ON AL TINC[ YlL. No: 4990 . Gündelik FRANNSA'NIN İÇ DURUMU Fransadaki son kabine buh - ranları dikkat gözlerini yeniden fransız iç sıyasası üzerine çevir - miştir. Bu ülkede kabine buhra- nt hemen, hemen nomal - bir hal almıştır. O suretle ki bir kabine- nin bir kaç yıl erkede kalması şa- şılacak ve üsmomal bir şey sayı « hr.. Partilerin çok olduğu ve içle « rinden hiç birinin ulus çoğunlu « ğunu oruntayamadığı bir ülkede hükümet durluğuna imkân yoktur. Kombinezon ve pazarlık hükü - metleri sağlam ve dı lara dayanmadığı için her vakit sarsılıp kolayca düşebilirler.. Buna fransızlar kadar fransız- ların hükümet sistemini yakından bilen yabancılar da alışık oldu « ğundan kabine buhranlarını tabi - iğ görüp üzerlerinde fazla dur - mazlar. Ve yalnız gelenler ile gi- denler arasındaki çatışmalar, de - di koduları bir kaç gün eğlenceli ve meraklı bir hâdise şeklinde ko- valayıp gözlerini başka taraflara çevirirler. Fakat bir kaç zamandanberi Fransadaki kabine buhranlarının aalamı biraz değişmiştir.. 1934 yı- İmnın şubatı içindeki Paris hâdi - selerinden sonra gerek fransız ve gerek yabancı kamoyları hükü - met değişikliklerine daha büyük bir önem ve ilgi ile bakmakta - dır. Çünkü Fransadan şubat hâ- diselerinden sonra"meydana çı - kan bir hakikat kabine buhran - larının yalnız şu veya bu sıyasal şahsiyetler veya partiler arasın - daki önürdeslikten değil daha de rin sebeblerden ileri geldiğini her- kese göstermiştir. Hakikat şudur: Fransada si - yasal, sosyal ve ekonomik bir çok sebebler dolayısiyle Sağ ile Sol a- rasında büyük bir savaş başlamış- tır. Bu aavaş Lelki de yeni de - ğildir. Fakat sağ ve sol akışları- nın başka ülkelerde de olduğu şe- kil ve hele Rusya ve İtalyadaki denemeçlerin vardığı sonuç dola- yısiyle Fransada da bir taraftan faşistler diğer taraftan komünist- ler yeni bir hız ile savaş meyda - nma atılmışlardır. Fransız bur - juvazisi bu iki akış arasında du - raklamaktadır. Bazı kere birin - den bazı kere de öbüründen kor - kuyor. Fakat sağ ve sol ortanın bu kararsızlığından faydalanarak tuttukları yolda dölenle ilerliyor- lar. Gerek frankda kendini gös- teren finansal durumun ve gerek kabine buhranlarında yüze varan sıyasal durumun - sakatlıkları hep bu amansız savaştan ileri gelmek- tedir. Bunun sonu nereye varacak?.. Anlaşılıyor ki yeni saylav seçi - minde fransız kamoyunun fikrini bildireceği güne kadar, çekişme - ler, ileri, geri böyle devam ede - cektir. Bımunla beraber fransız- lar için de artık bir yol tutmak zamanı gelmiştir. Ne ulusal ne de arsıulusal durum bu kararsız- lığın böyle devam edip gitmesine imkân bırakacak şekilde değildir. Fransada türlü adlar ve erge- leriyle günden güne çoğalan ku - rumlar ve sosyeteler, Fransanın iç barışı bakımından tehlikeli ol - mağa başlamıştır. Ara, sıra fran sız yurdseverliğinin — her partide diğer düşüncelere üstün gıılmeıı sarsımtıların önüne geçmekte ise de devlet hayatına ve devlet ganizasyonuna esaslı bir düzen vermedikçe tehlike atlatılmış sa - yıdamaz. Devir artık parti hükü - metlerinin değil ulusal hükümet - lerindir. Zeki Mesud ALSAN Aıl ımıiz, andımızdır ATATURK Kızılay Meı'kezlnde Cunur Başkanımız dün sosyetenin mer kezine giderek bir saatl kadar kaldi ve Atatürk dün Kızılay merkezinden çıkarken > Atatürk, B. Celal Bayarın dün akşamki gardenpartisinde bulundu Yeni çalışma yılının başlaması dolayısile Ekonomi Bakanı Bay Celâl Bayar, Bakanlık ve iş arka- daşlarına dün Çankaya yolundaki köşkünde bir bahçe şöleni vermiş ve Atatürkün de gelerek şeref verdiği şölen çok güzel geçmiştir. Ekonomi Bakanımızın bahçesi ampullerle donatılmış, zengin bir büle hazırlanmıştı. Saat yirmide gelmeğe başlayan çağrılıları Bay ve Bayan Celâl Bayar bahçe kapı- sındari karşılryorlardı. Saat yirmi buçuğa doğru hepsi gelmiş olan çağrılılar büfeye götürülerek ora- da kendilerine soğuk içkiler ve yemekler sunulmuştur. Troçki Norveç'e gitti Oslo, 18 (A.A) — Bay Troçki ile Bayan Troçkinin, her türlü sı- yasal kınav ve hükümete karşı propaganda - dan - uzak kal - mak şartiyle al - tıay Norveçle oturmasına izin verildiği resmiğ olarak bildiril - mektedir. B. Troçki, norveç hükümetinin gösterdiği bir yerde oturmayı ka- bul etmiştir. v.s Oslo, 18 (ALA) — Troçki Fransadan buraya gelmiştir. Saat yirmi bire doğru şölene gelen Atatürk bahçeyi dolaşarak bütün rastladığı çağrılıları selâm- lâmak büyüklüğünü göstermiştir. Bir saate yakın büfede kalan çağ- rulrlar, saat yirmi ikide, tenis kor- tu üzerindeki dans yerinde top- lanmağa ve iyi bir cazbandın çal- dığı havalara uyarak dans etmeğe başlamışlardır. Eğlenceleri Atatürk de, öteki çağrılılarla paylaşmış ve gölen böylece geç vakte kadar devam et- miştir. Şölende İç, Dış, Sıhhat, Bayın- dırlık Bakanlarımız, Varşova Bü- yük Elçimiz, saylavlar, Ekonomi bakanlığı, bankalar ileri gelenleri bulunmuşlardır. Her gün beş kelime Ulus baştanbaşa kılavuz kelimeleri ile çıkıyot. Türki- yede çıkan gazete ve dergile- re her gün verilen $ er.keli- melik listeleri de yazıyoruz. Bulisteyi basan gazete ar: tık bu kelimelerin osmanlı- calarımı kullanmıyacaktır. OTUZ BEŞİNCİ LİSTE L — Azm — Dölen Azmetmek — Dölenmek (Sona 2 önci sayıfada) verilen izahları dinledi. Cumur Başkanı Atatürk dün mat 18 de Kızılay Genel Merke - zine bir göret yapmıştır. Atatürk merkezde Sosyete Başkanı Dok - tor Refik Saydam tarafından kar- şılanarak Merkez kurağını gezmiş ve bir saattan fazla kalarak sos yetenin - çalışması ve öteki İşleri bakkında verilen izahları dinle - miştir. Bu göret sırasında alınmış bir fotoğrafla sayıfamızı süslüyoruz. Adisababa, 18 (A.A) — Deyli Telgrafın aytarı bildiriyor: Uluslar sosyetesi kararının ver- diği ferahlık, pek ziyade göze çarpmakta olan bir karamsarlık duygusu önünde kaybolmuştur. Burada harbın önüne geçilemi « yeceği kanağati varda, Öte yan- Â Habeş imparatoru Haile - Selâse dın, habeşler, İtalyanın kendile - rini yok edeceklerine iktimal ver- mıyorlır. Kesin olarak söylendi - ğine göre habeşlerin azım- sanmıyacak — kadar silah vardır. Orduları 500.000 ki tir. Bun - lardan 100 bininin lüfekleri son sistemdir. Paris, 18 (A.4.) — Fransız uçmanı Mari 19, HAZİRAN 1935 ÇARŞAMBA kadın Selsz'in 11800 — metreye yükselerek acun kadın rekorunu kırdığı hildirilmektedir. Her yerde 5 kuruş İngiliz - Alman deniz görüşmeleri sonuçlandı Londra, 18 (A.A) — Resmiğ bir kaynaktan duyul 'uğuna gö - re, alman iliz delegeleri ta- rafından görüşülen noktalar üze- rinde bir anlaşmaya — varılmıştır. Bugünlerde yeni toplantılar yapı- lacak ve önemli teknik meseleler konuşulacaktır. Bütün konuşma - ların cuma günü bitmesi iktimali vardır. Konuşmaların şu genel esas ü- zerine yapıldığı sanılmaktadır: Ne olursa olsun, alman deniz kuvvetleri, ingiliz deniz kuvvetle- rinin yüzde 35 ini aşmıyacaktır. (Sonu 2. ci sayıfada ) Habeş İmparatorunun diyevi İrnparatoruna bağlı olan Habeş ulusu gerekirse, ordu ya katılacaktır. Habeş — ordusunun 200 den fazla ağır ve epeyce de hafif ma- kinelitüfeği olduğu anlaşılıyor. Habeş imparatoru Haile Sela- siye, Pöti Pariziyen aytarına çun- ları söylemiştir: « — Uluslar sosyetesinden di- lediğim yargıç kararına Fransa ile İngilterenin — destek olmaları güvenimi artırıyor. Hıbıç'ııtı-n, yıllardanberidir girişmiş - olduğu işleri modern bir şekilde başar « mak için barışa ihtiyacı vardır. Ordumuzu, bir Belçika süel kuru- lu ile yeğritmek isteyişimiz yan - lış anlaşılmıştır. Ordumuza bay- sallığı korumak — ve lüzumunda savga ödevi düşmektedir. Bun - dan başka, eğer gerekirse, bütün habeşler orduya — katılacaklardır. Zira hepsi de erkinliklerine ve imparatorlarına bağlıdırlar.» İmparator, kendi ülkesinde da- ha çok fransız — fransız tecimeri bulunmadığına eseflenmektedir. Çünkü fransız dostluğuna pek çok değer vermektedir. ÖZ KELİMELER Gazetelerde kullanılması ge reken öz kelimelerimizi top u olarak bazmağa devam edi yoruz. Bunları beşinci sayıfada bulacaksınız. —— —a 1 çinde Târk uçmanı bulanaıı '(500) uçalr en aşağı (1000) VU 'tınde_demektır. W F Z AAA SADA O