HABER'in Hikâyesi (Geçen kısımların hülâsası) Kirpi lâkablı çete reisi, kendi. sini aldatan Yılan lâkablı karısı- nı ve âşıkını bir ıssız adadaki sa- & natoryornda hırsızlık yapmağa |— Kadında bir kımıldanma alâ- gönderiyor. Bir kadının boynun- | meti görüldü. daki gerdanlık çalmacaktır. Fa- ı Dev, büyük bir hızla, hançeri kat Yılan kadınla âşıkı Devin ni- | kadına sapladı. Kadının boynun- yetleri, bu gerdanlığı çalarak kaç | dan kolyeyi çıkardı. maktır. Sanatoryomda maskeli a- Kolye çıkınca, ikisi de, gayri damlar pek garip bir hayat yaşa- | iht'yari, geri sıçrıyorlar... maktadırlar. Feryat, dudaklarında donaka- hyor, Çünkü, ihtiyar kadının boy- nu, müthiş yaralar içindedir. Kadın: — Kaçalm... -diyor.., Fakat, o esnada, kapı açıldı. İçeriye maskeli adamlar g'rdi. İki âşık, sağa sola bakındı. Fa. kat artık kurtulmak imkânı yok- tu. Birbirlerinin kolları arasına atıldılar. Maskeliler, onları tuttu. Kızacak yerde güldüler: — Ya,.. Demek, buraya, yorlar... Yanındaki odaya giriyor lar, ı Erkek, elindeki hançerle, ya- | tağında uyuyan kadına yaklaşı- Yılan kadın sevgilisine: — Aman, şu işi çabuk b'tire- lim de buradan bir ayak evvel kur tulalrm! -dedi- Buranın eğlence si de yerinde dursun... Salonda bir saat kaldıktan son ra müsaade istediler. Koridorlarda, b'rbirlerine sar- hp, koşarcasına yürüdüler . Odalarını güç buldular. Bitap bir halde yataklarma se siz, rildiler. Hi a üüi Si y hırsızlık için geldiniz?... Demek meler ile uyumak kabil olmadı. | Yavaş ölüm mahkümu değilsi- niz?... Fakat, ahmaklar! Kendini zi diri diri gömmüş oldunuz! $'m di, size, buranın cezası olan ya- vaş ölümü aşılayacağız... Kadın, ölüm terleri döktü: — Aman, sevgilim, yarın gece, bu 'şi bitirelim... Ertesi gece... İkisi de bir şey anlamadı. Gece yarısı... Maskel'ler, yüzlerini aç'ılar. Müthiş bir fırtma, adayı - alt- Hepsinin suratları müthiş ya- üst ediyor... ralar içindeydi. Kiminin tek gözü Sanki dekorun dehşetini art- tırmak için, baykuşlar da ötüyor. | Kim bil'r hangi bedbaht öl- müş... Onun ruhu için ölüm - çanı v galınıyona.. — Hıçkırıklarla karışık bir - inilti kim bilir nereden aksediyor: — Allahım... Ne zaman beni kurtaracaksm? Ne azman bu dü- ğün çanımı benim için de çaldıra- illet kemirmişti. Göz yuvarlakla- rı, şaşılacak bir müvazene ile yer- lerinde duruyordu. Devin ellerine baktılar: — — Hançeri saplarken, kendi e- lini de kesmişsin... Vurduğun ka- dının kanı sana da bulaşmış... Se- nin işin tamam... Yılan kadımnın da parmağında bir yara açtılar, Cesedin boynuna caksın?... a sürdül zorla er: 1";; l:::lm t zt — İşte, sen de oldun... BT Kadın bayılacak gibi: enmr remen egi — Nedir olduğum? : d — Bir iki saat daha diş'ni sık... e eç LN AD Saat iki... Yavaş yavaş, balkondan geçi- Nekleden: (Vâ — Nü, Z LA vardı. Kiminin gözkapaklarını bir | K B A BAYER E R — * - / PİRİN A 2 ve 20 komprimelik ambalajlarda bulunur. Ambalaj ve kemprime- . lerin üzerinde halisliğini tekelfül eden $ markasını arayınız. HABER — Akşam Postast * Şehir mehtunları | ökonomi : (Çimento sanayiimiz- Tütün piy& 'samız -üzüm ve inci_ı'_ihracatııflız Çete reisinin intikamı Kırk yılda bir yo- ğurt yeyin! Geçende Çamlıcada bir yoğur: yedim ki hâlâ onun tadı damağım dadır. O ne yogurttu bilseniz! O, yo- ğurt değil, adetâ öz inek sütünün kaynıya kaynıya elde edilmiş bir hülâsasıydı. Sarı ve ince kabuklu olan bu ko- yu, sakız gibi yoğurt adamın ağ- zında mis gibi süt kokuyordu. Bu yoğurdu yediğim yer bir dükkân değildi ki, bundan birkaç kase alıb da eve getireyim. Orası bir evdi, içinde ineği, koyunu, ta-| vuğu, hindisi