6 AĞUSTOS — 1935 “FABER -—- Akşam Postâsı 50 LİRADAN iTiBAREN HER PARA SAHiBi: HÜKÜMETİN, ve DÖRT BÜYÜK MiLLİ BANKANIN 1,000,000 LiRA iLE SERMAYESİNE işTIRAK ETTİĞİ REVUE s... #EYOĞLU'nda | MISIRLI, İstikia! Caddesi 389 GALATA'da : SAATCI MEYER Tüns Cnddesi 20 İSTANBUL MA * A, KEŞİŞYAN, Surtan Hamam, Yeni Cami Cadüssi 4 ANKARA'da #RİZA TEVFİK, Barka'ar Cadde 8 Umumi Deposu : İstanbul, Bahçe Kapı, Taş Han 19 Teleton 721804 , , Beyoğlu sulh mahkemesi ü- ipliğinden: rg 1 — Ahmet Hamdi, Cemal Eyüp ve Hüseyin Alinin müştereken mutasar - 18 oldukları 11000 Jira muhammen! etli Zühal © vapurunun tamamı pyaun İzalesi için açık (arttırmaya onduğundan 6 — 9 — 935 cuma günü Saat 15 den 16 ya kadar Beyoğlu sulh Mahkemesi'haşyazganlığında müzaye- İs ile satılacaktır. — Arttırma bedeli Yüzde 75 ini bulursa o gün ihale edi » *cektir. Bulmadığı — takdirde 15 inci #üne gelen 23 — 9 — 985 pazartesi gü- DÜ saat 15 ten 16 ya kadar icra oluna- ve en çok arttırana ihale oluna - “aktır, ? — Ismi geçen vapur hissedarla - yodan Cemalin hissesi 2500 Tira mu-| abilinde Mehmet Cevdete birinci de - Tetede ve Hüseyin Alinin hissesi İs - man Hakkıya 1500 Jira mukabilinde !rinci derecede İpoteklidir. 3 — Ihaleye kadar (birikmiş vergi kr sum borçları tellâliye alıcıya a - r. ADAPAZARI TüRK TiCARET BANKASI'na Parasını yatırmakta ve aydan aya faizini almaktadır. SE ZN YAYA İ İİ ÇIBANLARINA 1 — Atitırmaya girmek için isti - Yenler onarlanmış bedelin yüzde Ye - Ül buçuğu nisbetinde teminat akçesi *Ya ulusal bir bankanın teminat mek tubunu getirmeleri şarttır. 5 m Arttırma bedeli ihaleden 5 gün gr) eli 'nde mahkeme kasasına yatırılacak- - Ni bir. Aksi takdirde ihale bozularak far- İİ 4 li TI İlyat, zarar ve ziyan faiz bilâ hü- kim kendisinden alınacaktır. ya —— —— — — 8 — 2004 sayılı icra ve iflâs kanunu. | mıyanlar satış parasınm paylaşma - Nun 16 ıncı maddesine tevfikan gay - | sından heriç kalırlar “İmenkul üzerinde hakları olanlar hü- 7 — Şartname mahkeme divanha - “Wsiyle faiz ve masrafa dair olan iddi. | nesinde herkesin © görebileceği yere Alarmı isbat için ilân gününden iti -| asılmıştır. Vapur eşyası cins ve adedi “ren 20 gün içinde müsbit evrakiyle | vaz'iyet zaptında yazılıdır. Fazla malü "likte satış memuruna müracaat et-! mat almak ietiyenlerin 935/21 sayısiy- Melidir. Aksi takdirde hakları ticareti! le başvyazganlığa müracaatları ilân 9! hriye müdürlüğü kaydı ile sabit ol- | lunur. | Faizler her ayın birinci günü verilmektedir. Ayın hangi gününde olursa olsun yatırılan paranın ilk faizi, erlesi ayın birinci günü verilir. Muntazam ve sağlam irad 78 SERSERİLER YATAĞI yordu. O anâ kadar kızım derdi. — Bana her zaman düşman mı kalacaksınız?.. Size ne yaptım ki.. Jiyet nefretle titredi. Birinci Fransuvanın sesi değiş- müşti, Trahovar meydanındaki küçük eve zorla girerek kendisini kaçır- mak istiyen adamın sesini duyu- yordu. 5 — Sıhhatinizden haber almak için geldim, Jiyet, siz zayıflıyor ve sararıyorsunuz. Hep kendi kafa- nıza göre hareket ediyorsunuz. Beni iyice tanıdığınız zaman hak- kımdaki haksız muameleleriniz- den dolayı pişman olacaksınız. Şimdilik sizi eğlendlirmek ister- dim. Bir şölen (ziyafet) vermeği düşündüm. Fakat şölenlerde bu- Tunmıyacağınızı söylemiştiniz. Ya. rın ava gideceğiz. siz de gelir mi- siniz? R — Gelirim şevketmaab! Fransuva hayret içinde kaldı. — Demek kabul ediyorsunuz ha! — Evet şevketmaab.. Hiç av görmediğim için bunu çok istiyo- rTUumM. — Vallah işte, uzun zamandan. beri ilk defadır ki sevinç hissedi- yorum. Demek kabul ediyorsu- nuz, değil mi? — Evet şevketmaab!.. Kral ganç kıza doğru bir adrm t — Ah Jiyet.. İstemiş olsaydınız. Ümit etmeğe cesaret etsem.. Eğeri bu kabulünüz düşüncenizi değiş- tirdiğinizs bir işaret, bir başlan- gıç olmuş olsa.. dedi. — Şevketmaab, yarın avda bu- lunacağım. Fakat, rica ederim be- ni o vakte kadar rahat bırakımız. Kral heyecanından titriyerek: — Başüstüne! dedi. Bunun üzerine kral çekildi. Ve Jiyet de odasına koştu. Kral dairesine döndüğü zaman çok neşeliydi. — Nihayet yumuşadı! Hele şü- kür, iş uzadıysa da sonunda yo- luna girdi. diye mırıldandı.. Birinci Fransuvanın plânı ba- sikti, , Bir kere ormana girince Jiyetle yalnız kalmak için her çareye baş- vuracaktı. O vakit her şeyi göze alacaktı. Bu işde kralın bhayretini uyan- dıran yalnız bir şey vardı. O da, o anâ kadar sarayda tek başına ve münzevi bir yaşayış se- ven Jiyetin bu avda bulunmağa kolayca razı olmasıydi. Evet, Jiyet kabul etmişti. Hattâ memnun bile olmuştu. Evvelâ, zavallı kızcağızın aklı- na korkulacak bir tehlike gelmi- yordu. Kral ile yalnız başıma kal. mağı, üş dört yüz kişinin istirak edeceği bir avda imkânsız görü- yordu. Sonra, şehirden geçerken Tri- bule tarafında görüleceğini t- nunla işaretleşeceğini, hattâ bel- ki de konuşabileceğini umuyordu. SERSERİLER YATAĞI 205 veriyor ve her surette güveniyo- rum., Birçok jantiyomların haset do- lu bakışları arasında Mongomeri sevinçle fırlıyarak: — Şevketmaab, iradenizle ya- pılması mümkün olmıyan şeyleri bile yapacağım! dedi. Vermiş olduğu emirlerle kral biraz rahatladı. Susan jantiyom- larına gülümser bir yüzle döndü. Kederli yüzler derhal değişerek şen bir hal adı.. Kral da onların arasından geçerek hepsine ayri ayrı iltifat etti. Fakat salondan çıkmadan evvel Birinci Fransuva jantiyomlarına dönerek: — Arkadaşlar, bizim avcı başı geçen gün takip edilen geyiğin tam on budaklı boynuzlu olduğu- nu haber veriyor. Hepiniz buna göre hazırlanınız.. Hayvan avcı ları birkaç kere aldatmış, onun için onu vurmak benim için büyük bir şeref olacaktır. diyince, her- kesin sevincine son olmadı Kral, ağır ağır Düşes dö Fon. tenblönün dairesine doğru gider- ken jantiyomlar onun bu miijde- sin: alkışlıyorlardı. Satonur tol tarafında blunan bu daire pek muhteşem bir süret- te düşenmiş on iki geniş odadan ibaretti. Güzel bir de bekleme salonu vardr. Tesmi elbiseli on ili kader as! ker Düşese hürmet törenini (me- ; j rasimini) yapmak üzere burada hazır bekliyorlardı. Diğer geniş bir salonda da ne- dimeler oturuyorlardı. Son derece muhteşem ve süslü bir salon olan yemek odasının kıy- metli ve büyük yemek dolapları. nın üzerinde, altın ve gümüşten ibrikler, büyük ve göz alıc: şam- danlar vardı. Yatak odası ise akıllara hayret verecek derecede tatitanalı idi, Yüksek bir taht gibi duran karyo- la hakikaten bir san'at abidesiy- di. Fakat Jiyet hiç bir zaman gü- zel tören (merasim) salonuna gir- miyordu. Dairesinin en nihayetinds bulu- nan küçük bir odada yalnız başı- na oturuyor, yemeğini bile bura- da yiyordu. Hattâ geceleri gene bu odada yatıyordu. Köşke geldiğinin ilk günü bu tenha odada kendisine küçük bir yatak yapılmasını emretmiş, itaat edilerek isleği yerine getirilnişti. Bundan başka Jiyet bu odada yalnız başına yemek yiyeceğ'ni ve yanına bi: hizmetçi kadırdan başka kimseyi kabul etmiy gceğini bildirmişti. Nihayet, kapıya sağlam Wir sür- gü takılmasını ve eğer arzusu ye rine getirilmezse kendini perçere- den aşağıya atacağını söylemişti. Bu isteklerden her biri esasen Jiyeti hiç sevmiyen nedimeler! çi leden çıkarmıştı.