Habeşleri kışkırtan —- esrarengiz adam: HABER — ÂAkşam Postası 2 AĞUSTOS — 1933 Lâvr Musolinin cevabı bekleniyor Roma 2 — Esrarengiz bir adam maiyetinde askerler olduğu halde Habeş mıntakalarını gezerek hal kı Habeş imparatoruna sadakat- ve İtalyaya karşı harbe davet et. ens! in bugün vabı beklenmektedir. Bu cevap yarın geleceği umulmaktadır. Bu cevap geldikten sonra ka | “rar sureti Habeşistana - bildirile-| sek ve uluslar kurumu konseyine ğ&ğ:;:f; | kKahvelerde nasılî; rı umar oynanıyor Hf'aarg;taen | *Asıl kumar, knrplğ,mevslmlnğ:n sonra başlar ve elbise modası gibi değişip durur?» Beş ön gün oluyor. Bir gün mat- | oynanırdı. Kumar da bittabi alt « Nevyörk; 2 — Emniyet Di - i| baada' otururken birdenbire tele- | mışaltı ile oynanırdı, rektörlüğü seyrüsefer kazaları - || fon çalmağa başladı. Ve muhatâ- | — Altmışaltı modası evvelki sene- fin önünü — almak için ,;dd.mi biım olan bir. kadınla aramızda | ye kadar sürdü. Sonra birdenbire Kurban veriyor | bir mücadeleye girişmiştir. Bu | töyle bir konuşma geçti: böm ve poker oynanmağa başladı. ü betid “Ber larafa hırpı — Alo! Orası Hâber gazetesi | Pokerin en çok gözde olduğu sene kurbanları ile seyrüsefer kaza - ; mi? 2 evvelki senedir.Geçen sene de pra iı d ölüzlerin miktarınii mu -| — — Evet! fa oyunu çıktı. Herkes prafa oy « mektedir. Bazıları bu esrarengiz | ve» lecektir. adamın meşhur Miralay Lavrens, »Tti 9ill!İilliyyayızı!TUTIa y pygartlk ClteygaygrrNÜAMMagıg gaa İ kayese eden İri afişler konmuş-i| — Ben bir - okuyutunuzum. | namağa başladı. ; I Sizden bir ricam var. Sön zaman- larda kocam durup dururken ku- ı mara alıştı. — Kazandığı paraları ilur. Bu afişlerde şunlar yazılı - dir: “Seyrüsefer — kazaları bize ; — Bu sene? henüz belli oyun ve — Bu sene daha değil. Asıl kahvelerde bazıları da İngiliz Yüzbaşısı Bremley olduğunu söylüyorlar. Adisababanın kırk kiliselerin. | de her gün ulusun yurtseverlik duyguları tezahür etmektedir. Sabahları, işe gitmezden evvel, gençlerle memurlar sokaklarda manevralar yapmaktadırlar. Habeş kadınları kurumu tara- fından açılan iane — İisteleri her Rün taşmaktadır. Birçök kadıniar yurdun ihtiyaçlarına tahsis edi! mek üzere Mmücevheratını — sat- mışlardır. *b . Adisababa, 2 — Adisababa'la çıkan “Habeş Sesi,, gazetesi şun İarı yazıyor: Azimkâr bir siyasa takip et mezsek İtalyayı bize hücuma teş vik etmiş olacağız. Biz barışı an - cak azimkâr bir hattı hareketle temin edebiliriz. Barış istiyorsa İtalyayı dinlemeğe hazırız, faka! harp istiyorsa dayansın! Habeş v- lusu büyük bir sükünetle uluslar kurumn konseyinin kararmı bekle mektedir. < CANIŞşŞmiya doğruü . Fransız, İngiliz, İtalyan mu- rahhaslarının Cenevrede bir ara Ja konuşmalarından sonra Habeş - İtalya işini elbirliğiyle başarmak yolundaki başlıca zorluklar ber taraf edilmiştir. İtalyanlar Habeşistan hakkın: daki 1906 anlaşmasını İmza eden devletlerin yalnız kendi araların- da konuşmalarını, buna Habeşis. | (ım iakişafı münasebetiyle Akdenizde. | tanın itiraz etmemesini