2 AĞUSTOS — 1935 MEŞHUR ADAMLAR Amerikanın iyi giyinen adamı Nasıl reisiçüm hur oldu, nasıl yaşar? .azvelt deniz SL banyosu yapiyor Gelecek yıl cumur başkanlığın: | geçmiştir.. Bununla beraber, her- da gene kalacağı, yahud da yerini bangi atletik mümareseden de ge“ bugün Amerikada en çok gürültü | ri kalmış değildir. yapan âyan azasından Huey Long isimli birine bırakacağı söylenen Amerika Cumur başkanı Ruzvel- tin hayatını hiç merak ettiniz mi? Amerikanın tarihini değiştir - mekte olan bu adamın hüsusiyet - leri nedir? Bundan önce ne idi? Amerikanın Cumur başkanı Ruz” velt, yahut hakiki adıyla Frank” len Dileyno Ruzvelt bundan ön - ce Nevyok valisiydi. Amerikanm en iyi giyinen «* damı... Meşhur Teodor Ruzveltin altın” <ryeğenidir. Uzun boylu, geniş omuzlu ve mavi gözlü bir adam.. Dehizde yüzmek ve yatia do laşmak en sevdiği şeylerdir. Siya * | sal alanda, sürekli bir çarpışma ile ilerleyişi, kendisini, Amerikalı yurttaşlar içinde elde edilecek en yüksek mevkie kadar çıkartmış - tır, Kendisi şöyle der: “Bir insanı muvaffakıyete gö - türen bacaklar değil, kalp ile ka - fadır,, Evvelce Nevyork barosunda i - ken, epey servet de yapmıştı. Son- Ya âyana girdi, deniz bakanlığı müsteşar muavini oldu. 1929 da Nevyorka vali seçil * mişti, Valiliği esnasında, birçok sas * Yal rezaletlerle mücadele etmekte, kendisinden önceki bütün vali - leri geçmiştir. Ruzvelt bugün elli üç yaşında - dır. Hâlâ genç sayılır. Amerikada Zaten ibtiyarlamak yetmiş beşten sonrayadır.. Sabahları saat sekiz buçukta ni- hayet dokuzda işe bağlar. Çalışma odasının duvarları sıra ile kitap do ludur, Hemen hepsi de devlet işle- rine ve kanuni mevzular üzerine- dir. Bugün cumur başkanı sarayı olan “Beyaz saray, a, Nevyok va- Üliğinde bulunduğu zaman işgal ettiği binadan hemen bütün ki « taplarını getirmiştir. Fakat kütüphanesinin bir köşesi $ok başkadır. Burada, yalnız de * hiz kitapları vardır. Eğer, çocuk - luğundanberi bacaklarından ra - z olmasa, bir gemici - olurdu. Fakat Ruzveit çocukluğundan - azimli ve fennf bir mücadele sayesinde (o bacaklarma gelmesi Muhtemel. olan bir felcin önüne Boş vakitlerinde en çok üzerine düştüğü şey yüzmektir. Deniz i - çerisine girmek, yahut deniz kena rında olmak.. En sevdiği şeyler - den ikisi... Günde bir iki saat de, bedeni mümarese yapar.. Diğer bir merakı da tiyatro * dür. Vali iken Nevyorkun Brodvey caddesindeki tiyatrolarmın ilk o - yunlarını hiç kaçırmazdı. Oraya, valinin locasma girer girmez, bü - tün halk ayağa kalkardı. Amerikatim iki büyük partisin- uzvu, her zaman seçilmiştir. Elbisesine çok dikkat eder. -) Yalnız tuhaftır ki elbisesinin kur maşları, skoç kumaşlarıdır. Bu elbiseler, Nevyorkta Londralı ter» ziler tarafından dikilir. Amerika politikacılarmdan bü - yük bir kısmının tütün çiğnemek- le maruf olduğumu söylerler, Fa - kat Ruzvelt pipo içer. Torunlarına çok düşkündür, Amerikada içki memnuiyetinin kalkmasını istiyenler arasınday - dı. Onun hakkında yazanlardan bi- ri diyor ki: “Riyaya (one lüzum var.. Kendisi de herhangi adam gi bi, bir bardak Amerikan viskisi iç- mekten zevk alabilir..,, Yediği yemekler çok sadedir. Pazar günleri kiliseye gider, Ancak bir politika adamı ol - mak itibarile, hele şimdi Ameri- kada pek çok belirmiş olan dilli hatiplerden değildir. Söylevleri - ni bir kâğıda yazarak okur. Doğru bir adam olarak tanın * mıştır. Onun için her şeyden, çabucak yüksünmez. Siyasal düşmanları, kendisine yapmadık hücum (bırakmazlar, Onun bedeni arzusuna bile saldır- mış, türlü yersiz sözler söylemiş » lerdir. Fakat o, onlara meşhur gülüm semesile cevap veriri. Bu gülümseyişini çok meşhur ve çok manalı bulmuşlardır. Daha Nevyork valisi iken ve bu' hücumlar kendisine ardı arası ke- silmeksizin yapılmaktayken, ve cu mur başkanı intihabı senesinde di- yorlardı ki: “Vali | Ruzveltin bu gülümseyişi teşrinisaninin dör» HABER — Akşam Postası En büyük casus teşkilâtı fi reisi anlatıyor: Lİ e mama aa, (8) üç kişi dünya haritasını yeni baştan yapacaktı Bu üç kişi boyuna kendi aralarında kavga ediyorlardı Sir Bazil yeniden söze başla - dı. Üşlerin, yani Klemanso, Loid Corç ve Vilsonun yeşil masa çev - resinde karşı karşıya oturdukları çağa geldik. Daha başlangıçta bu toplanmalar... Nasıl diyeyim? Bu- | nu anlatacak fransızca bir söz bu- lamıyorum ki... Sözün bu kertesinde yardımına koşmak için: — Arapsaçı diyin!... Teklifinde bulundum... — Ha... Mükemmel!... Bu top- lanmalar Arapsaçı gibi olmuştu. Önse atışmalar konferansta kul - lanılacak resmi dil yüzünden çık- tı, Klemanso fransızca dilinin e - zeldenberi diplomasi dili olarak kullanıldığını ileriye sürüyordu. Nitekim 1814 Viyana kongresin - de de kullanılmığıt. Loid Corç ise tam yüz altmış milyon kişinin kullandığı dil ingilizce olduğun - dan bu dil için ayak diriyordu. İ- ki taraftan hiçbirisi fedakârlığa yanaşmıyordu. Bunun üzerine Sinyor Orlando ortalığı yatıştırabilmek, aynı za - manda da şahsi mükemmel bir iş başarmış olmak için de italyanca lehine şöyle bir deneme yapayım dedi... Heyhat!... Teklif daha ağ- zından çıkar çıkmaz, adamcağızın sözleri boğazına tıkılarak derhal reddedildi ve Klemanso ile Loid Corç iki tarafın onörünü koruya » cak bir çare buldular: Konferans aynı zamanda hem fransızca hem ingilizce dili ile olacaktı, Bundan sonra vaktin ne suretle kullanıla- cağına dair ciddi (o konuşmalara giriştiler... — Çalışma tarzı ne idi? — Metot denilen şey kat'iyyen yoktu. Daha başlangıçta mesele » ler rastgele ve önce hiçbir düzen verilmeden münakaşa olunurdu. Ağırbaşlı insanlar; dünya harita- sını yeni baştan yapmak; bütün milliyetleri ve her ırkın hukuku - nu gözetmek suretile bu haritaya kat'i ve son şeklini © vermek için, yıllarca vakit lâzımdır, diyorlardı. Halbuki iş çabuk bitirildi; birkaç hafta içinde ölçüldü, biçildi ve kotarılarak ortaya kondu. Her gün beş büyük devletin iki» şer mümessili o toplanıyordu; bu toplanmaya “Onlar Meclisi, de » niyordu. İşler bir türlü ilerlemiyordu. Çünkü (OAmerika Reisicümhuru Vilson yeşil masanın çevresinde yirmi yedi ulusun da gözcü (mü » şahit) bulundurmasında ısrar e - e erme rm am. SAM dünden sonra daha büyüyecek ve | devamlı bir şekil alacak...,, Bu, cumur başkanı olacağına şaretti, Oldu. Gülümsüyor. Arada bir, yüzünün ifadesi de - ğişiyorsa da, en kat'i miyar, belki de önümüzdeki yıl, yeni Amerika Cumur Başkanı söçiminde belli o- lacaktır.. güldürmek için çok ya diyordu, Burada Klemanso kükre- di: — Ne dediniz; ne?... oFransa, Büyük Britanya, İtalya yahut Bir- leşmiş Amerika Cumuriyetlerıne ait önemli meselelerde Hunduras yahut Küba mümessillerinin sa - lâhiyetli rey ve fikirlerini mi be- yan etmelerini istiyorsunuz?... Vilson, Kaplanın bu hücumu | karşısında hemen oracıkta ne ce - vap vereceğini bilemedi; kulisler- de ise sekreteri Lansing ısrar et - mesini ve dayanmasını öğütlüyor- du, Fakat nihayet Birleşmiş Ame- rika Cumuriyetleri (o Başkanı bir uzlaşmaya yanaştı. Bu uzlaşmaya göre Versay kon- feransı toplanmalarını yaparken beri taraftan da “Onlar Meclisi, hususi konuşmalarına devam ede- cek... Bundan sonra bile meclisi aksamaktan geri (kalmadığı için sayıları büyük devletlerin beş mü- messiline indirildi. Böylece Onlar Meclisi Beşlere indirildiği halde bunlar da her “kafadan bir ses çıktığı için çok kalabalık sayılı - yordu! İşte (O bunun için meclis mahküm oldu — ve acı bir ölümle göçüp gitti. Artık ortada Dörtler kalmıştı; Klemanso, Loid Corç, Vilson ve Orlando... Bunlar gizli toplantılar yapıyorlardı. Entelicens Servisin şefi yeniden durdu, Yüzünde yeni bir gülüm - seme belirdi: — Anlaşıldığına göre aytışmak (münakaşa) için dört kişi de faz- la geliyordu. Çok geçmeden, ara- larından birisi daha ıskartaya çı- karak üç kişi kaldılar; bunun ne için olduğunu da size söyliyece - ğim. Burada ben de söze karıştım: — Bunun üzerine artık işler dü- zene girmiş oldu demektir? — Ne gezer?.. Şimdi göreceksi-| lâmentosunda olan niz... “Bakın ne oldu?... bozanlığı bizim uzun saçlı küçük Yepyeni adam yaptı; Loid Corç hiçbir se- bep göstermeksizin İngiltereye dönmeğe karar vermiş olduğunu diğer üç kişiye bildirdikten sonra dudaklarının Oo köşesinde en tatlı bir gülümseme ile ilâve etti: — Pariste boşu (boşuna vakit kaybetmektense, bu daha iyi o - İur.... diyerek gideceği o günü 18 Mart olarak tespit etti, : — Niçin böyle (yaptı; acaba Klemanhsonun mu yüzünden oldu? — Bunu söylemedi; fakat mec- liste derhal atışmalar başladı. Si- nirler gerginleştiğinden ileri geri sözler söylendi. Meselâ Loid Corç Fransızların Sar ve Ren toprakla» rmı işgal etmelerine çok şiddetli bir muhalefet göstermişti. Bunun üzerine kızgınlıktan kendini bil « mez bir hale gelen Klemanso İn- giliz Başbakanına bağırarak: — Mütarekedenberi Frarsanm bir düşmanı gibi (hareket edip durdunuz!.. Dedi. ' — Peki, Loid Corç buna ne ce- vap verdi? “O da hiç istifini bozmaksızın: — Fakat bu bizim an'anevi po- litikamızdır! Karşılığını verdi... Lehistan koridoru meselesinde de Loid Corç, o Klemansoya ayni şiddetli muhalefeti gösterdi; avnı tarzda atışmalar. ileri geri sözler oldu. Fakat bu sefer Vilson orta - ya çıkarak Kaplanm düşünceleri- ni iltizam etti, İngiliz matbuatınm Klemanso aleyhine açtığı şiddetli mücadele- nin içyüzünü bütün hurda tefer- rüatile çok iyi bilen bir adam var- dı; bu da Mösyö Corç Mandel'dir. Onun delik kulaklarından hiçbir şey kaçmıyor, hattâ İngiliz Par - aytışmalar (münakaşalar) da geçen sözleri İlk oyun | bilen adamdı. Mösyö Mandel hü- ' (Devamı var) bir icad Bir İtalyan mühendisi iki telli ba şekilde kullanarak kendi Ruzvelt Amerikanm yüzünü İicat ettiği bir motörle saatte 200 mil yapabilmektedir. Bu hesaba göre, iri saatten az bir zamanda (ve tabii düz bir yoldan) Istanbul ile An- kara arası katolunabilecektir. mini minik inmeli enes