Pek büyük bir noksanımız var: Sivil Tayyarecilik! Yeni neslin çocuklarına soru - uz: — Tayyareci.. /— Dudaklarmızda alaycı bir gü- M beliriyor. Karşınızdaki bu adam tomurcuğu, sanki man - Aksız bir söz söylemiştir! . — İlâhi.. - diyerek çenesini ok - Byorsunuz.. V, içinizden, bu seçilen mesle - fi tam mânasiyle çocukluk - sayı - AM Halbuki ... , Dün, Vaşingtondan gelen bir a- İne telgrafr üzerinde uzun uzadı- Ya düşündüm. #karmak işten bile değilmiş am - Tta, ehemmiyetli bir cihet varmış.. O da, kâfi miktarda pilot bulu- famıyacağı imiş.. Ne yapıp yapıp Adam yetiştirmek lâzımmış.. Düşünün: , Makine yapılabiliyor.. — Fakat 'asan yetişemiyor.. Hem de, Ame- Tika gibi bir memlekette ve pilot.. D, Amerika ki, ideali tayyaredir .. 0 diyarda bir Lindberg yarı ilâh line getirilmiştir. Gazeteler, ilk fayıfalarınıtayyare maceralarına asrediyorlar. Bütün gençlerin ül- üsü, gök yüzündedir. uN Buna rağmen, kâfi derecede pi- kl yok... . Havacılığın ne demek olduğu - Su, günde on beş tayyare — yapan lmanyanın — silâhlanmasından _İrit isyanına ve Yunanlı tütün ta- tierinin bir milyon drahmi iane *ermesine kadar her gün yeni bir Hmf bize öğretiyor. Sonra, başka şeylerde öğrene- '_q! gazetemizin sütunlarına geçi - 'iyoruz: Sivil tayyarecilikle aske - " tayyarecilik arasındaki müna - Mbet, Bizde, devletni ve Tayyare Ce- iyetinin himmetiyle, ikinci, yani Mkeri kısım, memleketin bünye - ÜYyle uygundur.. Fakat, hususi sa - da ne yaptık, ne yapıyoruz? Tayyare hevesi yalnız çocukla - “Mızın “büyüyünce tayyareci ola- “âğmm,, demesindedir.. Öteye çek - İ r—k için bir adrm bile atmış deği- K Bir gün yüzlerce, binlerce maki- kenin sahibi olsak bile kâfi pilotu- Buz olmiyacak.. — Pilot yetişmek Viyıl meselesi — değildir. Oku- Sak, yazmak, — ecnebi dil yahut Biyano öğrenmek — gibiuzun bir Üreniş işidir.. Onun için, hususi otomobil kul - k'lıııım öğrenenler ve Sipahi o- “Uğında cins atlara binenler kadar _’?Indlile heveş edenler de bir 'Ni tayyarecilik klübünde arzala- B* tatmin edebilmelidirler. — Üç k'- Yyahut daha fazla arkadaş bir Ya gelerek bir tayyare — sahibi *b"ııolidiı. N“uııu teşvik etmemek, sivil tay - L:tiliiî şimdiden yaratmamak kl:. çok acısını çekeceğimiz bir olur, (va-na) kaç yerinde nümune kahve- leri kuruluyor Şehrimizdeki kahve ve gazino sahipleri bu hafta içinde Ticaret Odasında bir toplantı yapacaklar- dır. Oda Esnaf Cemiyetleri şube- si müdürü Galip Bahtiyarın reis- liği altında yapılacak olan — bu toplantıda İç İşleri Bakanlığın-. dan İstanbulda ve diğer büyük şehirlerde birer asri nümune kah- vesi kurulması hakkında gösteri- len arzu etrafında — konuşmalar yapılacaktır. Bu toplantı netice-| sinde kahveciler arasında, bir nü- mune kahvehanesi vücuda getir- mek için, bir şirket kurulmasına çalışılacaktır. Bugünkü vaziyette şehrin ileri gelen bir kaç gazino ve kahve sahibi Avrupadakilere benzer modern bir kahvehane kurmak için anlaşmışlardır bile... Bu nümune kahvesinin İstanbul tarafında olması takarrür etmiş gibidir. Alâkadarlar müşteri ba- Şehrimizin bir | Şehrimize Alma Akın Akın Sevyyah Geliyor Bu hafta en çok seyyah akını o- lan haftadır. Dün öğleden sonra saat 14 de dünyanm en büyük va- purlarından biri olan Akitanya ile şehrimize 500 Amerikalı seyyah gelmiştir. Bu seyyahlar, Amerikanın en! pahalı seyahat tertip eden bir kum panyası tarafından getirilmekte- dir. Gelen — seyyahların bir çoğu Amerikanın tanınmış zenginlerin- dendir. Akitanya seyyahları, dün öğle- den sonra şirket vapurile boğaza bir seyahat yapmışlardır. Bugün öğleye kadar şehrimizi gezecekler ve saat 13 te vapur — kalkacak - tır. Bundan başka ayım — 25 şinde Lititya isimli vapur 250 kadar İn - giliz seyyahı ile gelmektedir. Litoyanın getirdiği seyyahlar kımından ve merkezi vaziyette ol-| da İngilterenin en tahsilli insanla- ması