18 Mart 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

HABER — Akşam Postan Nakleden: ( Vâ - Nü ) Matmazel Jackson yanan yüzü- nü yastığın serinliğine sürüp duru- YOT Şimdi artık, o üç mes'ut — sene yeniden başlayabilecektir. Gezint'leri esnasında, sevişen - leri, o, uzaktan — seyrederdi ve şöyle düşünürdü: — Bu, ebediyete sürerse.. Parola, hâlâ aklındaydı: Vahit, üç kere, arka arkaya ıslık çalardı. Matmazel Jackson, — sanki kendi âşıkını karşılarmış gibi, heyecan- la kalkarak, kapıyı açardı. Kori - dorda, gölge gibi yürüyerek, kay- bolurlardı. Kâmile korkardı: “—Ah,çok — fena.. Çok fena şeyler yapıyoruz!.,, derdi.. O ise, omuzlarını silkerdi. “— Aşkta fenalık — olmaz!.,, derdi. , Kulak kabarttı.. Denizin hışırtı - sını duydu.. Bu hışırtı, o güzel aşk gecelerini hayalinde canlandırı - yordu. —Ağaçların altında o ö- püşmeler... . Şimdi pencere açıktı.. Ve pencereden — denizin sesi, mütemadiyen içeri giriyor.. Bir- denbire, bu hışırtı — sanki dindi.. Yahut denizin sesine başka bir ses hâkim oldu.. Bir işaret... . Üç ıslık.... . Tıpki eskisi gibi.. Matmazel Jackson, doğruldu.. Kulaklarına inanmadı.. Elini alnında gezdirdi.. Deliriyor muydu? Yoksa sahiden gelmiş miydi ?. Fakat, hayır... Aman yarabbi.. Kulakları onu aldatmıyor.. Vâhit gelmiş, onu çağrıyor.. İhtiyar kız kalktı... Sırtıma bir şey aldı mı, almadı mı? Hatırla - mıyor... Hemen balkona koştu.. * » & Karanlığın kapladığı karyola - nın içinde, Kâmile de hümmalar içinde yatıyordu. . Bir kadın saf olunca, hayalâtı yanına çağırması o kadar — kolay bir şey değ'ldir. Genç kadım, başımmı yastıkta ge- riye doğru itiyor.. Dirseklerini da- yayarak, gövdesini yukarıya kal- dırıyor.. Bacakları örtüyü itiyor .. Fakat, nafile... Yanaklarma bir erkek yanağınm değmesi, vücu - dunu erkek kollarının sarması lâ - Zzim... . Hâdiyenin ve diğer kadınların âşıkı olan ve kendisine aşk için pa- ra verilen o adam, burada yok.... Gelmiyor! Kan, Kâmilenin bey - nine sıçrayor.. Tepinircesine ba - caklarını oynatıyor.. O erkek gelmişti.. Bir işaretini bekliyordu. Fakat işte kendi is - temiyordu.. Fikriyle hissi kadar böyle müthiş surette çarpışmaktadır. Sanki fikrinin sansüründen kurtularak, göğsünden “Ah!,, diye bir ses çıkıyor.. O kollar, bir daha vücuduna do- lanmıyacak mı?. Unutmak, beyninin ve vücudu- nun hatırasından onu silmek isti - yurdu..*. Fakat, muveffak olamı - “yordu işte..e - Çırpmıyor. A Vemli dudakları, d'şleri arasmda | johıgor Yüzünde kimbilir nasıl Ilı.'ıı-; Esir Kadın HABER'in | nwo 4t tefrikası ! ÂAşk ve His Romanmı ihtiras takallüsleri oluyor. Fakat sevdiği adamı istemiyor.. Çağırmıyacak, almıyacak... Artık onun için ağlamıyacak! Göz yaşalrmın acılığını genzin- de duyuyor.. Ağlamasını zaptet - mek, kendine hâkim — olmak için çalışıyor.. Kaşlarını çatıyor: “— . Ben, onukovdum... Kova - bildim.. O ise, bana yalvardı.. Beni yumuşatmağa çalıştı.. Yumu- şamadım... Altı sene müddetle mu- kavemet gösterdim. — Şimdi ise, müşkülâtın en büyüğü halledilmiş bulunuyor.. Ne istıraplar çektim ; fakat daima muvaffak — oldum.. Şimdi, iş bu raddeye — geldikten sonra mı mağlüp — olacağım 7.. Hayır, hayır... Bunun mânası yok.. .| Gitmeliyim.. Kaçmalıyım. — Ra - miz, bana, — iltica edecek bir yer bulabilir.. Onu da istemem... O - nun bana bir bakışı var ki, buna tahammül edemem. İyisi mi, Mu - rat hocaya. haber gönderirim.. O, henim çareme bakar... Babam sa- yılır...,, Yalnız başma gidecekti... Matmazel Jackson'u da almıya- caktı. Bu kızın — onu sinirlendir - mekten başka hiç bir faydası yok- tur... Hattâ, çocuğunu bile almağa lüzum yoktu.. Zira, Turğut da o- na Vahidi hatırlatryordu. Hocası Muradın sözünü hatır - ladı: “— Fena şeylerden kaçmak, ek- seriya, fenalığı yenmektir!.,, Kendini çeken bu fenalıkatn, o da kaçacaktı.. Kararını vermişti .. Hem de, nasıl sarsılmaz bir ka - rardı bu!.. (Devamı var) Safranbolu Asliye Hukuk Hâ- kimliğinden: Safranbolu inhisarlar idaresi ne izafeten memuru Remzi ile müddeaaleyh Samsun inhisarlar muhakemat memuru Ragıp meya- nesinde mütehattis 592 lira 52 kuruş alacak davasının icra kılın- makta olan — muhakemesinde : Müddeaaleyh mumaileyh Ragıbım İstanbulda münteşir Haber ve Milliyet gazetelerinin muhabirli- ğini yapmakta olması hasebiyle Türkiye dahilindeki vilâyet — ve kazalarda seyyahat yaptığı ve bu sebeple muayyen ikametgâhı ol - madığı beyaniyle namına çıkarı lan davetiye varakası bilâtepliğ iade kılınmış ve müddei mumai -| leyhde ilânen tepliğat — icrasını istem'ş olmakla müddeaaleyh mu- maileyhin yevmi muhakeme olan | 2/4/935 salı günü saat 9 da Saf . ranbolu asliype hukuk mahkeme - sinde hazır bulunması veya tara - fından musaddak vekâletname ile bir vekil göndermesi icabeder ak- si takdirde duruşmanın gıyaben yapılacağı tep!'ğ makamına'kaim olmak üzere ilân olunur: (4082) Yeni neşriyat Varlık Bu değerli san'at ve fikir mec- muasınmım 15 Mart tarihli 41 nci sayısı çıkmıştır. Bu sayıda Hasan Âli, Ahmet Kutsi, Abdülhak Şi - nasi, Z'ya Osman, Yaşar Nabi, Rııdvım Nafiz, İzzettin Şadan, Sadri Etem, Samed Ağaoğlu, Cev- det Kudret, ve Nahid Sırrının ma- kale, hikâye ve şirleri vardır. Tavsiye ederiz. ' Girit — Genç ihtilâlci Leonida ziyafetin en. neşeli bir ânında bir torbanın içine kondu ve sonra.. Milâdın 1300 yılı, Girit adası için bir felâket oldu. Şiddetli bir zelzele, bütün adayı bir beşik gibi sarsmış, Kandiye kaleleri parçala- narak topraklara serilmişti. Yeni bir ihtilâle atılmak için fırsat bek- leyen Giritliler, — zelzeleyi fırsat bulmuş'ar, derhal ayaklanmışlar- di.. Fakat bu isyan, diğerleri ka - dar sürmeden bastırıldı. Çünkü halk iş olsun diye isyan * etmişti.. Plânlı bir kalkınma olmadığı için manevi kuvvetleri zelzeleden bo - zulmuş olan halk, ölüm korkuları ile yerlerine sindi. Ayni yıl, Venedikten bir çok mu- hacir adaya iskân edildi. . 