HABER'in Hikâyesi lihanın heykelini — vaktiyle, onun gençliğine tapınırken, çılgınca bir zevk ve arzu ile yapmıştı. Genç kadınım yüzündeki, vücudundaki bütün ifadeleri mermere nakşet - mişti. Böylelikle, — delikanlının şaheseri doğmuştu.. Heykel, İttihatçılar tarafından tertib edilen bir sergiye iştirak et- | ti. Avrupanın — pek çok meşhur şehirlerinden dolaştırılıp münek - kitlerin takdirlerine mazhar oldu, hattâ ikincilik madalyası kazan - dı.. Memleketin zenginleri, bunun üzerine, heykeltıraşa kendi büst - lerini ısmarlamışlardı. Hattâ Ad - nan, devletten de siparişler almış- tı.. . Şöhreti, tam on sene, bütün | parlaklığiyle devam etti. Ah,ne mükemmel bir hayat çağıydı bu!. Gittikçe büyüyen bir takdir halesi onun etrafını çeviriyordu. Adnan, hayatını iş, aşk ve te - tebbü seyahatleri arasında geçirip duruyordu. — Böylelikle, — bütün | dünyanm meşhur müzelerini, ser- | gilerini gördü, Memlekette, güzel san'atlere merak edenlerin şimart- tıkları bir artist olup çıkmıştı. Sonra feleğin —çemberi ters dönmeğ başladı. — Harb, baş göz- termişti.. Bombalar, toplar, mit - ralyözler patladı. Adnan, cephe - den cepheye ko$ştu. Filhakika, terhis olduktan son - g| Ta, gene san'ata sarıldı. Evet, tali, ona bir müddet daha güldü.. Lâ - kin, iş meydandaydı: — Eskisine nisbetle heykeltrraşlıkta muvaf - | fak olamıyordu. 'Harb isimli büyük haile esna - sında dünyanın telâkkisi değiş - mişti artık.. Çalışma usulleri, müş- terinin zevki bambaşka bir hal al- mıştı... Kübik, fütürist usullerle eser yapan gençler yerlerini terkede - rek giden eski — üstadların şöhret koltuklarına — fütursuzca kurul - muşlardı. Adnan için yavaş — yavaş, her - şeyi itiraf etmek vaziyeti hasıl ol- I Rakibe! Adnan heykeltıraştı. Karısı Me- muştu: — Kendinin geri kalmışlar arasında olduğunu anlayıp çekil - mesi lâzım geldi.. Siparişler azaldı.. Münekkitler, değil, Avrupada, hattâ burada da ondan — bahsetmiyorlardı. Ne bir tablosunu, ne de bir heykelini mevzuları arasında zikrediyorlar « dı. Ne zaman onun ismi geçse: * Vaktiyle pek modaydı,, “vak- tiyle çok güzel eserler yaratmış - tı!,, diyorlardı. Mecmualar da bunu yazmaktan geçirtmedikleri — için, zavallı heykeltıraşta cesaretten eser kal - mamıştı.. . Bi ea ada ak Hattâ, kendi kendine: “— Hayır, hayır... - diye esef - lendi. Artık, bende canlı vücut - ların ifadelerini mermerlere geçi - recek kudret kalmadı., , NĞ Ve, sonra çalışma odasında du - ran karısının heykeli karşısma ge- çiyor, saatlerce ona dalıyordu: “ —Ben neymişim, — yarabbi... Ben neymişim.. Neleri yaratmak iktıdarında imişim..,, Onun bu dalgın ve — düşünceli halini, karısı, uzaktan seyrediyor- du: “— Aman yarabbi! - diye düşü- nüyordu, - Adnan beni ve heykeli mukayese ediyor! — Benim o za- mandan bu zamana kadar değiş - meme, göçmeme esefleniyor! Ne ettim de vaktiyle benim heykelimi satmayacağına dair ona yemin et- tirdim?. Ah, ne budalaymışım!.. Yirmi yaşındaki şahsiyetle benim | bugünkü halim arasında ne müt - hiş fark olduğunu her an hissedi - yor ve için için üzülüyor. — İşte, saatlerce zamandır ona bakıp du- | ruyor!.,, Buna rağmen, Adnan, karısına karşı daima — büyük bir bağlılık gösteriyordu. — Meliha, kocasırım kâlâ biricik sevgilisi, hayatı, em - salsiz hazinesiydi! Her şeydi !. Onun içindir ki, yüreğini kasıp kavuran istıraplarını karısına an - latmıyordu. Melihaya eskisi gibi ikbalde, refahta görünmek istedi - ği için, biriktirdiği — nadir eşyayı yavaş yavaş elden çıkarıyor ve ba- basından kalma — öteberisini de gürültüsüzce satıyordu. Fakat, bir gün, bütün teşebbüs- | leri boşuna gitti. Ümit ettiği bir para vardı. Onu — da alamadı ve evine, âdeta mağlüp bir adam ha- İiyle avdet etti. Böyle fena zamanlarda çalışma odasına çekilerek hayalâta dal - mak, onun için en büyük teselli - lerdendi. Kapmın tokmağını Ve... Eşikte dona kaldı. ,Zira, kula- ğına boğuk bir inilti çalmmıştı . Yüreğini bir endişe — kapladı. Elektrik düğmesini cevirdi ve işte çevirdi... © zaman, büyük bir felâketle kar - | şılaştı.. Odanın içi, şaheserinin parça - lariyle doluydu.. Karısmın yirmi. yaşını temsil eden — heykel, tuzla buz olmuş, halmın üstüne - seril - mişti.. Kırık taşların yanında, Meliha, perişan bir halde diz çökmüş, o - turuyordu. Yanında da büyük bir çekiç vardı. Heykeltraş: — Ne yaptın?... - diye haykırdı. HABER — Akşam Postası ; Çocuk Haftası - Kubara Haftası 22 Nisan 1935 Siz de yavrunuza İş Bankasından bir kumbara alınız. Gelecek sene bit hafta çocuğunuzun da birikmiş birçok parası olacaktır. İstanbul Birinci İflâs Memurlu- ğundan: Beyoğlunda Pangaltıda Hâlâs - kâr Gazi caddesinde 178 numaralı dükkânda kömür ve odun tüccar - |to tağyirine mahsus (100) İdaremiz ihtiyacı içia inhisarlar U. Mü nümune ve şartnamesi mucibinca ispif kilo mor boya satın almacağından dürlüğünden;| lığı yaparken iflâsına karar veri - |mek istiyenlerin 30 — 4 — 935 tarihine müsadif Salı günü saa! | rilip ilân edilmiş olan Kel Osman de 96 7,5 güvenmelerile hirlikte Cibalide Levazım ve Müba! oğlu Halil hakkındaki mezkür if- 1Şııbeıînde Mübayaat Komisyonuna müracaatları. (1985) lâs kararı mahkemesince 17 / 11/ 934 tarihinde kaldırılmış olduğu ilân olunur. KALB AGĞRISI Zeyno'nun oğlunun baştarafı olan Halide Edibin bu şaheseri bugün çık- tı. — Fiyatı 100 kuruştur. Halk Kütüpanesi, mül edemiyordum... Kıskanıyor - dum, anlamıyor musun? | kıskanıyordum.. Evet, Adnan bu hissi anlıyordu. Hiddeti, artık dinmişti.. Delice Karısının yanına diz çöktü. Onu göğsüne bastırdı.. Bizzat kendi de memnun olmuş- tu: Karısı nasıl mazisinin güzelliği ile şimdiki çirkinliğini mukaye - seye meydan — açan bir timsalden kurtuldu ise, o da eski san'atkâr - lık iktidariyle şimdiki aczini artık | Kalamışt:; satılık köşk Göztepede | ve Kıztaşında arsa Kalamışta iki tramvay hattı a- rasında üç buçuk dönüm mütenev- vi ağaçları olan bir bahçe orta sında on oda, iki salonu, asri kon- foru havi veni ve içi dışı boyalı vâsi nezaretli bir köşk satılıktır. . * » Göztepede Rıdvan Paşa cadde- sinde, Erenköy Kız Lisesi karşı - sında takriben bir buçuk dönüm- lük bir arsa satılıktır. Kıztaşında Sofular cadâ Dörtyol ağzında Fatih — durağının pek yakınında 702 re murabhaı ve üç caddeye olan, etrafı tamamile mamur — arsa satılıktır. 'Talip cianların Beyazıttâ raç İshak mahallesinde Fef? sokakta 41 numaralı hanedt — Sevkiye müracaatları. Büyük Tayyare Piyangosu — Simdiye kadar binlerce kişiyi zengif — etmiştir. Yeni tertib plânını görü!" I. ci keşidesi 11-Mayıs-1935 tedir: — Adnan.. Beni affet.. — Buna | biribiriyle mukayese edemiyecek- . a KA Ladif vlbkisli Ssier 0 z | BEKokelamta li SA Büyük Ikramiyesi ; 25.000 Liradi dar genç ve güzel, ben bu kadar | Nakledeni Hatice Süreyya (MEREEAA ği yaşlı ve bitkin.. Kat'iyen taham - ŞAYA DEĞRR LA ÖON Ğ . - S N O AW A a BĞ —e