Atatürkün gazeteciye (Baştarafı 1 incide) sönen ziyalarına gitti. Ağır ve cid- di bir sesle: “Yakın âtiden bahset- memeliyiz,, dedi, “harp tehlikesi bulunduğumuz zaman da vardır.,, Avrupadaki vaziyetin bir kaç ay evvelkisine nazaran daha ger- gin olup olmadığı sorulunca, “da- ha fenadır, daha çok fenadır,, de- di. “Harbinciddiyetini nazarı dikkate almayan bazı gayri sami- mi önderler, taarruzun vasıtaları (agent) ları olmuşlardır. Kontrol- ları altındaki milletleri, milliyetçi- liği vo an'aneyi lış bir şekilde ö rek ve sulistimal — ederek ardır. Bu buhranlı saat - lerde hercümerce mâni olmak için kütlelerin kendileri karar vermele- ri ve mes'uliyet mevkiini yüksek karakterli ve yüksek moralli, vic- danlı insanların eline tevdi etme - leri zamanı gelmiştir. Bu, gecik - meden yapılmalıdır.,, Bundan sonra reailst Atatürk, dünyanın en kuvetli diktatörlüğü- ne çıtkmak için hiçbir. mâniaya müsamaha göstermeyen Çanakka- lenin ve — çok uzak bir âtide ol - mıyan — Türk İstiklâl Harbinin askeri kahramanı, dedi ki: “Eğer harp bir bomba infilâkı gibi bir - denbire çıkarsa — milletler, harbe mâni olmak için, müsellâh muka - vemetlerini ve mali — kudkretlerini mütearrıza karşı - birleştirmekte tereddüd etmemelidirler, En seri ve en müessir tedbir, muhtemel bir mütearrıza, taarruzun yanma kâr kalmıyacağını açıkça — anlatacak ;beynelmilel teşkilâtın kurulması - sdır.,, Atatürk mıntakavi — misakların nihal kıymetinin, bütün milletlere şamil olacak —umumi bir paktın aktinde olduğuna kanidir. “Maa - mafih, dedi, halihazırda en müs- tacel ihtiyaç, komşu — memleket - lerin, biribirlerinin hususi ihtiyaç - larını ve meselelerini görüşmele- ridir. Bundan başka mıntakavi misaklar, sulhun muhafazası için | kıymetlerini şimdiden ispat etmiş- lerdir.,, İnsanı teslim alıcı gözlerinde, Gazinin fevkalâde önderlik kuv - | veti vardır. Kalın — kaşları sakin durmaz. Yüksek - entellektüel zir - velere kalkar ve şayanı hayret de- recede geniş alnında derin çizgi - ler oyacak bir şekilde çatılır. De- risi açık renkli ve güneşten yan - mıştır. Esmer değildir. Saçı sa- rımtırak, kahverenginde ve gül rengindedir. Ağzının temiz kesil - miş, hattı ve çenesi — kararlarının kat'iyetini gösterir. Ö tetiktir, ce - vabı hazırdır, nazarı dikkati cel « bedecek derecede zekidir. “Harp çıklığı takdirde Amerika bitaraflık siyasetini muhafaza e- debilir mi?,, dedim. “İmkânı yok, dedi, imkânı yok.. Eğerharp çıkarsa, — Amerikanın milletler camiasında — işgal ettiği yüksek mevki her halde müteessir | olacaktır. — Coğrafi vaziyetleri ne olursa olsun milletler biribiri- ne bir çok — rabıtalarla bağlıdır - lar.,, — Atatürk dünyadaki millet- leri bir apartımanm sâkinlari te - lâkki ediyor. Birleşik — Amerika Cümhuriyetleri bu apartımanın en Tüles dairelerinde oturmaktadır. E- Yer apartrman, sekinlerinden ba - zıları tarafından — ateşe verilirse diğerlerinin yangının — tesirinden kurtulmasına imkân yoktur.. Harb Amerikalı söyledikleri | için de ayni şey varittir. Birleşik Amerika Cümhuriyetlerinin bun - dan uzak kalması gayri kabildir . Atatürk şu sözleri ilâve etti: “Bundan başka, Amerika büyük ve kuvetli ve dünyanımn her yerin- de alâkası olan bir devlet olduğun- dan kendisinin siyasi — ve iktı- sadiyat cihetinden ikinci derece - de bir mevkie düşmesine asla mü- saade edemez.,, *“Fikrinizce Amerika adalet di- yanma iltihak etmeli mi idi?.,, su- alini sordum. Dedi ki: “Adalet di- vanma iltihak etmekle Birleşik Amerika Cümhuriyetleri, şiphesiz umumi sulhun idamesine yardım etmiş olacaktı. Nüfuz ve insani idealleri o kadar büyük olan bir milletin, beynelmilel ihtilâfların muslihane hallü faslında aktif bir hisse almağı reddetmesi doğru de- gildir.,, “Öyle ise, milletler cemiyetinin sulhun muhafazası için müessir bir vasıta olduğunu zannediyor musunuz?,, dedim.. “Milletler cemiyeti, henüz kat'i | ve müessir bir vasrta olduğunu is- pat etmemiştir.,, dedi, “diğer ta- raftan, Milletler Cemiyeti bugün, bütün milletlerin, müşterek gaye- nin tahakkuku için çalışabilecek . leri yeğâne teşkilâttır.,, On dört milyon Türk tarafın- dan vatandaşlarının kurtarıcısı ol- makla tanınan idealist Atatürk devam etti: “Şuna da kanlim ki e- ğer devamlı sulh isteniyorsa kütle- | lerin vaziyetlerini iyileştirecek bey | nelmilel tedbirler almmalıdır. İn- | sanlığın heyeti umumiyesinin re - fahı, açlık ve tazyikin yerine geç - melidir. ya vatandaşları, ha - set, açgözlülük ve kinden uzakla - şacak şekilde terbiye edilmelidir., Atatürk bu sözlerini hassas elle - riyle ekseriya yaptığı — kuvvetli jestlerle tebarüz ettirmişti. “Türkiyede bolşevikliğin yayıl - masmdan korkuyor — musunuz? ,, dedim, Şu cevabı verdi: “Türki « yede bolşeviklik — olmıyacaktır. Çünkü Türk hükümetinin ilk ga - yesi halka hürriyet ve saadet ver - mek, askerlerimize olduğu kadar sivil halkımıza da iyi bakmaktır . Türkiyede işsizlik yoktur. Milleti - miz efradı boş zamanlarında sıh - hi dinlenme imkânlarına malik - tir,., *“Türkiye neden boğazları tah- kim etmek istiyor?,, sualini sor - dum. “Türkiyenin boğazları çok açık bırakmağa razı olduğu Lozan muahedesindenberi dünya vazi - yeti vebazı şerait değişmiştir. Boğazlar Türkiye arazisini iki kıs- ma ayırır. Bundan dolayı bu de - niz geçidinin tahkimi Türkiyenin emniyeti ve müdafaası için çok e- hemmiyetlidir. O, ayni zamanda, beynelmilel münasebatın can alı - et bir unsurudur. Anahtar vaziye - tinde böyle mühim — bir yer, her hangi sergüzeştçi bir mütaarrızın keyfine ve merhametine bırakıla - maz. Türkiye, muhtemel sulh bo- zucularının, biribirileriyle harbet- mek için boğazlardan geçmesine mâni olmaya mecburdur.,, Kusur- suz smokinin altında geniş omuz - ları doğruldu.. “Türkiye buna asla müsaade etmiyecektir.,, dedi. Kamâl Atatürke neden diktatör diye çağrılmaktan hoşlanmadığmı sordum; “Ben diktatör — değilim,, HABER — 'Akşam Postası ——— KURUN — Başyazıcı M, Asım Üs bir sıyasa baskını diye İtalya — Ha beş işinden bahsetmektedir. Diyor kiz Italya Habeş işini halletmeğe ka- rar verdiği zaman İngiltereden güç- lük göreceğini ummamıştı. İngiltere- de son günlere kadar sesini çıkarma- dı. Sonra, birdenbire sıyasasını değiş- tirdi, Mısırın ana damarı Nilin kaynak- lTarı bulunan Habeşistanda İtalyanın egemenliğine tahammili edemezdi. Aİngiltere hakikaten Süveyşi kapa- tırsa İtalya çok fena bir vaziyete dü- şecektir- Htalya—Habeş işi şimdiki halde bir Ptalya—Habeş sorumu olmuştur. İn- gilterenin bunt yapması belki de ba- zılarının dediği gibi bunu evvelâ İtal- yanın kendisiyle bir anlaşma yapma- sını elde etmek için yapmıştır. Her halde harbin anahtarlarını elinde tu- tan İngiltere hangi tarafta asığı çok- sa o tarafa dönecektir. TAN — Başyazıcısı Mahmut Soy- dan toplanmıyan konferans diye Ro- ma konferansının toplanma — güçlük- lerinden bahsediyor ve netice olarak diyor ki: JHtalya, Fransa ile birlikte yürü- meğe başlıyalı, küçük itilâfın duru- munu gözönünde tulmak zeragı kar" pısındadır. İşte bu zorluklar ortadan kalkmadığı içindir ki, Roma konfe- ransı bir türlü toplanamıyor. Sözün kısası şudur ki, Tuna devletleri ara- sındaki bu Roma konferansı, devlet- leri, Orta Avrupanın haritasını yeni baştan çizmek gihi Trianun ve St Gerinain andlarının intzası sıralarnda karşılanan dallı, budaklı sorumlarla karşılaştırmaktadır, ZAMAN — Zaman İmzalı başyarı (Hava anlaşması) başlıklıdır. İngiliz ve Almanların deniz anlaş- masından sonra bir de hava anlaş- masına gideceklerini tahmin ettiren emarelerden bahsettikten sonra diyor ki: Bu iİşde İngilizlerle Almanların anlaşmaları kâfi değildir. Bütün devr Tetlerin hava bahisinde müşterek bir | anlaşmaları sulh için lâzımdır ve er geç bütün devletler bunu yapmağa mecbur olaacklardır. Fransız mecli- . . aI 'sinde garip bir hâdise Paris, 21 — Meclisin — dünkü toplantısmda garip bir hâdise ol- muştur. Temizce giyinmiş genç bir kız birdenbire içeriye girmiş ve mec * lis reisinin kendisini dinlemesini istemiştir. Meclis hademeleri ta - rafından dışarıya — çıkarılan kız, doğumun azalması — hakkındaki kanunun bir madde üzerine söz söylemek ihtiyacını — duyduğunu söylemiştir. Ceza kanununda kızın hareke * tine temas eden bir madde yoktur. Bu sebeple kız hakkında kanuni takibat yapılamıyacaktır. dedi, “Benim kuvvetim olduğunu söylüyorlar. Evet bu doğrudur. Be- nim arzu edip de yapamıyacağım hiçbir şey yoktur, Çünkü ben zora- ki ve insafsızca hareket etmek bil- mem, Bence diktatör, diğerlerini iradesine râmedendir. Ben kalple- ri kazanarak hükmetmek isterim.,, O (Gazi) yani (Muzalfer ol - muş) unvanını da sevmez. —Ona halk tarafından verilen ve (Türk - lerin babası) demek olan (ATA - 'TÜRK) diye çağrılmağı tercih e - der, İstirahatte iken yüzü sert du- daklı ve trajiktir. — Neş'eli olduğu zaman bile gözleri çelik pırılda - masını muhafaza eder. Mes'ud olup — olmadığını - sor- dum: “Evet,, dedi, “Çünkü — mu- vaffak oldum.,, 21 HAZİRAN — 1935 ıâabahGa;etelerlıYUgOSİavyâda kabine değişiyor ne diyorlar? Yevtiç çekildi Küçük andlaşma toplantısı gecikecek Belgrad, 20 — Başbakan Yev- tiç bugün öğleden sonra Kral na- ibi Prens Pol'a istifasını vermiştir. Prens Pol istifayr kabul etmiştir. Söylendiğine göre Yevtiç, Prens Pol'ün umumi vaziyeti gözden ge- çirmesi için istifa etmiştir. Yeni kabinenin Maliye Bakanı tarafından kurulması muhtemel- dir. HABER — Yeni saylav - seçi- minden beri Yugoslavyada halk ve hükümet erkânı arasında bir takım hoşnutsuzluklar vardı. Hat- tâ sırf bu sebepten dolayı muha- lif saylavlar, başlarında Maçek olduğu halde parlâmentoya işti- | rak etmemişlerdi. Gene Yugoslav bakanlarından biri, geçenlerde — parlâmentoda muhalifleri şiddetle itham eden bir nutuk söylemişti. Bütün bu hâdiseler hükümetle muhaliflerin arasını iyiden iyiye açmıştı. Bu itibarla Yevtiç kabinesinin istifası ile yeniden teşekkül ede- cek olan kabinede Yevtiç'in baş- kanlık etmesinin ilk mânası hükü- Sultanahmet 3 üncü sulh hakuk mahkemesinden: Davacı: Hakkı tarafından Ak - sarayda Yusufpaşada — Gazgani Sadi mahallesinde çeşme sokağın da 14 numaralı hanede mukiman Emine, ve Meliha ve Sabiha Semi. ha aleyhlerine açtığı ÇarşıyıKebir de yorgancılarda ağa hanındaki dükkânların ve odaların izalei şu- yu hakkındaki davada: Meliha - nın Bulgaristanda bulunduğu ve ikametgâhimın — moçhül olduğu mahkemece anlaşılmış ve hakkın- da ilânen gryap kararımın tebliği- ne karar — verilmiş olduğundan mezkür müşam keşfine karar ve- rilmiş ve keşfi vâki icra kılınmış ve ehlivukuf tarafından verilen raporda (700) lira kıymet takdir kılınmış olduğundan ve mahke - mece tâyin olunan 13/7/935 tari- hine müsadif cumartesi günü saat ona talik kılımmış olmakla yövm ve saati mezkürda Mlelihanın mahkemede hazır bulunması ve- ya tarafından musaddak vekâlet- nameli bir vekil göndermesi ve ak si takdirde gıyabında muhakeme- | nin devam edeceği gibi işbu ilân —— —3 rnaidi tarihinden itibaren beş gün zar -| yacağı hakkındaki işbu gıyap ka- fında itiraz dahi edilmediği tak-| rarı makamına kaim olmak üzere dirde mahkemeye kabul olunmı -' keyfiyet ilân olunur. metin, bir ikiliğe doğru gitmekte olan anlaşamamazlıkları ortadan kaldırmak istemesinden başka bir şey değildir. Binenaleyh bundan, yeni hü- kümetin eskisinden farklı bir 3- yasa gütmiyeceği yalnız dahil- deki hoşnutsuzlukların — önüne geçmek, ve muhaifleri de parlâ- mentoya iştirak ettirmek için baş- bakanlık şahsiyetinir d-ğ3işeceği anlaşılmaktadır. Belgrad, 20 — Yugoslavyada- ki hükümet buhranı neticesinde küçük antand toplantısınım tehir edileceği zannediliyor. vgöa Böylelikle Yevtiç - Musolini bu - luşması da şimdilik suya düştü de- mektir. Bilindiği — üzere, bu iki başbakan, bu pazar günü konuşa « caklardır. .. * Belgrad, 21 (A.A.) — Saylav -« lar kurulu başkanı Çiriç ile kurul bürosu üyeleri saraya giderek Re- jan tarafından kabul edilmişler - dir. Hitlerciler kendi aralarında — anlaşamıyor Münih, 21 Havas ajansından; — Nasyonal sosyalist partisi ile Mü- nihteki Çelik Miğferliler grupu arasında büyük bir ihtilâf çıkmış” tir. Harp malülü doktor Hal bir nu- tuk söyliyerek daha fazla tenkit serbestisi varilmesini — ietamiş ve Nazi partisindeki bazı şahsiyet * lerin radikalciliğini tenkit etmiş - tir. Bavyera dahiliye nazırı Çelik Miğferlileri faaliyetten menetmiş- tir. Vaziyete Hitlerin müdahale e- deceği umuluyor. Ingiltere Şimali Çinde kuşlorını arttırmıyacak Londra, 21 — Avam Kamara * sında hükümet namına verilen bir beyanatta, İngilterenin şimali Çin deki kuvvetlerini çoğaltmak ta - savvurunda olmadığı bildirilmiş - tir. (125) Ti Gd Eşya Piyangosu Bu Pazara Taksim Stadında Saat Tam 1_4 de Macar-TürkcGüreşinde Hükümet Murakıpları Kontrolunda Çekiliyor Piyankoda hediye kazanamıyanlar, teselli mükâ- fatı olarak hafta içerisindeki bir seri milli güreşlere parasız gireceklerdir.