itibarile en ziyade Sirkeciyi| rını bir araya toplryan bir kültür münasip görmektedirler. Fakat| klübü tarafından idare edilmekte- böyle bir kahvenin üniversite genç liğinin toplantı mahalli olması i- çin Beyazıtta kurulmasını da mü- nasip görenler vardır. Istanbulda bir tütün borsası Şark tütünü yetiştiren memle- ketlerin İstanbulda santralize e- dilmesi ve bunun için şehrimizde | bir (Balkan tütün borsası) vücu- da getirilmesi takarrür etmiştir. Borsaya şark tütünü — yetiştiren Türkiye, Yunanistan, Bulgaristan, ve Yugoslavyanın da az miktarda tütün yetiştiremekle beraber gire - ceği söylenmektedir. PERRYİERN Yunan konsoloslu- ğunda yarınki kabul merasimi Yunan istiklâlinin yıldönümü dolayısile ayın 25 şinde —Yunan konsolosluğunda konsolos Bay Kapsalis tarafından kabul resmi yapılacaıtır. — Kalaysız kaplar dir. Bu klübe aza olmadan bu seya- hate iştirak etmek mümkün değil- dir. Litiya ile gelecekler arasın - da lordlar bulunduğu gibi, seyyah- lardan bir kısmı da Oksford — ve Kembriç üniversiteleri profesör- leri, rektörleri ve konferansçıları-| diy. Litiya şehrimizde bir buçuk gün kalacaktır. Ayın 28 zinde de Milvoki ismin: | de bir Alman vapuru Amerikan - Alman karışık olarak 300 kadar seyyah getirecektir. Diğer taraftan, bir hafta içinde küçük kafileler halinde ve muhte- lif yollarla şehrimize gelecek sey.- yahlar çoktur. Bu seyyahlar şehri- mizde iki günden bir haftaya ka- dar kalabilmektedirler. Önümüzdeki yedi sekiz gün i- çinde İstanbul şehrinde — bin beş yüze yakın İngiliz, Amerikalı sey- yah bulunacağı kestiriliyor. Hocalarına para veremiyen Akalliyet mekteple- rine yardım edilecek Bazı ahçı dükkânlarında kalay- sız kaplarla yemek verildiği ve bu yüzden zehirlenmeler olduğu an- laşılmıştır. Belediye, ahçı dükkân- Tarımın sık sık, teftiş — edilmesini şubelere tamim etmiştir. D eEARAllk Tenzilâtlı tarife hazirana kadar uzatılacak Devlet Demiryolları idaresi bir müddetten beri tatbik ettiği ve çok iyi neticeler — veren tenzilâtlı gidiş ve dönüş yolcu — tarifesin Haziran sonuna kadar temdit et. miştir. Vali Ankaraya gitmiyor Vali ve Belediye reisimiz Bay Muhiddin Üstündağın bugün An. karaya gideceği yazılmıştı. Bay Muhiddin bugün Ankaraya gitmi- yecektir. Şehrimizde bulunan bazı akal- liyet okulları, okullarında çalışan hocaların bütçe darlığı dolayısile iki aydanberi maaşını verememek tedir. Bu hocalar kültür müdürlüğüne müracaat ederek okul idaresini şi- kâyet etmektedirler. Kültür. mü- dürlüğü gönderdiği müfettişlerle bu okulların mali vaziyeti hakkın- da tetkikat yaptırmaktadır. Bütçeleri dar olan akalliyet okullarına kültür müdürlüğü tara- fından yardımda bulunulacaktır. ——— Bir ayakkabı deposu Ayakkabıcılar kooperatifi lâs. tik altlı keten ayakkabılarla geniş mikyasta rekabet ve halkı altı kö- sele üstü keten ayakkabılar giy- meğe sevketmek için bir satış de- posu açmağa karar vermiştir. Bu depo için Sirkecide bir mağaza a- ranmaktadır. Depo bugünlerde a-, çılacaktır. eJ mekte- binde bir musiki gecesi “Oda musikisini sevenler,, ta- rafından bugün saat 20 de Alman | mektebinin büyük salonunda bir “Sonat gecesi,, tertip edilmiştir. Licco Anar Keman, Ferdi yön Statger piyano çalacaklardır. Davetliler Beethoven'in, Debus- sy'nın, Reger'in, Schubert'in par- çalarını dinliyerek çok zevkli bir gece geçireceklerdir. Yü e Türk - Bulgar takas anlaşması Türk - Bulgar takas anlaşması . nın iki ay daha temdit — edildiği dün alâkadarlara bildirilmiştir. Breien Lehistan konsolos- luğunda Mareşal Pilsudskinin isim günü olması dolayısile evvelki gün Le- histan konsolosluğunda merasim yapılmıştır. İ Kati a ümer Ingiliz Hcaret ataşesi | İngiliz elçiliği Ticaret — ateşesi kolonel Vuds Ankaraya gitmiştir. ( —— İsveç bizden tütün alıyor İsveçin Kavala konsolosu Bay Hokanson Viyanadan şehrimize gelmiş Tokatliyana inmiştir. Bay Hokanson, Yunan isyanı esnasım- da Kavalada bulunmadığını ve bilhassa isyan dolayısile Viyana- dan oraya gitmediğini - söylüyor. İsveç konsolosu buradan İzmire Ş Te vac,Nle yak Amerikada tarih- ten önceki adamlar Birleşik Amerika cümhuriyet- lerinden Şimali Kolorado'nun Ro- şoz dağlarında doktor Frank H. H. Roberts bir takrm meskenlerle birlikte bir de “Folsom,, adamının iş atelyesini bulmuştur. Bundan beş yıl önce de yeni Meksikanın Folsom mmtakasında ilk defa Folsom — istasyonlarında nesilleri yer yüzünden silinmiş bir takım memeli mahlükların izleri meydana çıkarılmıştı. Bunlar dü - şünülemiyecek kadar eski zaman- larda yaşamış avcı kabilelerine a- ittir: Burada şimdi olmryan ya- ban mandalarınm, Misk öküzleri- nin ve mamotlarım iskeletleri bu- Tunmuştur ki bunların hepsi cü- mudiye çağının sonlarma doğru yaşamış mahlüklardı. Doktor Raberts 30 muhtelif noktada (Folsom) adamının kul - lanmış olduğu taş âletleri meyda- na çıkarmıştır. Bu keşifler Ameri- kalı ilk insanlarımn şimdiye kadar düşünüldüğünden bir kaç bin yıl daha eski olduklarmı meydana koymaktadır. Yukarda okuduğunuz Folsom adı bilginlerin topraklar altmda ve dünyanın ayrı ayrı bir kaç nok- tasında buldukları pek eski insan tiplerinden biridir. Bunlar bir ka- fa tası veya göğde kemikleri gibi parçalar halinde bulunur, <- Yetim doğan çocuklar Babasının ölümünden sonra doğan çocuklar, bu ölümden —ev- vel hayatta olarak sayılatak mı? İşte yüksek mahkeme halinde içtima eden İngiliz Lortlar Kama- rasımı düşündüren mesele budur. Bu çocuk, babasmm ölümünden bir buçuk ay sonra doğmuştur. Lortlar Kamarası yetim doğan ço- gidecek ve İsveç rejisi için tütün piyasasını yoklayacaktır, Bay Haydar Ankaraya gitti Baş Bakanlık umum müame- lât müdürlüğüne tâyin edilen İs- tanbul Kültür işleri çevirgeni Bay Ali Haydar dün akşamki trenle Ankaraya gitmiştir. Kendisini istasyonda müfettiş- ler, başhocalar ve kendisini seven arkadaşları uğurlamışlardır. Bay Ali Haydarın şehrimizden ayırılması münasebetiyle evvelki akşam müfettişler tarafından To- katlıda dün de İstasyon garında başhocalar bir çay ziyafeti ver. mişlerdir. İstanbul kültür müdürlüğüne kimin tâyin edileceği henüz belli değildir. Şimdilik kültür işlerine vekâleten kültür çevirgeni muavi - ni Bay Şevket Süreyya bakmak - tadır. — y Tahmil ve tahliye cemiyeti feshedilm edi Dünkü gazetelerden — bazıları Tahmil ve tahliye cemiyetinin fes- hedildiğini yazmaktaydılar. Dün bu hususta kendisile görüşen bir muharririmize Ticaret odası Es- naf işleri — şubesi müdürü Galip cuğun babası yaşarken hayatta sa- yılamıyacağı yarmışlar - dır. Bu karar ispatı veraset dava - sında çocuğu da mirasçılar ara - sında sayan mahkeme kararını feshetmiştir. doğumundan önce ölmüş olan Mister Elliot'un anası üç oğluyla bunlarım hayattaki ço- cuklarma 50 bin İngiliz lirası (bi- zim paramızla 300,000 lira) vasi- yet etmişti. Hukukçulardan bir kısmı ana rahminde bulunan çocuğun hayat- ta sayılabileceği kanaatini izhar etmişlerdi. Ancak Lortlar Kama « rasında adliye encümeni mazbata muharriri olan Lord Tomlin) ye - tim doğan çocuğun babasının ha - yatı esnasında yaşamış sayılamı - yacağını söylemiştir. Mesele İngiliz hukukçularım hâlâ uğraştırmaktadır. Londranm meşhur. avukatlarından — birisi Lortlar Kamarasınm kararındar sonra demiştir ki: — Öyle ise doğan çocuğun hu- kuki hiç bir mevcudiyeti olmama- sı lâzrm geliyor! Yırtık paralar degiştiriliyor Son zamanlarda ortada yırtık paralara çokça tesadüf edilmeğe başlandığından Merkez Bankasın- da bunların değtiştirilmesi için bir Bahtiyar demiştir ki: “— Ben böyle bir haberi ilk de- Fa sizden duymaktayıni, Katiyen böyle bir şey yoktur.,, ş gişe açılmıştır. Paraların değişti. rilmesi için sıra numaralarının ta - mam ve biribirine uygun olmala - rma dikkat edilmektedir.