9 Şubat 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HABER — Alışam Postnsı J_)L.ııll — 5ü a —— DüT Şe!ucîd_e q;ğıîı:ilgı Sehremininin gülü ve plâvla 1pn0tızme' . ««» Sizden iyi olmasın ama Profesör Raşid Tahsin, benim çok iyi ahbabımdır. Kendisi asa bi hastalıkların Nöbel mükâfatı ile tedavisinde — gayet ustadır!. Fahrettin Kerim isminde onun bir de muavini vardır ki, geçen sene Amerikada tereyağlı pilâv - la ipnotize edilerek uyutulan bir kıza kayısı hoşafı — şiringa edib zavallırın hayatını kurtarmış ve ogün — bugündür Amerihadaki hastalarını buradan televiziyon - la tedaviye başlamıştır! Bu sözler aşağı yukarı, (Os - nan Daver Güler) indir. Sade bi zim karikatürcü Tatlısert — gül - mez, güldürmez a... İşte görüyor- sunuz, onun kadar Bay Osman Daver de güler ve güldürür! Müsaadenizle soyadı (Güler) olan Osman daveri de size tanı- tayım: Osman Daver Şehreminlidir. Oradaki dostlarından (Mühen - dis Ferid Ölçer) ile (Hakkı Se - zer) in — söylediklerine — göre kendisi ayni zamanda Şehremini civarının biricik gülüdür. Kendisi ile üç gün önce Şeh - reminindeki yeni büyük kıraat - hanede ahbab oldum. Bana, onu eski mekteb müdürlerinden Sa - lih ile Süleyman Özcan tanıttı - lar: — Size dediler, Osman Daver Güleri takdim ediyoruz. Kendi - leri ile biraz görüşür müsünüz? Ben daha — cevab vermeden Osman Daver atıldı: — Neye — görüşmiyecekmiş, herkes benimle görüşmeğe can atıyor yahu! Herkes gelib ben - den hayat dersi alıyor; — ben az buz adam mıyım? Bu yaşa gel - dim, dünyada gezmediğim yer, tanışmadığım adam kalmadı. Herkes Lâdam Okamelyayı kitabından okuyub yata yama- lak tanıdı, ben kendisi ile bizzat yıllarca dostluk ettim. Bizim şu iri boylu, kalın kıyım Ferid de - dikleri patavatsız, ruyasında ens- titüyü görse, onu, akşamları Ba - hkpazarı meyhanelerinde seyyar çorapçılık yapan Dağıstanlı Ka - ba sakal Hacı Ahmed zanneder! Bu aralık garson Hüseyin, Osman Davere sokuldu: — Osman telefondan seni is-' tiyorlar. — Kim istiyor? — Bilmem! Bir matmazel bir şeyler söyliyor! — ÂAnlaşıldı... ça aşk mektubu bana! — Siz Fransızça bilir misi - niz? — Daniskasımı!.. — Nerede öğrendiniz? — Ben Sultaniden mezun ol - duğum gibi Avrupada Fransa, İngiltere, Almanya, İtalya gibi gezmediğim yer kalmamıştır. — Buralardan başka nereleri gezdiriz hakayım? * — (Eliyle çıplak başını kaşı- yıp düşünerek): Buralardan baş- ka... Buralardan başka... — Şeyi gezdim: Sandıkburnunu, Lân - gayı, Aksarayı, Galatayı, Yemiş iskelesini! ö Ne_ırvjı'lâıij__t_ gezdiniz Gene Fransız - yazdıracaklar burala - Şikâyetler, temenniler Osman Daver Güler 4 — Hep gençliğimde karde - şim, hep gençliğimde... Ah genç- lik! İnsan gençken başka türlü oluyor vesselâm! — Gençliğinizde en çok ne - leri severdiniz? — Karagöz oynatmakla mu - zika çalmaya bayılırdım. — Ay siz muzikacı mı idiniz? — Yok canım, ben müzikayı ağzımla çalarım. İsterşeniz, ça- layım da dinleyin! Ben daha: — Çal! ) Demeden babalık, avutlarını şişirib dudaklarını büzerek eski Maçiç İspanyolu çalmaya başla- dı. SŞ Şimdi o çalar da garsonu durur mu ya? kavhenin Garson Hüseyin de eline tepsisini alm - ca geçti onun karşısımna!.. Bu hey hey iki üç dakika ya sürdü, ya sürmedi, garson elin - deki tepsiyi Osman Daverin çıp- lak başına kondurub bağırdı: — Haaay hak! Vay anam vay! Sen misin bu (Hay hak!) diyen.. Osman Da - ver hemen yumruklarını çenesi - ne dayayıb Karagözün cevabını yapıştırmasın mı: — Kaldır kafanı da şu ocak - taki marsığa bak! y Ve arkasından gevrek bir Ka- ragöz muhaveresi başladı. Ar - tık oradan kalkeabilirsen kalk! Bir aralık kalkacak oldum, ora- dakiler bırakmadılar: — Hele, dediler, Osman Da - ver size güzel bir de türkü söyle- sin| — Pekti söylesin! ! “ Karagöz muhaveresini yarıda bırakan Osman Daver bu sefer de şu Türküyü tutturdu: Mavi de gözlük takarım, Gençlere bakarım, Onlar bana bakarsa, Kandilliyi çakarım! Süleyman Özcan sordu; — Kim bu gençler Osman Da- ver? Pencereden sokaktaki kedi - leri göstererek: — Görmiyor musun gençleri? — Onlar kedi?! — Ne kedisi? Onlar hep be - nim aslanlar! Hele birisi çıksın da gene benim peşimden Osman! Tramvay basamaklari Ohu, - urinüzüün Lüleil 3 üyyare apartımanında oturan Dikmen imzar siyle bir mektup aldık. Neşrediyoruz: “Dünkü (Haber) de Tramvay Şir- ketinin yaylı kapıları basamaklar ü- zerine uzatmak ve kapıları kilidle- mek suretiyle inip binmenin — önüne geçebileceğine dair ve bunun önümüz deki ay başında iki arabada tecrübe | edileceğini okudum. Bu mesele ile ya- kinen alâkadar oluşum beni bu satır- ları yazmağa seyvketti: Bundan bir ay kadar evvel Şirket Müdür muavini Bay İsmete mektupla müracaat ederek basamaklar için bir şekil bulduğumu bildirdim. Verdiği cevapta şirkete veya şirketler komise- ri Bay İbrahime müracaat etmem bil- diriliyordu. 15 İkincikânun Salı günü şirketler komiserliğine müracaat ede- rek vaziyeti bildirdim. Ve Bay İbra- himin tavassutu ile Şişli deposuna bazı tafsilât almak Üüzere gönderil- dim. Orada Atelye ustabaşılarından olan Bay Kemal ile karşılaştım. Ba- samakların yaylı kapılarla olan nis- betlerini, basamakların ölçüsünü alır- | ken kendisi yanımda idi. Bu sırada ya pacağım şekiller üzerinde — konuşma zemini açtı. Ve şekiller üzerinde ko- nuştuk. Bulduğum şeklin esası bir ol- | makla beraber bu dört, beş plân üze- rine kabili tatbik idi. Oradan 19 İkin- cikânun Cumartesi günü yapılacak tecrübelerde bulunmak Üüzere ayrıl- dımı, Cumartesi günü sabahleyin saat dokuzda Şişli atelyesine gittim. Bana tecrübenin saat 16 da yapılacağını söylediler. Saat (15,30) da gittim, Ya- pılıp bittiğini haber verdiler. Şirketin bir memurunun dahi olsa başkasının hakkı tasarrufu olan ve | bir düşünce mahsulü olarak ortaya | atılan bir fikri nasıl olup da benim- sediğine hayret etmekteyim. Madem- ki bu şekiller kabul edilecekti, adre- simi bildikleri halde bana müracaat etmemeleri garib değil midir? Filva - ki bu meselede pek büyük bir maddi kazancım yoktur. Kabulü halinde du- | yacağım manevi haz her şeyden yük- | ğ sonra saat ikiden sekize kadar. Tam bir Roman 5 kuruşa Zamanımızın en büyük zabıta vak’alarmı hikâye eden — Kara Roman serisinin ikinci sayısı Ş Sarı Saçlı Adam Neşrolunmuştur. Başından sonuna kadar zevk, merak * heyecan ile okunan bu roma.nlardın her on beş guncle bir Her kitap başlı başına bir romandır ve :« fiyatı yalnız M , Kıtapcılnrdnn ve gazete muvez:ılerınden araymtz çıkarılacaktır. kuruştur. EETASSESERAEAASİNE BETESEMEEN Doktor ' 7 Ali ismail Haydarpaşa hastanesi bevliye mütehassısı Urologue — Operateur Babiâli caddesi Meserret ate- li 88 numarada her gün öğleden:: Satılık arsalar | Karagümrük Muhtesib İsken- der mahallesi Eski Alipaşa cad- desi 15 ada, 48 harita, numaralı 1188,5 metre mürabbar arsa - ile Edirnekapı caddesi Salmatommruk Kemankeş Mustafapaşa mahalle- si Sarraf sokağı 26 ada, ve 146 harita numaralı, içinde duvar taş- ları sarnıç ve kuyu bulunan arsa- lar satılıktır. İsteklilerin idaremiz veznesine müracaatları.. —— sektir. Şimdiki halde fikrtim şirket benim- le antant kalmadığı takdirde-plânla- ! rımla vilâyete müracaat etmek vöda- |. sarruf hakkımı korumak için lâzım ge len kanuni yollara baş vurmaktır.,, HHHD Satılık iki bln8 Galatada dört dükkânlı, 9f | odalı ve ayda 90 lira iratlı w na acele satılıktır. — Rıhtim”| tevsi ve terakki etmek üzer? duğuna göre fiat kelepirdir: » Galata, Topçular cıdd : raoğlan sokağında Kahveci efendiye müracaat. (3896) HHT ETER HT HİT HİLL | Satılık ev. # Bütün Boğaziçini Beykoza -.? dar görebilecek bir mevkıda Egka.tlı beş oda, bir mutfak, " || hamam elektrik ve su tesisâ”, havi üç cephesi açık ahşab bina acele satılıktır. Adres: Beylerbeyi Fıst yokuşunda Hacı Ömer | disokak No: 5 (3905) B ei EER İ EEDEEEEEEİEEEEEEEEİ Yeni neşriyat Türk Tıb cemiye mecmuası — — Doktor Şükrü Hazım /! Profesör Nissen, Dr. Osman 5/| feddin Çelik, Dr. Etem Profesör Bürhaneddin To j Fetln Erdenin tebliğlerini h3 | İarak çıkmıştır. l 'L diye bağırsın, — alimallah oru aslanlarıma paralatırım ha! SERVETi Ns»BABASLLİ ANNESis KURUŞTUR ; “wıu._ BU“UFACIKİ' >.>m.—... EVDE-DOĞAR , i a“â-— “— ÇA W K A üD P TERMYBİŞ“DANKASİ ı&—;&ş "lımn“ # | ıklA, HULUĞU M.ş*

Bu sayıdan diğer sayfalar: