(X:9) Yahut HABERİn Polis hafiyesi DEKSTER Çoktanberi peşinde olduğu kalpazanları meydana çıkardı. Bir iki güne kadar bu heyecan dolu macerasını HABER de bütün resim- lerile birlikte size i anlatacaktır. ii gangli; Zara tarz veaptadarları lerini kaybe?fikleri bir sırada uzakdon bir germi gördü. ; ler,” 190 SERSERTL.EK YATAĞI — Şüphesiz. — Bana da lâzım olan buydu Beni burada bekle!... Manfred hemen dışarıya çıka- rak Noter Dam yolumu tuttu. Şövalye dö Ragastanm kirala- dığı Kanet sokağma vardı. Her halde unutulmamıştır ki Şövalye Fontenblöye giderken ka- roy Prenses Beatrisi bu konağa için çekinilecek ve korkulacak bi: şey Manfred bunu biliyordu. Bilhassa, Jipsi Ananın her ha. kikati meydana çrkatan mektubu nu okuduğu andan sonra annesi- nin bulunduğu konağa koşmak is- teji kalbini yakıyordu. Fakat araya Lantenenin kurta. rılması girdiği için üç gündenberi bütün zamanını arkadaşı için bar. camıştı. Şimdi ise artık Lantene Bu sefet kapıyı çalabildi. Manfred: — Prensese söyleyiniz, Fonten- biöden gelen biri kendilerine Şö- vaiye dö Ragastan tarafındar ba- z: şeyler söyliyecektir. dedi. Uşak onur tepeden tırnağa ka- dar süzdükten sonra: — Bekleyiniz! diyerek içeriye girdi. Prenses çok iyi muhafaza edili. yordu. Manfred heyecanla bekledi. Birkaç dakika sonra ayni uşak gelerek: — Beni takip ediniz! dedi. Ve birkaç dakika sonra da, Manfred Beatrisin yanına girdi. Ona dikkatle bakarak: — Annem budur! diye düşün dü. şevordu. ba na vardı. | Bunu düşi tekrar geri döndü. İ kurtulmuş, Joli gömülmüş oldu- undan Manfredin kafası yalnıs! farı uğuld Tiyet ve Prenses Beatris ile uğra- Mel İşte bunun için kalbi heyecan 3c'xde olduğu halde Kanet sokağı. Prenses Beatrise ne diyecekti. Birdenbire elisin konağın kapı i tekmağımda bulunduğunu gördü | O vakit tarif dilmez bir heyecana düştü. Ve tokmağı bırakarak o. sadan uzaklaştı. Simdi cesaret edemiyordu. Sokakta birkaç adım dol: Kalbi hızlı hızlı atıyor, kulak Beatris, o zaman kırk yaşların. da bulunuyordu. Fakat pek az kadınlara nasip o- lan bir surette gençliğinin bütün tazeliğini, güzelliğini muhafaza e- diyordu. Yalnız bakışlarında, ilk rasla- dığı zaman Şövalye dö Ragastanı kendinden geçiren parlaklık kal. mamıştı. i Çok ağladığı, çok fazla acı çek- tiği belliydi. Bütün bunlara rağmen hâlâ in. sanı şaşırtacak derecede güzeldi. ii emiyi kurla # mayo. yi 4 gece saa ge 2 4 DİĞİ Co yn İri e si İr a AY DE Küçük Cor'un Başından Geçenle Na: 76 SERSERİLER YATAĞI « o—o—o0(—(Ost Henüz annesi olduğunu bilme.| yı titreten derin heyecanı, sebebi. diği zamanlar bile bunu takdir et-| ni anlamadan farkediyordu. mekten kendini alarmıyan Man-| o Manfred daha fazla dayanamas fred, şimdi onu sonsuz bir sevgi! dı. i ile seyrediyordu. Titrek bir sesle. ç Prenses onu derhal tanımıştı. — Bakınız madam, size söyle Heyecanlı bir sesle: mek istediğim şey o kadar tuhaf — Fontenblöden mi geliyorsu.! ki, nasıl anlatacağımı kestiremi. nuz? diye sordu. yorum. dedi. — Madam, üç gün evvel orada| (o Beatrisin sustuğu sırada Man idim. ftedin aklına derhal bir şey gele Manfredin halinde öyle bir tu.) rek Jipsi kadın mektubunu göğ haflık vardı ki bir onserjiye (hissi! sünden çıkarıp titriyen parmakla, kablelvuku) kapılan Beatris: riyle Prerisese uzattı ve: — Yolun Şövalyenin k A Okuyunuz! dedi, felâket mi geldi? diye bağırdı. Beatris titredi. m li e : Manfredin sesi, tavrı, bu anda — Merak etmeyiniz, madam. iş : ğ halinde göze çarpan heyecan her Bir şey yok. Şövalye sıhhattedir. Sü önün hicrenlk YEbei Lal O vakit Beatrisin düşüncesi kars) bine anlattığı belli oluyordü. şısında duran delikanlıya giderek Mektubu alırken eli titredi. Bu- içini çekti. nu açarak gözden geçirirken, sap- Bir saniye kadar aradığı çocu- ğunu bulmuş olduğunu ummuştu. Okuyucularımız hatırlarlar ki, Şövalye dö Ragastanın bir işareti onun aldandığını anlatmıştı. Buna rağmen Manfrede ikarşı büyük bir sevgi besliyor ve onun mes'ut olmasını bütün kalbiyle is- tiyordu. — Nasıl mösyö, giriştiğiniz işte muvaffak olabildiniz mi? Jiyeti, çok sevdiğim o güzel kızı kurtara- bildiniz mi? diye sordu. Manfred birkaç saniye kadar kafasının altüst olduğumu hissetti. Prenses, söylediklerini işitmeden dinliyordu. Beatris ise delikanlı. İ İ sarr kesildi. Nihâyet içini çeke- rek; v — Bunu zaten biliyordum! di. ye mırıldanıp sırtüstü düştü. Manfred bir çığlık kopararak tam düşeceği sırada annesini ku: cağıma aldr. — Madam!.. Oh madam !.. diye kekeledi. Ne tuhaf?.. Bir türlü “anne, demek aklına gelmemişti. Prensesin baygınlığı uzadı. Mosmor kesilen Manfred, anne sini öldürdüğünü sandı. Hemen buz gibi donan Beatrisi bir koltuğa bırakarak yeisinden çıldırmak derecesine geldiği bak