K M 12 ORMANIN KİZİ — Vahşi hayvanlar arasında ve Afrikanın balta görmemiş orman larında geçen aşk ve kahramanlık, heyecan, esrar ve tetkik romant e ma No: 27gamaamı Yazan: Rıza Şekib _Blr Artık Yavuz korkusuzca yoluna devam edebilirdi. Ağaca tırma- HABER — Akşam Postası 12 HAZİRAN — 1935 — 8,5 Milyon kişi Amerikada papasın kumandasında Amerikanın Lâhi divanına narak goriller yurduna daldı. girmemesine bu adam sebeb oldu Aslanlı adam düşüncesinde al - danmamıştı. Filhakika bağrışını Boranın bir kökreyişi karşılamıştı. Şimdi sakindi. Hedefine tam bir kuvvetle gidiyordu. - Ona her şeyi | yaptırabilmek için Şerif, Bora ve | Fatuş çoktu bile. O gece Şerifin şiddetli bağrışı - na koşup gelen öteki — dostlarını lüzumu olmadığı yerlerinde bırakan Aslanlı adam şimdi bir rüzgâr gibi — dallardan rar bir başka ağaca ilerliyordu. | İşte, Şerif geride bile kalmıştı . O Yavuzun kendisini geçtiğini gö- ,rünce gayrete gelmişti. Şimdi a - drmlarını daha sık atıyor, iki tara- fa daha sık yalpa vuruyordu. | Çok geçmeden gorilin malikâ - nesine ulaşmışlardı. Karşa orma- ı içinde ikinci bir hükümdarlık yeri sayılan bu kısmı Aslanlı hü - kümdar çoktandır ziyaret etmiyor- du., —Buda sırf gorilleri yerlerin - de rahat bırakmak, onlara fena - lık yapmak istememesindendi. Fa- kat şimdi iş değişmişti. Artık on- larla da şiddetli bir çarpışmaya tutuşmanın sırası gelmişti. sıçrayarak — Goriller yurduna girmek - için | dar bir geçidden geçmek icap e- diyordu. Bu geçidi kapayan sık ağaçlar, burasının âdeta kapısı halindey- di. Çok zaman goriller burada nöbetçi dahi bulundururlar, içe- riye yabancı hayvanların girme- sine mani olurlardı. I'— Aslanlı Adam buraya geldiği ,zaman ilk işi geçidde bir - gorilin "hılıınup bulunmadığını araştır- mak oldu. Göze görünür bir şey iyoktu. Korkusuzca - geçebilirdi. VArkadan kendisini takip eden Şerifin buradan içeriye girebil- mesi imkânsızdı. Çünkü geçid ta- mamiyle büyük ağaçlarla kapa- tılmıştı. | — Çaresiz, goriller yurduna gir- mezden evvel onu bekliyecekti. Şerif ihtiyarlığına rağmen çok Çabuk bir zamanda gelip yetiş- mişti. Aslanlı Adamın işaretiyle durdu. Onun gösterdiği — yerde bekledi. | — Artık Yavuz korkusuzca yolu- na devam edebilirdi. Ağaca tır- manarak goriller yurduna daldı. Aslanlı Adam, gorillerin ağaç dallarının en çok altı metre yük- sekte olanlarında yaşadıklarını bildiği için kendisi daha yüksek- lere tırmandı. Ve buralarda ince dallarda daha temkinli yürümeğe başladı. Ormana daldıkça ağaçlar da- ha sıklaşıyordu. Aslanlı adam bütün kuvvetini ses çıkarmamağa, gürültü yapma- mağa harcıyordu. Yalnız onun ge lişini gören büyük kuşların dallar- dan havalanması rüzgârm bile kolaylıkla geçip giremediği bu sessiz ormana yabancı bir gürül- tü aşılıyordu. Aslanlı adam hedefe yaklaştı- ÖĞÜ aÜd a DA düşüncesiyle | gını hissedince etrafını iyice yok- | ladı.. Bora ile Fatuşun hiç bir iz ver- mememelrini merakını uyandırı- yordu. Aslanlı Adam, işi sessiz- likle halledemiyeceğini — anladı. Ve gorillerden başka hiç bir mah- lâkun giremediği bu ormanda se- sinin bütün kuvvetiyle bağırdı. Bu bağrış garip bir hava uyan- dırdı. Patırdılar biribirini kova- | ladı. Sanki biran içinde gorillerin dallara geçiyor, yere atlayor, tek - | hâkim oldukları bu yerde bir baş- kalar hükümdarlığı yaşryordu. Boranın uzaklardan bir gök gürültüsünü andıran kükreyişi de bu havaya bir başka his veriyor- du. Aslanlı tekrar tekrar, biribiri arkasından bağırmalarma devam edecek dallardan dallara atladı ve asıl goörillerin bulunduğu noktaya tamamiyle yaklaştı. Fakat, bir canbaz meharetiyle kendisini fırlatıp tutunduğu dal- dan bir başkasıma sıçrarken bağ- rışını da birakmıyorduü. - Aslanlı Adamın bu sesini işiden bütün vahşi hayvanlar sanki bir felâke- te uğramış gibi köşelere bucakla- ra sinerlerdi. Burada ayni hava esiyordu. Yavuz son tutunduğu daldan Boranın bulunduğu ağaç altında | olduğunu görünce yere indi. A—' ğgaçlarım sıklığı bir çok yeılzr:;l güneşin tepede olmasma rağmen, bir akşam manzarası veriyor ve hattâ daha kuytu yerlerin iyice görülmesine bile mani oluyordu. Aslanlı hükümdarın sesi çın- | ladıktan sonra her yer derin bir| sessizliğe bürünmüştü. Yavuz, a- ramasını neticelendirmek ve ge- ce basmadan kızmı. bulmak — ve kaçırmağa cüret eden gorille bo- ğuşmak arzusu ile yanıyordu. En korkunç yerlere bile dalmaktan çekinmiyor ve ufak bir ip ucu bulmağa çalışıyordu. Gorillerle dolu olduğunu bildiği burada hiç birine rastlamaması da garibine gidiyordu. Yoksa kızı aşıran buraya ge- tirmemiş miydi? Öldürmesine imkân — yoktu. | Çünkü onların kendisine zararı dokunmadan kimseye iliştiğini bilmiyordu. Onlraın zararı ancak meyvalara, ufak tefek kuşlara idi. Koca midelerini bukadarcık şeyle- rin nasıl doldurduğuna — zaten hayret eder dururdu. Kalın dalla- rı tutunca çatır çatır. kıiriveren adelelerine bu kuvveti bu meyva ve kuşların nasıl temin ettiğine bir türlü akıl erdiremezdi. ©O halde nereye götürmüş ola- bilirlerdi? Yoksa gorillerin yurdu diye tanıdığı bu ormanı onlar çoktan bırakıp başka yerlere mi gitmişlerdi. Böyle olsaydı şimdiye kadar çoktan kokusu çıkar ve öğ- renirdi. Aslanlı Adam bir de son bir ümitle ormanm şimaline düşen Sakarağaç'ı yoklamağa gitit. (Devamı var) Amerikada bir papas, — radyo mikrofonunun önüne Bgeçti... 8,500,000 kişiyi peşinden sürük - lüyor. 22,000 kişi, bu papasın verece- ği tek söylev için 50 kuruştan iki Hiraya kadar mevki parası veri - yor.. En iyi yerlerden onu dinle- meğe çalışıyor. Buü papasın adı Koglen'dir. Daha bundan az zaman önce kimsenin tanımadığı, sessiz bir ki- lise gönüllüsü olan papas, bugün Amerika politika dünyasını alt üst ediyor. Şimdiki cumhur baş- l kanları Ruzveltin — aleyhine alıp weriyor. Ayan azasından — birini methede ede bitiremiyor. Nihayet herkesin ağzını — açık bırakacak bir iş daha yaptı ki, o da Ameri- kayı Lâheydeki dünya adalet di. vanına girmekten alıkoyuşudur. Halk mümessilleri girmeğe ta - raftardı. Cumhur başkanı bu ar- sıulusal mekanizmaya Amerika - nın da girmesini istiyordu. Papas Koglen, bir gece radyoda bir söy: lev verdi. Lâhey divanına Ame - rikanın girmemesi için herkesin kendi ayanıma telgraf çekmesini söyledi. 24 saat içinde Vaşingto- na 800,000 telgraf yağdı. Netice- de Amerika, Lâhey divanına gir- mekten gerçekten — alıkonmuş - tur. . » ı Düşünün ki bunu yapan tek a- damdır... Amerikada 1936 yılın - da yeniden bir cumhur — başkanı seçilecek. Bu gürültüler, — heye- canlı günler daha gelmeden şim- di er nüfuzlu adam olarak Ame- rikada papas Koglen gösterili - yor. Papas Koglenin ardından yukar- da da yazdığımız gibi, 8,500,000 Amerikalı gidiyor. — Bunun giz- liliği nerededir? . * Amerikanın şimdi en ön plân- da adamı olan bu papası gören- ! ler, nüfuzuna hayret Nasıl olup ta sekiz milyon kişiye egemen — olabilmiştir bu adam?. Mucize denemez... Fakat sıkıda o- lan bir kütlenin tuhaf - belirişle - rinden biri de işte budur... Çünkü bu adamın — mülthiş bir şirinliği yok... Gene Amerikanın bir çok yeni hatipleri gibi ellerini kolla - rınr oynatarak, sesine — türlü ça- hımlar vererek sözler — söylemi - yor. Sekiz milyon kişiyi peşine tak- mış olan bu papas, kürsüye cık - tığı vakit taş gibidir. Hiç doku - naklı değildir. Ancak kendisine “radıyo papa- sı,, deniliyor. Zamanımızın ye - tiştirdiği yeni bir çeşit hatipler - dendir. Mikrofon önünde kimse görmeden bütün Amerikaya hi - tap ettiği zaman herkes sözlerin- den adeta bayılıyor... Geçenlerde bir Amerikalı ga - zetecinin de dediği gibi, papasın, bugünkü Amerika cumhur baş - kanı Ruzvelt aleyhine söylemesi yetişiyor. Halkın büyük bir parça- ediyorlar. — ; * 'apas Kogler Koglen bu gidişi körüklüyor. * .» * Papasın — Amerikada bir çeşit partisi var, Esas düşünceleri var. Buna kimi “Yeni bir faşizm,, di- yor. Amerikalı papasın esas dü - şüncelerini Almanyadaki nazi sis- temi esaslarına — benzetenler de bulunmaktadır. Mitingler tertip ettiği — zaman dükkâncılar, posta, belediye me - murları, kasabalılar, ev kadınları, işlerini kaybetmiş genç erkek ve kadınlar gelip kendisini — dinli - yor. Papası dinliyenler arasında işçiler de görülüyor. Fakat sayısı azdır. .. * Amerikalı papasın son miting - lerinden birinde bulunan bir ga - zeteci vaziyeti şöyle anlatmakta - dir: “İki Hiralık bir mevki — aldım. Binlerce kişi arasında sağımda sı Ruzvelt aleyhinde... Ve papas | yaşlı ve küçük bir adam - oturu -| lıyıyılıımı._—".Ü- ! Amerika cumhur başkanı yor. Ve solda şık şapkalı, beyâ? eldivenli ve tilki derisinden bif boyun atkısı olan bir kadın bul!" nuyordu. “Bütün bu kalabalığın kahraâ * manı olan papas kürsüye çıkâ/ çıkmaz, bir kıyamettir — koplt Sağımdaki küçük ve yaşlı adam kırmızı derili bir. Hintli gibi * ğuldamağa, ve solumdaki bey#f eldivenli kadın, boynundaki tilki derisini delicesine papasa doğ” sallamağa başladı. Her yerde bâf' raklar belirdi. “Tam üç dakik? halk bu suretle tepindi. Biraz Öf ce bir kilise cemaati kadar ses$i? ve aklı başında duran bu işte böylece haykırıyor, ayakla * rını yere vuruyor, aslık — çalıy©'! ve sallanabilecek ne varsa papf sâa doğru oynatıyordu. “Nihayet papas söz söylemeğ' başlayınca halk, için için solu” mağa koyuldu. Yanımdaki kadif (Ah! Bu ses. bu işitilmemiş se$') diyordu. ; Ve yavaşca ağlama başladı. P4 pas o gün lam iki saat di. . « & “Söylediği şeyler bir şeye'bef' zemiyordu. zekâ eseri — değildi Açık ve dokunaklı değildi. T&" sızdı. Sadece halkın bugünkü VW ziyetine — karşı W istismar ediyordu. Bu da alışkâ? her hangi mugalitacının yapabi * leceği bir işti. Hem eski şeyler * di, söyledikleri...., duğunda? olacak vaziyette değildir. Fakat ne Y” pacak?.. Bugün Amerikada cufff sında bir üçüncü parti ortaya K” yarak icabında — bu iki partidt” kendi düşüncelerine uygun €8" şabilecek namzetlere kuvyet V* recek... Bu mesuliyetsiz. kuvvetin g kadar dokunaklı olabileceği: Amerikanım Lâhey divanına rip girmemesi işi üzerinde sini göstermiştir. 24 saat î?': Koglen, koca Amerikayı bü şebbüsünden alıkoydu... . * » Amerikanın sekiz mi beri radyo papası, politika şart tattığı gündenberi bunun M luğunu gittikçe daha çok dW yor. Ve onun bu neşeyle Fu; ğr sesler, — gelen Wv bakılırsa — halkm daha çof şuna gidiyor. Yeni Amerika nııuw",ı bir ara, Yahudilere ıldyh*:"' prensip güttüğü havadisi ğ