E' Çalınmış çocuk peşinde : R Polis Hafiyesi (X:9)un harikulâde maceraları ** 'DİKKAT EDİN ! BUNUNLA BE EGER KÜŞÜK ÇOÇUĞA | (W/ MORKUTA- E/A'ştv; OLURSATME CAGINIZI .r,î UNU SİZİNERECİ U SANI SİNİZ R ZAKoT, ZP BAşn'çlıırA- MMAZ .. YACAĞI) | BU ADAMI TA- ya , AYZI M SA - | VA .BU MİL. N YORSUNUZ yoawlg,îq MARLO Yi BULAN , EŞKUR POL(S 'MOTOR #W#AY- DUDLAR LA ESİR. LERİ İVER, KENDİSİ- Açı'_oı DÜRE. SİZE NASIL TEŞEKKUR EDECEĞİMİ BİLMİYARUM. İDER, SUNUZ? 8. ARTLA HAYATI- Nıı'; ı; KURTARA BXL İRSİ. MİZ. MADAM VESTYEN PARA ALMAN İÇİN ARADA YASITA OLACAKSINIZ / N KANRASAN: İBİ AZLA İKTİFA A DERiZ ! YA FİYESİ DEK. STERDİR. TSTEM YYANMAZ CAKSIN <... ee — ( .aaga£ianın oğ;u ) yakında bitiyor. Sonu olan( Serseriler yatağı )bu serinin en son kısmıdır. 218 Kral dudaklarını ısırdi: — Müsyö 16 Şövalye, çok zeki bir | adamsınız!.. Demek artık karar — ve-| rildi, siz de bizlerdensiniz değil mi? ! —Şevketmaab, bu eğlencede bulun- | mamak kabil mi?.. | — Pek âlâ! Saat on birde Lııı'r'dn[ buluşacağız. Hücum tam gece yarı- sında başlıyacak, — Saat on birde Luvr'da buluna- cağım Şevketmaab, — Bizimle beraber şimdi gelsenize, — Müsaadenizi dilerim Şevketma- | ab, Luvr'a gelmeden evvel, saat on- da başka bir yerde randevum var. l — Bunu geri bırakamaz mısınız? — Tİmkânr yok Şevketmaab!. Kral etrafma bakındı. Eğer bu anda Jantiyomları yanında bulun- | muş olsaydı şüphesiz Ragastanı tev- kif ettirecekti. | Fakat bu evde üç arkadaşıyle kendisini mağlup edecek kadar ada- min saklı olduğunu sanıyordu. — Pek âlâ., Herkes kendi işini gör- | sün. Bizimle beraber ayni zamanda | Haşarat Yatağında bulunacağınıza söz vermeniz kâfidir... — Şevketmanb yalnız söz değil yemin de ederim.. — Bu isteğinizi takdir ederim. Bil- hassa böyle bir fırsatı kaçırmak is- temiyeceğinizi anlıyorum. Oğlunu a- rayan bir babayla bir annenin elem- leri kadar müthiş bir gey yoktur. Ma- dam size yardım etmek için her şeyi yapmağa hazırım. Beatris: — Şevketmaab! diyebildi. — Bununla beraber söylediklerim- e biraz hodbinlik bulunduğunu da #tiraf ederim. Size bu suretle hizmet etmekten maksadım.. — Şevketmaab bu Tütfunuzu öm- rTüm oldukça unutmıyacağım! vermek | — RAGASTANIN OĞİ, — Araştırmalarınızı — kolaylaştır- maklığımdaki sebep sizi üzen bütün acıları benim de çekmemdir. — Sizin de mi Şeyketmaab? — Evet Madam benim de. — Kral olduysam gene insan değil miyim. Benim de elimden kaptıkları bir ço- cuğum olmadığı ne malüm? Benim de şimdi sizin aradığınız gibi senelerce aramadığımı ne biliyorsunuz? — Şevketmaab, hayretimizi.. — Evet biliyorum. Bir Kralın öbür insanları üzen felâketlerden uzak bulunduğunu zannediyorsunuz. Bu zannınız doğru değildir. Ben de sizin gibi istirap çekiyorum. Çünkü ben de kaybettiğim çocuğumu — senelerden sonra bulduğum halde düşünemiye- ceğiniz kadar büyük bir felâkete uğ- radımi. Çocuğum babası olduğumu in- dür etti. Luvrdan kaçtı, Sözümlü s0e- nuna kadar dinleyiniz!. Ben size « limden gelen yardımı yaptım. Sizin de kızımın Lüvir'a dönmesi için bana yardım etmeniz lâzımdır. Ve bu nizden geldiği için mecbursunuz a.. Çocuğum, — kızım.... İşte buradadır. Bu sözü söyliyen Kral ayağa kalk- mış ve hafif bir çığlık fırlatarak iki eliyle yüzünü örten Jiyeti göstermiş- ti. Beatris