- - TTTT S * Polis Haf|vesi ( X: 9 ) Gizli Dir çete Payrs İsminde zengin bir. adkif R öldürüp altın yüklü bir gemiyi zabtetmt oTı'ı'rIı matbuatında bir yenilik olarak sayılacak bu roman. birinci için yatımı zabtediyorlar. — Polis hafiyesi defa “HABER,, de çıkıyor. Bu romanı bir sinema seyreder gibi takib 9 işe karışıyor. Tayyare ile gemiyi kurtara y , N a r edecek, heyecandan heyecana düşeceksiniz. yatı batırıyar, Ve asıl şefi bulmak” - için tekti İ >avrs' m karısının yanına dönüyor. EYNE Ça U G M v PANA VÜZBİN DOLAR Ve | PPARAYI İRİRSENİZ PAVRSIN MİRA-İİOGN İSTU.PA SININ EYELİNE AİT OL. ZİRA BENİM OC.; ÜDUGUNU İSBATEDİ İBİL ONUN.. VESİKALARI VERİRİM .. Nİ EVELİNİM. SÜZÜ SEVO Ü GÜLMÜYORSUNUZ. EVLUN DİĞİNİZ ZAMAN MİLYONLA » RVOA SİZİN İZELSET.. YOKSA IZ NEDİYE BU ; SN : İŞLE GU KADAR UĞRAŞIRSINIZ. $ sey ŞUMDİ BANA NEKADAR PEY A VEREBİLİRSİNİZ ? PAVRSYN GU SERVETE WA. SıL KONDUĞUNU ANLAT — MADAN. DO$TOLMAMIZ İMKÂN SIZ DIR MADAM 1 DEKSTER, HOŞU MA GİDİYORSUNUZ, SIZINLE ODOST ol BİR DAHA N - K İSTERİM. senli GÖR - MİYELİM! 4 Ç(ARFEDERSİMİZ BIRİ Sizi 5’ o d TELEFONDAN İ DEN Bil | iSTEYOR.. İR. YALMIZ ŞEF TARA- NDAN ç.ı...îoıamı_ı. BVELİNE BiLMİYORUM. BUN. < DAN EMİN ÖLMA. Lisınız ÖYLEDİ.. 138 BORJLYA gi son dereceyi bulmuştu.. Yerinde duramıyordu. Saat dokuzu çaldı.. O da pancurun arkasına oturdu. Evvelâ dakikalar sonra çeyrekler geçmeğe başladı. Bonifas birdenbire: — Işte!. Saat onu çaldı!.. Papa bu gece de bahçeye inmiyecek... Artık ya- rın muhakkak İner. Hiç merak- lanma!. Zira Papanın böyle iki gün arka arkaya bahçeye inmemesi - pek nadirdir! dedi. Ragastan sabırsızlığını gizlemeğe çalıştı. | İhtiyar bahçevan gene kendi sevdi- | #i bahsi açarak ona bazı erik ağaçları | için çektiği sıkıntıları -anlatıyordu. | Nihayet: — Haydi bakalım delikanlı.. Uyku yakti geldi dedi. Saat on bir buçuktu. Birdenbire kilisenin çanı gecenin sessizliğini yır- tarak yükseldi. Bonifas derhal şapka- sını çıkardı: Ragastan titriyerek: — Bu nedir? diye sordu. Bunu mu soruyorsun?.. Köşk n çanı çalıyor. Demek ki bir Hattâ mühim bir kimse öldü. Eğer böüyle olmasaydı gece yarısı çan çalmağa lüzum görülmezdi. Fena bir düşünce Ragastanı titret- ti. İhtiyar bahçevan pencereye yak - laştı. Çan sesi devam ediyordu. — Ülen bir kadındır.. | Ragastan ürpererek: | — Bir kadın mı?.. dedi. | — Evet bir kadın.. Çünkü ölen er- kek olsaydı. çan iki kere vuracaktı. Dinleyiniz. v Birdenbire hayretle haykırdı.. — Ne oldunuz?.. — Papal.. Ragastan pencereye sıçradı. Boni - fas bahçede telâşla gezinen bir gölge- yi parmağı ile göstererek mırıldandı : — Acaba ne oluyor?.. Papanın bu ZZAR uyanması.. Ve bu telüş.. Fakat daha sözünü — bitirmemişli ki ağzı bir tıkaçla giddetle tıkandı.. Ve bir saniye sonra tıkacın ucları en- sesinde bağlandı., Dönmek istedi. Fa- kat ayakları dolaştı. Korkudan bem ” beyaz kesilerek sırtüstü yuvarlandı. O vakit ayaklarını bağlamakta o - lan Ragastanı gördü: — Kımıldamağa kalkışırsan derhal ölürsün.. Küçük kapımnm anahtarı nerede.. Çabuk gözlerinle işaret et!. Bonifas, cevap vermiyeceğini anlat- mak için gözlerini yumdu. Ragastan hançerini çekerek ucunu bahçevanın boğazına dayadı. Ve: — Çabuk ol.. diye tekrar etti. Bonifas hiddet ve korku dolu ba - kışlarını keudi göğsüne indirdi. Ra - gastan hemen aramağa başladı. Par - makları bir demire rastladı. Anahtar burada idi.. Derhal cehine indirdi. Sonra diğer tıkaçla ipi alarak kapı - dan bahçeye fırladı. Gökte sayısız derecede çok — yıldız parladığı halde ortalık kapkaranlık- tı. Ağaçların arasndan kendisini giz- liye gizliye Papann yürüdüğü yola vardı. İki sıra ıhlamur ağacı yolu dı rin bir karanlığa gömüyordu. Ragas- tan, elleri