5 HAZİRAN — 1935 ibret! ibret! 3000 liralık yazıha- ne takımı Bu serlâvhadan ne anlıyorsu- Muz?,., Bir milyarderin yazıhane takı - Mi mı?,. Yoksa İngiliz — kralının mı?,.. Hayır! Hiç biri değil... Hani şu sermayeyi kediye yük [ 4 leten Esnaf Bankası yok mu?.. Fakir belediyemizin yardımile ku- Tulan, biçare İstanbul — esnafının imdadına koşması icap ettiği hal- krediyi sağa sola savuran Es. Naf Bankası... İşte, 3000 liralık Yazıhane takımı, bu Esnaf Ban - aşının... Gazetelerin her gün teessüfle Sütun sütun anlatarak bitireme - dikleri bin türlü yolsuzluklar 'ne ticesi iflâs eden bu Esnaf Banka- Sının “Giranbaha,, yazıhane takı- Mi satılığa çıkarılmış. Ancak 600 Hira etmiş.... Diğer mallar da bu| Hüshamızdaki bir havadiste oku- Yacağınız gibi, kapanın — elinde lmış. İnsan, söyliyeceğini şaşırıyor. Ürkiyede, esnafın işlerini düzel - tecek bir bankanın bütün binası, tamile çerçevesile, kiremidi, tah - 'Ası ve masası, kanepesile 3000 liradan fazla bir mal olmamalı - dir, Hele işleri yoluna — koysun, tinafı ihya etsin, ondan sonra ken- di de tesisatını da düzeltir.. Fakat, bu zihniyet, - maalesef, Yalnız iflâs eden Esnaf Bankasın- da görünüyor. Belediyelere, dev - Ticaret Odası memurları ı Tekaütlük hakkına | ne zaman sahip olacaklar? Ankarada toplanan tecim (ti- caret) odaları Kongresinde İs- tanbul odasından başka hemen bütün odalar kendi memurlarının | ilerisini temin için tedbirler alın- masını istemişlerdir. Odalar ni- | zamnamesinde odalar memurla- rının geleceklerinin temini için tekaüd sandıkları — kurulmaşını | emreden bir madde vardır. Fakat | bu tekaüd sandıkları bazı odalar tarafından yapılmamıştır. Me- murlarının genel durumunu hiç düşünmiyen odaların başında da İIstanbul Tecim — (ticaret) odası gelmektedir. İstanbul odasında bir tekaüd sandığı kurulması işi- ne bundan tam sekiz yıl önce te- şebbüs edilmiş ve Avrupa odala- rı tekaüd sandıkları projeleri de gözden geçirilerek bir sandık pro- jesi hazırlanmıştır. İşte o gün bu gündür bu proje genel yazganlık, başkanlık divanı, çevirme kolu a- rasında gidip gelmekte, fakat bir türlü ortaya çıkamamaktadır. Son günlerde söylenenlere ba- kılırsa bu proje artık oda mecli- sine verilerek tatbikat sahasma konulacakmış... Bu haberin doğ- ru çıkması memurlar hesabına te- menni edilecek bir şeydir, Çle dayanan hiç - bir müessese, e lefon sosyetesi yine akikaten faydalı - olduğunu is - At etmeden, bu gibi pahalı tesi-| tat yapamamalıdır. HANEİN Bu milletin buna — tahammülü Yoktur. Kendilerine teslim edilen umu - Ma ait servetleri gözbebeği gibi korumaları icap ederken — böyle af edenlerin şiddetle cezalan - Tasını temin eden nizam ve ka - ne kadar ihtiyacımız var. ]î“ (VAa-Nü) Mlık yasası dolayısile kapanan okullar Yeni kılık yasası dolayısıyle rimizde bulunan yabancı ve “lik okullarından on dördü ka- Bünmaştır. Kapanan okullar şunlardır: Haydarpaşa Sen Lui, Yeşilköy d:nııı. Kumkapı Fransız, Üskü- İ Sente Mari, Şişli Opital Dö- h_'*- Fenerbahçe Sent İren, Be- A: Sen Jozef, Büyükada Sent ,.J:'ln. Moda Fransız ana mek- k%kx.dıköy Natsdam Desefon $e Capr Jandark, Haydarpaşa ti Öfemi, Taksim Sen Jan Ba- &e Galatada Sen Piyer okulları- O"R okullar kampa - Çıkmıyacak .__'—ııeîmı. askerlik - derslerin. & imtihanlara bu yıl kamplar- Sonra başlanacaktır. Orta okullar bu yıl kampa çık- &caklardır. :'::l' içindeki yangın lukları çoğalıyor idaresince karşı — yeniden bazı alınmaktadır. İstanbul 152 yangın musluğu Ü, *rkos & DA $ıkarılacaktır. fazla paramı alıyor? Telefon'sosyetesinin . (şirketi- nin) 17 Temmuzda —hükümete geçmesi artık kesinleşmiştir (kat- ileşmiştir). Sosyete hissedarı de- legelerinden bir kaçı bugün - Av- rupadan şehrimize gelecektir. Sosyetenin halktan aldığı 47 kuruş sigorta parasını sigortaya vermediği yolunda bir ihbar var- dır. On binden fazla aboneden alınan paraların şirkette kaldığı söyleniyor. e ği Kibrit şirketi Istanbulun adını öğrendi! Memleketimizde kibrit — inhi- sarını üzerine almış olan sosyete- nin, kibrit sandıkları üzerine hâ- lâ Costantinople kelimesini koy- makta olduğunu hayretle yazmış- uk, Şimdiye kadar, Costantinop- lenin İstanbul olduğunu bir türlü - öğrenememiş olan bu şirket bizim yazımız üzerine sandıkların üze- rinden artık bütün dünyaya ya- bancı gelen, bu ismi kaldırmıştır. Güm 3 Sıksık değiştirilmemeli.. Istanbul tüccarları, gümrükler Gümrük ve İnhisarlar Bakanı Ali Rana bu günlerde İstanbula gelecektir. Bakanın buraya gele- ceğini duyan manifatura ithalât. crları bakandan görüşmek için bir randevü istemeğe karar vermiş- lerdir. Manifatura ithalât Teci- menlerinin (tüccarlarının) bildi- recekleri istekler ayni zamanda bütün diğer ithalâtcıların istekleri mahiyetindedir, Ithalâtcılar güm- rük işlerine ilişikli kararnamele- bakanındgın bun_u rica çdecekler rin sık sık değişmesi ve bu yüzden genel durumu - kavrayamadıkla- rından zararlara girdiklerini ba- kana bildirecekler ve gümrük iş- lerinde mümkün olduğu kadar is- tikrarın teminini dileyeceklerdir. Bundan başka manifaturacılar gümrüklerde kendi işlerinden ö- türü çıkan bazı zorlukları bakana bildirecekler ve düzeltilmesini is- teyeceklerdir. Esnaf bankası faciası Tasfiye için bile Esnaf bankasını tasfiyeye me - mur heyet, bankanın davalarını takip edebilmek için paraya ihti-| yaç göstermiş, bunun üzerine ban- kanın eşyaları satılığa çıkarılmış- tı, Evvelce 3000 liraya alınmış bir yazıhane takımı 600 liraya, diğer eşyalar da 400 liraya elden çık - mrşlır. 'Tam bu esnada Erzurum vilâye- ti namına -— adliyeye müracaat e- dilerek bu paraya haciz konmuş - tur. Erzurum — belediyesi esnaf bankası vasıtasile 8000 liraya Ga- zi heykelinin inşasını ihale etmiş, Aksaray gençler birliğinin iki temsili Aksaray Gençler Briliği Baş- kanlığından: — 8/6/935 Cumartesi Akşamı saat 21 deve8/6/935 pazar günü gündüz saat 15 ve gece saat 21 de Birliğimiz üyelerinden Hüsamet - tin Iİşının yazdığı “Atatürke İlk Kurban,, adlIr ulusal eser - ile Bay | Şinası Okurun yazdığı — (Kadın Saylav) adındaki eserler ilk defa olarak sahneye konacağından ü yelerimizle gelmek isteyen diğer zevatın geliş kartlarını — her gün yurd direktörlüğüı_ıden aldırma - larını dileriz. para kâfi gelmemiş Tasfiye heyeti dün mahkemeye müracaat ederek tasfiye heyetinin teşekkülünden sonra konulan haczin muteber olmıyacağını id - dia etmiştir. Mahkemenin verece - ği karar Erzurum vilâyetinin le - hine çıkarsa bu defa tasfiye he - yeti mahkemeye ikinci bir müra - ecaatta bulunarak bankanın iflâsı- nın ilân edilmesini istiyecektir. Eğer adliyenin kararı tasfiye heyetinin lehine olursa o zaman bu para ile mahkemelerdeki da - vaların takibine devam edilecek hüküm istihsali ve tahsilât yapı - labildiği takdirde bu para muay- yen nisbetler dahilinde alacak - hlara dağıtılacaktır. Balkanlar arası cerrahi birliği Geçen sene merkezi - Bükreşte olmak üzere teşekkül eden “Bal - kan Milletleri arası cerrahi birli - ği,, önümüzdeki hafta ilk ilmi iç - timamrı yapıyor.. Birlikte Türkiye komitesi ola - rak Kâzım İsmail, Ahmed Kemal, Murad dahildirler. Türkiye komi - tesine gönderilen davetiyede Bük- reşte Tıp fakültesinde mürahhas - lar önünde Türk murahhaslarına ameliyat yaptıracakları bildiril - mektedir. * Mürahhaslar bugün Bükreşe ha- reket etmişlerdir. | ŞEHRİN DERDLERİ Umumi kütüpanelerin ıslahı (| ikleri kitapların isimleri yazılıydı. Kitaplar ait olduk- Arkadaşlarımdan biri anlattı: — Geçen gün boş vaktim vardı. Bir deyim de biraz kitap okuyayım dedim. kütüphanesine gittim. Kapıda şöyle bir “Kütüphane Cumarlesi günleri kapolıdır.,, Beyazıt kütüphanesine gittim. Orada da “Tamirat dolayısiyle kütüphane kapalıdır.,, Bunun üzerine Üniversite kütüphanesini boyladım. Saat yarım- | yan-|dı. Orada da şöyle bir levha gözüme ilişti: “Kütüphane saat J2 den 1 e kadar kapolıdır.,, Yarım saat bekliyeceğime Ragıppaşa kütüphanesine bt :i::'ııduı dedim. Lâlelinin yolunu tuttum. Neyse burası ; . Okumak istediğim bir iki kitap vardı. Fihrist is- N;qğ!nde 341 re, Beyoğlu ci- | şedim. Fakat bana uzattıkları defter fihriste falan — hiç i 120 yangın musluğu da | benzemiyordu. Pefterlerin üstünde “Ahmed Efendinin titapları,, diye kütüphaneye muhtelif a Evvelâ Köprülü kütüphaneye gi- yalta vardı: Oradan şöyle bir levha: | durulmalıdır. malıdır. kimselerin ver- ları bahislere dair hiç bir tasnife tabi tutulmamışlardı. Arkadaşımın sözleri burada bitiyor. Hakikaten umu- mi okuma salonlarımızın ıslâhi. çok - Tüzumludur. defa bu gibi kütüphanelerde çalışanlar münavebe ile is- tirahat etmeli, ve kütüphaneler, her gün açık bulun- Bir İkinci olarak da tasnif ve fihrist işi mükemmel su- rette yapılmalıdır. Kütüphanelerde aranacak bir kitap kolaylıkla bulunmalıdır. Üçüncü olarak bir çok kimsenin gündüz çalıştığı gözönünde tutularak kütüphaneler geceleri de açık ol- Ve nihayet Dördüncü olarak hemen hemen hiç bir - kü- tüphanede yeni eserler muntazam olarak bulunmamak- tadır ki bu da büyük bir noksandır. Te varc,Tle yok 16 yıl sonra dirilen ölü — İşte sevgilim ben de savaş- tan dönüp geldim! Bundan iki üç hafta evvel or- ta yaşlı bir adam Londrada ka- rısını işte böyle — selâmlamıştır. Madam Vilyaus Edvards tam on alti yıldır, kendisini dul kalmış bir kadın sanıyordu. Şimdi bu ka- dar zamandır ölmüş zannettikleri adam çıkagelmiştir. Mister — Vilyaus — Edvardzın Kambiriç nüfus kütüğünde adı hi- zasına “öldü,, sözü yazılmıştı. Kendisi 1919 yılımda kayıplara karışmış ve o günden beri hiç bir haber alınamamıştı. Oysa hatıra- sını kaybetmiş bir adam olarak Hindistanda dolaşıp durmuştur. Hattâ şimdi bile Hindistandan İngiltereye kadar nasıl gelebilmiş olduğunu ve hangi limanda kara- ya çıktığını hatırlayamıyor. En son hatırladığı şey İraktan Hin- distana götürüldüğü ve orada bir hastaneye yatırıldığıdır. Mister Edvardz'ın vak'ası u- mumi harpte buna benzer hâdi- seler arasında biricik değildir. Top gürlemeleri arasında bütün düşünce kabiliyetlerini kaybedip de sonradan bulanlar pek çoktur. <- Acı su tedavisi Osborn laboratuvarından dok- tor Barns ile doktor Warren kur- bağaları keserek kalplerini çıkar- mış ve bunların bir kısmını tatlı suya, bir kısmını da acı suya koy- muşlardır. Doktorların verdiği ra- porlara bakılırsa kurbağa kalple- i tatlı suda 11 saniyede on defa atmış, acı suda da — Saniyeden fazla bir müddet yalnız on defa atmıştır. Bu tecrübeden alınan derse gö- re; acı su çabuk atan kalpleri ya- vaşlatmağa — yarar. Ancak acr suyun çabuk atan kalpleri tedavi- de kullanılabilmesi için fare, tav- şan ve bunlar gibi hayvanlar üze- rinde de denenmesi lâzımdır. <- Gaz yağı ve kanser Bağırsakları yağlamak ve yu- muşaklık vermek için şimdi gaz- den yapılmış bir çok yağlar kul- lanılmaktadır. Ham gazyağının ve madeni yağların deri üstüne sürüldüğü zaman kanser yaptık- ları malümdur. Mesele şuradadır. Nezle olan bir adam burnuna gazdan yapılmış yağlar çektiği, yahut sürdüğü ve bağırsaklarının pekliğini gidermek için gaz müş- tekatı olan yağları içtiği zaman kanser olur mu olmaz mı? Bu sorguya cevap vermek için doktor F. Karter Vut uzun za- mandır ilmi tecrübeler yapmak- taydı. Beyaz bir sıçan alarak kıl- larını tıraş etmiş ve eczanelerde yumuşaklık için satılan tanınmış bir yağı, hayvanın sırtına sürmüş ayni zamanda bu yağı farenin gı- dasına karıştırmıştır. Fareler, in- sanlar kadar gazyağına ve müşte- katına karşı hassas olmakla be- raber bu hayvanda kanser uğur ve tümörleri görülmemiştir. Belediye bir çocük tiyatrosu açacak Önümüzdeki mevsim başında belediye bir çocuk tiyatrosu aça- caktır. Tiyatro asri sinema bina- sında temsiller verecektir. Bu iş« ten anlryan bir heyet Temmuz a- yında toplanarak oynanacak eser- leri tesbit edecektir.