14 TEMMUZ — 1935 Petrol ticareti sayesinde Milyar kazanan Türkiyeli Ermeni Şimdi Musul 100 milyon dolarlık hissesine sahib bulunuyor | — Çünkü Roçild bir aa “Petrol için gizli harp» kitabın- Nti Son asırda bütün dünya poli- tikasını, idare eden petrol harbi- hin belli başlı generallerinden bi- Ti de Klaust Serkis Gülbekiyan is- minde Türkiyeli bir Ermenidir. Gülbekiyan Erzurumda doğ - Muştur. Fevkalâde zeki yaradı - lışlr olan bu genç Ermeni 19 uncu atır sonunda para kazanmak için R“iyayıı gitmeğe karar — vermiş, Ve Baküya giderek orada yerleğ Miştir, Gülbekiyan zekâsı sayesinde Petrolün <ihan piyasasında almak- ta olduğu mevkii hemen görmüş- tü. Onun için çalışmasını bu yolış verdi. Ve Baküı'da petrol ticareti yapan Mantakof 'sminde bir ada- Mın yanımma girdi. a Mantakof oldukça zengin bir adamdı. Birkaç teve petrol ocağı- na da sahipti. Fakat hesaba ve teşkilâta pek aklı ermediğinden işinde para kazanamıyordu. Gülbekiyan bütün zekâsını ve kabiliyetini bu işe hasretti. Bü tün hesapları eline aldı. Pek ar bi» zaman içinde Mantakofun va ziyeti değişti. Çok para kazan- Mağa başladı. S Rus akıllı bir adamdı. Bütün ların Gülbekiyan sayesinde ol- tğunu anlamıştı. Bunun için derhal Gülbekiyanı kendisine or- tak yaptı. Bundan sonra işleri büs- Ütün ilerledi. Pek fazla para ka- tanmağa başladı. Mantakof artık mesuttu. Fakat bu muvaffakiyet ve ka- Zanç Gülbekiyanı doyumuyordu. Onun projeleri büsbütün baş- a şeylerdi. O, şimdi bunları tat- k sahasına koymak için uğraşı- Yordu. Senelerce çalışması, uğraşma” * neticesinde büyük bi: mazot en- lüstrisi (sanayii) kurmak, ve bü- tün memleketlerde bu işi ele al- Mak için büyük bir plân hazırla- Mıştı., Bu plânı Mantakofa göst M'"W(of bittabi bir şey ııılın_“_- &, Gülbekiyana her ne kadar ııı: Nat ediyorsa da bütün servetin! işe yatırmağa cesaret edemi - Yordu. Üstelik birçok — Bakâilu Üccarlar bu plânlara — “delilik?,, 'Yorlardı. Bu da cesaretini büs- & tün kıran bir şeydi. Esasen kâ- İ ve vafi derecede para da ka- ıl_nın,“._ Fazlasına lüzum gör - Müyordu. Bu fikirlerini genç Er - Diye anlattı. - Bunun üzerine Gülbekiyan ken- itini terketti. Paraları cebinde, "e projeleri koltuğunun altında ol- “ğu halde Parisin yolunu tuttu. Pariste ilk önce Rosild'i ziya- Tet ederek bu işi beraber yapma- teklif etti. l.nk"ç"d bu projeleri mütehassıs- yna tetkik ettirdi. Müsbet ce ):p aldı. Fakat bu sıralarda R'f" k.f' karışıklıklar başgöstermiş, k Yahudiler aleyhine ayaklan- te katliâmlar başlamıştı. Bu bepten dolayı esasen bir Yahudi ı.;,f“ç“ı'.ku_îğamm.y e Biçlr v erdi. petrollerinin defa petrol işinden anlamıyordu- O yalnız bol faiz, ve yüzde yüz emin olacağı bir kefalet mukabilinde borç pa- ra veren bir mürabehacı idi. Tat- bik sahasına girip de kasasına tı- kır tıkır giren paraları gözleriyle görmeden, ne kadar parlak olursa olsun, hiçbir proje ve işe girişmez ve borç para yermezdi. Bütün bı sebeplerden dolayı Gülbekiyana red cevabını verdi. Azimkâr Ermeni, bu red ceva- bından müteessir olmadı. Çalıştı, çabaladı, Londraya — geçti. Ve Ruayyal Daç petrol tröstü direktö- rü Harri Deterding ile tanışarak bu projesini kendisine gösterdi. Deterding, Gülbekiyanın projesi- ni gayet iyi buldu. Ve beraberce çalışmağa başladılar. Netice, çok yakın bir istikbalde tam manasiyle müsbet olarak çık- te Dünya mazotlarının hemen hep- si Ruayyal Daç tröstünün eline geçmişti. Tröst bu işten ne kadar| kazandı, bilinmez. Yalnız Serkis Gülbekiyanın bu işten aldığı ko- misyon 240 milyon altın ruble ud.' desindeydi. Bundan sonra Gülbekiyan ha-| yatının en şaşaalı devrelerini ya- şamağa başladı. Parisin; ve'dütyanın bütün ta. nınmış zenginleri, petrolcular, fabrikatörler, bozsacılar evinin müdavimi idiler. Evinde içki içi- lir, keyif verici maddeler kullanı- lır, kumar oynanır ve büyük borsa ıpeküluyonlın hazırlanırdı. Gülbekiyan bunların bütün sır- larına vakıftı. Fakat vakıf oldu- ğu sıraları muhafaza etmesini de iyi biliyordu. HEEE pi inde Musul petrol- 1912 senesi. ları için kurulan 'Turkisch Petro- nn esasları da nyasıl e ERE de hazırlandı. Gülbekiyanın evin Ve Gülbekiyanın bu petrollarda yüzde 5 hissesi olduğu tasdik e- dildi. : Bu yüzde 5 hisse o kadar sağ- i harpten toprakları arasında kaldığı halde bile Gülbekiyan hissesini muhafa- Mti ; n eBeıllıi bazı kimseler Gülbekiya- üzde 5 hissesini az görür- î::' ı;:ıyz:nm düzeltmek için Gül.| bel;îyını yüzde 5 hissesi için hu tk harpten sonra Standard Oılw Company'nin 100 milyon .d.olııu teklif ettiğini ıöylımek_ kâfidir. Bu baş döndürüsü hisseye mu- kabil Gülbekiyanın yaptığı şey, matbuu olduğu Yıldız. sarayında i i irmesidir. N âîğkı;iî: bu şekilde sene z lerce Ruayyal! Daç pııfol tröstü| :' ektörü Harri Delerdıngl.e arka-| d.ıırqlık ettikten, onunla bir_lıkı: ça- lıştıktan sonra 1930 senesinde bo- Buna ı.ebq: olan bir kadın - dır.. bt ve şimdi Harri Deter a bu kadınm, iki petri ;ıxn.:ı arası nasıl ve neden dolayı açiyğıni yarin “"““iu .nıü”sE RT gezamamm -Ejderlerin ülkesi Çünde Sevâhâ Türkçeye çeviren: Ahmet Ekrem No. İ Bir çinli hastayı muayene etmek lâzım geldi.derisine varmadan evvel tam on dört kat elbisesini çıkarmağa mecbur oldum! Çinde olup bitenlerin, yıllardnnlmll sürmekte olan savaşların sebeplerini anlıyabilmek için, bu ülkenin coğrafi durumunu (vaziyetini) bilmek gerek- tir — Asyanın Çin adını n—rcliiiıııiıW topraklarında, coğrafya - durumunun tarihe herkesin karakteri üstüne yap- tığı derin tesirleri dünyanın başka hiçbir Üülkesinde bu kadar şümullü olarak göremeyiz. Çinde dağ silsileleri doğudan batı - ya uzanmaktadır. Bunun için hemen hemen bütün ırmaklar da — toprağın biçimini takip ederler; Orta Asyada Himalâya dağlarının yüksek toprak - larından çıkan Çin ırmakları doğuda büyük Okyanosun körlez ve kolları - na dökülmektedirler. Bu ırmakların en önemlisi (ehemmiyetlisi) şimalde Sarırmak; orta — Yangtze ve Kan -| tonda denize dökülmekte olan Batı ırmağıdır. Bunlar ve bilhassa Yang" tze ırmağı, karların erimesile beslen- diklerinden zaman zaman yatakların dan taşarlar ve Nil ırmağı gibi fey - zanlar yaparlar. Suların getirdiği kum ve çamurlar, toprağa feyiz ve bereket vermektedir. Çinin Monsoon dedikleri — mevsim rüzgârları vardır. Bu Monsoon gözü arapçanın mevsim sözünün yanlış söy- lenmesinden başka bir şey değildir. Ve Hindiztanda mevsim mevsim esen rüz- gürlara verilen addır. Monsoondan başka zamanlarda o - lan düzgârlar Orta Asyanın — Mogo - | Histan ve Türkistan adile tanılan ço « rak bölgesinden gelirler. .. BİR ÜLKE İÇİNDE İKİ MEMLEKET Monsoon rüzgârı güneyden esmedi- gi vakitlerde hâkim rüzgürlar batı - dan ve kuzey (şimal) batısından gelir ki bunlar tabiatile rütubet getirmez - ler. İşte bunu için kışın iklim çok ku: rudur. Kuzey (şimal) Çinde uğustos - tan nisan ayına kadar hemen hemen hiç yağmur yağmaz. Büyük yağmur - lar temmuzda Monsoon patlak ver - diği zamanlarda başlar; demek ki en gıcak günler yağmurun biriktiği za - manlarda olur. Yağmurla sıcağın bu — hirleşmesi, dünyanın başka bucaklarında oldu - gundan büsbütün başka şekilde çok kesif bir ziraat faaliyetine yol açar. Irmakların batıdan doğuya akma * sı, Ülkenin güney (cenup) ile kuzey (şimal) parçaları arasındaki — tabill farkları büsbütün arttırmıştır. Bu - nun için Çin tarihinde — umumiyetle Bu çeşit diş çekmesi belki de biraz can acıtır Çinde dişçilik, ağrısız ve sızısız ol maktan çok uzaktır- Peking sokak. larında iş gören bu dişçi hissi iptal edici ilâçlar kullanmaz. Dişi ker. petenle çeker, yaraya biraz tentir diyot sürer ve çantasını topladığı gibi başka müşteri avlamağa koşar, kuzey (şimal)'Yle güney (cenup) ara * sında siyasal bir ayrılık görürüz. Son >250 yıl içinde, —bundan 24 yıl evvel indirilen Mançu — sülâlesinin tahta gelişindenberi ülkenin bu iki parçası birleştirilmişti; ancak tarih gösteri - yor ki bu birleşme kaide değil bir şaz dir. Çinin coğrafya ve topoğrafya duru- munun iki neticesi — vardır: Birincisi bu ülke ziraat için belki — de bütün dünya ülkelerinden çok daha elveriş- lidir. İkincisi — kuzey ile güney Çin arasında hiç kesilmiyen siyasal bir ayrılık vardır. ... ÇIN YALNIZ TOPRAK MAHSULLERİNE GÜVENİR: İnsan Çin şehirlerinin sokaklarında ve köylerde dalaşırken görür ki Çin hayatı maden ve hayvandan ziyade toprak mahsulüne bağlıdır; bizim ma- denden inşa ettiğimiz bir yapıyı Çin- iler nebatlardan yaparlar. Meselâ bizim ot için kullandığımız çatal madendir; Çinlilerin ise ağaç - tandır. Çin çiftliklerinin hiçbirisinde madeni âletler görülmemiştir. Öteki dünyaya taşınmak üzelli; ı Fevkalâde g! ding'in karıst| Biz cenaze ırııbaıı:vle atı kâğıttan yapılmıştır. Araba ile at ölü gömül- ol karta-| dükten sorra ölenin ruhu şadolsun diye mezarın başında yakılır. Ara- ba ile attan başka ev mobilyası, hiz metçi ve uşakların heykelleri, şimdi de otomobiller kâğıttan yap::alı cenazenin arkasından mezara ka- 'YAKACAK VE GİYECEK EŞYAYI TARLALAR YERMEKTEDİR: Şimali Çinde en çokhu.;lnn;hn a* rabalara bakın, bunların dingilleri bi T 1e tahtadandır. Ağacın yapacağı bir - şi kat'iyyen madene — gördürmezler, Maden, mümkün olduğu kadar az ve çaresiz kalınca kullanılır. Kuzey (şimalt) Çinde maden kömü rü olduğu halde Çinliler — ateşlerini tarlalarında kalan çöp ve saman ar'« tıklarile yakarlar. Kış basınadan ev * vel bütün çocuklar ellerinde tahta ça- tallarla tarlalara üşüşür ve burada en kücük bir parça çöp brrakmamacası - na ne var ne yok toplarlar. Bu şartlar altında kuzey Çinde kı- şın evlerin ısıtılabileceğine pek akıl ermiyor. Bunu bir Çinliye söyledim verdiği karşılığa bakın: — Siz Avrupalılar evlerinizin için - de yaşarsımnız. Halbuki biz Çinliler elbiselerimizin içinde yaşarız. Hava - lar biraz daha soğuyunca üstümüze birkat daha elbise giyeriz soğuk art - tıkça üstümüzdeki elbisenin katı da artar! Kışın Çinde insanlarm yüksek ya - kalarmdan kaç kat elbise giydikleri- ni sayabilirsiniz. — Bir doktor bakm bana ne anlatmıştı: — Bir Çinli hastayı muayene et . mek lâzimgeldi. Derisine varmadan evvvel tam on dört kat elbisesini ç * karmağa mocbur oldum! Bu elbiselerin hepsi de toprak mah- sulünden yapılmaktadır ; pamukludur. n Çi:ı'"er insan hayatının bütün di * ğer hayatlardan daha kuvvı ğuna inandıklarından, “v::::irî)ı*:d:ıı; sonra canan!,, yasasını” gözönünde luu_ııak ne bulurlarsa kendi mideleri- :e ındl.nr!şr. İşte bunu için hayvan - I:ırıâ:n,îizı.prun(üdcn başka bir yiyecek Süprüntüyü ancak n Bfındnn dolayı elbise d;::::: i’çî: Çinde hayvan mahsulü yoktur. Yün- den kumaş — yapılamaz, çünkü koyun yoktur. Nitekim koyunu beslemek için yonca ve ot ta yoktur. — Ayakkapları deri ve köseleden yapılamıyor, çünkü deri verecek kadar hayvan yoktur. | (Devamı var), | yani hepsi