arkasında başı öne eğik ol - duğu halde bir şeyler — murıldanarak dolaşan Papayı tanıdı. Şöyalye bir ok gibi yerinden fırlı- yarak ihtiyar Borjiyayı bir hamlede devirdi. Papa bir an kadar şaşaladı.. Bağırmak için ağzını açtı. Lâkin bir anda ağzı tukandı. Birkaç — saniye sonra da kımıldıyamıyacak derecede bağlandı. Ragastan Papayı omuzuna alarak bahçenin kulübesine döndü. Ve bir ya tağın üzerine yatırdı. Papanın gö leri hiddetiden kıvılam — saçıyordu. Lâkin Ragastan buna dikkat bile et- medi. Yükünü bırakır bırakmaz bah- çeye fırlıyarak küçük kapıyı açtı. Ra- fael ile Makyavel orada idiler, İspada BORJLYA | 130 Kapya da seryi ağaçlarının - dibinde atları tutuyordu. Şöyalye: — Çabuk olun.. Papa ele geçti.. de- di. Üçü de içeri girerek bahçenin ku- Tübesine koştular, Rafacl kalbinin he- yecandan kopacağını sanryordu. Mak- yavel her zamanki soğuk kanlılığını kaybetmemişti. Ragastana gelince o da dünyaya hâkim olanlardan birinin | taliini elinde tulunların gururile duy- gulanmıştı. Üyle bir hâkim idi ki yalnız insan- Inra değil, insanların hâkimi olan vic- danlara bile hükmedecekti. Üç arkadaş bahçeye girdikleri za- man kaafları bir çok düşüncelerin te-| Siri altında karmakarışık bir haldey- di, n sesi, gecenin sessizliği içinde gittikçe artan bir şeametle inliyordu. —3 — AŞK EKSİRİ Aniyo uçurumu mağarasındaki gü- rüşmeden sonra Rodrik Burjiya köş- küne dönmüştü. Onun bu ufak ge- zinlisinden kimsenin haberi olmamış- tı. Vatikanla ve oturmakta olduğu diğer saray ve köşklerde olduğu gibi burada da bircok gizli —merdivenler, dehlizler ve kapılar vardı. Bunların yerini yalnız Papa bilir- di. Odasına vardığı zaman — sihirhaz karmın verdiği küçük şişeyi parmak- Jarı arasında büyük bir sevinçle evi- rip çevirdi: — Yarm!.. Yarın artık 0 benim o- lacak. Şimdiye kadar — hiç bir )ıadınf hakkında bu kadar şiddetli bir istek | duymamıştım.. Sözlerini mırıldandı.. | Yumruklarını sıktı. Ağzı sertleş- ti. Gözleri parladı. Fakat gene ken- disine hâkim oldu: — İşte bununla onu elde edeceğim!l dedi. S4tık Maganın verdiği bu küçük gişenin, itıdında israr eden genç kı- zın kalbine aşk duyguları serpeceği- ne iİnantyordu. Çünkü — böyle arzu uyandıran ilâçları birçok kimselerin üzerinde tecrübe etmiş ve İyi netice- ler almıştı. Ertesi günü akşama doğru xzavallı kızı her saniye göz önünde bulundu- ran zindancı karıyı çağırdı: — Dam Piyerina, çocuk nerde?, — Bahçede muhterem peder. — Acaba yakında odasına çıkar mı? — Biraz sonra çıkar, — Söyle bakalım Dam Piyerina!.. Kız gece yatarken bir şey içer mi?. — Pek çok içer muhterem — peder. Her halde harareti var.. — Ne içer?... —Su içer.. Surahi, yatağının ya- nındaki masanın üzerindedir. Kadınm bu cevabı verirken Papaya dikkatli dikkatli bakıyordu. Şimdi ihtiyar tekrar düşünceye dal- mıştr. Hakikaten pek uzak — şeylerle uğraşıyordu. Bir kaç dakika gözleri yarı kapalı olarak dalgın kaldı. Son ra tekrar kımıladı, gözlerini açtı. Fa- kat Dam Piyerdinayı kargısmd göre- medi. Ayağını sabırsızlıkla yere vurdu« Ve zili çalmak için elini kordona u- zatırken Piyerina tekrar içeri girdi. Elinde br surahi tutuyordu. Ihtiyar Borjiya gülümsedi. Bu gü- lüşünde daha söylenmeden isteneni anlıyarak iş gören hizmetçileri yetiş- tiştirenlere mahsus bir gurur gizliydi. Piyerina: 4 Surhiyi Papanın bir söz söyleme duğunu anlıyarak — aramağa gittim. İşte yarısına kadar taze ve saf su H€ doludur.. dedi. SCurahiyi papanın bir söz söyleme- sine zaman brrakmadan masanın Üze- Tine koydu. İhtiyar Borjiya mırıldandı: — Piyerina, haydi git Anjeloya SÖY" le, bu akaşam uykum yar.. Kitap ©* kunmasını istemiyorum. Sonra gene gel Kadin aa çıktı. Yozjiya det-