istiyordu | Buna, uluslar sosyetesi de karış. miyacaktı. İngiliz.. Fransız. İtal-| Mmiştir. Musolini Habşis« tanda olmazsa başka yerde harb edecekmiş! İngilizce “Sunday Refree,, gazetesin- de İtalya Başbakanı ve Habeş — seferi| dolayısiyle yazılmış bir yazıda Michael | Peake adlı muharrir ezcümle demekte- dir kit “M. Musolini harp etmek — mecburi- yetindedir. Habeşistanda hiç olmazsa | başka yerde harb edecektir. Bu, yalnız senelerdenberi, şistan seferi bir tuzaktır. Bu tuzağa| başka milleflerin sürüklenmesi de belki Musolüsinin arzularından biridir. Yeni sevkıyat Napoli, 2 — Kizinal vapuru dün E- ritreye beşyüz askerle cephane gö - türmi r. üştü ÇONAUMERMN öğggggalTİYİNNyiyggga OÜUU y gyypar DA payaegaAÜT g harpten daha pahalıya ııulılu-l kahvelerde yiyip bitiriyor. Eve | kumar karpuz mevsiminden son « yor. Son 18 ay zarfında 51.200 kişi ölmüş, 1 milyon 304 bin ki- j şi yaralanmıştır.,, I meteliksiz dönüyof, Ne yapaca - ğtmı şaşırdım, Size müracaat et - meğe karar verdim. Bari bir şey - i| ler yazınız da kahvelerde kumar oynanmasının önüne geçilsin! ra; daha doğrusu kışa doğru baş « lar, Şimdi herkes kırlardadır. — ' — Demek'oyunların da böyle modası var? — Ne demezsin, elbette! Kısa Azılı kiracılar Bu nevi bir müracaat ilk defa va- | etek, dar pantalon modaları nasıl Sinem köyünde oturan Edvar - dm aynı semtte kirada Mari dün ev sahibini kira verece - ği bahanesile eve çağırmıştır. Ed - vard içeri girer girmez — Mari ve M: kocası Vizo üzerine hücum ede -« rek kendisini dövmüşler, yeleği - nin ceBinde bulunan gümüş bir sa Atı, kordon ve iğne ile iki lirasını almışlar, ev sahibini — kapıdışarı etmişlerdir. Ev kirası almak ümi- diyle eve giren Edvard — doğruca karakola gitmiş, şikâyette buluna- rak karı kocayı yakalattırmıştır. Habeşistana gide- cck italyan bom- bardıman tayyare- leri Yunanistana inecek (Mançester Cardiyandan:) Habeşistana gitmek üzere Yunan hü- kümetinin müsaadesiyle Yunan topra- gındari geçecek olan altı İtalyan boöm- bardıman tayyaresi, Yunanistanda ben- zin almak üzere ineceklerdir. | akdeniz ingiliz filosu Londra, 2 — İşçi sayiavlardan M. Koks'un bir sosyusuna cevap — vererek, Deniz Bakanı İtalyan — Habeş ihtilâ-| ki İngiliz donanmasının kuvvetleştiril. Metinin mevzuu bahsolmadığını söyle- yan toplantısının bulduğu uzlaş- ma tarzı, ilgili devletler tarafın. dan da gözden geçirilmesi şart, konüşulmaktadır. Toplantılar devam ediyor. Bu müddet zarfında ilgili hükümet: lerin kabul cevapları geldiği tak- dirde uluslar kurumu toplanarak, bu proje hakkında kararını vere. cektir. Habeşistanın bu kararı kabul! edecği sanılıyor. Musolininin cevabı bekleniyor Cenevre, 2 — Laval, Eden ile Aloizi dün akşam saat 19,45 den 20.20 ye kadar Fransız delegele- rinin indiği otelde konuşmalarda; rinin indiği otelde konuşmalarda bulundular. Bundan sonra karar suretini hazırlamak üzete mütte fikler toplanmışalrdır. — Diğer ta raftan Baron Albizi de telefonla M. Musolini ile görüşmüştür. Mümkün olduğu kadar val, Eden ile Aloizi uluslar kuru. mu genel sekreterinin ziyafet da vetini reddettiler. Üç develt delegeleri konuşma Tarına gece de devam ederek ka- rar sureti hakkında mutabık ka! mışlardır. Şimdi Musolininin ce: acel>| — biranlaşma temin etmek için, La. amerikanın uluslar kurumuna mânevi yakınlığı 2 — Cumur başkanı M. | Ruzvelt gazetecilere şanları söylemiş tir: “Uluslar Kurumu konseyi İtalyan - Habeş ihtilâfı için barış çaresi bulma- ya çalışırken Amerika — hükümetiyle halkımın dostane bir çare bulunabile - ceğini ve barışın korunacağımı umduk- larmı bildirmek isterim,,, Bu diyevle Amerikanın Uluslar Ku- rumuna ve bilhassa İngiltereye ma - nevi bir yardımda bulunmak istenli « diği söylenmekte ve İngiliz — elçisi Sir Lindsay'ın dün Amerika dışbakanlığı Cenevre Paris Ekspresi kazaya uğradı Paris, 2 (Özel) — Cenevreden Pari- .| lik muayeneleri bitmiştir. Muayâ- n ziyaret ettiğine işaret deilmektedir. | * Çocuklara beş bahçe yapılacak Uray tarafından yenideni şehrin beş yerinde çocuk bahçesi yapılâ- caktır. Bunlar — Şehzadebaşında, Fındıklıda, Nişantaşında ve Hali- cin henüz tespit edilmiyen bir ye- rinde olacaktır. Muıyen:e_dllmiyen otomobil ve otobüsler Otomobil ve otobüslerin sene - ne edilmiyen — taşıma vasıtaları sahipleri cezalandırı!acaktır, Baldvin Ingiliz k&JLyI? oıgtirüştüi Başbakan Baldvin kralı görmüş, yarım saat kadar beraber kalmışlardır. Bu mülâkat, Baldvinin kabine- yi teşkil etmesindenberi kralla ilk mülâkatıdır. n geğlde Vapurda yangın bir vapurda yangırı çıkmıştır. Yolcular sahilden yetişen kayıklarla kurtarılmış. Kalpazanlar peşinde se gelmekte ölan ekspres büyük — bir kazaya uğramıştır. Ekspresin makinis- ti ile nteşçisi derhal ölmüşlerdir. Kaza | hakkında daha tafsilât almamamıştır. Petrol kuyusunda patlama Boanos Ayres, 2 — Bir petrol kuyu- sunda bir patlama olmuş on işçi ölmüş- tür. Ölenlerden ikisi de Almandır. Pariste gösteriler Paris, 2 — Hükümet ekonomik — ka- rarnamelerine karşı dün yeni protesto gösterileri yapılmıştır. (X:9 ki oluyordu. — Matbaadan çıktım. bir evi vardır. Edvardın kiracısı | Seçtim. Oradaki büyük kahveler- | şitleri değil, oyunlar da den birine girdim, Bir köşede dört kişi yeşil çukalı bir masanın başına geçmişler is - ' kambil oynuyorlar, — biraz ötede bir tavla partisi otrafına bir sürü | kalabalık toplamış, Yanımda da iki kişi aznif oynuyor! — Dört, üç daha eder yedi. On da bu, eder on yedi. Bu da kırk. Etti mi altmış yedi? Üç giderim. — Bir seyek, başka birşey iste « mem, haydi seyek, haydi göreyim seni, Hop tamam!... y — Onbeş aldın öy elmi? Ya bu dübeşe ne dersin? Bana da yirmi yaz, Gibi sesler kahveyi dolduruyor. Iskambil kâ; j tavlanın tıkırdılarına ve domino: ların pıtırdılarına karışıyor. Bu esnada kahveci yanıma yak- Taşarak ne içmek istediğimi sor » du. Bir çay ısmarladım. Kahvede herkes oyuna dalmıştı. Bundan is- tifade ederek kahveciye kahveler- de ne şekilde kumar oynandığını sordum. Bir ân yüzüme — şüpheli şüpheli baktı. Sonra em)'yet ge - tirmiş olmalı ki şu cevabı verdi: — Bizim — kahvemizde kumar oynanmaz. Başka kahvelerde de oynahnıp oynanmadığını bilmiyo - rum, Eskiden — hemen hemen her yerde oynanırdı. Ben on lirasına kadar oynanan tavla partileri gör- düm. Tavlanın altına iki kişi be « şer lira koyup oynamağa başlar - lar. Kaybeden — paraları öldüğü yerde bırakıp gider. Dışarıdan oyunu seyredenler de | bazan bunlardan birini tutar. O - nun lehine bahse girişir. Ve ö da ra koyar, kahvelerde gizli gizli oynatılı - yordu. Yalnız — bu sefer paralar tavlanın altına konmaz, kahveci- ye veya her iki tarafın emin öldu- gu başka birine verilmeğe başlan- dı. Prafa, poker gibi iskambil o - yunları, domino, aznif için da ka- ratahtaya işaret edilirdi. Neticede kim kazanırsa — para hesaplanır, kaybedenler ona öderlerdi. — En çok hangi oyunla kumar oynanır? AD ANI* — İskambil, — — TUT — Yani poker mi? Büni — Yok bayım. Bu hiç belli ol « maz, Zaten her sene yeni bir oyun moda oluyor. Dört beş sene evvel en gözde olan oyun altmışaltı idi. Her yerde, her kahvede altmışaltı | değişiyorsa öyun modaları da öy- bulunan | Sevki tabit ile köprüden Galataya | le değişiyor. Sonra yalnız oyun çe« değişir. Bir sene bakarsınız. — herkeste bir tavla modasıdır. alır, — yürür. Bir sene bakarsınız herkes domino is- temeğe başlar; Bazan da dama modası başgösterir. — Eskiden mi kahveye giden. ler çoktu, şimdi mi? — Eskiden çok daha fazla idi. Sabahtan gece yarısına kadar, hat tâ bazan sabaha kadar açık kalan ve her zaman ağız ağıza dolu olan kahveler vardı. Elli tane, altmış tane nargile müşterilere yetmezdi. Ne idi o günler? Sonraları tiyat. rolar ve nihayet sinemalar müşte rilerimizin yarısından çoğunu çek. tiler. Bununla yeraber gene ge- 'çiniip gidiyoruz işte.. P — Sön olarak bir şey sormak !s. terim. Kahveciler hafta tatili yap- mak isterler mi? — Eh, biz de insanız. Bizim de elbet istirahate ihtiyacmmız — var. Bütün hafta pazar da dahil olmak üzere durup dinlenmeden çalışı- rız. Bize de bir gün istirahat ve- recek olan kanun bizi çok sevin direcektir. Bence kahvecilerin tatil günü pazardan başka, h- fta $çinde her hangi bir gün olabilir. Türkiye - Fransız tecim anlaşması imzalandı Paris, 2 (Özel) — Türkiye ile Fran #a arasında dün akşam yeni bir Tecin anlaşması imzalanmıştır. — Amerikada — tabil afetler Nevyork, 2 — Sıcaklardan Amerika da 125 kişi ölmüştür. Dün kopan müt- Milâno, 2 — Orto gölünde işliyen| tavlanın altına istediği kadar pa- | hiş bir fırtına ağaçları sökmüş, yirmi balıkçı gemisini ve yüzlereç köylü ka- yıkları batırmıştır. * İki gün evvel büyük bir tees- sürle ölümünü haber verdiğimiz vapurculuk Şirketi İdare moclisi reisi Sadık Zade Bay RUÜŞEN'in Cenazesi cumartesi günü saat 11 de Şişlide Büyükdere cadde- sinde doktor Şevket Bey sokas gındaki evinden kaldırılarak Teş- vikiye camilinde namazı kılındık: tan sonra Maçkada aile mezar- lığına götürülecektir. MUHASİP ARANIYOR 'Tecrübeli ve muktedir bir muhasip aranıyor. Talip olanlar Balattu Sü - reyya Paşa fabrikasına müracaat et - sinler,