HABER — HABER — Akşam Poslas Poslası 9 ŞUBAT — 1985 Dün ovnanan ın lik maçlarında ; Beykoz sağiçi 39 ncu dakikada Altınordu-Beykoz Şeref alanındaki ikinci küme maçında o Beylerbeyi—Altınordu karşılaşmışlar maç oldukça iyi ol- muş, Altınordu güzel bir oyun oy» nıyarak, eksik bir kadro ile oynr- yan Beylerbeyini sıkıştırmış fakat ( gol adedini fazlalaştıramıyarak | oyunu 1-—0 kazanmıştır. ji Taksim Alanında i — Beykoz 6 Süleymaniye 0 İ f t İ Taksimdeki birinci küme ma- K X.. çında Eeykozla — Süleymaniye karşılaştılar. Oyun pek zevkli olmadı. Genç leşmiş ve değişik bir takımla sa- haya çıkmış olan Süleymaniye, Beykoza büyük bir sayı farkı ile venilmiştir. Bir talihsizlik yüzünden, ha. keme haber vermeden birinci dev re başlarında dışarı çıkan oyuncu larından biri, tekrar oyuna alına- madığından oyunu (10) kişi oy-| fi namak mecburiyetinde kalan Sü- leymaniye, altı gol yiyecek fena bir oyun oynamamakla beraber, oyuncuların biribirleriyle hiç an- | laaşmamazlıkları yüzünden böyle bir mağlubiyete uğramış oldu. Oyun esnasında alınan notlar ve takımlar şunlardır: Beykoz: Enver. Halid, Nebi. Behcet, Bahadır. Turgud Kâzım. Şehap. Kemal, Mustafa Hakkı. Süleymaniye: Necati. Ruhi. Sabri. Receb. Zeki. Bürhan. Rük- neddin Muharrem. Samim. Fahri Sıdkı, Oyuna Beykozluların hücumu Fenerbahçs - İstanbulspor ile saat üç buçukta başlandı. e anlardâ mütevazin bir şekilde ce- reyan ediyordu. Şehap 18 nci dakikada sağdan aldığı bir pasla önündeki beki at- latarak Beykozun ilk sayısını yap- tr. 25 nci dakikada Süleymaniye sağ içi boş kaleye topu atamadı. 42 nci dakika Beykoz Süley- maniye kalesini sıkıştırıyor. Sok | 6 ncı gölü attı; ve böylece oyun da6—0 Beykozun galebesiyle | , bitti, Maçın ilk ve son dakikaları canlı oynandı. Diğer kısımları bi- raz durgundu. Anadolu - Kasımpaşa l Taksimdeki ikinci küme ma - çında Anadolu ile Kasımpaşa kar şılaşmışlar ve bu maç hiç beklen - İ miyen bir netice ile bitmiştir. el Puvan itibarile kümenin başm- 25) KS) maçından iki görünüz dan havadan gelen topu Hakkı kafa ile 2 nci defa Süleymaniye ağlarına taktı, İlk haftaymı Bey - koz 2—0 galip bitirdi. 2 nci haftayınm 8 nci dakika- sında bir ara pası alan Kemal Beykozun 3 ncü golünü attı, 25 n- ci dakika Beykoz sol açığı 4 ncü golü attı. Mustafa 31 nci dakikada olan penaltıdan 5 nci golü attı. da giden Anadolu ilk devre hâkim aklimi akisi kaybedet oynamasına rağmen rakibine gol oyun oynıyamamıştır. Kasımpaşa ise çok canlı bir o - yunla kuvvetli rakibine tehlikeli akınlar yapmağa başlamış ve !kin ci devre sonlarına doğru, oyun 0 — 0 beraber giderken, seri bir akında Anadoluya bir gol yapmış, bundan sonra yeşilbeyazlılar şam piyonluklarımı tehlikeye düşüren böyle bir mağlübiyetten kurtul « mak için çok çalışmışlarsa da bir fayda vermemiş ve oyuni —0 Kasımpaşanın galibiyeti ile o bit- miştir. G. S. kongresi Galatasaray spor khübünün se- nelik kongresi dün toplanmış, eski idare heyeti raporu ve hesap işleri görüşülmüş, bundan sonra, Güneş klübü ile birleşme etrafın - daki bazı | teşebbüsler hakkında konuşmalar yapılmış 7 kişilik bir heyet seçilerek bu birleşme teşeb- büslerinin bu heyet tarafından te- kâmül ve tahkik ettirilerek bir ay sonra fevkalâde bir toplantı yapa atamamış, ikinci devrede iyi bir cak olan heyeti umumiyey€ mesine karar verilmiş ve esi re heyeti bir ay için tekrar İf edilmiştir. Basketbol Istanbul Mıntakası Ve! - Basketbol, Ten's Heyetinde”, Basketbol mıntaka birin©” ri 15 —2 — 1935 Cuma süs lryacağından mezkür biri iy re iştirak edecek klüblerin | 2 — 1935 Pazartesi günü ei de heyetim'ze salâhiye rer murahhas göndermeleri ri tebliğ olunur. Iş arıyorum Apartımanlarda kapıcılık i yorum. Elimden Terkos işle” i mosifon badana ve sıva ds” Mektupla müracaat. (3921) Kumkapı Çifte caddesi 29 No: Mib # Kiralık yali? Çengelköyünde Kuleli € sinde dört odalr kullanışlı di Nİ kil bir yalı gayet ehven kiralıktır. Yaz ve kış müsaittir. Bahçesi ve suyu vardır, Görmek isti ittisalindeki 79 numaralı müracaatları. (3820) Uroloğ — Operatöf İ Doktor Kemal O# Karaköy Topçular caddesi N& / nn Telefon 41235 He a 7 Şubat Karş günkü nüshamızda sayıfaları yanlış konulan, Borjiyanın ba. sayıfalarını ayrıca ve MAİN Zima veriyoruz . 4 BORJİYA İBORIİYA “ - 35 Bu sözler üzerine bütün salon kah kahadan çınladı. Rinaldo atıldı: — Muhterem Şövalye! Bu ismin ne dereceye kadar doğru olduğunu öğ- renmeği pek isterdim. Ragastan cevap verdi: — Bunu öğrenmek sizin için çok güçtür. — Ya? Neden acaba? — Çünkü sizi mağlub ederek arka- daşlarınızın da mahcub düşür” mek İstemem, Ji — Kendimi maheub düşürmek iste- miyorum desenize! — Hayır, emin olunuz ki dostumuz Baron Astoreye verdiğim dersi size de vermek benim için çok eğlenceli olar, Salonda çıt çıkmıyordu. Herkes bu meydan okuyuşun sonunu bekliyor- du. Ragastan tebessümünü kat'iyyen Kaybetmeden sözlerine devam etti: — Fakat çok teessüf ederim ki dün yemin etmiş bulundum. —Herhangi bir kimse ile dövüşe- rek mahcub olmamak için değil mi? — Hayır bunun için değil, çünkü Romalıları yenmenin çok kolay oldu- gunu gördüm de... Etraftan tehdid sözleri yüksel- di. Fakat Ragastan bunlara hiç ehem- miyet vermeden devam etti: — Bu hale o kadar acıdım ki, Roma silâhşorları için şimdi duyduğum his yalnızca merhametten ibarettir. Bun- dan sonra. Rinaldo hiddetle sordu: — Peki bundan sonra ne olacak? — Ne olacak, Romada iki rakible birden karşılaşmadan düello etmeme- ğe karar verdim. İşitiyor musunuz Senyörler; Uzun kıkerm için ayni za- manda iki kılıc çekilmeden çarpışma” mağa and içtim. Bir anda'etraftan; — Şeytanm boynuzu... Meryem hak- kı için tepelemek lâzım... Neler o sâç- ge diye gürültüler duyuldu. Herkes Şövalyeye büyük bir hiddetle bakıyordu. Kan çanağına dönen göz- lerini döndürerek üç Senyör birden kıhernr çekti. Rinaldo'nun kılıcı da bu arada idi. Rayastanın sesi neşe ile çınladı: — Mükemmel. Ben iki tane iste- miştim, üç tane takdim edildi. Üçünü İ birden kabul ediygrum. Bunu söyler söylemez bir hamle de uzun kılıcını çekti. Ve ortaya atıl dı. Diğer Senyörler salonda büyük bir daire teşkil etmişlerdi. Üç Roma- hr asilzade bütün meharetleri ve kuv- yetlerile hücum ediyorlardı. Ragas - tan da büyük bir ustalıkla bu üç kılı - ca karşı koyuyordu. Bir müddet bu şekilde karşısında- kileri denedikten sonra tekrar Ragas- tanın sesi duyuldu: — Senyörler! Bugünkü dersim çok basit olacaktır. Şimdi üç kılıcm ha- vada nasıl zarif münhaniler çizeceği- ni göreceksiniz. Dikkat, bu bir! Üç kılıcdan biri ıslık gibi bir ses çkararak havaya uçtu. Şövalyenin i - kinci defa sesi duyuldu: — Bu, iki! İkinci kılıc Rinaldo'nun idi, Rinaldo: — Kılıcım! Kılıcım! diye bağırma- ğa başladı. Ve kılıcını almak için et- rafı kuşatan halkayı yararak öbür tarafa geçdi. Fakat kılıc kullanılamı- yacak bir hale gelmişti. Saplandığı yerden çıkarmağa uğraşırken karan - Tık bir köşede gizlice etrafı seyreden bir papas kendisine yaklaştı, Manto - sunun altından çıkardığı bir kılıer kendisine doğru uzattı: — İşte size asla bükülemiyecek ve kırılamıyacak bir kilre. Romanın ve Roma asilzadelerinin namusunu kur- tarmak için şu edebsiz herife bir ham- Te edin. Kılıcın ucuyin dokunsanız kö fi , Rinaldo daha fazla dinlemedi. Pa « pasm elinden kılıcı aldığı gibi ileri fırladı. Ve Ragastana hücum etmek için tekrar ortaya atıldı. Bu gsnada Ragastan: — Bu da üç! diyerek üçüncü kılıcı da uçurmuşdu. Şövalye Rinaldo'yu tekrar karşısın- da görünce gülümsedi: — Ah ah. Anlaşılan birders size kâfi gelmedi. Böyle gayret gösteril mesini severim. Dikkat edin! 00? E- Tinizde yeni bir kılıc var. Halbuki ben kılıcınızm büküldüğünü, ve kullanıla- mıyacak hale geldiğini zannediyor - dum. Rinaldo hiç bir. cevâb vermiyordu. Bütün dikkatini sarfederek hiç olmaz sa Ragastanı aztcık yaralamak isti yordu. Şövalye tekrar söze başladı: — Götüyorum ki dersi iyi anla” madınız. Dikkat edin. İlk önce bu vu- ruşlarla kılıcmızı tepiyorum, Sonra bu çift vuruşlarla kılıcınızı kımıldı- yamıyacak bir hale getiriyorum.. Gö- rüyorsunuz değil mi? Sonra dikkat edin, son ve kuvvetli bir vuruş. Etti dört! Ragastan bunu derdemez Rinaldo” nun elindeki kılıc ikinci defa olarak havaya fırladı. Boşlukta güzel bir münhani çizdikten sonra salenun ö- bür ucuna düşdü. Kılre yere varır var maz ufak bir sayha duyuldu. Düşer - ken oradan geçmekte olan bir hizmet cinin elini hafifce sıyırmıştı. Bunu gören papas hemen hizmet- ciye doğru atıldı: — Bir şey değil, Kendini tut ve ar- kam sıra gel, Şimdi ilâcmı yaparım hemen geçer, Hizmetci, papazı hem takib ediyor, hem de bu kadar telâş gösterdiğinden dolayı hayret ediyordu. Çünkü elinde ki sıyrık çok ehemmiyetsizdi. Bu esnada salondaki Senyörler #- rasında bir kaynaşma oldu. (Herkes şapkasını çıkardı. Sıraya girdi. Çünkü Sezar Borjiya odaya girmişti. Sezar Senyörleri ayrı ayrı selâm » ladıktan sonra söze başladı: — Dostlarım... Haydi atlarınıza bi- niniz. Katledilen zavallı kardeşimin cenaze merasiminin çok (mükemmel ve güzel olmasını istiyorum. Fakat bir kaç gün sonra yeniden atlarımıza bineceğiz. Size sevincle haber vere yim ki bu seferki ata binişimiz bir c€ naze merasimi için olmıyacak, bir harb için olacaktır. Etraftan sevinc ve takdir sesler' yükseldi. Sezar Borjiya devam etti: — Evet Senyörler. Yakında harbe gideceğiz. Bunun için herkes (o şimdi” den iyice hazırlansın. Haydi. Vakit geçirmeden cenaze merasimine gide” lim. Siz Şövalye dö Ragastan alay“ da benim sağımda bulunacaksınız. Du yuyor musunuz Senyörler! Size en İ yi dostlarımdan Şövalye dö Ragasi3” nı takdim ederim, Bunu söyler söylemez şatonun 49“ lusuna İnen merdivenlere doğru Yü” rüdü. Bütün asilzadeler, ve Senyörlef de kendisini takib etmeğe başladılar» Bu arada Ragastana karşı bir çok eller uzandı. Bunların bir kısmı Se * zardan gördüğü iltifat, bir kısmı d biraz evvel kılıc kullanmakta göster * diği meharetten dolayı idi . ş . Bir hamlede Ragastan tarafında kılıcı havaya uçurulan Rinaldo'ya Y€ ni bir kılıc veren'papaz Garkonyo, © linden hafif suretle yaralanmış 019“ hizmetci ile salondan çıktıktan sonr# yirmi adım © yürümemişlerdi ki hi” metci birdenbire durdu. Evvelâ baş dönmesi hissetti. Sonra raosm0” kesildi. Dudaklarının kenarlarında köpükler belirdi. Bir şeyler söylemek istedi. Fakat dili tutulduğundan Pİ” sex diyemedi. Ancak boğazından BP” rıltıya benzer bir ses çıktı, Evvelâ dİ# üstü düştü sonra yere yığıldı. j Garkonyo hizmetciye doğru eğil miş, ölümün bütün safhalarım diğ” N