18 Mart 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| # tüphe yok ki diğer mevzulardan baza | armmıza | “nda hissedilen bir mücadele rei- — Sudanda - Sihirbazlar İhsanların her İŞeyine hâkimdi! ı“llıseııiu yaklaşa- |Dadığı sihirli ağaç Mısırdan içeri Sudana geçen :'h_!î kabileler arasında dolaşa - | fak bir çok tetkikler — yapmağa | Buvaffak olan doktor Wuds se - Yahatinden döndükten sonra Al Tanyada iki konferans vermişti. t Doktor Wuds'un verdiği kon - *tanslar Sudanım coğrafi, iktısa - Ü ye ırki vaziyetlerini tetkik nok - İSİ nazarından çok değerlidir. Fa- h._t, vahşi kabileler arasında yap- 'ğr içtimi ve mahalli — tetkikler Sok daha meraklıdır. Biz bu mevzulardan bir sihir - aid tafsilâtr aynen okuyucu - tü naklediyoruz: — Bir gün kabile efradı ara - Se aksetmişti. — Bir karı koca ara- Sinda kıskançlık yüzünden kavga çılîlll.ııı Kabile reisi kabilenin ile- " gelenlerini başına topladı Ka - enin sihirbazı korkunç bir kıya- | tünüyordu. j Efi'"mıdın: (Maganda... Magan- fetle bu kalabalığın arasında gö- Reis elini uzattı.. Herkes hep !’-îş"') diye bağrıştılar. Ses kesilin- V Ollaya'bir genc ınl e x& 'Yefic Erkek getirildi. k hd;wüğw. $ J inların yanımma sokuldu. İkisinin de gözlerinin içine bakarak: — “Sizi biribirinize — ezelden lı'—ğla.:lım.. Ne senden ona, ne on- n sana bir fenalık gelmiyecek .. Tibirinizi seviniz... Biribirinize Sarılmız!,, dedi.. Kabile efradı tekrar bağrışma - a başladı: — Maganda.. .Maganda.. Herkes sihirbazı selâmlİryordu . ' silâhın ve kuvvetin halledeme- diği bir ihtilâfr çarçabuk yatıştır - Tış ve biribirinin gözünü oymak Steyen karı kocayi biribirine bağ- l'hvermiştü —O günden sonra kabile sihirba - Tinm reisten oçk daha büyük bir Üvvete malik olduğunu anladım: Kabile sihirbazınm müsaadesi Mlmamadan — bir diğer kabile ile “arbedilemediği gibi, harb esna - “İnda yapılacak sulh — şartlarının Aha önce kabile sihirbazına bildi lmesi âdettir. Nilin mecrasına yakın bir ağaç- ı:_ih konaklıyan Magandaların si- '_ı_rblZl, diğer gördüğüm kabilele - L? sihirbazlarından çok daha ze- bakışlı bir zenci idi Zaten, ilk- ğ% turdüinr izah edeyia ki; ka * © sihirbazları, o kabilenin —en İ ve şeytan adamıdır. “Eâeı o kabile içinde ondan da - Zeki ve şeytan bir adam çık - & ;:Nı. sihirbazlığı — muhakkak ki u:'ı'üllîn elinden alırdı. Bu ada- h geniş kanadlı — basık burnu, î"lrlak fakat iri gözleri, korkunç n.ı“!ıan herkesi dehşete düşürür . $1 ve boynu, kurumuş bir takım atlarla süslenmiştir. — Bunla - "m her bir parçası kabile efra - İmdan birinin hayatı demektir . / TFT HLeEE” »a e S da ona muadildir. Kabileden biri öldüğü zaman sihirbaza derhal ha- ber verirler. Sihirbaz boynundaki dizilerden bir parça nebat kopa - rıp ateşte yakar ve külünü hava - ya savurur. Ölen — adamın ruhu yakılarak kabile arasından uzak - laştırılıyor. Çünkü “Öelenlerin nebatı yakılmazsa, o kimsenin ru- hu bir canavar şekline girerek bir gün kabileye bir baskın yapar ve bir kaç kişinin —canını yakar!.,, Korkusu bir imna halinde herke - sin kafasında yaşamaktadır. Sihirbaz bu kıyafetiyle — yalnız şeklen korkunç değildir. Bakış - lariyle de insanı teshir kudretine bulunan bir nebattan — almıştır. Uyuşturucu bir hassaya malik o - lan bu ağaca sihirbazlardan baş - ka kimse sokulamaz.. Sokulmaktaâ — ÇOCUKLARA ü : _ Bikik z _uîszâ—nkgm wr'omî git Sihirbazların saltanat sürdügü "maliktir. O kudreti de o civarda | Ni Te A, VAYT Vi Sudanda bir sihirbaz israr edenler derhal yere devri - lip bayılırlar. Onu — kurtarmağa hiç kimse cesaret edemediği için, bu baygınlık ölümle nihayet bu - lur. — Fakat, sihirbaz, bu meş'um ağaca yaklaşmanın — yolunu bilir ve bunu kimseye belli etmez, öğ- retmez. Bu ağaçtan kopardığı bir kaç yaprak, kabile arasında bir kaç k'şiyi bayıltmağa yetecek İka- dar kuvvetlidir. Sihirbaz bu yap - rakardan her zaman istifade e - der. Hattâ icabında kabile reisini bile teshir etmekten çekinmez. Sihirbaz — istediği — adamın burnuna — biryaprak — dokun - durmakla o adam bayılabilir. Onu ayıltmak ancak sihirbazın elinde- dir. Sihirbaz dilerse o adam kurtu lur, istemezse ölüme mahküm - dur. Sihirbaz, bu kıyafetile bütün kabile efradının ruhlarını başın - da ve sırtında taşıyor demektir. İpliğe dizilmiş bir sürü yaprak, | gelen kukla oyunu —— —e FTARILTEN MERAKL BAHİSLER| Eski Istanbulda can- baz ve sürmebazlar Galata kulesine çıkan çambaz- lar eski İstanbul esnafları arasın- da sayılır. Bugün belki birkaçı kalmış ©- lan bu sanatın hepsi tarihe karış- mıştır. Birkaç yıl önce İstanbula î;len “Ben Amar,, sirki ile birçok yerlerde küçük bastonlar üzerin- de çini tabaklar oynatan ve hay- retle seyrettiğimiz oyunlar veren Çin, Japon sanatkârlarının oyun-! larır, İstanbulda yüzyıllarca evvel yapılmaktaydı. Meselâ tabaklar- la oyunlar yapanlara “pehlivan kâsebaz,, denirdi. Bundan başka çanak, sini, şişe, kadeh ile oyun yapanlar vardı ve bunlara: Pehli- van çanakbaz, pehlivan şişebaz, pehlivan kadehbaz denirdi. Bugün Avrupada sanat haline sanatkârları da “pehlivan kuklabaz,, diye anı- lırdı. Bunların “pehlivan baş kuk- labaz,, adı verilen başları vardı. Bütün oyunları o tertib ederdi. - Diğer esnafları sayalım: Pehlivan zorbaz: Bunlar, bu - günün atletleriydi. Birçok maha - retler yaparlardı. Koşuda, güç gösterilecek her işte seyredenleri hayrete düşürecek numaralar gös- trirlerdi. Pehlivan güzebaz: Destilerle o- yunlar yaparlardı. Birçok destileri ellerine alır, bunlarla oyunlar ya- parlardı. i Pehlivan kâğıtbaz: Kâğıtlarla grı.ınlı.r...yıptrlırdı. — Pehlivan aynabaz: Ayna ile se- | yircilerin gözlerini kamaştırır, gö- rünmiyen muhtelif — manzaralar gösterir, oyun yaparlardı. Pehlivan şimşirbaz: Bunlar, kama ve kılıçla oyun yapanlardır. ——— İ$TE gu. #EN OA —| RADA. ŞITDI —— T 1 | GÖS TERİRİM f SO a b kos —— —H LE D a A RESİMLİ HiİKAYE İşte size bir kabile! Bugün Hindistanda kendilerine a İ fa ——-——'—"——' " v OŞUYOR f 4 —e MEBİRİA z Yaraınya” | LSAKALIM. MADI - TC LÜ :d’ YAVŞAN! j Va Xi ASN KOŞTU. * (X ) İsumu Göni bi e YORSUN YA —et XT o00 AMIMADA MiZL I e GİDİYOR. WERDE GÖRE- MİyYORUM BİLE e Gi Çocuklar Çocuk Sayıfamızdan alabilirsiniz En kıymetli hediye' ; “fakir,, denenlerin kamaları ağız- larına sokarak yaptıkları oyunla- rı yaparlardı. Pehlivan sürmebaz: Sürme - bazlar, bugünün palyaçolarıdır . Sürmebazlar, yüzlerine muhtelif sürmeler yapar, halkı güldürürler- di. Bunlar bazan bir resmi ka- rınlarına yaparlar, kollarını baş- larına bağlarlardı. — Bu vaziyette karmlarında bir insan yüzü resmi yapmışlarsa, kolları — başlarında külah şeklinde bağlanır, bir cüce şeklini alırlardı. G a Ayı, köpek, maymun oynatan- lar da bu arada gelirdi. Çarkbazlar: “Çarkıfelek,, de- nilen etrafınişin ve mahitab do - lu yuvarlak çemberi tutuşturarak fişekleri patlatır, eğlenceler tertib ederlerdi. ' Bugün leke sabunu vesaire eş - ya satarlarken birkaç kişi mendil, kâğıt ile bazı oyunlar yaparak be- lediye nizamnamesine karşı gele- rek sokakta halkı etraflarma top- İryanların, maharet olarak göster- dikleri şeyler, eski kurunlarda çı- rakların talim ettikleri en basit o- yunlardır: Bütün bu esnaflar alayda pa- dişahın karşısında maharetlerini göstererek geçirirlerdi. Yürürler- ken def ve kudum çalarlardı. Ba- ğırışları, İstanbulun üstünden bir uğultu halinde en uzak mahallele- re yayılırdı. Kırk kadar esnafın hepsi Katır hanında otururlardı. # & TiRtmrte'Jelır N “Esnaf bazbazan cambazan pehlivanan,, diye anılan cambaz - lar, İstanbulun en meşhur esnaf - ları sayılırdı. Bunlar şöyle anlatılryor: “Her biri ipten kemend atarak eflâke doğru uruç ettiklehinde fe- leki âlüda Hazreti İsâ ile mükâ- lemeye çıkıyorlar zannedilir.,, Bunlar İstanbulda on üç kişiy- di. En meşhurları Üsküdarlı Meh- med çelebi, Kayserili Hacı Nasir, İskenderiyeli Hacı Ali, Harputlu Şaşı Husam, Bursalı Kabadı, A- rabkirli Kara Seccah, — Kamber oğlu, Kız Pehlivan idi. Bunlardan, Galata kulesine tır- manarak topuza ayak basanlar ol- duğunu kaydedenler vardır. Her biri padişahın yanına kadar çı - kar, desti, kılıç oyunları yaparlar- dı. Bazıları bir eşeği omuzlar, padişahın karşısına götürür, muh- telif oyunlar yapardı. N. A. Okan T8 AY İŞTE TAVŞAN BURA. gnw #WİÇİN YARIŞMADI. VU ANLAMAYA GELMİŞ.. :î:hîlede kadın — erkek ne kadar örd varsa, bu nebatların — sayısı K e?" açe e * T Çocuk sayıfasını mutlaka okuyumnuz|j rMA.

Bu sayıdan diğer sayfalar: