Karışık takım: eba Oyun ilk maç kadar heyecanlı Yazması benden : Ka e a ae gn Dün de yendik I&vişre ikincisini Fener — Güneş karışık talıımı dün de ikiye karşı ya- rım düzine golle yendi. İlk maçta Fenere 5—2 mağlap ©- Tan Servet dün yenilirken, Pazar günü gösterdiği iyi oyunu da oynayamadı. İsviçreliler, âdeta mağlubiyeti işin başmdan kabu! etmiş gibi “isteksiz, durgun bir oyun oynadılar. Tuhaftır, Takım ancak (5) net gö| ll yedikten sonra biraz canlanır gibi oldu. Ve iki Sayısını bundan sonra yaptı. Bakıyorum da, çok kişiler kazanı- Tan bu iki galebeyi yalnız ve yalnız | mağlupların fena oynamasına ham-| ledip geçiveriyorlar. İlk maçta Fenerin fevkalâde oyu- nu, forveklerin tutulmaz nefis golle-W ri, dün de gene böyle fırsatlardan i&- tifade ederek hakikaten çok güzel bir tarzda atığımız goller... Şansın da bize yüzümüzü güldür- düğü bu günlerde zor tutulur şeyler Olduğu halde, bunu görmeyip de bü- tün galebeleri, hakkıyle ve güzel oyu- numuzla yendiğimize takımların be- teriksizliğine yüklemeği ben, yersiz ve münasız buluyorum. Hem bu telâş neye?! Buraya ge- len her takım bizi mutlak — yenmeli Mmi?.. Kendimizi niçin bu kadar aşağı Börmek İstiyoruz? Meselâ hir Servet, hiç şüphe yok ki İsviçrenin, meselâ bizdeki (Fener— | Galatasaray) gibi en ileri bir takrmı- dır, Belki buraya biraz zayıf bir kad- To ile gelmiştir, Fakat bizim yendiğimiz gene meş- hur Servetin birinci takımı, ve İsviç. Tenin ikincisi, payesini taşıyan bir klüp değil midir? Bununla iftihar edeceğimize gale- belerimizi niçin kötülemek istiyo-! Tuz?! ! ders olabilecek oyunlar seyretmek fiyorsak, o zaman paraya kıyıp, İn- Kiltereden takımlar, Fransadan, AI—» Manyadan, ve Avusturya Macaristan- da birinci ve ikinci olmuş şampiyon- âr getirmemiz Jâzımdır. Yazımı bitirmeden şunu da ilâve| #tmeden geçmiyeceğim. | Son iki maçta Türk futbolünde ye- hi bir istidadın parlamağa başladığı Memnuniyelle gördüm. Fenerbahçenin genç oyuncusu Na- "İ, pek yakında bir futbol yıldızı ol Mak kabiliyeti gösteriyor. Dün attığı ilk üç gol için bu genç he kadar tehrik edilse azdır. İzzet Muhittin ”APAK , | önündeki beki atlattıktan İsviçre kalesi önünde bizim kaleciye yaptığımız bir favü'le Fener-Güneş gençleri Servet'e yarım düzüne gol attılar olmadı. neticelenen — heyecanlı bir an kendi başına ilk (3) göolü yaptı İsviçre ikincisi — Servet takımı dün son maçını Fener - Güneş ka- rışık takımiyle yaptı. Ve neticede 6-2 Mağlüp oldu. Karışık takım sahaya şu şekilde çıkmıştı: Bedii, Fazıl, Rasih, Bambino, Fikret. Maç hakemi Şazi Tezcanının düdü giyle başlar başlamaz hâkimiyetin derhal bizimkilere geçtiği görüldü. Ve 10 uncu dakikada Naci Rasih- denaldığı bir.pasla ilk golü attı , İki dakika sonra —gene Naci Bambinodan aldığı güzel bir pası sonra ikinci defa olarak ağlara taktı Arka arkaya yapılan bu iki gol - den sonra İsviçreliler canlandılar - sa da bir şey yapamadılar. Ve dev- re böylece karışık takımın 2 - 0 ga- lebesiyle bitti. İkinci devre, gene karışık takı - mam hücumlariyle başladı. Gımncı dakikada gene Naci Salâhaddinin çektiği bir firikikten istifade ede - vek üçüncü, 10 dakika sonra