2 Ağustos 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

bi ö HAB (X:9)| DEKSTER Çoktanberi peşinde olduğu kalpazanları meydana çıkardı. Bir iki güne kadar -| bu heyecan dolu macerasını HABER de bütün resim- lerile birlikte size anlatacaktır. Çon, Jânglı?,?arı!* . " v di aî?—:f,".îq/%g;d lerini kaybetFikleri bİiF Siradda uzakdan bir germi gördü. 5/ ler, ” * y Ç Pi r a — A M FW a n N — « Küçük Con'un Başından Geçenmnler we :6 ferirmize Cevafp verikimase medi. Galıba bizi İöana 7 Görmediler. Hüit îsoı_-ı'.b_.;cy işaref. (Yahud germ Şanmalıra kg ı Gemiyi -fa//&] Yar Fİk (€ak yasü. Ku İ - - PPPT oAe-)Burada yryecek : TBurrala bir A ola bala 4 bulduk Fehlike vears | | . : ı" kieneca. GA Z ETEĞİ | KE&v gece Saa7 year. 7 ö |e (Todera sinermasınığırşı AD | #t. q" bulun ıg; y e Bekâala «& DEr İ yYak 190 SERSERIL Ça ER YATAĞI — Şüphesiz.. — Bana da lâzım olan buydu. Beni burada bekle!.. Manfred hemen dışarıya çıka- rak Nötr Dam yolunu tuttu. | Şötaâlye dö Ragastanın kirala- dığı Kanet sokağma vardı. Her halde unutulmamıştır ki Şövalye Fontenblöye giderken ka- Trrsı Prenses Beatrisi bu konağa 'göndermişti. Çünkü artık onun “için çekinilecek ve korkulacak bi: şey kalmamıştı. Manfred bunu biliyordu. Bilhassa, Jipsi Ananın her ha- nt okuduğu andan sonrâ annesi- nin bulunduğu konağa koşmak is. | teği kalbini yakıyordu. Fakat araya Lantenenin kurta- bütün zamanını arkadaşı için har- camıştı. Şimdi ise artık Lantene kurtulmuş, Joli gömülmüş oldu- gundan Manfredin kafası yalnız Jiyet ve Prenses Beatris ile uğra- şıyordu. . İşte bunun için kalbi heyecan İç'nde olduğu halde Kanet sokağı. na vardı. Prenses Beatrise ne diyecekti. Bunu düşünmüyordu. Birdenbire elinin konağın kapı tekmağmda bulunduğunu gördü O vakit tarif dilmez bir heyecana düştü. Ve tokmağı bırakarak o- vadan uzaklaştı. $imdi cesaret edemiyordu. Bu sefer kapıyı çalabildi. Bir uşak göründü. Manfred: — Prensese söyleyiniz, Fönten- blöden gelen biri kendilerine Şö- valye dö Ragastan tarafındar. ba- L zı şeyler söyliyecektir. dedi. Uşak onu tepeden tırnağa ka- dar süzdükten sonra: — Bekleyiniz! diyerek içeriye girdi. — Prenses çok iyi muhafaza edili- yordu. Manfred heyecarnila bekledi. Birkaç dakika sonra ayni uşalı | gelerek: — Beni takip ediniz! dedi. Ve birkaç dakika sonra da, Manfred Beatrisin yanına girdi. Ohta dikkatle bakarak: — ÂAÂnnem budur! diye düşün dü. Kalbi hızlı hızlı atryor, kulak ları uğulduyordu. * Beatris, o zaman kırk yaşların: | da bulunuyordu. Fakat pek az kadınlara nasip o- İan bir surette gençliğinin bütün tazeliğini, güzelliğini muhafaza e- diyordu. Yalnız bakışlarında, ilk rasla. dığı zaman Şövalye dö Ragastanı kendinden geçiren parlaklık kal- mamıştı. NiT Çok ağladığı, çok fazla aci çek- tiği belliydi. Bütün bunlara rağmen hâlâ in- Sokakta birkaç adım dolaşıp sanı şaşırtacak derecede güzeldi. SERSERİLER YATAĞI — 191 ——— — Henüz annesi olduğunu bilme- diği zamanlar bile bunu takdir et- mekten kendini alamıryan Man- fred, şimdi onu sonsuz bir sevgi ile seyrediyordu. Prenses onu derhal tanımıştı. Heyecanlı bir sesle: — Fontenblöden mi geliyorsu. nuz? diye sordu. — Madam, üç gün evvel orada idim. : Manfredin halinde öyle bir tu- haflık vardı ki bir önserjiye (hiss! (kablelvuku) kapılan Beatris: — Yoksa Şövalyenin başma bir felâket mi geldi? diye bağırdı. — Merak etmeyiniz, madam. Bir şey yok. Şövalye sihhattedir. Ö vakit Beatrisin düşüncesi kar- şısında duran delikanlıya giderek içini çekti. Bir saniye kadar âarâdrğr çocu- ğunu bulmuş öldüğünü ummüştu. Okuyucularımız hatırlarlar ki, Şövalye dö Ragastanın bir işareti onun aldandığını anlatmıştı. Buna rağmmen Manfrede karşı büyük bir sevgi besliyor ve onun mes'ut olmasını bütün kalbiyle is- tiyordu. — Nasıl mösyö, giriştiğiniz işte muvaffak olabildiniz. mi? Jiyeti, “ çok sevdiğim o güzel kızı kurtara- bildiniz mi? diye sordu. Manfred birkaç saniye kadar kafasının altüst olduğunu hissetti. Prenses, söylediklerini işitmeden dinliyordu. Beatris ise dılilıınlı—l yı titreten derin heyecanı, sebebi« ni anlamadan farkediyordu. Manfred daha fazla dayanamas dı. Titrek bir sesle, - — Bakınız madam, size söyle- | mek istediğim şey o kadar tuhâf ki, nasıl anlatacağımır kestiremi: yorüm. dedi. Beatrisin sustuğu sırada Man. fredin aklıma derhal bir şey gele rek Jipsi kadınm mektubunu göğ: sünden çıkarıp titriyen parmakla riyle Prensese uzattı vet — Okuyunuz! dedi. Beatris titredi. — Manfredin sesi, tavrı, bu anda halinde göze çarpan heyecan her hakikati onun hicranla yaralı kal- bine arilattığı belli oluyordu. Mektubu alırken eli titredi. Bu- nu açarak gözden geçirirken, sap- sarı kesildi. Nihayet içini çeke- rek: ! — Bunu zaten biliyordum! di- ye mırıldanıp sırtüstü düştü. Manfred bir çığlık kopararak tam düşeceği sırada annesini ku: cağına aldı. — Madam!., Oh madaml!.. diye kekeledi. Ne tuhaf?.. Bir türlü “anne, demek aklına gelmemişti. Prensesin baygınlığı uzadı. Mosmor kesilen Manfred, anne sini öldürdüğünü sandı. Hemen buz gibi donan Beatrisi bir koltuğa bırakarak yeisinden çıldırmak derecesine geldiği hal- AU LÜT a

Bu sayıdan diğer sayfalar: