Tarıhten Meraklı Bahısler — — HABER — Alşam Postası. —— Istanbulda eski kasaplar lıu:a'ün her #okak başında bir teıadüf etmek güç değil- Ü) *& Fakat bundan iki, üç yüz yıl : litanbulda et nasıl — satılır- e €rak edilecek bir mevzu - da î“ndan üç yıl önce, İstanbul- 999) kasap dükkânı — vardı. p neferi, d K"“Plnr, etleri dükkânlarm- lîak 2'yade mahalle mahalle, so - ilq Sokak gezdirerek satarlardı. &]“lh bu satış ta, başlı başına bir L En semiz koyunlar kelle ı"lslllııı'ılı.a yüzülür, vücuduna 2 Yağ sürülür, boynuzları gü- l'enı" altınlarla süslenir, üzeri Tenk güllerle süslenir tahtı- 'ıl. Üzerine konur, öyle satılır - zi Sa aticrlar sarı pirinç kefeli tera- eller'ne alırlar. Sokaklar- y rörlü çığlıklarla büyük — bir e'ky ik halinde geçer, et alıma- İ yoıeı'de durur, eti verdikten son Arına devam ederlerdi. t Sapların piri “Hazreti — ka- cü » âdIı biri gösteriliyor. Çok 'Yadammış. Hazreti Ali hıı!_ ğ: ini bağlıyarak pirliği ver- Kaş 8dadda gömülü imiş. 'aplardan başka bir de sal - Teti İb *r vardı, Bunların piri Haz lıe“ee"hm imiş. Kendi oğlunu iken cennetten gelen ko - Siler k“mesı yüzünden, salhane- | be,. b Biri olmuş. Bununla bera - ğ üK akiki pirlik, Cezzar Taifi w alim adında b'rine veril- B“İın diy, Pirliği İnsü Bin Malik 1'1.1, hâglımnk suretile vermiş. w %Zım Bin Cezzar Ta' fî,, nin sılrl Yemen adeninde i imiş, hanecilerin İstanbulda — iki U “kkanlan vardı, Bunlar, Güzle Sinş koyunlarla dükkânlarını Pa zi CErd', Ellerinde iri gümüşlü lq,.d 'Ncirli kasab bıçakları . taşır- Bi t bti ”t yel'de koyun keıılecek olur x!ıhaber verilirdi, Salha- neci, hemen müşteri ile fırlar, evi- ne kadar gider, koyunu yalnız ba- şına yatırır, keser bir kaç dakika içinde derisini yüzerdi. Koyunu daha büyük bir şenlik- le kestirmek istiyen olursa, bir kaç salhaneciyi çağırdı. Bunlar, bir kaç kişi alayla eve giderler, türkülerle koyunları — keserlerdi. Bu, daha çok, kesilecek bir kaç koyun olduğu vakit olurdu. Her salhaneci bir koyun alır birden keser ve birden yüzmeğe başlar - dı. Bu hal, daha eğlenceli olurdu. Çünkü, bunlar, aralarımda koyu- nun derisini daha çabuk yüzmek için âdeta müsabakaya girerler - di. En evvel deriyi yüzen, bıçağını siler, kınına kor, bir kenara çeki - lerek arkadaşlarını seyrederdi. Bu saydıklarımız koyun kasap ve salhanecileridir. Sığır kasapla- rı, bunlardan ayrı idi. Sığır kasaplarının yüz dükkân- ları, iki yüz neferleri vardı. Bun - ların pirleri Sufyan Suri'dir. Haz- reti Ali belini bağlamış. Bunlarda sem'z sığır etlerini tahtıravanlara kadar, alayla ge- zerlerdi. Burada bir noktaya işaret ede- ceğim. O da Yahudi kasaplarıdır. Bugün olduğu gibi Yahudiler, o vakit te şehir kasaplarının etleri- ni alıp yemezlerdi. O vakitkşi Yahudi — kasapları hakkında malümat veren Evliya Çelebi şunları yazıyor: “Bunlar, Müslümanın boğazladı— | ğı eti yemezler, pirleri yoktur. A - ma sair kasaplara rağmen kendi - lerini fevkalâde tezyin ederler. Ve garaibden şakalar ederek ubur ederler.,, Bu satırlardan — anladığımıza göre, Yahudi kasapları da sokak- larda diğer kasaplar g'bi tahtıra- vanlarla etlerini satarlardı, Bun - İrın elli beş dükkânı iki yüz nefer- leri varmış. x' ı t Bir Fransız tayyaresi İngilterede tayyare meydanma inerken, hesabı- Yiaş h ârak İlerde bir evin dammı delib içeri dalmıştır. İnsanca bir za- Habeş -İtalya ihtilâfını do- guran sebepler nelerdir? Afrikanm beyazlar eli altında bulunmıyan tek memleketi Habe- şistan, son bir iki ay içinde etra- fında en çok konuşulan yer oldu.. Buraların Başbuğu, kendine “imparatorların imparatoru,, sa- nını veriyor, Fakat son zamanlara kadar bir kaç küçük hâdise daha ist'sna edilirse, Uluslar arası po- letika acununda Habeşisetanın is- mi pek geçmiyordu. Habeşisetan birden günün hâ- disesi oldu. Hükümdarınm, gazete ilk yap- raklarında sakallı, üniformayla, ve gündelik elb'sesiyle resimleri çıktı. Hükümdarm kim olduğu yazıl- dı. Habeş kabilelerinin savaşa ha- zır, savaşırken fotoğrafları basıl- dı. Bunlardan başka, el altımdan ve açıkça en modern şekliyle si- lâhlanmış olduğu söylenen Habe- direyip, ondan yüzünü çevirip, b'r diğer memlekete elinden geldiği kadar ülkesinde fırsatlar verdiği yazıldı, bildir'ldi, inanıldı... . . * Habeşlerle, İtalyanların Afri- şistan arası Valval mevkiinde b'r- den kapştılar... Bir çok kişiler öl- dü. Habeşlerin kendi iddiasma gö- re “60 mil kendi hudutları içinde,, bulunan ve İtalyanlara göre ise, “40 mil İtalyan somalisinde,, olan bu mevki yüzünden, bu adamakıl h tahdit edilmediği söylenen hu- dut dolayısiyle ortaya çıkan kü- çük, harp biçimi hâdise, unutula- cak ve Habeşistan gene eskiye karışacak mıdır? OB Bunun iç'n yapılan tahminler ve hâdiseyi bir kaç cepheden sıra- ya koyüuşlar türlü türlüdür. Önce İtalyanın düşüncesi ne olduğuna dair mütalâalar yürütü- lüyor. İtalya böyle bir gürültü çıka- rarak Habeşistana adamakıllı göz dikmiş olduğunu mu göstermek isteğindedir. Habeşistan, dediğimiz gibi Af- rikada son müstakil ülke olarak kalmıştır.. İtalya için bu hâdiseden sonra ve hâlâ değiştirmediğ' tavrı üze- rinde yürütülen ikinci ihtimal de, İtalyanın diplomatik bir üstünlük elde etmek peşinde olmasıdır. Yahut, İtalya, bu 'şte haksız olduğunu eni konu biliyor, ve o- nun için işi savsaklıyor.. Sonu gel miyen fikirler, iddialar ileri sürü- :2 ımîe"“e ait — fotograflar Istanbulda VAKIT Günün F otografları Muhtelif gazetelerde çıkan günün hadiselerine ait fo- aflarla spor mecmualarında gördüğünüz spor hare- yalnız '_ üııııaııe*lıııclı: satılmaktadır. ben li hzlr el li Bi v DÜ l li yor... .— *& & İtalya ile Habeşistan arasmda 1908 de konuşulmuş bir hudut | müahedesi var.. Daha önceden ' tespit edilmiş ve Valval'ı Habe- $'stan toprağı içinde gösteren hu- | dut tayini İtalyan hütkümeti tara- fından da kabul edilmiş görül- .-a | . l mektedir. 'Bu itibarla bu mevkide İtal- şistanım, bir memlekete karşı ayak 1 | | kada, İtalyan Soömalisi ile Habe- | yanların işi olmamak lâzım gelir. Ve Bu müahedede Valval'ı da içeris ne alan bütün Ogaden ara- zisinin Habeşistanda kalacağı yazılmaktadır. ; .e & » Gerçekten haritalara da bahı- lacak olursa, bu mevki Habeş's- tan toprağı içindedir. En doğru şaşmaz haritalarda, Valval hiç şüphesiz 40 — 50 mil Habeş sı- nırları içinde bulunuyor, Ayni surette resmi İtalyan ha- ritalarında da böyle olduğu söy- lenmektedir. Fakat İngiliz gaze- telerinden bazılarında okunduğu- na göre, son zamanlarda bu mev- rünmüyormuş... Silinmiş mi nedir!? k Hele İtalyanların, bu mevkii son beş senedir işgalleri altında bulundurmakla bunun sahibi ol- duklarını 'ddia etmelerini şu şe- kilde tavsif ediyorlar: İtalyanların bu hali, “beş sene- dir ayni suçu işliyorum,, yolunda bir mazeret ileri sürmektir kı, cidden gariptir!... # » & Büyük İngiliz tarihçisi Gibbon: Hahbeşistan için “kendisini unut » muş olan dünyayı kendini de u- nutmuş bir halde bin sene tek ba- şına uyudu..,, d yor. Fakat 19 zuncu asrm son yarı- sında Habeşistan Avrupa oyunla- rımı sezmeğe başladı.. İtalyanlar yerleşmeğe koyuldular.. 1890 da bütün kuvvetler Afri- kayı nufuzları altında bulundur- mak noktasından sessizce arala- rında paylaştı'ar. 1891 de, Habeşistan, Habeşu- 'ena da sorulmadan İtalyanın nu- fuz mıntakası içine sokulmuş - ol- du. Fakat İtalyanlar bu vahimeye Hindistanım ve bütün dünya- nın en zengin adamlarından biri olan M 'hrace Butan karisiyle bir- likte Londraya gitmiştir. Resmi- mizde onu, karısiyle beraber Lon- dra sokaklarında dolaşırken görü- İ a öi l yorsunuz. ki, İtalyan haritalarında hiç gö- | ve Fransız'ar, sah'lde barınmağa Valval mevkiindeki hadisenin birkaç yoldan anlatılışı şimdi bir başka şekil vermek iste- dik'er'ni anlatır hareket gösteri- yor'ar... Mesele bütün siyasal dünyanın dikkatini uyandırır bir hal aldı. . » & İtalyanlar Habeşistana bundan önce de 1896 da bir salgın yaptı- lar, fakat İtalyan kuvveti, Adua' da kuşatı!dı ve imha edildi... Böy- lece salgın isteğ'nden vazgeçil- di. O zamanki imparator Mene- lik'le bir Menelik'in şartlarına gö- re barış yapıldı.. İtalyanlar, ne- ticede kendi Kolonilerinden bir d ğeri olan Eriteri kıyısında kal- mağa razı oldular. Bunun'a beraber bu hâdise w- nutulmuş değildir. İtalaynın, son Valval hâdisesinden sonra, Habe- şistana karşı ileri sürdüğü teklif- lere de bakarsanız, âdeta kaybı elde etme kabilinden bir şeydir.. | İtalya Habeş'standan bu son hü- cum hâdisesinin olduğu, çarpıştık ları, zayiat verdikleri yerde İtal.- yan bayrağına selâm istiyor.. Bu suretle eski Adua hâdisesi- ni karşılayacaklar, ik'si birbirini götürecek ve nihayet ortada “yen- dimdi, yendindi,, meselesi kalmı- siniz!? z . ». » Her ne hal ise, 1891 müabede. si deşmdi hükümsüz haldedir. Sonradan İngiltere, Fransa ve İtal , ya arasında, Habeşistana taalluk eden bir müahede daha var. Bu müahede 1906 da yapılmıştır. Ve Habeşistan istiklâlinin teminat al tma alınmasını gözettiği söyle- nir.,, Fakat bunun da aslı neym'ş biliyor musunu&? Bu üç kuvvet, Habeşistanın ta- mamiyetini muhafaza için “e'le« rinden geldiği kadar,, çalışmağı taahhüt etmişler.. Fakat 1906 müahedesinde şu da yazılı: Herhangi hâdisede “kendi menfaatlerini de korumıgı baş vuracaklardır..,, İtalyanım menfaatini “şimdi sahip olduğu yerlerin hinterlan- dında,, yani, İtalyan somallisi ile Er'teri arasındaki arazide “ve bu arazinin esas İtalyan yerleriyle müt'ahit,, oluşundadır.. Demek o- luyor ki. 1906 müahedesine göre, müahedeyi imzalıyanlardan İngil tere ve Fransanın da, İtalvayı. bu havalide başı boş bırakmaları lâ- zım geliyor... ». » & Habeşistanımn bu suretle ist'k- lâlinin teminat altma alınışı, ve bu müahede de kırymetsiz, boş sa- yılsa gere'tir. Habeşistan için İtalyaya nişe betle şimdi en müh'm teminat hem İtalyanın hem Habeşistanın M'lletler Cemiyetine âza bulun- maları ve oranın, “ülke tamamlı- Sını garanti eden., milletler misa- kımı imzalamış olmasındadır. Ve | iş zaten oraya dayanmış bulunu- * yor.. ı Biseği j — GA yacak her şey duzelecek mi der— î— f 41 |