Bam - bino, 25 metreden âni bir şütle 4- üncü, 15 inci dakikada Rasih sol - dan aldığı bir pasla 5 inci golü at - tıktan sonra İsviçrelilerde bir can- Tanma göründü.. Bir an karışık ta- kımın üstünlüğünden sıynıldılar , Ve 16 ımcı dakikada sol açıkla - rı, sağ açıktan aldığı bir pasla mü- kemmel bir gol attı. Vaziyet 5-1 olunca üstünlük yeniden karışık takıma geçti.. Ve 40 mer dakikada Rasih iki bek ara- sından âni bir şütle topu altıncı de- fa olarak ağlara taktı. Bir dakika- sonra da Fazılın sebebiyet verdiği bir penaltıdan İsviçreliler ikinci sa — * & Mutlak daha fevkalâde ve bize| Günün kahramanı Naci, Faruk, İsmail, | Ali Rıza, Lebib, Salâhaddin, Naci | KA A Çok güzel bir oyun oynuyan Nazi yılarını yaptılar. Ve sahadan 6 2 mağlüb vaziyette çıktılar. Oyun pazar gününe nisbetle çok daha cansız oldu. Misafirlerimiz daha ağır oynadıkları gibi bizim karışık takrm da daha daha az kombine bir oyun çıkardı. Oyuncular üzerinde teker teker mütalea yürütmek — lâzım gelirse Bedil vazifesini yaptı — denebilir. Yediği iki golden de mes'ul değil - dir. Fazıl da iyi oynadı. Faruk, yap - tığı bir kaç lüzumsuz jeste rağmen fena değildi. Lebib yerini yadırga- dığı için olacak o kadar iyi değil - di. Çok favl yapıyordu. — Ali Rıza vasat bir oyun çıkardı. İsmail de öyle.. Fikrete çok iş düşmedi. Le - bib mütemadiver — sağ acıklarını üçüncü — golü, böyle sol ayağile çektiği bir gütle ya parken... l tumkala meşgul olduğundan Fik - | rete bir tek pas bile veremedi.. Bambino iyi oynadı. Rasih va - sattı. Kabahati fazla şahsi oyna - masındaydı. Naci çok iyi idi. İstanbulspor - dan kat'i surette ayrıldığı anlası - lan Salâhhaddin Niyaziyi çok a - rattı.. Bilhassa ikinci devrede çok yavaştı. Bir çok fırsatların kaç - masına sebeb oldu. yavaş ve | İsviçrenin Servet takımının yarıda Sofya, 18 (A.A.) — Dün Bal kan kupası için karşılaşan Yugos lavya ve Romen dünya takımları kuvvetli bir yağmur altında oyna- |mışlardır. Oyunun ikinci yarrmının sen 12 inci dakikası caktır. Dünkü sonuç, Yugoslavya ( (lehine iki — sıfırdır. Birinci ya- vım $onunda da Yugoslavya 1 —0 ileride idi. HABER: Yukarıki telefondan ı anlaşıldığı gibi maçın bitmesine 12 dakika kala yağmur yüzün - bügün aynana-| İsviçre <D Genç oyuncu Nacl Eğer pazar günkü Fener takımı karşısında dünkü gibi — bir takım bulsaydı, on gol atması işten bile değildi. Servet oyuncularmım - futbolü - müzü nasıl bulduklarmı, ve teker teker her oyuncumuz hakkındaki mütalealarını gelecek spor sayıfa- mızda bulacaksmız. M. S. CAFER'in görüşünden: TETTRTE NÜ e çi İkinci maç |SADIİ KARSAN diyoer kl: Servet umulduğu gibi çıkmadı! Yazılarını 1TOncu sayfamızda okuyun! kalesine giren beşinci gol Balkan kupasında Yugoslav -Romen maçı kaldı den yarıda kalmıştır. — Anal-lu ajansının yukarıdaki sözlerinden çıkan manaya göre de, bugün ya- rım kalan maçın bu (12) dakika- s1 oynanacakmış. Halbuki, arsrulusal futbol fe - derasyonunun bir dakika için bi- le yarıda kalan maçların mutlaka baştan tekrar edilmesi hususunda bir kararı vardır. Buna rağmen, bu 12 dakikanın hangi kara kaplı kitaba uyaıak oynanılacağını biz — anlıyama - dık?I,