2 AĞUSTOS — 1985 Hasan tıraş bıçağı re HABER — Akşam Postası kor kırdı Şimdiye kadar icadolunan bütün tıraş bıçakları arasında en mükemmel veen fevkalâde olduğu tahakkuk etmiştir. Piyasada mevcut traş Dıçaklarını şaşırt mıştır. Hasan tıraş bıçağının 1-2 3-4 numaralı gayet keskin ve hassas tarafları vardır ki her bir tarafile lâakal on defa tıraş olmak kabildir. Bu hesapla dikde yüz defa tıraş yapılmak mümkün dür, ki dünyanın hiç bir bıçağında bu meziyet yoktur. Hasan bıçağı istediğiniz halde başka marka Fiyatı: Bir adedi 5 kuruştur. 10 adedi 45 kuruştur. Hasan deposu: Ankara, Istanbul, Beyoğlu. e A e Re. m e ak 5 kuruşluk bir adet Hasan tıraş bıçağile 40 defa ve ıslak bardakta bilen- verirlerse alddanmayınız, taklitlerinden * sakımınız. inhisarlar U. Müdürlüğünden:| İdaremiz ihtiyacı için nümune ve şartnamesi mucibince (35,000) ki| le şelik çember (siklop için) pazarlıkla satm slmacağından vermek is tiyenlerin şartname ve nümuneyi gönderdikten sonra pazarlığa isti -| tak etmek üzere 8 /8/935 tarihine rastlıyan perşembe günü saat 14 | “e yüzde 7.5 muvakkat 'güvezme paralariyle birlikte Kabataştı ' « Yazım ve mübayaat şubesindeli A lim komisyonuna müracaatlar, (4284) ! Dul Temalar ve imanları isletme Umum idaresi ilânlar Muhammen bedeli 18700 lira olan 425 ton ham döküm piki 2. Eylül . 1935 Pazartesi günü saat 15,30 da Ankarada idare binasın da kapalı zarf usuliyle satm alınacaktır. iz Bu işe girmek istiyenlerin 1402.50 liralık muvakkat temina. ile Kanunun tayin ettiği vesikalari, kanunun 4 ncü maddesi mucibin “e işe girmeğe kanuni manileri bulunmadığına dair beyanname ve tekliflerini ayni gün saat 14,30 a kadar komisyon reisliğine verme leri lâzımdır. si — Bu İşe ait şartnameler parasız olarak Ankarada malzeme dai. resinden, Haydarpaşada Tesellüm ve Sevk Müdürlüğünden dağıtıl maktadır. (4454) “Türk Hava Kurumu Büyük Piyangosu Şimdiye kadar binlerce kişiyi zengin etmiştir. 79.cu tertip 4.cü keşide 17 Ağustostadır! Büyük Ikramiye : 35.000 Liradır Ayrıca: 15.000, 12:000, 10.000 lira lık ikramiye- | lerle (20.000 liralık mükâfat vardır... İsmamumuzz SOYDAN Sünnetçi Ahmed! İkamatgâh ve muayeneha- nesini Sirkeciden Sultanahmet Yarebatan caddesi 40 numaraya $ nakleylediğim saygılı müşteri- lerine bildirir. iassasammasılnilinanmsır Ademi iktidar VE Belgevşekliğine Hormobin Tafsilât: Galata posta kutusu 1255 e m Istanbul icra tetkik hâkimliğinden: Matmazel Mari Tigıra Beyoğlunda Hüseyin ağa mahallesi arabacı sokak eski 15 yeni 21 numaralı hanesini ipo- tek suretile (4550) lira itasıma borçlu olup mezkür hanede ikamet etmekte iken halen İstanbulda bulunarak ne - resinde olduğu meçhül kalan Kosti kı- zı madam Katerinanın vekili tarafın - dan serdedilen itirazım tetkiki için 22 — 8 — 985 günlemecine isabet eden perşembe günü saat 14 tayin 'edilmiş ve vekilleri de azlini bildirmiş olma - larile ikrmetgâhr meçhül borçlu madam Katerina hakkında 15 gün müddetle ilânen tebligat ic- rasma karar verilmiştir. O Mez - kör günlemeç ve saatında gelmediği veya kanuni bir vekil ogöndermediği ve itirazını tevsik edecek delillerini de göndermediği takdirde gıyabında ba - kılarak karara bağlanacağı malüm o- mak üzere davetiye makamına kaim o Tarak keyfiyet ilân olunur. (19501) Sabahları i alımdıkta iğ AA ise emAğaiada ». emeklerden, dani A Z O wi “ Kabızl ığı İN ia Şütinelerim şğg MEYVA TUZU defeder ©" iie giderir. 