< 6 HAZİRAN — 1835 Düşürıen bir türlü, düşürmesen bir türlü ! Bötün — devletler dişlerinden, larından arttırdıkları para - larla harıl harıl tayyare yapıyor lar, Her memleket itsikbal için en Yük tehlikeyi havadan bekli- Yor,.. Bu tehlikeyi hisseden İsmet İn- önü de hava bekçilerimizi çoğalt - Mak lüzumunu söyleyerek bizi de :u Yolda geri külmaktan'kurtar L | Hakikaten tayyare son çeyrek as- | Tın yarattığı insanlar için en fay - | âlı âlet, ayni zamanda en büyük | felâkettir. Bugün tayyareler hihler:e kile — ağırlığında Ombalar taşımakta ve — binlerce ilometre yol kat'etmektedirler. Bir kaç tayyareden — mürekkep filoların bir kaç saat içinde bin Tce nüfuslu şehirleri mahvetme- ti işten bile değildir. Diğer taratftan fen bu korkunç * 'Ava silâhlarının dehşetini gittik - St artırmaktadır. Son gelen Avrupa gazeteleri Al TManların tayyarecilikte — yeni bir le yaptıklarımı bildiriyorlar. BU havudisin ne dereceye kadar ü“iru olduğunu bilmememize rağ- N aynen alıyoruz: Almanlar son zamanlarda tay Yareleri telsizle idareye çalışıyor - Ardı. Hattâ yaptıkları bir kac tübede de muvaffak olmuşlar Ü İşte böyle pilotsuz tayyareler '_"li bir tarakki hamlesi daha ge - h'm şlerdir. | ı'ı" Tr>İ A kar tinta yaptılıdarı 7.)'ıreler dışarıdan kendi kendi A& idare olunarak uçmakta, düş - | Manr bulmakta ve istenilen yere balar atmaktadır. Fakat en dikkate değer nokta - Tdanbiri deş udur: Bu pilotsuz uçan — tayyareler ühtelif vasıtalarla düşürülecek Orsa düştükleri yerde bir facin husule getirmektedirler. * Çünkü tayyarenin bütün gövde- | ._Y!-'e çarptığı takdirde görülme - | d'î bir ,iddede patlayan bir ma - *n halitasından yapılmıştır. Bu "hı?ı. havada uçarken ne kadar İkeli ise, yere düşürüldüğü za- da o derece tehlike doğur - İş * Belediye Köprü üstündeki Sakil reklâmları kaldıracak i Hayriye ile belediye a- L';"*üı bir ihıil:f çılmthd.”l.hü t _:' sebebi Şirketi Hayriye va - .,__"lı-ı-ı.ıinde bazı kısımların N _hıliııı getirilerek başkala - h.'“—r edilmesidir. — Bilhassa Maz Üzerindeki şirket vapurla- K Yanaşmasına tahsis ve hal- "*"ılııu için salonlar yapıl -| Nq.."ı"“l ayrılan yerler — halkın NüÇ kullanılmıyarak şirket he &n:l:ıyı verilmiş ve iskele da bazı müesseselerin ! ..ı:llllmqtur. % diye ’*:' tezkerede kiraya verilen boşaltılarak buıılı.rının. '.).L:"İno getirilmesi, manza - Zan reklâmların hemen kal- M0 bildirilmiştir. [ tayyare ile çilek fiatla müşteri buluyor Imanyaya Meyvalarımız iyi Berlinden gelen bir telefon ha- berine göre, Berline gönderilen ilk Türk çilekleri daha tayyare yol- da iken iyi bir fiyatla satılmış tir. Bir tecrübe olarak — gönderilen bu çileklere, verilen fiyat göster- miştir ki Avrupaya az kârla ol - makla beraber çilek göndermek kabildir. Çilekten sonra yarın sabah ge- ne tayyare ile Almanyaya kayısı gönderilecektir. Bu kayısılar en i- yilerinden seçilmiştir. Türkofis bir taraftan da kavun ve üzüm ihracatı için hazırlan - maktadır. Geçen sene ofisin — teşebbüsile Almanya ve Fransaya gönderilen kavun ve karpuzlar çok — rağbet görmüş ve göderenlere bir hayli kâr getirmişti. Bu yıl bunun için kâvun ve ü- züm göndermek üzere Türkofise şimdiden bir çok — müracaatlar vardır. Ofis yaş meyva ihracatının bir elden yapılmasını lüzumlu gördü- ğünden buna çalısmaktadır. ' Yüklü hırsız Sabıkalılardan - Hamid on gün evvel Küçükpazar civarında bazı evleri soymuş, yakalanmak üzere iken kaçmıştı. Hamdi dün Beyoğ - hlunda dolaşırken görülmüş, yaka - lanmıştır. Üzerinde beş tane beşi bir yerde, bir elmas küpe ve 137 Tira evrakı naktiye bulunmuştur. Cilâ kaynatırken Tepebaşında Şehbender soka - | ğinda Kuhut apartımanında otu - ran Lili mutfakta muşamba ci - lâsı kaynatırken — ateş sıçramış, Lili muhtelif yerlerinden yara - kâr Gazi caddesinden 736 numa - lanmıştır. Lilinin ablası da kar - deşini kurtarmak istemiş, o da el - lerinden yanmıştır. 20 lira dolandırdı Hamalbaşında — oturan Lükas zabıtaya müracaat etmiş, Yeşil so- kakta kahvehane — yapmak üzere bir dükkân kirladığını, — bunun ruhsatiyesini çıkartmak için İsma- il isminde birisinin kendisnden 20 lira dolandırdığını söylemiştir. İs- mail de yakalanmıştır. Benzin çalarken Tan sinemasında çalışan Meh - med isminde biri, dün gece Halâs- | umumi müfettişi — Halid Zıyanın | mış, Rasimin dört dişini kırmıştır. | “_ ' ŞEHRİN DERDLERİ hazırlıkları ilerliyor 'Nüfus teşkilâtının yeni esaslara göre kuvvetlendirilmesi kararlaştı Genel — nüfus sayımı — dola- yısile hazırlıklara başlanmıştır. Fakat genel nüfus — sayrmının iyi esaslara dayanması için evve - lâ nüfus daireleri teşkilâtmın 15 - lahı lâzım geldiğini gören iç işleri bakanlığı nüfus memurlukları teş- kilâtının kuvvetlendirilmesine ka- rar vermiştir. Bizde nüfus teşkilâtı nüfus sa-| yısile mütenasip olarak değil, her | kazada ikişer kâtipten ibaret ola rak yapılmıştır. İstanbulda nahiyelerde iki me mur bulundurulmaktadır. Halbu - ki bir memurun ancak — 15,000 nüfusun işlerine bakabileceği tec. rübelerle anlaşılmıştır. Bu yüzden bir çok doğum ve ölümler — ana defterlere geçemeden vukuat def terlerinde kalmaktadır. İç işleri bakanlığı görmüştür ki bugünkü teşkilâtın bozuk olma - sı neticesi ne yaşıyanların, ne ö - lenlerin, ne doğanların ve ne de evlenenlerin hakiki sayısını bil mek kabil değildir. Bakanlık , genel sayımdan ev- vel beher sayımın nüfus için bir nüfus memuru tayin — ederek ve eni esaslar kurarak nüfus teşkilâ. tını ıslah edecektir. Diğer taraftan genel yazım için bir buçuk milyon lira sarfedile - cektir. Bunun yarım milyon İirası hasın işlerine memurların yapa : cağı etütlere, bir milyon lirası da asıl yazım işlerinde çalışacak 'me murların ücret ve harcirahlarına sarfolunacaktır. Bir milyon lira bu sene bütçe sine konulmuştur. Bir milyon lira da 936 bütçesine konulacaktır. Şimdiye kadar memleketimizde 1265, 1300, 1320 ve bir de 1927 senelerinde dört genel sayım ya - pılmıştır. Bunların ilk üç sayımda genel nüfusun ihralı şahsiyeleri tesbit e- dilmiştir. 927 de yapırlan — nüfus yazımına (umumi tadadı nüfus) denilmiştir. 936 tahriri nüfus (ge nel sayım) ismini alacaktır. Borsadışında satılan " maddeler Ankarada toplanan endüstri (ticaret ye sanayi) oda - ları kongresinde borsalara dahil maddelerin borsa dışında - satıl masının tamamen önüne geçilme si takarrür etmişti. Ekonomi bakanlığı bu hususta tetkikat yapılmasını ilişikli olan - lara bildirmiştir. tecim ve ralı otomobilin deposundan ben - zin çalarken yakalanmıştır. Taş atmışlar Bomonti caddesinde oturan Di - mitri ismindeki çocuğa, — çingene çocukları taş atmışlar, başından yaralayarak kaçmışlardır. Koşarken Kurtuluşta Sinemköyünde utu - ran terzi çırağı Yervant Galatada koşarken düşmüş, başından yara - | lanmıştır. Dört dişi kırıldı Büyükadada oturan — kadastro Yanlış yere yazılan - esnaf Son günlerde esnaf kurumlar. azalarının kayıtlarını yenilerken bazı cemiyetler diğerinin azasını kendilerine kaydetmişlerdir. Meselâ bahçıvanlar cemiyeti - nin kabzımallar cemiyeti azala - rını kaydettiği söylenmektedir. Cemiyetler genel çevirme kolu bu durumu tetkik edecektir. ielaleilnie Ingiliz elçisi Londraya gitti Ankarada Türk . Ingiliz yeni tecim (ticaret) anlaşması imza - landıktan sonra şehrimize — gelen İngiliz elçisi Sir Persi Loren ve refikası dün akşamki — eksp resle| Londraya gitmişlerdir. Üç hafta kadar — kalacaklar - dır. Elçilik tecim (ticaret) ataşesi kolonel Vuds da mezuniyet almış- tur. çobanı Rasim hayvanları otlatır - ken Tanaşın beygiri bir tekme al- Telefon sosyetesinin Tramvaya asılan çocuklar Beşiktaşta oturan yağ tücearlarından Şükrü anla- tıyor: N — Benim en ziyade sinirlendiğim şeyler tramvayla- N İ k şehrin man - | "?? €rkasına veya basamaklarına takılan - çocuklardır. Bu yüzden senede en az on on beş çocuk kaybediyorur. Framvayların iki tarafına yaptırılan teneke kaplı — kı- tarafından şirkete ya-| sımların ve henüz bir iki tramvay arabasının - kapıları- na taktırılan uzun parmaklıklı kapıların da bir işe ya- radığı yok. Bunun kesin (kat'i) surette önüne geçilmelidir. Bu Viş için benim aklıma gelen çareler şunlardır: 1 — Tramvaya çocuk asılır asılmaz tramvay — durdu- rulmalı.. Böylece tramvaya asılmanın beyhudeliğini an- ff ıı dayacak olan çocuklar pek az zamanda bu heveslerin- den vazgeçeceklerdir. Tramvaya herhangi bir çocuğun asıldığını Biletçi gör-| den Frank Gill adındaki mezse bunu arka sahanlıkta duranlar — biletçiye haber| dü imi: iştir. vermek zahmetini esirgemezler zannındayım. n Hilrimsiye peleetiz. 2 — Tramvay sosyetesi çacukların tramvaylara asıl- malarının önüne geçebilecek başka bir çare bulmalıdır. e A e âkal, 5 Tramvay sosyetesinin böyle bir çare bulabilmesine hnima işina ilgili (el 2) Gldağri imkân göremediğim için birinci olarak teklif ettiğim| *&mılıyor. sev yapılmalıdır. Bu takdirde bu türlü kazaların sürat- Bay Gili, dün telefon şirketine Te ve kesin (kat'i) olarak önüne geçebilmenin imkânı ©-| giderek direktörle uzun boylu gö- Tacaktır. zannındayım. 4 Ağaçtanî;ker ve meşe ağacından kahvaltı! Bundan dörü yıl önce Nobelin kimya mükâfatını almış olan Al - manyanın Manhaym şehrinde dok. tor Friderik Bergius — küçük bir fabrika kurmuştur ki bu müesse - se adam oğlunun — barsaklarının hayrete değer bir —nümunesi ve kimya araştırmaları için harika denecek bir muvaffakıyettir. Çünkü bu fabrika, ağacı hazım suretile şekere tahvil eden koca - man bir kaç mideden — başka bir şey değildir. Ağaç yiyen bir çok — böcekler vardır, Keçiler ağacın bir şeklin - den başka bir şey olmıyan kâğıdı hazmedebiliyorlar. Ancak adam - larla ehlileştirilmiş bütün hayvan- ların/böyle bir kabiliyeti — yok - tur. Bir keçi, kâğıdı çiğneyip yut - tuktan sonra kuvvetli asitler kâğı- dr (sellülocidi) parçalıyarak şeker haline getiriyor. Herkesin bildiği gibi şekeri yüksek — hayvanların hepsi hazmedebilir . Biz meşe ağacile bir kahvealtı etmek istersek ağacın — kimyevt vasfını yemeden evvel değiştir - mek mecburiyetindeyiz. Yani ke- çi midesinin içeride yaptığını biz de dışarıda yaparaız. Odunda neler var? Odunda (yüzde 42 den 67 ye kıdır)' sellüloz, — (yüzde 24 ten 30 za kadar) liğnin ve sakız var- dır. Kâğıt, sun't ipek, — sellofan va sun't deriler, sellülozdan yapıl - maktadır. Lignin için — henüz ö- nemli bir kullanış bulunamamış - tır. Glükozda 6 atom karbon, 12 a- tom hidrojen ve 6 atom oksijen den mürekkeptir. Başka cins şe kerler ayni elemanların muhtelif terkiplerini ihtiva etmektedirler Molüküllerin birbirine nasıl bağ - Jandığmı gözönünde tutarak orta- ya kamış şekeri, dekstroz, Levü - loz, Ksiloz, bal ve daha bir çok tat lr şeyler yapılmıştır. Sellülozun kendisi de şeker ha- line konabilmektedir. Kimyagerler şeker - hakkında bilgilerini derinleştirdikçe Sellü - loz hakkında olan bilgileri de art- maktadır. İşte bu bilgilerledir. ki Alman kimyageri odundan şeker çıkarmağa başlamıştır. < Jül Vern'in eserleri Büyük Fransız — romancısı Jül Vern'in ölümünün 30 uncu yıldö- nümünü anmak için Moskava si - nema birliği (Kaptan Granın ço - cukları) romanını filme — almağa başlıyacaktır. bir delegesi geldi İstanbul telefon — sosyetesinin (şirketinin) Londradaki merkezin deleğe, Bay Gillin gelişi, telefon sos - yetesinin hükümetimizce satın a- Tüşmüştür.