9 Ağustos 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

9 Ağustos 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—— ? AĞUSTOS — 1986 * | |DUNYADARLIA 9 EN iYisi HABER — Akşem Postası HASAN Zeytınvagıdır. Ütee Böbrek, mesane, bilhassa safra ve sarrlık ve karaciğer hastalıklarında şer bet gibi içilen yegâne zeytinyağıdır. Sa latalarda ve her yemekte Hasan zeytinyağı çok nefistir. Litrelik şişeşi 65 iki 125 kuruştur Safi 6 kiloluk tenekeler 360 kuruştür: Büyük tenekelerde safi kilosu 50 kuruştnr. Hasan marka sina dikkat. Hasan deposu: Ankara, Beyoğlu, İstanbul. BAYAN MüZEYYEN PANORAMA BAHÇESiNDE Telefon : 41065 ÖLDÜRÜR! Öldürünüz Alelâde (haşarat öldürücü mayli ) ler sinekleri öldürmezler. Sadaca bir ik! dakika için bayıltırlar, Sinekler yonı-J den canlanarak üstünüze ve yemaek: lerinize üşüşürler va hastalık tohums larını aşılarlar. Sineklerin ölümünden! emin olmanız İçin musirrân FLİT iste: yiniz. FLİT, bütün haşaratı hakikaten' ve ebödiyeri öldürür, Leke yapmaz, taze ve İâtif kökuludur. Siyah kuşaklı ve âaskör resimli sarı tönökelere dik- kat ediniz. Flatlar tenzilâtli. Umumi Deposu * 3, CRESPIN, İst. Galata, Voyvoda Han 1i İstanbul dördüncü lera memurlu- ğgundan: — Yeminli ehli vukuf — tarafından tamamına 1075 lira kiymet kesilen Erenköyünde, Koz yatağında sıtma- pınarında (kayden eski 24, yeni 45) mahallen 45 ve 45/1 No, lu içinde iki kuyu ve muhtelif cins bir çok meyva ağaçları bulunan bir bahçede yapılı İki ahşap ev dah;emlzce açık arttır * maya çıkarılmış olup şartname 27—8 — 935 günlemecinden iİtibaren divan - haneye asılarak 11—9—935 günleme * cine rastlayan çarşamba günü saat 14 den 16 ya kadar dairemizde satı- lacaktır: Arttırmaya — girmek için ”© 7,5 teminat akçesi —almır. Birikmiş vergi, belediye resimleri ve vakıf i - caresi müşteriye aittir. Arttırmada gayri menkule takdir edilen kıyme - tinin 96 75 ini bulmak şart olup, ak- 9i halde en son arttıranın tanhhüdü yerinde kalmak üzere arttırma on beş gün daha uzatılarak, 26—9—935 gün- lemecine rastlayan — perşembe günü- ayni yer ve saatte satılacak ve bu se* fer de yine kıymetinin * 75i bıılun- mazsa 2280 numaralr kanun ahkâ - mına tevfikan satış geri bırakılacak - 2004 numaralı kanunun 126 n - cr maddesi Mucibince — ipotek sahibi alatcaklılarla diğer alâkadarların ve irtifak hakkı sahiplerinin gayri men- kul üzerindeki haklarını hususile fa- iz ve masrafa dair bulunan iddiala - rını müsbit evrakile birlikte ve 20 gün içinde daliremize bildirmeleri lâzım - dır. Aksi halde, hakları tapu sicille - rile sabit olmadıkça satış bedelinin paylaşmasından hariç kalırlar, Daha geniş bilgi edinmek iİsteyenlerin 934/ 489 dosya numarasıyla dairemize mü:- racaatları ilân olunur. (V. No. 8570) g.—- n“mmllümı r YALNIZ TIRAS “KREMİ VE TIRAS SABUNU < UL L AMINILZ alın dıkta Yemeklerden HAZIMSIZLIĞI Ağızdaki tatsızlık ve kokuyu İzale eder. Fazla bir. yemek ve lçmeden sonra hissedilen . """m* M A Z 0 N—"Kabızlığı bir - saat kl!!üı MEYVA 'I'UZU defeder “vralmra 220 ARSERİLER YATAĞI Kral onun on adım uzağından geçti. Fakat bu kadını göremedi. Lâkin Marjantin onu görmüştü. Ellerini bitiştirdi.. Bağırmak istedi. Lâkin koğazından bir hırıltı an- cak çıktı. Fransuvayı görüp tanıdığı için zihnini aydınlatan ışıktan doğan bir hayret içinde olduğu yerde çı- vilenmiş gibi kaldı. Kral geçmişti. Kadın, ayni yerde, ve ayni vazi- Yette duruyordu. Karma karışık olarak kralin ar- kasından gelen atlılar da geçti- ler. Sonra birkaç jantiyomun ara- - sında bulunan iki kadın gördü ki.. Bunlar yanyana yürüyorlardı. Bunlardan biri deliye dikkatle baktı ve sonra bakışı sanki ona göstremek istiyormı< cibi yanın- daki genç kıza dikildi. Bu bakan kadın, Düşes Detamp- dı. Öbürü ise Jiyet.. Marjantinin tantmadığı Jiyet... Kızcağız büyük bir yeis tçinde bulunduğu halde annesinin tak- dirle baktığı şatoyu korkuyla sü- züyordu. Birdenbire Detampın ati şaha kalktı.. Ve birkaç sıçrayışta Mar- jantinin vanıma geldi. Düşes atmım boynunu okşamak Ve şiddetini yatıştırmak istiyor- muş gibi eğilerek birkaç söz söy- | le di. Sonra, kimse bu manevranın farkına varmadan gülümsiyerek arkadaşlarının yanına döndü. — Kızın, Jiyetin işte yanımda- ki kızdır! Bu kelimeler Marjantinin kula- ğına erimiş kurşun damlaları gibi çarpmıştı. Zihninde bir karışıklık o!du.. Bu anda şatonun parmaklıklı kapısından içeri girmek üzere bu- İunan bu son grupun üzerire atıl. dı. — Jiyet, kızım!... diye haykır- dı. Bu çığlık tören (merasim) av- lusunu doldurdu. Kralı titretti. Ji. yetin yüreğini heyecana getirdi. Marjantin koşuyordu. Nöbetçi: |— — Yanaşma! diye bağırdı. Talisiz ana: — Kızım!.. Jiyetim.. diye hay- kırarak ileriye atıldı. Bu anda birtüfek sesi şatoyu çınlattı. Kan içinde kalan Marjantin dizlerinin üzerine düşüp kollarını Jiyete doğru uzattı... Sonra 2ansız bir ceset gibi yere yıkıldı. . » » Kralın maiyetindeki jantiyom- ları haykırıştılar, bunların arasın- dan biri nöbetçinin yanına Laştu: — Sana ateş et diyen ol'lu mu ahmak? Asker: — Kralın emri böyledir. ceva- bını verdi. ş yanmalarını Mide ekşilik ve yorgunluk ve şişkinliği hafifletir. Mazon tuzunun tesirinden memnun kalmıyanlar şişesi açık da olsa Bahçekapıda İş Bankası arkasmda 12 No, lu Mazon Botton ecza deııo suna iade ederek bedelini geri alabilirler. MAZOÖN ismi ve markasma çok dikkatı » SERSERİLER YATAĞI 217 nu ve yalnız bulunmadığını haber veriyorum, Bu sözleri söyledikten sonra at- İr kadım, atını ormanın içine süre- rek gözdea kayboldu. " Yüz adım kadar ayrılınca yü- zündeki maskeyi çıkardı. Mad- len Ferronun güzel ve kederli yü- zü meydana çıktı. Olanı biteni görmek üezere durdu. Düşes bir saniye bile kaybet- mek istemedi. Papas mağaraşı is- mini duyar duymaz: — Ne ahmakmışım!.. Bunu dü- şünmem İAzımdı.. diye homusdan- dı. Sonra yüksek sesle: — Mösyöler.. Mösyöler.. diye bağırdı. Hemen yirmi kadar jantiyom koşarak onun etrafını sardılar. Düşes :. ahte bir heyecanla: Şimdi atından düşen kraim pa- pas mağarasına sığındığını haber verdiler.. Bir felâket oldu diye korkuyorum! dedi. Dolu dizgin ileriye atılan düşes yanındakiler tarafından takip ©- lundu. Alt tarafını gördük... Güzel Prangaya gelince o da düşesin mağaraya doğru gittiğini görünce ici rahat olarak Fontenb- lö yolunu tuttu. » .» » Kralın en büyük bir ustalığı ga- yet kolaylıkla yüzünün bildirimi- ni (ifadesini) değiştirmesiydi. Düşesi görünce hemen şen bir tavurla: — Evet arkadaşlar.. Sağ ve sağ. lamım.. Merak etmeyiniz!.. Kralı- nız böyle şeyleri çok görreüştür. diye bağırdı. Birinti Fransuva bu sözleri ge- lişi güzel söylemişti. Janrtiyomlar: — Yaşasın kral! diye tekrar ba- ğırdılar.. — Atlarımıza bininiz. Haydi at larınıza bininiz.. Bu gülün; şeye son verelim. Bunun üzerine herkes atına bin di. Detamn: — Şevketmaap, avda bulunmı- yacak mısınız? diye sordu. — Hayır.. Saraya döneceğiz.. Bunun üzerine Düşes yalnız kralın duyabileceği bir sesle — Fransuva!.. İki avr birden kaçırmış oluyorsunuz! ded.. Birinci Fransuva, ona öyle bir bakış baktı ki bunda gizli olan ma- na ve ma':satları anlryan Esse Dü- şesin yanına yaklaşarak alavlı bir sesle: " — Madam, şevketmaabımn lütüf- leri olmasa, vaad buyutmuş ol. duğunuz mükâfat pek uzun sürer- di.. dedi. Detama hiddetli bir tavurla: — Onu da görürüz!.. cevabınr verdi. Sonra Jiyete döndü. Zavallı kı- zın beti benzi kül gibi solmuş ol- duğu hnlde tirtir titriyordu. A- Forma: 27

Bu sayıdan diğer sayfalar: