İŞİN ŞAKASI Güreş seyrederken Alaturkada | Efendim, koca bir meydan, sıcak mi sıcak, toz toprak; Yere nlaturka güreş lerde epey zamandır çok şükür âdet o” lan beş altır büyük burand serilmiş, ha kem heyetinin de başına bir çardak. Nani... gü güm.. güm. Nanana.. Güm Küm.. güm. Hayda-. Hoydabire.. Hay * di aslanım.. Zaman zaman gümgü Şiyor.. İşe bir heyecan miş.. Ortada biri dolaşıyor, hakemmiş. Rlinde bir sopa. Diğerinde çaııııtlarln Zezen biri ihtiyar baba vAT.» Bık sık pehlivanların gözüne kaçan yağları siliyor. O ihtiyar baba sildikı Züzel kokan yağ llll!kzlı_:r Şiktaş sahası diye tereyağle yım) dibine gidiyorlar, gene diye galiba boyuna sürünüyorlar; 5a -| ı'!îl Şılıııık Içî: blraz sirke eksik! Nani devam ediyor, gümgüm.. vuru- yor; mler sıkla * vermek için - çe onlar da çok inin (Be - Sanma- silinsin | yyda diye — bağırıyor, Pehlivanlar ha; bir dırıltı.. etrafta bir murılt, Güreşçiler başbaşa veriyorlar, san - ki yağlanıp da güreşmeye değil görüş meye gelmişler; Hiribirlerine sağ kol- larını dayamışlar; habire sol kolları- nı sallıyorlar. Sol kollarını dayıyor - lar Sağlarını sallıyor... Biribirlerini İtip ikisi birden bağırıyorlar.. (Hay - *a... Be pehliyan) hayda diyorlar am- Ma., Ortada bir şey yok. Bir bakım baktım, o iki kuvvetli ns- lan gibi vücuda acıdım; Zeytinyağın aldığı toz, vücutta yer Yer çamur yapmış. Çamur olan vü - tuda dikkat ettim, yaradan ne güzel Yaratmış, üzerinde işlemiş, yalnız karınlar fazla olmasa.. Bu gövdeler birer gezen heykel gibi. Fakat sarfe” dilen pamukyağı © kadar çok, © kadar çok ki.. : Su o kadar çok sarfolunuyor ki., Saha birkaç dîfı sulanır- Gidi - yağe Haydalar. Bir parça ydalar. De- Yorlar geliyorlar. Su, “Nani !, ler. Gümgüm..ler. Rüreş.. Biraz konuşma, ha: Vam ediyor.. Macaristanlı güreş hocamız Peter.. — İlk defa bu güreşi gördüğü zaman t.. Bir sene böyle — güreşebilirim demiş. Saat yok, zamaz yok- Hayda. Bir el ense., Gene yağ, bir miktar dc3. Zarar olmasa bir kahvaltı, ya Z hut bir. çay eksik.. Bazan da öyle di - Yorlar.. Fıskos da varmış. e "o açık düştüler,m Hele “o COi gö-ündüler, yok mu?., Herşeyin yenilendiği düzeldiği şu Za" Tanda şu kispet işini, yazını falan bir halletsek... Haydalar daha iyi.. Naniler.. Daha Büzel gümgümler — dahahoş — olur, fukoslar kalmaz; Başlarına da biz hakemlerden Sök daha iyi hakemler geçer.. Kulağımda haydabire!.ler gümgüm er.. Naniler.. devam ediyor. Alafrangada İnsan bir dediği olmazsa, başkasını Yapmak istiyor; Alaturka güreşin itirazları.. Güm - Kümleri, zavallı — bacakları kesilmiş Zurnacınm “nani ! leri kesildikten, ,3 sant sonra, alafranga güreşin baş- jlama saati idi. Gittim; — çok meraklı Ybir arkadaşım Vefalı muallim Kemal- e tyi bir yer seçtim; şöyle bir otur - duk; Arkadaşım havadan iyi anlar;- Ke Kaptan dedi. Bu havanın niyeti bozuk, Deniz federasyonu Genel yazganı o- rada idi: — Duyda, bir şey olmaz de- di. Hakikaten de olmadı.. Fakat çok yağmur yağdı! Saha gündüzkünün aksine sulandı, etrafa halk dolandı.. Minderin üstü buranda ile örtülü, üstü su kesildi. Yanına güreşçilerin boğulmamamsı & çin birer sandal.. Ve birer cankurta- ran simiti kondu.. Güreş (9) da ilân edilmişti. Tam vaktinde (10) başlana- caktı., aksi.. Lâmbalar sönmez mi?.. Ne oldu bilir misiniz? Yağmurdan su kaçmış.. Ortalık karanlık, elektrikci, usta.. İşten anlıyan biri — galiba.. Do: kunduğu lâmbalar sönüyor.. —Ortalık tam karanlığa dönüyor; Yüksekkal - dırımdaki kopuk film gösteren sine - malar gibi.. Güreşler bin güçlükle başladı. Ka- palı tribünde oturmak. Açıktan fark- sız; üste yapılan oluklar. Meğer su için değil.Hava içinmiş, altında, otu - ranlar hep ıslandı.... Oh! Serin.. Serin bir güreş seyredi- yorduk; duşa, banyoya para yok.. 56 çıktı.. Epey savaş oldu, kaybet - tik. Ötekiler iyi, Yusul Aslan Varna - ya, Varnayı gösterdi. Yaşar. Ada - mın gözlerini yaşarttı. Saim, Ürdekle suyun içinde ördek gibi — yüzdü. Nuri rakibini büzdü. 87 de Mustafayı adam cağız iyi süzdü.. Çoban ringde hamur yoğurdu. Lümhalar söndüğü — saman. gençler ceblerindeki elektrik Tümbala- larını açtılar; Sait Çelebiyi aradılar. “Nani!,, siz “gümgüm!,süz bir gü reş.. Artık bitti. Çıkıyorduk.,Macar - lar bizim Apakla Özdemiri gördüler, sordular: Bunlar geçen seneye kadar ağıra güreşiyorlardı.. Şimdi hafifledi- ler. Şöyle düşündüm: Memlekette güreşten anlıyanlar ço- galmış.. Türkiye İdman Cemiyetleri Birliğinin eşya bileti alanlar hep gü reşçi kesilmiş.. Meselâ, Saim, iyi bir rakip olan Ür- | dekle cenkleşirken biri sağımızdan iyi bir güreşçi olacak ki bağırıyor: — Tet be Saim ha! Çevir. Neyi çeviriyorsun a zavallı.. O da bir güreşçi. Hem de sayılılardan; Öteki anlatıyor: — Kaldır be! Yaşar. Adam parad yapıyor, ha! Yaşar diyor, köpür! diye bağırıyor. Ne köprüsü!.. Unkapanı mı?. 87 Mustafa tuttu rakibini, çevir be Mustafa! diyorlardı.. Birisi kalktı; ne dese beğenirsiniz? «Ben olsaydım yerinde., Bereket ki olmamış; Kurbalt mı? Yaoksa.. Ankara stadyumunun alacağı şekil Ankara stadyu- hu eylülde bitiyor Stad, ileride yapılacak kısımlar da tamamlandıktan sonra 30 bin kişilik olacak Ankara muhabirimiz yazıyor: Ankara statyum ve hipodro- müunun ilk kısmı Eylül sonunda bi- tecektir. Bu kısmım yapısı - için ayrılan bir buçuk milyon liranın bir milyon küsür bin lirası harcan- mış bulunuyor. — Bütün yapı beş milyon liraya malolacaktır. Stadyumun Eylül sonunda tes- lim edilecek kısmında üç bin kişi| alabilecek büyüklükte bir tribün vardır. İleride yapılacak diğer tribünlerle, oyunların otuz bin ki- şi tarafmdan — seyredilebilmesi mümkün olacaktır. Açık ve kapalı yüzme havuzla- rt ile veledrom ve antrenman &- Tatılarının yapıları gelecek sene-, ler içinde bitirilecektir. Hipodrama gelince; burasının €en göze çarpan hususiyeti, her çe- şit tezahürlere elverişli bir şekilde yapılmış olmasıdır. Bu bakım - dan Ankara hipodramu — büyük Atina İstanbul muhtelitleri son geçit resimleri, — beden terbiyesi gösterişleri için eşine — Avrupada az ve hele Balkanlarda hiç tesadüf edilemiyecek bir yer olacaktır. Hipodramun Eylül sonuna ka- dar bitirilecek olan kısmında; 30 hayvan alabilecek büyüklükte a: hırlar, hayvan tartmağa — mahsus yerler, birinci mevki tribün ve bahsı müşterekler için husust yer- ler vardır. İkinci ve üçüncü mev> ki tribünler ileride yapılacaktır. Bunların hizasında geniş tenis a- lanı ve Ankara tenis klübü binası . bulunacak, ahırlarla tribünleri, ve tribünlerle tenis alanmı ve te- nis klübünü zarif parklar ayıra caktır. Ankara stadyum ve hipodro munun ilk kısmını başarabilmek S. Turgut için ne kadar büyük bir emek har: ÇUR 'mdywdalupalıyüm havuzları bu şekilde olacak.. maçını bugün yapacaklar.. Revanç müsabakası olan bu karşılaşmada kimin kazanacağını tahmin — güçtür. Yunan takı — mr aşağı yukarı ikinci — maçtaki kadrosunu muhafaza edecektir. Bizim takımda ise, en kuvvetli bir şekli bulabilmek için ilk iki oyuna nazaran epey değişiklikler yapıl- mıştır. (Sporda ihtikâr var) diye yaz- dığımız yazıların ilk tesiri bu maç- larda görülmüş, iddiamızın, çok candığını şu rakamlar pek açık su rette gösterir: Bu kısmın inşasma geçen 934 yılının Nisanında başlanmıştı. O vakitten bugüne kadar geçen müd det aşağı yukarı bir yıl üç ay eder. Ankara nafia baş mühendisliği ta: rafından tutulan bir statistiğe gö re bu müddet için stadyum ve hipodromda çalıştırılan amelenin gün hesabile vasatisi 1000, ustala- rın ise 175 dir. Ayni müddet için- de sahadan çıkarılan kumlarla sa- haya getirilecek malzemeleri taşı: mak için de günde 150 ilâ 200 ara- sında araba çalıştırılmıştır. Bir sene üç ay aşağı yukarı 550 gün eder. Bunu günde çalışan a- mele sayısiyle zarbedersek şu ye- künu elde ederiz: 550,000, Demek oluyor ki, Ankara stad. yumu ve hipodromunun ilk kısmı- nı bir günde bitirmek isteseydik, yarrm milyon insanı bütün bir gün, Atina-İstanbul muhtelit- leri bugün karşılaşıyor Haklı neşriyatımızdan sonra, fiyatlar bu seferde 25-50 olarak tesbit edildi hakliı olduğumu anlıyan muhtelit ikinci maçta fiatları (25 50) ku ruş yapmıştır. Ve hafta içinde bir günde yap- masına rağmen, bu ucuz maç fev- kalâde rağbet görerek, (50 - 100) kuruşa yapılan pazar günkü — ilk maçtan fazla hasılât toplamıştır: Bugünde 25 - 50 kuruşluk fiat. larda, stadyumun hıncahınç dola- cağına şüphe yoktur. Bu vazıyet ecnebi temaslar ya pan klüplerimizin kulaklarına kü- pe olsun.. çalıştırmaklığımız icap edecekti. Başka bir ifade ile stadyum ve hi- podromu yaptırmak için yarım mil. yondan fazla gündelik verilmiş- tir. Halbuki stadyum ve hipodro- mun Eylül sonunda teslim edile- cek kısmı, asıl stadyum ve hipod. romun ancak üçte biridir. Diğer üçte ikisini yâapmak için de bir bu kadar emek ve para sarfedileceği- ni düşünürsek, ortaya konulacak eserin eşsizliği ve büyüklüğü hak kında sarih bir fikir edinmiş olu.