14 HAZIRAN — 1938 istanbul'da Bomonti Şişe Birası Müşterilerine : Bomouti Şirketi İstanbul şişe birası müşterileri arasında 1935 senesi yaz ayları için : Bir Müsabaka Tertip Etmiştir Her şişede etiketin altiada numaralı bir kâğıt vardır. Bu numarayı alanlâr arasında her ay nihayetinde bir noterin kontro'u altında müsabaka yapılacaktır. Verilecek primler 1i00, 60 ve 30 liradır Müsabakada kazanan uumaralar her ayım 5 inde gazetelerle ilân edilecektir. Kazananlar ayım yirmisine kadar Şirkete müracaat etmelidirler. Şircket dükkânlarda ve lokantalarda numarasız şişe kabul etme- meleribi ve şişelerin özerlerindeki numara kâğıtlarını muhafaza eylemelerini sayın müşterilerinden rica eder, ee inhisarlar U. Müdürlüğündemı Bazı kimselerin bandrollu içki şişelerini boşaltarak içlerine su doldurduktan sonra tekrar piyasaya sürdükleri zaman, zaman görül- mektedir. İnhisarlar idaresi bu hilenin önüne geçecek bütün idari ve teknik tedbirleri almış olmakla beraber müstehliklerin de tatbik edi. len usul ve şekilleri bilerek uyanık bulunmalarını temin için bu yol - da mevzü takyidat aşağıda izah olunmuştur. Şişelerde bu eşkâle ay- kırı vaziyetler görüldüğü takdirde keyfiyetin en yakın inhisar idare- #ine bildirilmesi rica olunur. 1 — İçki şişelerinin karnına matbu etiket, şişenin — yukarı kıs - Mındaki boğazına boğazlık, yapışlırılmakta ve şişenin ağzına mum ve bandrol konularak damğa basıl maktadır. 2 — Etiketlere, ıçkinin nev'i, miktar, — derece , fiatı ve hangi fabrika mamulâtı olduğu yazılmak tadır. 3 — Müskirat fabrikalarında içki şişelerinin ağızları — mantar - landıktan sonra renkli mühür mum una batırılıp üzerine bandrol ge - çirilerek fabrikanın mühürile damg alanmakta ve bandrolların iki ucu yişeye yapıştırılmakla beraber boğazlık bantları da uçların üst kısmı- ta ilsak edilmektedir. 4 — Bandrollar icin, gayet ince ve su ile temasa gayri — müsait vasıftaki kâğıtlar kullanılmakta olüp üzerlerinde inhisar idaresinin Monogramı, içkinin ismi ve matbu seri harflerile müteselsil numa - valar vardır. Etikette yazılı içkinin miktarı ve şişeye — yapıştırıldığı HABER — Akçam Postasr iarihte ayrıca lâstik damga ile bandrollarda gösterilmektedir. (2768) duürdü: — Siz, Fase, ve Laşateayori, bura: 218 — RACASTANIN OĞLU - — Evyelce de göylemiş olduğum gibi yakalayıp asacağımız Manfred da kalıp evi gözteceksiniz! Kğer bi-| Şöyalye dö Ragastanın oğludur. risi çıkmek isterse hemen öldürünüz. Ben yariım saate kadar geci dünerim, Gel Sansak, Birinci Fransuva süratle Luvr'a yollandı. Laşatenyeri sokak kapısımıu önün- de durdu. * Esse, bahçe kapısında bekledi. Evde hiç bir hareket olmuyordu. Daha yarım saat geçmemişti ki Kral geri döndü. Polis müdürü de yanmda bulunu- yordu. Arkasında da yarım bölük kadar tüfekli asker vardı, Ev, sessiz sadasız sarıldı, Monklar kaptya yaklaşıp: — Kral namıma açmız! diyezek üç kere çaldı. Buna hiç cevap verilmedi. Monklar tekrar çaldı. Gene süküt.. Kral: — Kapıyı kırımız! Emrini verdi. Askerler, polis müdürünün emriy- le getirdikleri manivelâlarla kapıya yaklaştılar. Mouklar her şeyi düşü- nen bir adamdı. Kapı ön dakika içinde kırıldı. | Ev en ufak köşesine yarıncıya ka- | dar baştan aşağı arandı. Fakat kimse , bulunamadı. Ev bomboştu. Kral fevkalâde hiddetlendiği za. manlardaki gibi sakin ve biraz fitrek bir sesle: — Monklar, bu Ragastanı <enden isterim.. dedi, — Başüstüne Şevketmaah. Fakat bu adamı tam kalbinden yaralıyarak sezalandırmak sizin elinizdadir. — Nasıl? Kral, vahşi hir sevlaç izi göster- mekten kendisini alamadı, Bundan gonra Kralim — emriyle Luvr'a dönüldü. Fransuya polis müdürüne sordu: — Her şey hazır mı? — Her şey hazır Şeyketmaab! — Şimdi hücum etaek olmaz mı? — Gece yarısından evvel olamaz — Şevketmaab! — Niçin? — Çünkü işaret Haşarat Yatağın- dan verilecektir. Üç tüfek — atılınca hücum edeceğiz. — Bunu kim atacak? — Argo Kralı« — Kont, çok değerli bir polis mü: dürüsünüz.. Monklar memnuniyetle eğildi. .. * Kral dairesine döndüğü zaman kendisini bekliyen Raböleyi buldu. Âlimin yüzünde görünen şiddet ve düşünce Birinci Pransavayı me- raklandırdı. — Üstad, seninle yarın uzun uzadıya konuşacağız. Bu gece uğrasılacak çok mühim bir İşimiz var. — Şerketmaab, dünyada hayrt ve sıhhatten daha mühim bir şey yar mıdir? — Hastalığıma dalr bir şey mi &öy- liyeceksiniz.. Geliniz.. Raböleyi odasına aldı. Yalnız kal- dıkları zaman: — Söyleyiniz mühterem Raböle, de di. — Şevketmaab, hastalığı — iyileşti. recek bir çare bulduğumu zannediyo- rum. Bu sabah ta söylediğim gibi bu hastalık aneak ilk devresindeki faali. yetleri meçhul olduğu için - tehlikellş ( Ragastanın oğlu ) yakında bitiyor. Sonu olan( Serseriler yatağı )bu serinin en son kısmı Sümer Bank — RAĞASTANİN OGLU — 215 — Kont dö Monklar elinden geleni yaptı. Kendisine teşekkür etmeği bir borç bilirim. — Bana Haşarat Yatağına girmek istediğinizi söylemiştiniz.. — Evet. Belki orada bir haber a- Tabilirim. — Ben de size oraya girmek - için bir kolaylık göstereceğim., Ragastan cevap vermeden eğildi. Beantris Krala teşekkür dolu bir bakış fırlattı. Jiyet ise Fransuvanın kendisini tanımamazlıktan geldiğini görerek yavaş yavaş sakinlesiyordi Kral: ğ — Büu gece polis müdürü, Haşarat Yalağı serserilerine bir darbe indire- cek. Bu heriflerin başında Manfred ve Lantene gibi iki müthiş serseri var. dedi, Beatris haykırmamak için kendi- sini zorla tutabildi. Kral bunun farkında oldu. Çünkü © bu isimleri zaten yapacakları tesiri anlamak için söylemişti. Prenses titriyordu. Ragastanın sa- bır. tavsiye eden bakışı olmasaydı az kalsın Birinci Fransuvanın ayakları-| na kapanacaktı. Kral zalimce bir gülümseme ile devam etli: — Bu iki haydut yarın sabah mu- hakeme olmadan asılacaklardır. Ma- dam ve güzel Mutmayel. Sizi Grev meydanma davet ediyorum. Çok me- raklı bir sey seyredeceksiniz! Ragastan cevap verdi: — Şevketmaab, bu davetinizde bu- Tunamıyacağımız için bizi affedinir. Ondan evvel uğraşılacak başka — işle rimiz vardır. Bulunduğumuz hal & çinde en meraklı manzaralar bile bizi alâkadar edemiyor. — Anlıyorüm. Bununla beraber belki o zamana kadar fikrinizi değiş- tirlesiniz diye şunu da söyliyeyim ki haydut Lantene Grev meydanında asılacak. Öbürüne, Manfred denilen caniye gelince kendisine güzel hatı- raları andıracak bir yer seçtik, Tra- hovar meydanmı.. Jiyet sapsarı kesilerek bağırma- mak için kan çıkınerya kadar dudak- Tarını ısırdı. Ragastan alaylı bir tavırla: — Fakat Şevketmaab, bizi davet etmekte biraz erken davranıyorsu- nuz, Bu ik'... Ah, isimlerini unuttum.. Bunların ele geçeceklerini nereden biliyorsunuz? Jiyet maksadı anlayarak Şövalye- ye teşekkür dolu bir bakışla baktı. — Haşarat Yatağı, polis müdürü- nün on günden heri gösterdiği faali. yet sayesinde sıkı bir kordonla surıl dı. Bundan başka orada bizimle bera« ber olaniar da var. Şövalye, bu vak'a herhalde pek eğlenceli olacaklır. Bü« tün saray halkı iştirak ediyor. Ben de bulunacağım. Siz de bizimle birlik olun Şöralye! Bu suretle Haşarat Yatağına girmek için güzel bir fırsat elde etmiş olursunuz. — Çok doağru Şevketmaab, hu tek- lifinizi teşekkürlerle kabul ederim. — Kabul ediyorsunuz ha? dedi, Çünkü Monklar Şövalye ile ara- larında geçen konuşmayı ve Ragas- tanın böyle bir teklife rTed cevabı verdiğini Fransuvaya anlatmıştı. — Şüphesiz Şeyketmaab . Fransa Kralı nereye giderse bir Şövalye için de oraya gitmek en büyük bir şeref- tir, Şovketmaab, bu müthiş düşman- Tara karşı kılıçlarımızı çekelim, Sal- tanat devrinizin parlak şahikası Ma- rinyan zaferi ise göz alıcı bir yüke seliş de Haşarat Yatağı muvaffaki- yeti olsun.. “—Hazır erkek kostümleri Hereke » Fesane Kumaşlarından itina ile dikilmiş olan bu kostümler, ucuz, sağlam, güzeldir Elbise almadan evvel mutlaka bir defa Yerli Mallar Pazarları Hazır elbise dairesine uğrayınız Dikkat: Yerli Mallar Pazarlarının ikramiyeli satışları devan ediyor ; istifade ediniz.