4 Temmuz 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

$ TEMMUZ — 1935 Bit götüş: L Yarım adamlardan korkalım ! Büyük adamların dalkavuk - | luktan hoşlandığına dair - diller - de dolaşan tarihi tevatürlere - bu- nu deneyecek mevkide olmadığım için - inanamıyorum. İnandığım, daha doğrusu gör - düğüm bir hakikat var: Zaman za- man herkesin, her fikrin tesiri al- tında kalarak, kendi hüviyetleri - ni çarçabuk kaybeden — bir takım insan taslaklarına — elbette siz de rastlamışsınızdır . Meselâ, aysız ve yıldızsız gece - lerde: “— Gökyüzü ne kadar aydın - lık!» ! , Diye söylenseniz, bunun şaka olduğunu anlamamazlıktan gele - rek sırf size yaranmak için: — Evet... : i Diye başını sallayan; yahut in- sanlığa veya fenne çok aykıarı bir fikri ileri sürdüğünüz zaman, ay - ni iğilişle: — Evet.. Çok doğru.. Çok mu - vafık... Aman ne dâhiyane bir dü- Diyerek, fikrinizi - hem de hiç bir yönünden anlamadığı halde - derhal kabul eden ve çarçabuk si- zin nüfuz ve tesiriniz altında ka - lan kimseye: (Yarım adam!) den- mez de ne denir?! Yükselmiş milletlerin yaşadığı asırları basamak yaparak, dev a - dımlariyle ilerlediğimiz bu inkı - lâp yılları içinde, her zaman; her - kesin, her fikrin tesiri altımda ka- lan ve o fikre. - kendinden bir şey eklemek — kudretini göstermeyen insanlar, cemiyet içinne — kadar muzır ve faydasız, hattâ tehlikeli- dir. Riya ve tabasbus kadar insan - ları küçülten, benliklerinin değeri- ni hiçe indiren ne vardır?. En temiz, en içten gelen sevgi - lcrin hila sözden ziyadea gözle ifa - de edilişinden hoşlânan ince ve a- sil duygulu insanlar — arasında - kendisini suyun akışma kaptıran kuru yapraklar gibi - her zaman , herkesin ve her fikrin — ilmeğine boynunu uzatan bir ferde rastla - dmız mı?. — Hayir.. çunku o, kafasının içinde iğerti fikirler taşımaz.. Eğer raştladınızsa, ona: — Sen bir yarım adamsın!.. Demekte tereddüd etmeyiniz |.. Çünkü o, tabiatın kendisine verdi- | ği görüş ve düşünüş — kabiliyet - lerini idrak edemeyen bir zavallı- ır, Bugünkü Türkiyeyi, beyni işle - yen, gözü gören, çelik bilekli in- sanlar kurdu, Üstünde gezdiğimiz topraklar , (yarım ademlar) ın leşlerini bile kusuyor.. Nerede mi? diyeceksi - niz... Gözünüzü ve kulaklarınızı dışarıya çeviriniz: — Bütün vatan hainlerinin, ana yurdun' sınırları dışmmda öldüklerini göreceksiniz !. Yarım adamlardan korkalım... İshak Ferdi Kemal Zaim Dört gün evvel şehrimize gelmiş olan Ziraat Bankası genel direk - törü Kemal Zaim dün —akşamki trenle Ankaraya hareket etmiştir. —.. Ka HABER iİstanbulyn en çok satılan hakiki akşam gazetesidir ilânlarını HABER'e verenler kâr ederler. TTT Istanbulda sebzecilik öolüyormuş Bağçıvanlar, halle- rinden şikâyet ve bunu iddia ediyorlar Bu yıl İstanbul bahçevanları çok fena bir duruma düştüklerini iddia etmektedirler. Söyledikle- rine göre bu şekil bir kaç sene da- ha sürdüğü takdirde İstanbulda artık bahçevanlık beklememek gerektir. İstanbul bahçevanlığını bu kadar fena duruma düşüren şey Adana ve İzmir civarmın, bil- hassa bu yıl tren tarifelerinde ya- pilan esaslı indirmelerden de is- tifade ederek, İstanbul piyasasına burası için turfanda olan çok u- cuz fiyatla sebze dökmeleridir. Hattâ bazan bu sebzeler oranım en bol, fakat buranın henüz en turfanda vaktine tesadüf ettiği i- çin İstanbulda yerli sebzelerden daha ucuza satılabilmektedir. Bahçevanlar Cemiyeti esnafın | bu yüzden çok fena vaziyete düş- tüğünü gözönüne alarak teşebbüs- lerde bulunmağa başlamıştır. Bu hale çabuk bir çare bulunmadığı takdirde İstanbul bahçe sahipleri: nin işlerini birakmak mecburiye- tinde kalacakları iddia edilmekte- dir. ' — Kaynak sularından tayyare ianesi ye başvurarak kaynak suları da- macana ve fıçırlarına beşer kuruş- luk tayyare pulu yapıştırılmasını istemişti. Belediye bu isteği ye- rinde bulmuş, ilgili kimselere teb- ligat yapmıştır. Böylece toplana: cak paraların yüzde beşi; pulları yapıştıran memurlara verilecek- tir. ——— İnhisarların yen' binası İnhisar idaresinin Kabataştaki İnhisarlar Baş Direktörlüğü depo- larının bulunduğu iki büyük bina yanına yaptırdığı üçüncü bina ta- mamlanmıştır. Bu binaya levazım satın alma şubeleri yerleştirilecek. tir. İnhisarın satın alma işleri ar ym yedisinden sonra burada ya- | pılacaktır. —-——oi—_ı— Belediye mecmuası İstanbul Belediyesi tarafımdan çıkarılan Belediye mecmuasının 155—156 ncı nüshaları güzel bir şekilde çıkmıştır. ' HAB ASN -...ı_...u—.—___..?. tome Gayri mübadiller idare heyetlerini düşürecekler mi? Gelecek hafta yapılacak kongre- nin gürültülü olacağı anlaşılıyor Gayrimübadiller Kurumunun kongresi bundan bir müddet ev- vel çokluk olmadığından toplana- mamıştı. Kurumun çevirme kolu bu toplantının 10 Temmuz Çar- şamba günü yapılmasına karar vermiştir, Gayrimübadiller Kurumunun kongreleri altr ayda bir yapılmak- tadır. Geçen altı aylık toplantıda kurumun çevirme kolu seçildiğin- den bu defaki toplantıda yeniden çevirme kolu seçimi yapılmrya- caktır, Hükümete verilen ruznameye göre bu toplantıda yalnız çevirme kolunun altr aylık çalışma rapo- runun okunması icap etmektedir. Fakat şimdiye kadar mevcut çe- virme kolu etrafında yapırlan gü- rültülere bakılarak bu altı aylık rapor üzerinde epey gürültü ko- pacağını şimdiden muhakkak gö- renler vardır. Hattâ bu arada çe- virme kolunun çekilmesine de ih- timal verenler — bulunmaktadır. Esasen ötedenberi Gayrimübadil- lerin hiç bir gürültüsüz kongresi olmadığımna göre bu halleri nor- mal görmek icap ediyor! Clhanglrde kanalizasyon Cihangir kanalizasyonunun e- sasını teşkil edecek olan Cihangir ana caddesi kanalizasyonunun yapılmasına dün — başlanmıştır. Bunun için Cihangir caddesi na- kil vasıtalarma — kapatılmıştır. Bundan sonra diğer küçük cadde- lerin kanalizasyonları yapılacak- tır. Eczane kalfalarının vaziyeti ne olacak | »şBezane kalfalarının hafta izinleri meselesi gene ortaya çıkmıştır. Kal-| falar yakında bir toplantı yapıp ye> niden büu meseleyi görüşeceklerdir. Eczane kalfaları senelerden beri haf- ta tatili yapmadan çalışmaktadırlar. Bir eczacı bu hususta#şunları &öy" lemektedir: — Eczaneleri Pazar günleri toptan kapayıp kalfalara — izin yaptırmak şekli göründüğü kadar basit bir iş de- ğildir. Bezane sahipleri de kalfalara haftada bir izin vermemektedir. Bu yüzden kalfalar hiç tatilsiz çalışmak:- tayız. Pazar günü bütün eczaneleri kapayıp yalnız bir semtte nöbetçi ec- zane brrakmak da doğrüu değildir. Çünkü bir eczane o semtin ihtiyacını temin edemez. İlâç biterse her taraf kapalı bulunduğu için eczane ilâcını nereden temin edecektir? Pazar tatili gece nöbetine benzemez, Çünkü gece- leri pek ender bir kaç vak'a çıkar. Gündüzleri bir mıntakada bulunan üç beş eczanenin işi yukarda söyledi- ğim gibi bir eczaneye yüklenirse ne olur? Sonra haftada bir izinli olması lâzımgelen bir kalfa iki, üç l*ıııfl:adaI bir ;aııpcıktır. Halka zorluk çıkara- | cak olan bu iş bütün kalfalara haftar da bir izin vermek suretiyle hallet- | - melidir. Esasen eczane sahiplerinin büyük Bir ekseriyeti de bunun böyle olmasını İstiyorlar. İ Bin sayfalık fezleke ve 36,5 kiloluk evrak Takas suiistimaline ait evrak ve fezleke Gümrük Baş Direktör- lüğünden Sekizinci İhtisas müd- dejumumiliğine verilmiştir. Fez- leke bin sayfaya yakımdır. Evrak paketi ise tam 36,5 kilodur. Müd- deiumumilik evrak üzerinde tah- kikat yaptıktan sonra muhakeme- başlIryacaktır. —naa Musiki sevenler sosyetesi Konservatuar — öğretmenlerin- den (muallimlerinden) Cemal Reşid ile Salâhattin tarafından “musiki sevenler sosyetesi,, kurul- mak üzere teşebbüse girişilmiştir. Viyanadan vesair yerlerden — bu gibi sosyete nizamnameleri geti- rilmigti_r. ——— Tramvayların ön sahanlıklarında duranlar Dün bazı tramvaylar durdu- rulmuş, ön sahanlığa fazla yolcu alan vatmanlar hakkında ceza ke- silmiştir. Sivil yolcuların durma- sı da yasak edilmiştir. Tramvay kapılarını kapamıyan bazı bilet- ciler de cezalandırılmıştır. —. Halkevi çağırıyor İstanbul Halkevinden: Şimdiye kadar temsil şubesi okuluna kaydolanların ezberledik leri parçaları okumak üzere 10 Temmuz 935 Çarşamba günü sa- at 17 de Alayköşküne gelmeleri. ” v UK AT gökm gel y ü n h z43 . C propagarida edenine rastlamadım. Bundan müteessir olarak seyyahların en mühim uğraklarından biri ölan bu otelde neden böyle kater loğlar bulunmadığını garsönü sordum. Bana cevaben: Türkiyeye dair katoloğlar Eyüpde, Babahaydar'da 1 numarada oturâan Giridli Ali Galipten bir mektup aldık, Ali Galip diyör ki: “Geçenlerde birisini görmek için Perapalas oteline gitmem lâzım geldi. Gittim. Bekleme odasında oturur- ken masaların üzerinde yığınla duran risüle ve resimli kataloğları tetkik ettim, Bunların hepsi Avrupa şehir- lerini, ötellerini, plâjlarını vesair gezilecek yerlerini propaganda eden her lisanda basılmış eserlerdi. Merak ettim. Aradım, araştırdım. Bunların arasında bir tane bile Türk şehrini Ankara, İzmir, Bursa, veya Yalovayı DERD -— - aa K vabını verdi. Müi?n LERİ vi da TEEMEYA “ Ne yapalım? Bize göndermiyorlar ki koyalım! ce- Bu ihmal memleket hesabına büyük bir ziyan değil Ali Galibin işaret ettiği nokta ctidden üstünde dur- mağa değer. Eğer memlekette Turizm hareketini can:- landırmağa uğra$an