14 SERSERİLER YATAGI EE Bu akşam 3B3ZE3317350 Münir Nureddin Ve arkadaşları PANORAMA BAHÇESİNDE OZEEREZENR Yel: 41065 ZEZSEE2250 panama Bu akşam mamumummzuy Harb yede B E L V Ü bahçesinde CEMAL CüMBüŞş GECESİ Mehter takımı, Çengi kolu ve sazlı monolog ile çok sevilen müziksel arka- daşların iştirakile. Masalarınızı temin ediniz. Tel. 49091 BALOYA Dans etmek için gidersiniz Bu; pek tabii ve pek doğrudur. Fa - kat.. Iki dans yaptıktan sonra otur « mak mecburiyetinde kalır ve artık hiç kalkmak istemezsiniz. Çünkü; ayakla” rınız şişmiş, ıztırap vermektedir. Na - sırlarınız, sizi rahat brrakmadığından müteessir olur ve suvareniz heba ola * rak keyfiniz bozulur. Bütün bu ıztı - tıraplara mahal bırakmamak için RDİO SALTS banyosunu yapınız. Bu şifa bahş tuzla yapacağınız ayak banyoları sayesinde beklediğiniz tedavi yi bula - cak, sancı ve şişkinlik zall olacaktır. Bilhassa nasırlarınızı o derece yumu * şatır ki tırnak ucile hemen kökünden söküp atabilirsiniz. Her eczanede sa - tılır, " HAZIMSIZLIĞI Ağızdaki tatsızlık ve kokuyu izale eder. Fazla bir yemek ve içmeden sonra hissedilen: “Mide'vekşilile ve yorgunluk ve şişkinliği hafifletir. Mazon tuzunun tesirinden memnun kalmı yanlar şişesi açık da olsa Bahçekapıda Iş Bankası arkasında 12 No. lu Mazon Botton ecza depo suna inde ederek bedelini geri alabilirler. MAZON ismi ve markasına çok dikkat. SERSERİLER YATAĞI 19 de yardım istedi. İki kadın koş- tu ve bunların uğraşmaları saye- sinde Prenses gözlerini açtı. Ken- disine doğru eğilen Manfredi gö- rünce: — Oğlum! diyebildi. O vakit Manfred: — Anneciğim! demeğe cesaret etti ve Prensese sokularak küçük çocuklar gibi uzun zaman ağladı. :, * # Aradan geçen üç saat onlara bir dakika gibi kısa gelmişti. Ana ile oğulun birbirlerine sor. dukları norguları, taşan duygula- ni uzun uzadıya anlatmağı lü- zumsuz buluyoruz. Yalnız şunu söyliyelim ki Man- fred bu müddet esnasında Lante- neyi düşünerek Prensese dışarıya çıkacağını bildirdi. ğ Beatris sapsarı kesilerek: — Yoksa onu gene kayıp mı e- deceğim? diye düşündü. Bu düşüncesi gözlerinden belli oluyordu. Fakat Manfredin bir sözü.anne- sini yatıştırdı: — Artık bir çingene karısı ta.) * rafından kaçırılacak kadar çocuk değilim, Kendimi tamamen mü. dafaa edebilirim.. Hem şimdi ar: tık bizi birbirimizden ayırmak is. tiyenlere pek acırım, anne! Beatris o vakit ilk defa olarak oğlunu dikkatle süzdü. Kuvvetini, zarifliğini, güzeli. Bini görerek alnımda bir guru” - şığı parladı. Oğlunun her halini istediği gibi bulmuştu. Manfred, tam Ragastanın oğlu idi. FAKE Manfredin kayboluşu iki saat ten fazla sürmedi. Geri döndüğü zaman yanında üç kişi daha vardı. Prensese: — Anne, Lanteneyi size tak. dim ederim. Çocukluğundanberi kardeşim, arkadaşım ve bir çok kereler hayatımı kurtaran odur... İşte Kont dö Monklar! Bu ihtiyar, Lantenenin babasıdır. Bu da ar. kadaşımın nişanlısı Avettir. Beatris Lanteneye elini uzattı. Avetin alnından öptü. Sonra bunların arasında uzun bir konuşma başladı ki buna yal- nız Kont dö Monklar iştirak etmi- yordu. p l Manfredle Lantene Fontenblö- ye gidince Avetle Monkların ko. nakta oturmaları kararlaştırıldı. Sonra Lantene Avet ve ihtiyat Monklar ayrı ayrı hazırlanan oda. lara götürüldüler. Daha ne söyliyelim?. Şafak söküyordu. Ne Manfred, ne de Beatris istirahat etmeği dü. şünmemişlerdi. Henüz söyliyecek- lerini bitmediğini zannediyorlar- dı. .Bununla beraber ayrılmak lâ. zımdr. Binlerce tavsiyeden sonra Man- fred atına binerek Lantene ile be- raber Fontanblö yolunu tuttu. Manfredle Lantene kendi dü. şünceleriyle uğraştıklarından ça- Bunlar Paristen geliyorlardı. Fakat yola çıkmazdan evvel bura- da anlatmağa mecbur olduğun az bir vaka geçmişti. Kuvvetli ve cesaretli olan Avet annesinin tabutunu İnasan mezar- lığına kadar takip etmişti. Sonra, Lantenenin bütün israr. larına rağmen, ana ve babasının hatıralariyle dolu olan Sen Denis sokağındaki eve gitti. Lantenenin korktuğu başına gelmişti. Dole ve Jolinin gezip dolaştık. ları odaları el sürdükleri eşvayı gördüğü zaman Aveti bir yeis buhranı kapladı. Fakat döktüğü göz yaşları acı- larını biraz yatıştırdı. Şimdi annesinin ve babasınm odasına çekilerek sessiz sessiz ağ- lıyordu. Zemin katında, romanı- mızın başında Dolenin Birinci Fransuvayı kabul ettiğini gördü. ğümüz odada, Manfredle Lantene yavaş sesle konuşuyorlardı. Manfred sordu: — Ne yapmak istiyorsun? — Nemi yapmak istiyorum? Bu çocuğu uğradığı yeis ve acıdan kurtarmak lâzım. İşte babamla ni- şanlrmın arasında bulunuyorum. Fakat vaziyet çok /sna! İstikbali karanlık görüyorum. — Sende yeise kapılmışsın! Evvelâ kendi acılarını dindirmen lâzım. Kardeşim, çok zamanlar sen bana akıllıca nasihatler ver- miştin. Şimdi sıra bana geldi. Ben, de sana biraz nasihat edeceğim. Taliine karşı çok haksızcasına davranıyorsun. İki felâkete gerçi birden uğradın. Öz bir baba gibi sevdiğin Dolenin ölümü, Kont dö Monkların delirmesi.. Fakat Avet, gene sana kalıyor. Onun seni, yal» nız seni sevdiğinden ve her zaman için seveceğinden eminsin. Hem de o yanında bulunuyor. Bana ge- lince derhal Fontenblöye hareket edeceğim. Oradan hiç bir haber alamadım. Bu da henüz hiç bir şey, yapılamadığını gösterir. Karde şim, senin sevgilin yanında bulu- nuyor. Halbuki ben kendinimkini kurtarmağa mecburum. Lantene, sana ihtiyacım olduğu için benim- le birlikte gelmekliğin lâzımdır. ! Manfredin bu sözleri söylemek ten maksadı arkadaşını Paristeni uzaklaştırmaktı. Lantene: — Eğer bana ihtiyacın varsa, hazırım. Fakat Aveti ne yapacs ğız, babamı ne yapacağız?. Bun. lar, ben burada yokken ne olacak» lar. Kardeşim, bu soru (sual) la. rın cevabını sen ver!... dedi. Manfred gülümsedi: — İkisinin de rahat ve emin © larak kalabilecekleri bir yer bili. yorum, — Neresi? — Görürsün, fakat sen yokken Kont dö Monklarla Avetin rahat ve emin bir yerde bulunacaklarını sana ispat edersem, benimle bir- likte gelmeğe razı olurmusun?