Yazan: drcan Kaflı susturmıya İştel.. Asıl şövalye budur .. Yalyelerin şövalyes.i. Kontlar, :!'kilır haltetmiş bunun yanın - - — Şerefine... Şövalye Beneventi- din Sağlık ve şerefine!.. ar doluyorlar, öpüşü - "'hf. boşalıyorlar, gene doluyor- ı lefılırdın bir kaçı meşhur ::':n şarkısını söylemeğe başla - Biraz sonra bütün meyhane - :::.kr de ayni şarkıyı söylüyor - Bir aralık şarkı kesildi. Leo- 'do, Sansar Osmanın çenesini okşuyor: — Kusura bakma, küçük!... Az j r_'-’hı seni dövecektim ve büyük battedecektim. Diye söyleniyordu. Sonra sordu: Çok korkmuş olmalısın!, De- annenle babanı gözünün ö - de ipe çektiler ha!... Ah bar » Arlar!... Hele Şahin reis!, De - izleri dar etmişti bize... -Lâkin Himdi zincirde inliyor... Zincirde zindanda, Şimdi herkes Şahin reisten bah-. iyordu, ÂAli reis de söze hrı;ıyor. iste- ÜĞ bilgileri topliyacak” şekilde! Mük şeyler soruyordu. Geç vakit, herkes, bulunduğu da yarı yarıya sızmıştı. Ali parayı ödedi, bahşiş de verdi Bir sürü sarhoşun > Yaşaaza!... Yaşaaanaa!....!., | kü leri ve havaya kalkan kadeh. arasında tapr'an çıktı. e * 8 Sarı kız Otelin kapısmdan girdikleri za.' —_' Saat gece yarısmı çoktan geç- ğ“- Yorgi Palamakis onları bü- bir saygı ile karşıladı: — Güzel Venedikte ilk gününü- ,:miı.a..—ınkiiyııeçrdıniım! . Venedik, sahiden sizin gi-| Zengin ve yakışıklı senyorlar i- 3, GH bulunmryan - bir şehirdir.. kb.ı en güzel eğlence yer- Mi tanıtmak isterim. Bundan | Ni günlerinizi daha güzel ge- Mh!zî Üümit ederim, Çok yal- '."'hı. hiç çekinmeyiniz. her ne N.ı.—'ı hemen yapmak, boynu-| dur. l LiANE Sevda V E TOR'0E Ali Reis kancık otelciyi K, borcudur. (Devamı “î) chel şarkı ve ses meraklılarına eması müdüriyeti birçok güzel filmler yaratan en son eseri ni bilbassa tavsiye eder İştirakile vücuda getirilen bu filmdeki MASKELi BALO LÜKS ve IHTIŞAM fevkalâdedir Bugün matinelerdeu itibaren : Vareler için numaralı yerlerinizi Saceden temin ediniz azmetmişti 'Türk donanmasını kancıkça a- teşliyen bu alçak adamın sesi, Ali reisi üzüyordu. Kendi kendine ©-| nu bir gün her halde kesmek, hem | de bir daha çıkmamak üzere kes- mek için yemin etti., Bu düşünceler arasında dalgın dalgın, bu adamım sürtünüşlerine | bakakalmıştı. Otelci devam edi J yordu: — Hele Marki Valeryo buraya gelsin!... O zaman siz! ona tanıtı- rım, Senyor Valeryo sizin gibi a-| sılzadelere bayılır. Onun vu!tı-! siyle bütün Venediğin yüksek sa- lonlarına girer, büyük adamlarla tanışırsınız... Az zamanda hepsin- den üstün olacağınıza eminim... Siz sahiden anadan doğma büyük ve asil bir şövalyesiniz... Şimdilik odanız düzelmiştir... Her şey ta- mamdır. Buyurunuz — muhterem senyor!... Otelci öne düştü ve Ali reis de iki arkadaşiyle birlikte onun ar- kasından yürüdü. Ali reis meyhanede duyduk - Tarımı birer birer hatırlryordu. Bu . na bakılırsa Şahin reis şimdi Va - leryonun Garda gölü kenarımndaki şatosunda imiş. Valeryo Vene - diğin büyükleriyle bozuştuktan sonra esirini oraya götürmüş, bir kuleye kapamıştı. Toskana dü - kasiyle dost olduğu için Venedik - | liler bu şatodan Şahin retsi zor - la alamıyorlardı. Valeryo da bîrı türlü onu gönül isteğiyle vermiyor. du. Son zamanlarda onu papa fle| birlik olarak ve bir daha korsan- İrk yapmarmak şartile satmak içinr anlaşmak üzere olduğu da söyleni- yordu. Osmanlılara satmak istedikleri de duyulmuştu. Fakat İstanbul sarayının böyle tekliflere aldırış etmesi bir hayal di. Çünkü artık padişahlar, atâla. rı gibi ulus işleriyle uğraşmıyorlar idi. Demek ki Valeryo inadından vazgeçmişti. Belki de pok parasız kalmış ve Venedik senatörlerine de kızgınlığından bunu yapıyor- du. Lâkin acaba ne dereceye ka- (l dar doğruydu. Ali reis bu lâflara inamıp da plânını atamaz yahut — değiştire - mezdi, İpek HAiDin Gecesi KOWA nında | Kâtipliğinden: R| i İSTANBUL: 17,30: İnkılâp dersleri; Ünüversite- den nakil, C, H. F. genel yazıcıcı Re- cep Peker, 18,30; Dans mutikisi, Plâk. 19,30: Haberler. 19.40: Bayan Riza Mahmut, şan piyano refakatile, 20: Tro vator operası, plâk. 2045: Stüdyo Si gan örkestrasm, 21,15: Son haberler 21,30 Radyo orkestrasıi” 22: Bayan R. ve radyo caz ve tango orkestrası. 223 Khz. VARŞOVA, 1345 m. 1645: Viyana musikisi, 17,30: Söz- ler. (fransızca). 17,45; Keman musiki- zi, 18; Reportaj, 18,18: Beethovenin sonatlarından parçalar. — Spor. 19: Pi yano birliğile şarkılar. 19,15: Edebiyat 19.45: Plâk. —- Sözler. 21: Hafif örkes. tra konseri. 21,45: Haberler 22: Stüd. | yo tiyatrosu. 22,30; Orkestra, 23; Rek Kamlar. 23,15: Charles Kurpiskinin e- serlerinden konser, 24; Sözler, 24,30; Dans, 175 Khz. MOSKOVA, 1724 m. 18,30* Kızılordu için musikili neşri- yat. 19.30; Kolkozlara şirtor. 22: Ak manca aeşriyat, 23,05:; Fransızca neş- riyat. 24,05; İspanyolca neşrıyat. Khz. PRAĞ 470 m, 17: Radyo orkestrası, 17,30: Karı » şık neşriyat. 17,55; Musikili çocuk neş riyatı. 18,20; Edebiyat, — 18.40: Plâk 18,45: Zirant, 18,55; Musikili Alman- €a neşriyat. 20,10 Askeri komser, 20.55; Sözler. 21,30: Gala neşriyat. — 23.15: Salon orkestrası, 545 Khz. BUDAPEŞTE, 550 m. 18,35: Piyano - keman konseri. 19,15 Sözler, 19,45: Şarkılar. 20.40: Sözler. 21,10 Budapeşte senfonik — orkestrası. 22,10: Dış duyumları, 23,30: Plâk 24; Sözler. — Cümhuriyet gençler mahfelinden: Cümhüriyet Geçler Mahfilin- den: Mahfilimiz tarafmdan her on! & beş günde bir verilmesi 'h Hı:ll?i Bu ses, eskiden en samimi daki- :%hdın _hıllı— temsillerinin altmcısı 8 Mart 935 cuma günü Beyoğlunda Cumhuriyet Halk Fır- kası Beyoğlu kaza merkezi bina- sındaki Beyoğlu Halkevi müsa- mere salonunda verilecektir. Mü- samereye saat tam 15 de başlanır. Salon 14 de açılır. Dolunca kapı-! lar kapanır, Çocuklar alınmaz. Davet Milli Türk Talebe Birliği Genel 8 — 3 — 935 Cuma günü saat (14,30) da Istanbul Halkevi kon- ferans salonunda Bay Mahmut E- sat Bozkurt, Türk gençliği için ha- ı zırladığı konferansını verecektir.| | Birlik üyelerinin gelmeleri. HABER Akşam Postası İDARE EVİ ISTANBUL ANKARA CADDESIİ ae Polgrar Adrvalı İSTANRON GaBEü Foleton — Viazaı SIXİP — İdare: Yer*o ABONE ŞARTLARI SHB 0 Baym Pürkiye 120 480 400 1250 Grg Benebti 150 Ho Mt ise ILÂN TARİFESİ Tisaret dünlarmın aati UN Hoami Hânlar 10 kuraştur. * aacasürek aS aLsEnaRATAELEySEsELEmREERsememLenn. sahibi ve Neşrivat Müdürü: HASAN RASİM US Bandlarfı yeri (VAKIT) Mathanan ü Y İ ü j bunlar geçiyordu. Fakat bir gün, nöteri vasıtasiyle “param ancak çocuğumun istik- balini temine k'fayet edecek ka- dar kaldı!,, demişti, Oğullarına dair ise, çocuğun baba s1ı tarafından alımmabileceğini hatır- lamış gibi durmuştu.. Hulâsa, ko- casını her cihetçe istihfaf ediyor - yordu. Bu istihfaf üzerine, Vâbit, altı sene müddetle çılgmca aşk mace - ralariyle eğlenmişli. Halbuki asıl sevdiği, asıl düşündüğü Kâmiley - di. Vâhit, hattâ bir kadının hoşuna | gitmediği zaman bile, öyle tavır - lar takınırdı ki, eninde — sonunda hoşuna giderdi. Sanki o, kadınla- rm beğenmesi için yaratılmıştı. Lâkin, artık,bu rolü oynamaktan bıkmıştı.Bir kadımnı kendine met - res yapmanım zaferi, pek çok erkeklerin nazarmda mühim hâ - disedir. Halbuki, ona göre, bu, can sıkı- c yeknasak bir haldi. Şimdi ka - dınların değil, ihtirasların peşin - deydi.. Şimdi, bütün eski itiyatlarından ayrılmış, karısmım, oğlunun ve te- miz bir hayatm istikametine doğ- ru koşuyordu. Bunlara ihtirasla koşuyordu. — Ah, Kümileciğim... Altı senedenberi, ilk defa ola - rak, yolda gelirken — “Kâmileci - ğim!,, sözünü ağzına alabilmiş - kalarında — mırıldandığı bu isim, ğ;uıı ruhunda düştükçe büyüyen bir çığ rolünü oynamış, — bütün mevcudiyetini alrp sürüklemişti ... Şimdi,benliğinde yep yeni bir hüviyet hasıl olmuştu.. * —Eğer beni istemezse kendi - mi öldürürüm... Bu iyi bir — inti - kam olur..,, diye düşünmüştü. O gün öğleden sonra zamanmı Feridin evinde uyuyarak geçirmiş- ti. İnkisarla sinirleri — gevşediği için dalmıştı. Sonra kalkıp deniz kıyısmda dolaşmıştı. Hâlâ asabi - yet kinduNl: *“— Şüphesiz Kâmile beni ka - bul edecek... Artık işi bu dereceye vardırmaz!.,, diye düşünmüştü .. Şimdi,işte, otomobille giderken, aklından şimşek — süratiyle bütün —— L A dlieedmememiğllin Mevsim 6 iki büyük ROERT MONİTGO 4ERY'ain en son oynaddığı Fransızca sözlü ISİMSiz ADAM Pols vampri Son derece heyecanlı büyük zabıta filmi, TANGOLİTA GiT AYSEL BarT Kadıköy SÜREYYA Sinemasında büyük ber muv ffak: Esir Ka Te Nakleden: BABER'in No. 37 ( VA- Nü ) tefrikası Aş':_v—ı”l'lis Romariı Pugüönden itluaren Şebzadebaşında HILAL Sinemasında (SAVOY OTELİNDE BALO) n dı Yarını beklemesi mümkünken, bir otomobile niçin deli gibi bin » mişti, böyle seğirtiyordu?.. Bilmiyordu.. İçinden taşan bir coşkunluk onu sürükliyordu.. Bel. ki bir tesadüfle, bir — cesaretle, Kâmileyle konuşabilecekti. Belki de, yarın, şunu söylemek - fırsatını bulacaktı... — Eskiden yaptığım gibi, dün gece de, pencelerinizin altında do- laştım... Daha klüpte, ihtiyar adamın yazı yazdığı odadayken bu fikir dimağına saplanmıştı.. Sonra, o « yun saolnuna girmiş: — Eğer Ferit kaybediyorsa git- mem, kazanıyorsa giderim !,, diye düşünmüştü. Bir an: “— Niçin gece mi şu güzel ka. dmnla geçirmiyecekmişim?.,, diye düşünmüştü.. Lâkin, zevcesinin evini tavaf ar. zusunu bir türlü yüreğinden sile - memişti.. Şimdi, otomobikle, randeuvuya giden bir delikanlı gibi mes'uttu.. Karsmı göremezse bile, karanlık » lar içinde, onun beyaz hayalini gö- recekti ya... “—Ferit gittiğimi Sisiden haber alınca ne hallere uğrayacak, aman allah, aman allah!.,, diye gülüm- siyordu.. İşte, yarım dakika — sonra evin civarına gelmiş bulunuyordu. İndi: eli Şoföre: — Geriye dönün.. Klübe gidin! -emrini verdi.. Sonra ceplerini yokladı... Oh, kibriti ve sigarası vardı.. Denizin hışırtısı işidiliyordu.. Yürüdü., * * * Eve doğru gidiyordu. . On beş sene evvel burasını ken- di satın almıştı... — Sonra, Kâmile içinde tadilât yaptırmıştı.. Burası - nt öyle severdi ki.. Çamların arasmdan — içeriye doğru baktı.. Bahçe... O... Öte yan- dan görünen deniz... Büyük fıstık ağacının yanmdan geçti.. (Devamı var) filmi — gösterilecektır. CLARK GARLE, JOHN ve LONEL BARRYWÖRE ELEN HAYES, MIRNA LOY — gibi sinema Ü emmnin tanınmış yıl- dızlarının varattıkları; GECE UÇUŞU Fransızca sözlü, şarkılı barıka fi'mi, TA ALPAR HANS JARAY AKLI DAMIN KIZI ivetle devam edivor,