müesseste bu gibi otellere va, vesair yerleri propaganda eden kataloğlar gönder- miyorsa büyük hata yapıyor. Eğer benim elimde salâhiyet olsa bu gibi otellerde ecnebi memleketlere ait kataloğların teşhirini bile ya- sak eder, her lisanla yazılmış, ve yalnız Türkiyeden bahseden kataloğlar bulundururum. Yalo- Te vat, Tle Genç kızı haczetmişler! liye müfettişi) lerinden biri teftiş- ne varınca, tahsildarların vergi borcu mukabilinde haciz etmiş oldukları eşyanın -defterini göz- den geçirirken, büyük bir şaşkım- lıik duymuştur; çünkü mahcuz eş- ya arasında bir de 17 yaşında genç bir kızın adıyle karşılaşmış- tır. Böyle tuhaf bir işe akıl erdire- miyen ispekter tahkikat yaparak şunu öğrenmiştir: Tahsildarlar vergi borcu olan bir köylünün e- vine haciz muamelesi yapmak is- temişler ve ortada satılabilmesi ca ailesinin maliye şubesine mü- racaaet etmesini sağlamlaştırmak için genç kızı rehin olarak alrp götürmüşlerdir. gazetesinden,, < Almanyada avukat- ların hali kötüt —— 18,800 avukattan yüzde 42 sinin geçen yıl, yıllık gelirleri ancak 3,000 mark; bizim paramızla 1350 da aşağı yukarı 112 lira gibi kü- çük bir yekünla bunlar geçimleri- ni temin etmeğe mecbur olmuş- lardır. Bununla beraber Alman avukatların bir çoğunun senelik gelirleri 1,200 ile 2,000 markı, bi- geçmemiştir. : “ Almanyada memurlarla işçile- rin tekaüdiyeleri vardır. Halbuki Alman avukatlarının yaşlanınca işden çekilip şöyle bir ekmek pa- rasına kadar yetecek hayat sigor- tası için ayıracak paraları yoktur. Bu iradla ancak en basit şekilde ve kıt kanaat geçinebilmekte- dirler, — Sümerendüstrüsi Ur harabelerinde bulunmakta olan san'at eserleri bizi bundan ma işlerinde Sümer medeniyetine ait bir çok esereler meydana çıka« tılmış ve bu antikaların ilk örneği Londranın Britiş müzesine götü- rülmüştür. Bu örnek kurbağa şek- linde bir muska olup İsânın do« ğumundan 3,000 yıl önceye aittir. zarif bir işçilik — göstermektedir. Ufacık heykele lâzım olan gölge- leri verebilmek için yontma ve bi! diğimiz nakkaşlık işleri yapılma- mıştır. Bunların hepsi tası taşa sürtüştürmekle başarılmıştır. Hay vanm gözleri bile böyle sürtüştür- mek usulü ile yapılmışstır. Kurbağada görülmekte olan heykeltıra;lık san'ati o kadar irs celmiştir ki bugün bile bunun de« recesinde bir iş yapmak gerçekten çok güçtür. Düşünülemiyecek kadar eski çağlarda batı Asyasında sanayi en yüksek derecelerini bulmuştu. Kurbağa bunu hem de kuvvetli medeniyetler henüz mişken Sumer medeniyeti geniş inkişaf devrelerine girmiş bulun- | maktaydı. ü Haa LEn açi — Romanya finans ispekter (ma- — leri sırasında Oradea Mare köyü- imkânı olan eşya, evde de bu genç kızdan başka kimseyi bulamaym- Brasov'da çıkan Brasoi Lapok | Almanyada çalışmakta olan lirayı bulabilmiştir. Demek ki ay- w kırk beş asır önceki çağlara gö-. ; türmektedir. İrakta yaprlan kazs — Kurbağa şaşılacak kadar ince va y kamli 41 zim paramızla 540 ile 900 İlirayı — ir HĞN ÇUB I A bir surette ispat etmektedir. De- — mek ki en eski olarak tanıdığımız — temelleşme: —

Bu sayıdan diğer sayfalar: