Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
HABER — Akşam Postası K— " Bu | | — Mak istemeyenler de dona karşı | İ İ j | Otomokbilleri soğuktan nasıl korumalı? Otomobiller için soğuklarda bir Im ihtiyat tedbirleri yapmak Serektir. Nazariyata sapacak o- ak, bu tedbirler üzerine sayı - alar dolusu yazı yazar ve okurla- Timıza iyi bir uyku ilâcı sunmuş o- * Ancak bizim maksadımız, Stomobil sahiplerine faydalı ve Pratik bilgiler vermek olduğun - ân burada en ziyade tatbik ka - iyeti olan çareleri yazacağız: '_1 — Dona karşı alınacak ted - irler, 2 — Soğuk havalarda hareket, 3 — Yağlama. hi Dona karşı almacak ilk tedbir, iç şüphesiz, her gece radyatörün SUyunu boşaltmaktır. Yalnız bu - Dun da bir mahzuru vardır. Rad - Yatörü boyuna boşaltarak — içine er defasında taze su koymakla, *arnıçta suyun — bırakacağı kireç "Üsubunu çoğaltırız. Bu kireç ta - akası günün birinde menfez ve _'_Ielikleri tıkayabilir. İşte bunun “nüne geçmek —için — radyatörr ı"’!!lltılrrkı'.-u sular atılmaz ve bir ez, tülbend yahud kâğıtdan 'özülmek suretiyle sıcak sular bir ba boşaltılır, ertesi —sabah da AYyni su gene radyatöre könur. Her gece bu zahmete katlan - S€lei bir mahlülü radyatörün içi-. 6 akıtıverirler. Bu mahlül ya is - Dirto, ya gliserin (her ikisi birden) | Yahut klörür dö kalsiyomdan iba- 'ettîr. t"lâirtojnıı gelince yüzde 10 nis- tinde katılmca 3 derecelik so - lflarda dona mâni olur. 7 dere - Selik soğuklarda — yüzde 20 ve 12 recelik soğuklarda — yüzde 30 m'betine kadar katmak lâzımdır. quîıîrin ise 3 derecelik soğuk - 30' da yüzde 10, 6 derecede yüzde & Ve 11 dereceye kadar da yüzde dur, _Müsavî miktarda glisirin ve is- İrtodan yapılan mahlüllerde ise, , “Teceye kadar yüzde 10; 8 de- ,_ıdede yüzde 20 ve — 13 dereceye kaj 8r yüzde 30 katılır. Klorür dö . “yom mahlülü ise 5 derecede * ldse 10; 10 derecede yüzde 15 bj dereceye kadar da yüzde 18 anılmalıdır. 'Klol'ür dö kalsiyom radyatörün i“:' kısımlarma — hücum ederse, duğ bu sebepten klor mümkün ol - R“ kadar kullanılmamalıdır. '“îyntörün önüne sadece bir li iye parçası yahut her hangi ,nl:"tu koymak hiç bir işe yara - » bazan zararlı bile olabilir. & &' . SOğu_k havalarda otomobili iş - ! öa ?k İuşyli güçleşir. Marş oto - Mğe birkaç defa — basmadıkça urililîm_ez. İşte bunun için so- Avalarda akümülâtörlere ay- gğk'î"kkat edilmek lâzım gelir. ta qfl havanın soğukluğu arttık - dili; :tktl'o motris kuvvetleri ek - Yezi e ! mukabil — elektrolit *—Ğı'- ile viz kozitesi yükselir. k... 'İlâ_tör bataryalarına- bil- l%'lzl " bunları tozlardan Vesiyl *meli, taktir edilmiş su ilâ - f._zı * elektrolit seviyesi muha - Bi ö Unmalı, geceleri bataryalar Soğuğu izale etmek için en ko - İay çareler: 1 — Marş otomatiğin düğmesi- ni basmak, 2 — Vites kutusunda çok kalınlaşmış olan yağları inm- celtmek için gaza basmak suretile makineyi bir iki defa ambale et - mek, '3 — Otomobil durduğu yer- de makineyi fasılalarla işletmek, 4 — İşlerken kontak yapmak, * ». 4 Sulanma, ince ve kalın yağların en büyük düşmanıdir. Bu sulan - ma bilhassa kışım mühimdir.. Gres yağmın sulanması iki sebepten ©- lut: Bezinin. tekâsüfü - ve suyun tekâsüfü (Kondansasyon). "Benzinin tekâsüfü için kış daha | müsaittir. Çünkü hareket esnasın- da karbüratörün benzin ve hava halitesini takviye için benzin nis- betini mühim bir surette arttırmak ihtiyacı hasıl olur. Borularla silin- _dirleı-ini derecei harareti aşağı ol- - duğundan mayi damlaları hemen bütün köşe ve civarlarda birikir ki bu da haliteyi zayifleterek işti - alin vukubulmasına mani olur . Fazla miktar da benzinin kullanıl- fnık şartiyle bunun önüne geçmek icab eder, Ancak motöre gönderilen bu fulı benzinin yalnız bir kısmı ışti’_ıl eder üst tarafı da silindirle - “rinin — içindeki — gres yağına lWın geçerek, motörün karte- rinin içindeki gres yağına yağına karışır. Bundan başka havada olan su - lar, hava çekici supablar tarafın - dan doğrudan doğruya — kartere sokulur. Bunlar da karterin kenar ve duvarlarında tekâsüf ederek yağa karışır. Demek su ile benzi - nin yağda tekâsüfü kışm, daha sık boşaltmağı icab ettirir. y Soğuk mevsimde yazın yapılan hoqqlhnıludın iki defıy ı:laho. fazla tahliye etmekten çekinme- melidir. Fazla yağ için harcana- cak paralar her halde motörün iyi bakılmasiyle takas tukas olur. İnce yağ ile gres adam akıllı ısmmadıkça motörden fazla faa - İiyet istemek doğru değildir. Bina- en aleyh makine işletildikten son- ra araba hemen yürütülmemeli ve motör bir müddet — gaza basmak suretile ısıtılmalıdır , Soför idam Etmeli Insanlar arasında gizli birşey kalmıyacak Her handgi bir adamın kafasın- dan bütün düşün- celeri keşfet- mek mümkün olacak / Hepimiz, her yerde, gözle göre - mediğimiz — namütenahi elektrik seyyaleleri içinde yaşadığımızı biliyoruz. Telgraf.. Telefon.. Telsiz tel - graf.. Elektrik.. Radyo.,. Televi - ziyon.. Çok kıisa zaman içinde büyük tekâmül gösteren bu (uza- ğı yakmlaştırma) hâdisesi, günün birinde - çok uzak değil . belki racak kadar mühim keşiflere mey- dan açacaktır ' Yeni icad edilen bir plâkla te - leviziyon âleti olmaksızın radyo - da okuyan, oynayan, nutuk söyli - yen kimseleri görüyorsunuz!. | Almanların (Profesör X) diye âdeta çekindikleri bu yeni keşfin sahibi, yeni keşfini zahiren çok basit görünen esaslara istinat et - tirmektedir: “—.Radyo bize uzak mem - Teketlerdeki insanlarım — seslerini aksettiren bir âlet ve bir vasıtadır. Bu sesi getiren kuvvet ise, gözü - müze görünmiyen elektrik mevce- lerinden — başka bir şey değildir.. Bu kuvvet meselâ Paristen Ber- line istediğimiz sesi bir âlet vası - tasiyle getiriyor da, ayni kuvvet bu ses sahibinin hayalini bir başka âlet vasıtasiyle gözümüzün önü - Evlenme memuru (nişanlılara)— İyi düşünün! dairemiz saat' on al- B . .A'“ı.'_ 'e bi MEvrTB İ A a K k — W L N * ya SER' L ., F Ş ! : KY “ © T Ha l v _,-,ı ükküz di şöyle bir dolaşınız, ŞENı « BN ae LÜ eZ ü/] # g  — bugün sinema, basit bir hesab öl- T h —."A*A;:»_Ü'»'ı—vî:—î*" M yÜd e 5 lı—-—; —__;;'i BÜRe e , Profesör x keşfettiği âleti tecrübe ederken.. (Davetliler Viyana - opera- sını plâk üstünde seyrederek dinliyorlar.) ne.neden getirmesin?. — Farzedin ki elinizde objektifi çok kuvvetli bir sinema alma — makinesi var... Mütemadiyen çeviriyorsunuz.. Karşınıza çıkan manzaraları - in- san, hayvan, eşya, ne olursa olsun- sinema icadında, bir fotoğraf ma- kinesinin aldığı resimler perdede nasıl canlanıyor diye bütün dün- yayı, bütün ilim ve fen adamlarını hayrete düşürmüş ve eb'ad, mu - vazene kanunlarını alt üst edecek kadar mühim neticeler vermişse, çüsünün muhassalası olarak mad- de ve hakikat halinde nasıl göz ö- nünde duruyorsa; “uzağı yakın - laştırma,, âletinin verdiği netice - ler de işte ayni sinema ahizesi gi - bi, çok basit nazariyelerin doğur - duğu birer hakikat halinde göz ö- nünde bulunmaktadır!.,, (Profesör X) in yeni keşfinden bahseden bir Alman gazetesi di - yor ki: “—. Bu âlet yarın hiç şüphe yok ki çok daha mükemmel — bir hale getirilecek ve beşeriyet bu vesile ile yeni bir endişeve düşecektir : Yeryüzünde, insanlar arasında sır denilen şey, mânasız bir mefhum- dan ibaret kalacaktır. Ayni endişeden bahseden bir kimya muallimi de Berlinde ver - diği bir konferansta şunları söyle- miştir: “— Bu âlete, ben, —(Resimli radyo) demeyi daha muvafık bu- luyorum. Artık bundan sonra yer yüzünde gizli bir şey kalmıyacak- tır.. Meselâ en mühim içtima - lara gizli bir el bu âleti daha ev - velden koymuş bulunursa, orada insanların — neler konuştukları, şekil ve tavırlaryile beraber iste- nilen memleketten dinlenebilecek- tir. Hattâ bu âletin daha fazla te - kemmül ettirilebileceğine de inan- maklâzımdır. — Yarın, her hangi adamın kafasından geçen bütün fikir ve düşünceleri keşfetmek gle Bu âletin ahizesini başına geçi- ren bir adamın, en uzak bir mem- leketten bile neler düşündüğünü, zihninden neler geçirdiğini, hası - Ix gizli kalmış bütün plân ve ta « savvurlarını öğrenmek kolaylaşa - - caktır.. —— — - - Bu âletin siyaset sahasında tev- lit etmesi icab eden endişe , ta - savurrumuzdan çok büyüktür. Ya- rın harplerde casus teşkilâtının da mânası kalmıyacak.. Harb olma - dan evvel, dünyayı — parmağında çevirmek isteyenlerin kafa tası içinde sakladıkları esrarı keşfet - mek çok kolay olacaktır. Meselâ Japonyanın yeni bahri — manevra hazırlıklarının hedefi nedir?. Bir - leşik Amerika donanmaları neden kemiyet itibariyle ve bütün dünya- nım gözü önünde artıyor da, diplo- matlar buna ses çıkaramıyor? Le- histan, ordularını neden seferber halinde tutuyor?. Musolini Habe- şistan için ne düşünüyor? Mak - donald siyasetinin iç yüzü nedir? Fransa kimin dostudur ve Alman- ya için müstakbel hazırlıklar ne - lerdir? Bütün bunları keşfetmek için, artık üçler, — beşler, yediler konferansına, siyasi entrikalara, propagandalara, şantajlara, taz - yık ve tehdietlere lüzum kalmıya - cak.. Bir (X) âleti bütün bunları bir anda keşfedecek.. Hem de fo- toğraf objektifinin verdiği pozi- tif neticelere nasıl inanıyorsak, o - na da öyle gözümüz ve kulağı - mızla inanacağız!.. Bununla beraber ve İngilterede: Almanyada « Bu âleti kırmalı.. Bu kâşifi - idam etmeli!..,, Diyenlerde yok değildir. Dokto # — Ali ismail Haydarpaşa hastanesi bevliye mütehassısı — Ürologue — Operateur â Babrâli caddesi Meserret ote- li 88 numarada her gün öğleden: mümkün olacaktır, Hi ğğ sonra saat ikiden sekize kadar. ı—ıı:ııııııııııınıııııunıııı=ı9“=—ı===:= L » b AkhU Gi n İ di l7 l -JA.