hemen genç kızın yanıma giderek kulağına: — Hiç korkmayınız yavrum! dedi. Kral: — Şövalye, cevap vermiyorsunuz!, sözlerini söyledi. — Vereceğim cevap pek basittir Şevketmaab!.. Bu genç kızı burada biran bile tutmağa hakkım yok.. İşte Jiyet.. Onunla istediğiniz gibi konuş- mak ve sizi takip etmesini söylemek sİze aittir. — Halinden anlaşıldığına göre ya eli 4 termiş olduğunuz lütfa fena bir su- — RAGASTANİN OGLU — beni takip etmek istemezse?. Şövalye ı' vereceğiniz cevaba dikkat ediniz! —Dünyanın kahraman Kral ismini verdiği Şevketmaabımın hüsnüniye- tinden eminim.. Eğer bu kız buradan çıkmak istemezse, sizin söyliyeceğiniz ş!?'l('-rl'hen de ona tekrar edeceğim. Fakat gene dinlemezse ona karşı ©- Jan ikram pek mukaddestir. Ben de bunda kusur etmiyeceğim.. İ — Ah, dikkat ediniz Mösyö! Ya bu kızın isteğine karşı gelirsem?., Bu da benim babalık ve hükümdarlık hak- kımdır.. — Şevketmaab, o zaman yarına ka- dar düşünmekliğime müsaade buyur- | manızı dileyeceğim.. Kral: — Sansak! diye haykırdı, Bitişik odada bir hareket oldu. Bir saniye sonra üç Jantiyom içe- tiye girdiler. | Kral hiddetinden titreyen bir ses- le: | — Biriniz hemen Luyvr'a gitsin, bir | bölük asker getirsin. Emrini — verdi. Ragastan da sert bir sesle: — İspada Kapya, benim emrim ol- madan kimse buradan çıkmayacak- tır, dedi., — Vay Mösyö, emrime karşı mı ge- liyorsunuz.. Laşatenyeri, Şövalyeyi tevkif ediniz!, Ragastan soğuk kanlılıkla cevap verdi: — Bir takım doğru olmıyan vak'a- | Jara meydan vermemek için size bir söz söyliyeceğim. Şevketmaab, iki ke- Te düşünmenizi rica ederim, Eğer ar- zu edersem vereceğim bir işaret üze rine bu üç Jantiyomun hemen - silâh-| Tarı alınır. Krala emirlerinin yapıl: madığını gürmekten doğan boş bir hiddet, bana da demin hakkımda gös- ZT rette karşılık vermemden tevellüd e- | decek yeis kalacak.. Kral hiddetle kıvrandı. Ve etrafı- na korkuyla baktı. Biraz daha 1srar ederse bir düzine kadar haydudun bir köşeden çıkıp etrafını saracakla- rını sanıyordu. Nihayet: — Pek âlâ, Ben kimseyi zorlamak istemem, dedi. Verdiği bir işaret üzerine üç Jan- tiyom yarıya kadar çektikleri kılıçla- rını yerlerine koydular ve dışarıya çıktılar, Fakat kapıyı açık brraktılar. O vakit Birinci Fransuva: — Şövalye, endişenizi doğru bulur, hattâ takdir bile ederim. Bu kıza be- ni takip etmesini söylemiyeceğim bi- le.. Çünkü vereceği cevabı bil'yorum. Bu cevap gerçi akıllıca bir şey değil- | dir. Fakat ben fazla ısrar etmiyece- Siz de hiç bir şey söylemeyiniz alye., Kızımın doğru düşünebil: mesini temin edecek bir tek şey varsa © da zamandır. Bu geceki vak'adan, Madam sizin iltifatmızdan ve koca- nızım gurüründan başka hiç bir şey hatırlamak — istemiyerek gideceğim. dedi. Kral kalanları selâmlıyarak oda- dan çıktı. Ragastan elinde bir ışık olduğu halde ona yol gösterdi. Evden çıkarken Birinci Fransuva $övalyeye dönerek neş'eli bir tavırla: — Sözleştiğimiz gibi siz de bu gece bizdensiniz değil mi? Yemin ettiniz, yemininize itimad ederim, dedi. — Tekrur ediyorum ki bu gyece Ha- şarat Yatağında bulunacağım.. Buna Söz veririm, Ragastan içeriye girdi. Ve Kral da Jantiyomları ile beraber sokakta yü- rümeğe başladı. Fakat yirmi adım gider gitmez DİLEN: S- BAK VE OLA-