1319 yılında bir Venediklinin Giritli bir kıza tecavüz etmesi a - danın dokuzuncu ihtilâlini doğur - du. — Fakat, gene Giritli bir ku - mandan olan Kalerki, — kuvvetini asilerin üzerine sevkederek isyanı bastırdı.. Giridin onuncu ihtilâli 1332 yı- lında vuku buldu. Bu yıl, deniz korsan'arı Girit adasına baskınlar yaparak ellerine geçirdikleri Ve - nediklileri soyup kaçıyorlardı ... Venedik hükümeti, bu korsanları menetmek için alacağı tedbirle - lere sarfedilecek parayı halktan vergi olarak almak istedi. İşte isyana ıebep olan hâdise.. Vergi almak için köye giden bir yüzbaşı halk tarafından öldü - rüldü.. Hükümet, katilleri yakala - mak için derhal iki kalyon asker göndermişti. Bunu duyan Gi - ritliler ayaklandılar. . Bir gün içinde beş — bin köylü Kandiye civarına dolmuş, palan - gaları zaptetmişti. Bu hücumda ele geçen Venedikli asker, zabit, sorup sual edilmeden öldürülüyor- du. İhtilâl Reisi, bütün Venediklile- ri kılıçtan geçireceğini ilân et - | mişti. Venedikliler, ne yapacak - larımnı şaşırmışlardı. Çünkü böyle isyanlarda Venedik tarafını ilti zam eden Giritli Aelksi Kalerki de ölmüştü. Girit valisi, hiç bir tedbir al - madan ölmektense, karşı gelmek yollarını aradı. Hazırladığı sü - vari askerine Ka'erkinin oğlunu, Yorgiyi, piyade askerine de Yani Kornili admdaki — kumandanları tay'n ederek kaleden çıkardı. Asiler, hiç beklemedikleri bir anda üzerlerine gelen bu kuvvet - ten şaşırmışlardı.. Bu harbin garip — tarafı şu idi. İIhtilâlcilerin başında da Kalerki ailesinden biri bulunuyordu. İki kuvvetin kanlı — muharebesinden sonra ihtilâlciler reisi Varda Ka - | lerki yaralı olarak ele geçirildi . Hükümet tarafı, bu fırsatı ka - çırmamak için vekit geçirmeden re'sin başını kesti ve kesik başı as'lere gönderdiler. Artık Girit - lilerin manevi kuvvetleri tama - miyle bozulmuştu.. Kendi'erine reis olabilecek kimseleri yoktu... Hükümet askerleri, bozguna uğ - rayan Giritlileri merbezleri olan Margarites'e karlar takip ettiler . Burada ele geçirilen bütün kövlü, beşikteti çocuklara varmerva ka - dar kılıçtan geçirildi.. Evler ta - mamiyle yağma edildi, yakıldı ... — - çıkaran yere yakın olmaktan baş - 'Hapisten küurtaracaklardı. , Köyün üstünden kızıl bir ateş gö- ğe yükselirken, hükümet kuvvet - leri belki isyana bir neferi iştirak etmemiş olan Trisuti köyünü sar - dılar. Burada da ayni şeyi yaptılar ... Bütür köyü doğradılar. — İhtilâl ka suçları olmıyan Trisuti köylü - leri de Girit ihtilâline kurban git- mişlerdi. ” w & 8 Girit ihtilâlleri tarihinden Bü - yük bir yer alan on birinci ve on ikinci ihtilâllerdir. Ba iki ihtilâli de Kalerknin küçük oğlu Leonida idare etmişti. Bu çocuk babası tarafından Ve- nediğe tahsile gönderilmişti. Kü- çük Leonida, burada içlerinde ya- şadığı Venediklilerle dost geçine- ceği yerde içten içe onlara derin bir kin duymağa başlamıştı. Okuyup, Giride döndüğü vakit babası ölmüş, onun yerine amcası kaim olmuştu. — Amcası da baba- sı gibi Venedikliler tarafını ilti - zam ediyordu. Fakat genç Leonida, içinde bes- lediği arzularını Zurbis adında bi- rine söyledi ve derhal ikisi büyük bir iht'lâl hazırlamağa baş'adılar . Leonidanın ihtilâl — hazırlamakta olduğu hükümet tarafından dyu - yulunca, bir gece baskmla yaka- | lanarak hapse atıldı. Leonidanin arkadaşı Zuirbus bunu duyunca topladığı Giritli - lerle ilk isyanı çıkardı. Her neye malolursa olsun genç Leoniclı.yı Zunirliu>, teşebbüsünde muvaf- fak olamadı. Leonidanın amcası - üç yüz askerle ihtilâlci!eri sarmış- tı. Çetin bir savaştan sonra Zumir'ius — yakalanarak — başı kesildi. Ve kesik baş, Girit şehir- lerinde mızrağa takılarak gezdi - rildi . Genç Leonida, çok sevdiği ar - kadaşının bu surelte öldürülmesini bir türlü hazmedemiyordu. Bir gece hayatını tehlikeye — koyarak zindandan kaçtı ve vakit geçir - meden büyük — bir ihtilâl ordusu hazırladı. Amcası bu isyanı duyunca, Ve - nediklilerden ziyade hiddete kapı- | larak askeri ile yeğenini bastırma - ğa çıktı. Mudras karyesinde iki manastıra sığındı.. Hükümet ordunun mahvolma * sını değil, genç ihtilâlciyi arıyor * du. Ele geçirilmesi — için bütün köyler abluka altına almdı. Fakat | bulunamıyordu. Manastır papas * ları, Leonidayı canları gibi saklı * yordu. — Fakat ne kadar saklaya" bileceklerdi. Bir gün meydana Ç* | kacak, kiliseyi başlarına geçirerek e'lerinden alacaklardı. Buna mey” dan vermeden işi — halletmek için Leonidanm affedilmesini Girit va* lisinden istediler. Vali, derhal — kabul etti, yalnız Leonidanın kendisine gelerek af dilemesini şart gösterdi.. Haberi alan Leonida hiç tereddüt etme- den şehre, Girit valisinin yanmna koştu.. Vali, onu beklemediği bir — nezaketle kabul — ederek şeref ne büyük bir ziyafet hazırladı.. Şe * refli, fakat kanlı bir ziyafet... Çünkü ziyafetin — en neş'eli bir anında gizli bir kapıdan giren se“ kiz on izbandut ihtilâlcinin etrafa bakmasına bile meydan vermeden sımsıkı bağla- dılar. Bir torbaya koydular, ha - ber etrafa dağılıncıya zaklaştılar. Venedikli, genç — kndaru-w ” b Bütün askeri mahvoldu.. Ken* | disi ancak canını kurtarabildi. Bir yer Şiye v —. ı — v * gça Hâdise o günün akşamı butun/ Girit adasında duyuldu.. Limansı dışına götürülerek bir torba için * de denize atılan Leonidanın de$- tan'eri ise bundan sonraki ihti « lâllerde hırp marşı olarak söylen- * di Y N A Okan Yedinci maltrale: — Giridin ilk istiklâli.. Vahşi bir hayvan gibi halkın sevrettiği vali . İ kuvvet çarpıştılar.. Tecrübesiz Le- onida plânsız hareket — ettiği için | mağlüp oldu. KABIZLIK HAZIMSIZLIK Mide ekşilik ve yanmalarına karşı iyi ve zararsız çare Mazon meyva tozu dür. Mide ve barsakları alıştırmaz: Ve zarar vermez. MAZON isim — vt markasına dikkat. Deposşu: Mazon ve Botton ecza de“ posu. İş Bankası arkasında No. 12 Bahçekapı PY poa gdÜ Payggya gİ Mtyyge YÜY aa? Üsküdar - İstik âl caddesinde m: ğazasile Şiş'ide mevdanında MHasan Fehmi, Net ve Beşiktaşta tramvay gııwıl"w Wütogays HUU M gaa P YUt gaga Üİ L Gi ggt $ BÜ gaa g BFU TT0 gy ga BEY UA gggi VAA a gy gayal SATIE’de Bütün elektrik âletleri Veresıye Salıpazar, Topçular caddesi Peyoğlu Tünel meydanı Metrohan - Bevızıt Elektrik evi - NMuvakkitbane caddesi Kadıköy - Srketi Hayriye iskelesi N zam caddesi :3 Büyük-sda ve Beyozlunde Ahmetbey ticarethanelerinde satılmaktadır . Kariman geçidi so ağında Ş neasi, Bevazı! Kadı"övünde İliyot aeyırca durak mahallinde Begyan _J i Güzmi ddüğdkÜük G dlüriüdl K î B ——