulünün tesellümünden evvel meşgul olamıyacağı alâkadarla . rın malâmatı olmak üzere tekrar ilân olunur. 2S) Dünyanın en melis üzümlerini 252525 5 Hergün Topkapı Bay Osman T: 6. Nümune bağını şereflendirirler. Pazar günleri caz vardır. ir Görmek ve yemek istiyenler 2202 KIMYAGER Hüsameddin Umumi idrar tahlili 100 kuruştur. Bilumum tahlilât Eminönü, Emlâk ve Eytam bankası karşısında İzzet- bey hanı. Her akşam: Küçük Çiftlik parkında Eftalya Sadi Ve arkadaşlarını dinleyiniz. Tel. 49356 Beyoğlu dördüncü sulh hukuk mah- kemesinden : Beyoğlunda Yüksekkaldırımda (145) numaralı evde oturmakta ve mezkür »win altındaki gramofon dükkânmda çalışmakta iken 17. 7. 935 de ölen Todori Vafiyadisin terekesine mirasçı larmdan karısı Olga ve kızları Rea ve Mağdanın mirast reddetmeleri üzerine mahkemece elkonmuştur. İlingü- nünden başlamak üzere (alacaklı ve vereceklilerin vesair alâkası olan» larm Bir ay ve mevcut İse diğer mi - raaçıların r.işinde Beyoğlu dör - düncü Salk Kalk mahkemesine baş- vurmaları ve vaktinde alacaklarını kaydettirmiyenler hakkında medeni | kanunun 569 ncu maddeleri hükmü- tatbik edileceği ilân olunur. Istanbul Sıhhi Müesseseler Arttırma ve Eksiltme Koimsyonundan: Kapalı zarfla eksiltmeye konulan Akliye ve Asabiye hastanesi- nin toz şekerine hiç bir istekli çık madığından yeniden kapalı zarfla eksiltmeye konmuştur. 1 — Miktarı: Azı 18,000 kilodur. Çoğu 20,000 kilodur. 2 — Tahmin fiat: Toz şeker kilosu 26 kuruştur. 3 -— Eksiltme 18 Eylül 935 çar ;şamba günü saat 16 da Cağaloğlun- Ja Sıhhat Müdürlüğü binasındaki komisyonda yapılacaktır. 4 — Muvakkat garanti; 390 liradır. 5 — Şartnameler parasız olarak komisyondan almabilir. 6 — Eksiltmeye gireceklerin 935 Ticaret Odası vesikasiyle 2490 sayılı kanunda yazılı belge ve bu işe yeter muvakkat garanti makbuz veya banka mektuplariyle usulü da iresindeki teklif mektuplarını yu- karda yazılı eksiltme saatinden bir sanat önceye kadar makbuz muka- hilinde komisyona vermeleri. s, BAYANLA Büyük bir fırsattan istifade ediniz Beyoğlunda İş Bankası karşısmda COŞKUN Manifatura Şirketinin tasfiyesi dolayısiyle Bütün yünlü ipeklive pamuklu kumaşlar 16 Eylül Pazartesi gününden itibaren Fevkalâde Tenzilâtlı Fiyatlarla Satılacaktır. © Bir ziyaretle emin olacaksınız. Bütün satışlar maktu fiyat üzerine pazarlıksız yapılacaktır, 68 PARDAYANLAR PARDAYANLAR 65 Sonra bir de uzun kılıcıyla arkasın - Bu esnada İsak Roben taşları se - Kraliçe hiçbir şey söylemeden neh -, rum, Fakat şunu da söylemek iste « daki yırtık, eski, yamalı elbiseye bak-| çerek kısımlara (ayırdı ve her kısmı ri, merdiveni ve sandalı gösterdi. Bir| rim ki, bir sediye içinde geçen iki ka « “ kıymetine göre sıraya koydu. Sonra saniye içinde üçü de bindiler. Şövalye| dını kurtarmağa koştuğum zaman si- Utancmdan dudaklarını ısırdı. Ve bu kıymetli hazinenin çekici, büyüle - yici tesirinden (o Kurtulmak için bakışmı Jan Dalbreye çevirdi. Navar kraliçesi o zamanlar kırk iki yaşında bulunuyor ve hâlâ 1562 de ö- len kocası Antuvan dö Bürbonun ma- temini tutuyordu. Jan Dalbre, bu zayıf, kararsız fır. kalardan hangisini koruyacağını bir türlü kestiremiyen ve nihayet tam vak tınde ölerek kendisi gibi cesur, teşeb- büs sahibi, doğru düşünceli bir ka - dını hareketlerinde serbest (bırakan bu adamm ölümüne o kadar üzülme- mişti. Gözleri hazin, £ bakışı insanm ruhuna kadar İşleyici Uve sesi gayet ahenkliydi. Umumi görünüşü büyük bir soğuk kanlılığa sahip olduğunu anlatıyor, fakat bir kere coşunca duy- guları akan bir sel gibi önüne çıkanı arkasından sürüklüyordu. Protestanlığın Jan Darkı ve meşhur bir kahraman olmak için, bu meziyet. Terini isbat edecek bu fırsatta ha» kiki bir imtihan meydanı olan bu te - gebbüste muvaffakıyet kazanmak kâ- fi gelecekti, Tavırları mağrurdu. Oğlu Hanriyi bütün varlığıyla seviyor ve yalnız O - nun istikbalini temine uğraşıyordu. Kendi meşguliyetlerini (bir tarafa bırakarak ihtiyar Generalleri etrafma topluyor, oğlunun o ordusunu besle - mek Için evvelce mücevherlerinin bir kısmını sattığı gibi bugün de ayni dü- günce İle elinde kalan servetinin son parçasmı da satıyordu. Pardayan titredi. Yahudi gülümse - dl, Yalnız Jan ODalbre susuyordu. kaşlarmı çatarak, alnını buruşturarak bunları muayene etti. Hiç birini elle- meden, tartmadan hattâ noksanlıkla- rına bile bakmadan beş dakika kadar düşündü. Pardayan kendi kendine: — Şimdi taşların kıymetini tahmin etmeğe başladı. Buda galiba iki üç saat sürecek! dedi. Yahudi birdenbire başmı kaldırdı: — Madam, bu taşlar yüz elli bin E- ki kıymetindedir. — Çok doğru tahmin ettiniz. — Buna karşılık olarak size yüz kırk beş bin Ekü veriyorum. Üst ta - rafmı da kâr olarak alıkoyuyorum. — Kabul ediyorum. — Bu parayı nasıl ödememi istiyor- sunuz — Son defa olduğu gibi. — Yani... —Yani ortaklarmızdan biri namma pe liçe vermek suretiyle, — Pekâlâ... — Yalnız bu sefer Bordodaki şeriki- niz nama değil! — Bunu «İz seçiniz madam... — Her yerde ortaklarınız var mı? — Var madam,. Siz yalnız istediği- niz .. Ismini söyleyiniz. - t. Yahudi başka bir şey söylemeden birkaç satır yazı yazdıktan sonra al - tm imzaladı ve kâğıdı hususi bir mü- hürle mühürleyip tekrar gözden ge - çirdi. Ve Dalbreye (uzattı. Kraliçe de poliçeyi okuduktan sonra göğsüne sokark sakladı. İsak Roben ayağa kalktı ve: sandalı kazığa bağlıyan ipi kesti, Ve o da nehrin akıntısına kapılarak Luvr sarayına doğru gitmeğe başladı. Pardayan sandalı ele geçirdiği bir sopa İle idare ederek beş dakika son - ra Luvr sarayının alt tarafına eski Tüviyleri meydanına yanaştırdı. Sonra karaya çıkar çıkmaz Parda - yan şapkası elinde olduğu halde ge - zinti sırasında iki kadına arkadaşlık eden bir Jantiyom tavriyle gülümsi - yerek ayrılmak için müsaade almağa hazırlandı. Jan Dalbre en tehlikeli anlarda bi- le elden bırakmadığı bir soğuk kan - irlıkla: — Mösyö, ben Navar kraliçesiyim!, Siz kimsiniz? dedi. — İsmim Şövalye dö Prdayandır. — Siz Bürbon hanedanına o kadar büyük bir hizmette bulundunuz ki bu fedakârlığınız hiçbir zaman unutulmı yacaktır. Şövalye bir harekette bulundu, kra- liçe tekrar söze başladı: — Alçak gönüllülük göstermeyiniz.. Bilhassa bunu benim önünmde yap - MAYTMIZ.. Pardayan nükteyi (anladı. Hügno kraliçesini ölümden (kurtardığı için ölüme mahküm olmak ihtimalide vardı. Kendisinde ikinci bir huy dere- cesinde bulunan soğuk kanlılığıyla ce- Yap verdi, — Haşmetpenah!.. Ne sizin ve ne de dünyada hiç kimsenin önünde alçak gönüllü olmağa Jüzüm görmem. Ha - yatınızı kurtardığım için size büyük bir hizmette bulunduğumu - anlıyo - zin gibi muhteşem ibr kraliçeyi mü - dafaa etmekte olduğumun £ farkında değildim.. Senelerdenberi harbeden, son dere- ce bir siyasal ustalığa malik olduğu kadar kuvvetli bir o Kumandan olan, ve kahramanlığıyla şöhret alan Jan Dalbre Şöyalyenin hu mertliğinden, bu fedakârlığından son derece milte- essir olmuştü. Pardayan bu cevabı verirken yüzü sakin gözleri sönüktü, Lâzımgelen hürmeti göstermek için elini kılıcının kapzasından çekmişti. Onu hayretle süzen kraliçe: — Mösyü, eğer oğlum Hanrinin or- dugühma kadar benimle birlikte ge - lirseniz her arzunuza erişir ve zengin olursunuz, Pardayan “zengin,, kelimesine ku - lak kabartarak titredi. Ayni zamanda kumral o saçlı genç kızın, saatlerce pencerede beklediği sevgilisinin yüzü (gözünün önünde canlandı. Parisi terketmek düşüncesi kalbini ezdi. Aklını perişan etti. — Derin ve sonsuz © teşekkürlerimi kabul etmenizi dilerim Haşmetpenah. Fakat ben kısmetimi Pariste aramağa karar verdim. — Pekâlâ Mösyö!.. Benim adamla - rrmdan bazıları sizi görmek isterler- se nerede bulabilirler, — Sen Denis sokağındaki Deviniyer otelinde, Jan Dalbre bunun üzerine bir baş işareti. yaparak arkadaşma döndü. Bu hakikaten O güzel ve alımlı bir