10 Ağustos 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 16

Kuponlarımızı saklayınız Bunlar size hiç ummadığınız menfaatler temin eder. Küçüklere müjde! Miki Fare minn Er meraklı ve çok eğlenceli maceraları Pek yekında Haber Taratfından toplanarak Renkli Ve bol resimli birer forma halinde çıkarılacaktır . Sabırsızlıkla bekleyiniz SA A A HAYDI BOoBİ SENİNLE $ÖYLE BİRÇ SEZELİM. Şarlok - Holmeâo ; 3 büyük hikâye bir arada, Zi sayfa. Fiatı 40 kuruş. Ankara | desinde 'VAKIT,, kutuphımG"' d FAKALA JUNL;’ LA SUN z 808”;.’ ggâ üti JOVV- VOVV VOVV.Vovv l 222 qnnîıl!mm:n YATAĞI Birkaç dakika sonra Mı—_ııntın Jiyetin karyolasında yatıyordu. * * & ç Bo Kral bu hâdisenin sonucünu ; (neticesini) beklemeden keı dı d&- iresine çekilmişti. Pek hiddetli olduğu ıçı.ı bıı'j..l kere yalnız kalınca hıdds;ını ba: şıboş biraktı Odada deli gibi dolqıybr ara- da sırada: — Bu !: ona pek pahalın mııl olacak! diye lıomurdanıyorpu. Bu hötlemi (tehdit) Dugu De: tampa idi Bırdenbırr' yazı manıımn başı- “na geçerek e!'ne bir kalem.aidı ve yazmağa başladı. “Düşes Detampın, bu kâğ?v alır almaz kend: şatosuna çekilmesi ve oradan iznimiz olmadan - çıkma:| | ması, sarayımıza çağrılmadan ge-|. ri dönmemesi için emirdir. Bunu imzalıyarak Basinyakı ça- ğırdı. Oda hizmeltçisi içeriye girdi. Kral: İ — Muhafız askeri kumandanı- mı çağır emrini verdi. — Şevketmaab, mösyö &ö Mon:- gömeri bekleme salonundarlır. Fa- kat madam düşes Detamp: kabul buyurmak istemez misiniz” — » - Kraltitredi! _ — Ö ne istiyor? Şeytan alsın!.. Kahrolsun.. Defolsun gitsin!.. Ya- hut söylede gelsin. Bir dakika sonra düşes Detamp gulumııyeı ek kralın odaına gir- A Ayni zamanda Mongomeri de içeriye girdı Kral demin imzaladığı emri ©- na uzattı. - | — Mongomerı, bu kâğılı oku yup lâzım geldiği gibi hareket e Flmız' dedi. * Muhafız kumandanı kâğ'dı süz- dür | — Hemen şimdi mi şevketma- ab?. —— |. Birazdan.. Gidip ıalonda bekleyını:ıi “-Mongoömeri kralın makvadını tı. Düşesin gözden düştüğü ve sür- gün edilmek üzere bulunduğu de- “dikodusu derhal şatoya yaâyı'rı. Detamo kâğıda bakmıştı. Her ne kedar okuyamadırsa da skralın halinden ve Mongo:nerinin bakışından hakikati anlamakta güçlük çekmedi. Frılm yanına yaklaşip elım o nün omuzuna koyarak: 4, — Fransuva, demek bana çok Ğarıldmız öyle mi? dedi. Sözlerinde resmilikten eser bu- lunmıyan v» hâkim bir tavur'a söz” söyliyen Düşes büyük bır uılılık la hareket ediyordu. Kral soğuk bir tavurla: — Madam, benimle görüsmeli istediniz, ben de iizi kabul ettim. Lâkin çabuk olunuz.. - Düşeshaykırdı: - ı | anlıyarak selâmlayıp dışar'va çık- l-ı[AYDı YIĞİ- SERSERİLER YATAĞI 223 —a —. — Çabuk mu ölayım?.. Evet, çünkü Mongomeri beni sürgüne götürmek için sabırsızlanıyor - de- ğil mi? Söyleyiniz şevketmaab, benim gibi siz de açıkça töyleyi:| * niz ki herkes Fransa krainım sa- rayında sadakatin, kralin âdi bir hevesine feda edildiğini ve kendi- si için canını vermeğe hazır bu- lunanların sonunda sürü!diüğünü veya idam edildiğini anlasızn.. Ah, Fransuva! Büyük ve tükenmez aş- kımın karşı'ığı bu mu olacaktı?.. Bana niçin kızıyorsunuz?.. Belki artık güze! olmadığım için!.. E- vet, bu büyük bir felâkettir. Fakat aşk demeğe cesaret edemediğim duygumun bir gün bir Mon;ş ömeri vasıtasiyle değil, başka bır suret- le mükâfatını göreceğimi umuyor- dum, Lâkin şevketmaab, kralrma yeni bir hizmet ifa etmek uzere bulunduğum bu anda gadre uğru- yorum. Düşes Detamp Fransuvacın ru- hunu biliyordu. Bu son sözleri tuzağa düşt. mek üzere bulundurduğu krala yemlik olarak söylemişti.. Ağlamamak için kendis'n? tu- tuyormuş gibi bir sesle: '— Adiyö şevketmaab, adiyö Fransuva!.. Şimdi size ne söyle- sem boştur. dedi. Kral onun bileğinden yakaladı. “Yeni bir hizmet,, sözü kulağın- dan kaçmamıştı. Çünkü Detampın boş bir söz ıöylemxyecegını bilir- di. Düşes öbür elinin tersiyle gözle- rini kapıyarak: — Beni bırakınız !evkehıub! . dedi.. — E, madam.. Gene neden kuş- kulandımnız?.. — Şevketmaab, Mongomeriye vermiş olduğunuz kâğıdı geri alıp bana okumağa cesaret edebilir misiniz?. Düşes bir tarftan kurtulmağa çalışmakla beraber kralın kbucağı- na düşecek şekilde hareke, edi- yordu. _ Bu kadın çok güzeldi. Ve güzellikte kendisine eş ola-- bilecek Diyandan başka bir” yok- tu. ; Yüzünde, boynunda, güzel kol- larında ihtiyarlığa delâlet eden bir iz yoktu. Saçlarından baygın bi: koku dağılıyordu. ' Gözlerinden güzelliğini bir kat daha artıran yaşlar âkıyordu. Sarayın bir koridorun la bir ka- dının eteğini görmekle h-slecana gelen Birinci Fransuvayı heyecan: landırmak için fazla bir şevy lâzım değildi. — Ne -luyorsun?... Yaramazlı- ğın lüzumu yok... dedi. Bu söz Fransuvanın mağiüp ol- duğunu gösteriyordu. Düşes baygın bir sesle: — O kâğıdı isterim şevkeatma. ab! diye mırıldandı. Kral: — Morngomeri! diye sestendi.