Beşiktaşın iki maç yapmak için Ankaraya gideceğini geçenlerde ilk Olarak yazmıştık. 15 — 16 tarihlerine düşen yarın ve öbürgün Ankarada Çankayada An- karagücü ile iki maç yapacak - olan Beşiktaş takımı akşam Ankaraya hareket edecektir. 23 Hazirana düsşen gelecek hafta Fenerlilerle yapacağı maçlara da iyi ittifaksızlar arasında Bozkurtlularla Davutpaşalilar İttifaksızların en — canlılarından Bozkurtlular iyice aldılar, yürüdüler. ü güzel bir alanları var, bu a- da her akşam, sabah muntazam Ekzersiz yapıyorlar. Geçen gün Boz- "vımııııı-ııı Otakçılar sahasında Da- Yutpaşa birtaci, ikinci, üçüncü takım- lariyle Bozkurt birinci, ikinci, üçüncü imları karşılaşmışlar ve bu kar- "l!mılırdı üçüncü takımın maçını vutpaşalı çocuklar bire karşı iki * kazanmışlar ve seyirciler tarafın- çok beğenilmiş, çok alkışlanmış- L?rlır. İkinci takrmlar maçında İse her :' taraf da çok uğraşmışlarsa da Tibirlerini yenemeyip berabere kal- '$lardır. Bundan sonra çok — kalabalık - bir *'İrcvl yığını karşısında birinci ta- b"llıı' ortaya çıkmışlar ve bu muaçta .'hkuxtlulır Davutpaşalıları - ikiye h'!'l beşle yenmişlerdir. Birinci gol :"&uıııuıuam Şükrü, on beşinci _::hdı penaltıdan atmış ve beş da- a sonra gene Haydardan güzel bir İ &lan Şükrü ikinci golü de atmış- .n' Bundan sonra Haydar üçüncü * ü Atmış ve birinci devze böyle bit- İştir. KS İkinci devrede Davutpaşalılar çok ;ky"“ göstermişler, — Bozkurtluları hayll sıkıştırmışlarsa — da gene k lulardan Haydar dördüncü ir hazırlık olmak - üzere Ankarada | Beşiktaş Ankaraya gidiyor Çankaya ve Ankara Gücü ile birer maç yapacak iki sıkı karşılaşma yapacak olan Be- | * şiktaş, yola şöyle bir kadro ile çıka- caktır. Mehmed Ali, Hüsnü, Adnan, Faruk, Feyzi, Şeref, Eşref, Muzaffer, Haya- ti, Nazım, Hasan.. Kafileye idareci olarak da Beşik- Bir 'Alman mecmuasından aldığı mız yukarıki resme bakınız. Bu, açık göz fotografcının muvaf/aklyetidir... Bir kalecinin plonjonunu ne kadar güzel bir anda yakalamış ve almıştır.Kaleci tamamen havadadır. İşin şakası: Seged takımı taşın eski kıymetli kalecisi Sadri iş-| “Maçlar dokunaklı tirak edecektir. $ İstanbulun sevilmiş takımının An- | karada iyi bir oyun göstermesini di- leyoruz. fayet eder. rüyorsunuz, Hakemler koşmalı Futbol maçlarında hakemlerin çok olduğunu anlamak için bu ikienstantâneye bakmak — ki- — (Galatasaray—Beşiktaş) kazandı! — Çok fena oldut... — Neye?. *aa topun yakininde bulunmalıdırlar, Atletler Atletler antrenman günlerinde şeker,keyk,patates, yağlı yemekler ve patates yemekten — çekinirler. Hakları da vardır; Çünkü (karbor hitratlar) vücudda tamamile yakı- lamadıkları takdirde yağ ve şiş - manlık verir, Buna rağmen Amerikanın Har vard Üniversitesi biyolojik kimya ve şeker : şeker muhteviyatının çok düşük olduğu tesbit edilmiştir. İşte bunun için doktor Hill ya- oşması — Tdâzım Bir tarafta çizgi ve direk kenarında yaptığı ;ılım-W Jonla yuvarlanmış bir kalecinin kurtarışını, küçük ve-| simde de, çizginin dışarısında bulunan bir kalecinin, gol olan bir topu nasıl elçabukluğuyle dışarı aldığını gö- Koşmayan, ve bu vaziyetlerde uzakta kalan bir ha- kem, bu elçabukluklarına ve karışıklıkları, ne kadar hüsnüniyeli olursa olsun pek âlâ aldanabilir ve ister is- temez bir tarafın hakkını yer.. Onun için hakemler da-| gırdılar.. rıştan 24 saat evvel bırakmak şâr - | | dibinde otururlar. tile koşucuların şeker ve pasta ye- yemeleri lâzemgeldiğini söylemek- tedir. . Boston'da son yapılan Maraton yarışma iştirak eden kırk beş kişi, profesörü, doktor D. B. Hill'in dü- | doktorun tavsiyesi gibi yapmışlar, şürcesine göre, koşucuların alana | yarıştan sonra olan — muayenede | şeyleri yemeleri lâzım olduğu za - manlar da vardır. 1924 yılında Boston'da yapılan maraton koşularına iştirak eden koşucu'zem — müsabakadan sonra | derhal ! - ları alınarak şeker mik- tarını anlamak için tahlil edilmiş- | tir, 1928 Amsterdam olimpiyat ko- şucularına da bu muayeneler ya - pılmıştır. Her iki yerde de kanda | | golü de atınca Davutpaşalılar büsbü- tün canla başla oynamağa başlamış- lar, nihayet bir şeref golü atmışlar- dır. Devre biterken Bozkurtlu Şükrü | beşinci golü de atmış, buna Davutpa- şalılar hemen mukabele ederek ikinci göllerini yapmışlar ve nihayet oyun ikiye karşı beşle ve Bozkurtluların kutlularız, adım atmadan yirmi dört saat ön- ' bunlardan yalnız ikisinin kanında ceye kadar şeker ve buna mümasil | şeker nisbeti az çıkmıştır. Ancak kandaki şeker nisbetinin yüksek olması dolayısiyle bir ko - şucunun muhakkak yarışı kazana: cağı hükmü çıkarılmamalıdır. Bu yıl Bostondaki Maraton yarışın - da birinci gelen adam Zohn Kelley adlı birisidir. Bu koşucunun kanda şeker tahlili 120 çıkmıştır ki nor - mal 100 dür. Halbuki bu yarışı altmış yedinci ve yetmiş dördüncü olarak bitirenlerin kanlarında şe- ker nisbeti 143 ve 146 idi. Doktor Hill alınan neticeleri karşıladıktan sonra atletlerin antrenman zaman- larında riayet ettikleri pehrizi çok muvafık bulmakla beraber, kanda şeker kıymetinin düşürülmemesi taraftarıdır. Bunu için yarıştan bir galipliğiyle bilmiştir. Bozkurtluları| gün evvelisine kadar hafif tatlı şey ler yenmesini tavsiye etmektedir. | | maçt | oldu, — Neye olacak, maçı kazandık, pa- rayı kaybettik. Macarlarla konuştuk — Oyuncularımızı, sahamızı nasıl buluyorsunuz? — Oyuncularınız, takımınız çok iyi, seyirciler, çok kibar.., Fakat sahanız? — Beğenmediniz mi?. — Tabii diğer sahalarınız da var, anlamadı zannetmeyin, bizi... * Fabri- ka bahçesinde » oynattınız. — Hakemleri nasıl buldunuz? Birinci hakem: (Halim), selim bir adam, hakemlikte (kemal) e ermiş.. — İkinciyi?. — Çok (Tezcan) l Bir arkadaş, valnız kâldelerin (Şazı) olduğunu u- NULMUYOT .. Büyük maçtan evvelki maçta Sağ Tribünden biri: (Haydi! Eti-| yen) diye Japonca bağırdı., Tanınmı- yan biri sordu; Bu et yiyen de kim?.. Kurtuluş-Şişli maçı hakemi hakkında seyirciler ne diyor? Biri — Referi çok güzel oynar.. Diğeri: Empayr poli kalo pedya. » * * Mfacarlar, sahaya çıktılar, Ve ba- — (Hoy hoy hura;) Etrafındakiler söylendi: — Kurtuluş Kurtuluş Pera... Anla- dılar, Dil bilgiçterinden! Biri ilâve etti: (Hip hip hura) demesini bilmiyorlar galiba; .. » — Bizim ihtiyatlar güneşte kale — Neden?.. — Başlarına (güneş) vurmasın di- seyircilerimizi | hatıraları ikinci oyunda kalabalık yoktu — Macarlar yorgun gibi.. Azizim; — Yorgun olurlar mı.. Bir geçen.. hafta oynadılar, bir de bugün, sırt | sırta iki gün oynamış olsalardı; me- selâ dün, bugün... Eh... Neyse.. ... Oyunda iki Fener—Güneşli oyun- cu, bir Macarlıya çarptılar, Düşürdü- ler.. Düşen Macarlı bir şeyler söyle- di: Macarca iyi anlıyan, Beykozlu | Bay (Seyfettin) Deri Alan Şazi Tez- can'a cevap verdi: — Dikkat ederim.. Merak etmeyin, | Çok güzel Türkçe anlayan! Ma- car da cevap verdi: — Teşekkür ede- rim.. AAA — Aferin bizim takıma, Cumarlesi | günü yendik; bugün de yendik.. — Yenmezsek ayıp?... — Neden?.. — Bir takımı iki takımla yenmez- sek, asıl bize ayıp.. "” TTDAA Fener Güneş iki'gol atınca, Macar takımının kuvvetini anladılar Biri söylendi: — Çok kuvvetli bir takımmış.. Bu!.. — Hakikaten öyle... Öbür taraftan biri — Ben bunla- rın Macaristanda derece aldığına nanmıyorum.. — Ben bunların Macar takımı ol- duğundan şüpheliyim, * & & Hazin bir vak'a Macar sağ açığı yaralandı... Macar anirenörü, sediye aradı yok.. Doktor aradı bulamadı.. Yar- dım istedi göremedi.. Zavallı çanta- gı eline, yaralıyı sırtına aldı. Öyle getirdi. Sormuş, — Burada sedye, sıhhiye (Sayfayı çeviriniz) Gölden sonra.. Bu sıtfada gör- düğünüz (4) estan- tanenin en güzelle. rinden birisini de burada — bulacaksı- nız. Bir — kalecinin yaptığı ani plonjo- rağmen gol yendik. ten sonra, daha ye- re düşmeden — kale ağları arakasından alınan bu — resim, yalnız kalecinin po- zizyonunu — göster- mesi ilibariyle de- yemelken mütevel, lid hüzün ve tesiri de tam arında ya- kalamak - itibariyle tamı muvaffak ol- otuş bir. eslantane- dir. SÜi ü sü e SY S YO ÇNNN