olan bir ev... Ben o canım kaymak gibi yoğurda çal- dıkça kaşığı kâh içimden, kâh a- şikâre: — Hay yapan eller derd gör- mesin! Diyor, arkasından da: — Acaba, bir küçük kâse daha gelecek mi? Diye yan gözle çevremi süzü - yordum. Halbuki gene geçende Sirkeci taraflarındaki bir dükkân- da hastalık ve açlık - dolayısiyle zoraki yemiş olduğum bir yoğurt vardı ki bu, yoğurt değil; içinden yağı, kaymağı tamamiyle alm - mış, suluca bir ekşimikti. Ben buna suluca bir ekşimik diyorum; siz isterseniz kurutulduktan sonra tekrar kuyu suyu ile sulandırılmış çökelek diyin! Bu, yalnız Sirkeci tarafındaki © söylediğim dükkânda mı böyle? Hayır, geçin Galataya, çıkım Be- yoğluna, yürüyün Beşiktaşa, geçin Kadıköyüne... Göreceksiniz ki yo- ğgurtların çoğu böyle! Amma diyeceksiniz ki: — İstanbulda hiç iyi yoğurt yok mu? Olmaz olur mu, elbette var. Var amma, onlar, devede kulak... Burada tabii Silivri denilen — ve şimdi İstanbula yeni yeni gelme- ğe başlıyan yoğurtlardan bahset- miyorum. Onlar başka... Bu be- nim söylediklerim, Silivri yoğurt- ları henüz buraya gelmeğe başla- madan önce İstanbulda yapılan küse ve teneke yoğurtlarıdır. Tan- rı göstermesin, insan bir hasta o- lub da beş on gün bu dediğim yo- gurtlarla gün geçirmek mecburi- yetinde kaldı mıydı, artık açlıktan bapı yuttuğunun resmidir, zavallı hasta, ha sabah akşam bu yoğurt- lardan kaşık kaşık yemiş; ha Hin- distanlı Baba Gandi gibi günlerce oruç tutmuş!... Çimento sanay'imiz son sene- lerde büyix bir inkişaf — göster- mektedir, Daha bir kaç sene önce her yıl yabancı memleketlerden 150.000 ton çimento ithal ediyor- duk. Bugün milli çimento sanayii- mizin senelik istihsal — miktarı 220.000 tonu aşmaktadır.Bu mik- tarın 150.000 tonü yukarda söy- lediğim'z gibi iç pazarlarımızda satılmaktadır. Kalan 70.000 — ton çimento da küçük mikyasta — bir harici satışa mevzu teşkil etmek - tedir. Suriye 50.000 tonla en mü - bim çimento müşterim'zdir. Milli çimento sanayiimize ya - tırılan sermayenin genel heyeti 6 milyon lirayı bulmaktadır. Bu ye- künun 2 m'lyon lirası Kartaldaki Yunus fabrikasma aittir. Bu fab - rikanin — yıllık — istihsal hacmi 70.000 tonu geçmektedir. Zeytinburnundaki “Türk — çi- mento ve kireç,, fabr'kasının ser- mayesi iki milyon lira ve senelik imalâtı 75.000 ton kadardır. Ü- çüncü çimento fabrikamız Darıca- daki “Aslan ve Eskih'sar,, — işlet- mesidir; sermayesi 560.000 — lira yıllık istihsali 50.000 tondur. An- kara çimento fabrikasımna yatırı- lan para 600.000 liradır. Bu fab - rika mıntakasının ihtiyacı — için her yıl 30 ilâ 40 bin ton çimento çıkarmaktadır. En yeni çimento fabrikamız Bakırköydeki “Kurt, fabrikasıdır. Bu fabrikanm ser- mayesi 600.000 liradır. İşletme bakımından henüz pek genç olan *“Kurt,, fabrikasının yıllrk istihsal miktarı 15.000 tonu bulmuştur. Tütün piyasamız Tütün satışı fevkalâde — şerait dahilinde devam etmektedir, Eğe mıntakasının 1934 mahsulü olan 12,5 milyon kilo tütün çok iyi fi- yatlarla kâmilen satılmıştır. Tes - bit edilen fiyatlar geçen seneye nazaran vasati yüzde 70 — yüksel- miştir. Diğer istihsal mmtakala- rında ecnebi ve yerli firmalar ha- raretle muameleye devam etmek- tedirler. Trakya ve Marmara havzaları- nın da mahsulleri hemen — tüken- mek üzeredir. Son zamanlarda bilhassa Sam- sun tütün piyasasında alış veriş çok canlıdır. Türkiyenin, hattâ a - cunun en mükemmel tütününü ye tiştiren bu mıntakada bu yıl mah- 1 lerdir. Bir kısmı piyasada Yıllardanberi İstanbul sütleri-| sul cins itibarile fevkalâde oldu - nin bozukluğunu dillerine dola- ğu için yerli ve ecnebi firmalar a- mış olan gazeteler, halis sütün ma | lışta âdeta yarış etmektedirler, yalanmış ve kaynatılmış bir çeşid hülâsasından başka bir şey olma-| «Türkiye inhi ması lâzım gelen bu bozuk yoğurt- —_ıu' Kre Talilbirieri »e ları acaba ne için söz gelişi etmi- yorlar? Hem İstanbulda garib bir manzara varsa, o da birçok yer - lerde mahallebicinin, sütlâtçın su katılmadan yapılmış halisleri bu- lunüyor da sütle yoğurdun halisi- ni bulmak için insan eski şairler- den Nailii Kadim gibi elde kâse, sokak sokak, semt semt dolaşı - yor! Sonra parasına gelince, Tanrı, gözden saklasın, kuş soluğu ka - dar kâsecikler on kuruş, beşlik si -| midin yarısı kadar tenekecikler on beş... Halbuki Çamlıcada bana| © mis gibi, sakız gibi, kaymak gi-. bi canım yoğurdu ikram eden za- ta bu orta boydaki kâse yorğurdu- nun kendisine mal olma fiatini sordum: — Südü, mayası, ateşi falan| En mühim müşteriler arasında “Çekoslo- arame e nessln adai eee earerarmen hepsi fazla fazla beş kuruş ya tu- tar, ya tutmaz! Dedi. Düşünün şimdi, böyle bir yoğurdun sermayesi beş kuruş ya tutar, ya tutmazsa, şurada burada yoğurt diye yediğimiz o sulu ekşi- miklerin sermayesi ne tutar? Da- ha kâsenin kenarına kaşığı dokun durur dokundurmaz dibinden yem yeşil sular çıkan bu yoğurt bozun- tularını altı ay kış hastalar yesin- ler de şifa bulsunlar! Bereket ki civarda koyunlar kuzulamağa, İs- tanbula teneke teneke Silivri çe- şidleri gelmeğe başladı. Yoksa, İngilize kızıb da ikide bir nafile oruca başlıyan Gandi Bata gibi rahatsızlığımız geçinciye — kadar biz de bu sulu çökeleklerle daha çok oruçlar tutacaktık! Osman Cemal Kaygasuz sa Almanya ve İtalya alım 21 Tkinelkântın 1025 . vakya,, ve “Avusturya,, tütün # nopolları bulunmaktadır. M Samsun — mmtakasınım . mahsulünde iyi cinsler niılıd? de 80 gibi görülmemiş bir deref erişmiştir. 1934 “senesi - zarfütü tütün alım sahası 31.250 #_ çalışan amele miktarı 5.500 kişi dir. Mıntakanın 1934 genel mahsulü 6.20.000 kiloyu bultü tur. Geçen senenin mahsulü milyon kilo kadardı, Mıhtakada mevcüd 3 ıî:; eski mahsul stoku tamamile 17" sarlar umum müdürlüğü tarafif dan satım alınmıştır. Stol İ kalkması ve mahsulün iyi cinsi| a) yasayı çok hafifletmiştir. Şi den bu iki sebeb fiyatların ge$ seneye göre yüzde 60 kadar !’ selmesini mucip olmuştur. Piyasa ilk olarak iki şirketi tarafından açılmıştır. ç koslavak, İtalyan, İsveç, Almt Fransız, Amerikan, Türk — A: turya ve British kumpanyalari * pariş hazırlıklarını ikmal d; mevk'ine geçmiş bulunmak! *“İnhisarlar umum ıniidürl“!' muhtemel bir fiyat düşüklüğü mâni olmak için bütün tedbi ni almış bulunmaktadır. incir ve Üzüm nır.ıcıh!'", Elim'ze varan resmi stati lerden de anlaşılacağı ılbîır:j incir ve üzüm satışlarımız senelere göre mühim miktaf” fazla olmuştur. Yabancı me)î ketlere yapılan satışların genel heyeti İzmir limanı s'le yapılmaktadır. Son iki kabil olmaktadır: (Ton hesabile) Almanya ve Şimali And 1934 te 19.625 1933 te 13,758. * İngiltere 1934 te 5.480 1933 4.696. * Fransa 1934 te 2.779 1933 1.066. .d Birleşik Amerika 1934 te 1 1933 te 2.168, Mısır 1934 te 230 1933 te # İncir müşterilerimizin bııl) Almanya - bulunmaktadır. ', memleket başlı başmna incir sat şumızm yüzde 37 sini ithal etmif tir. İngiltere yüzde 26, Fnıııl" de 14 ve Birleşik Amerika yüf 8 le Almanyayı tak'b etmekted” ler. Üzüm bakımımdan da Almi” ya gene birinci sırayı işgal ej tedir. Son üzüm ihracatımızd$ ğ bancı memleketlerin ton itib.'# alıcı mevkileri şöyled r: Almanya 13.300 Ton. Ingiltere 5.900 Ton. İtalya 2.500 ton. Fransa 400 ton. Geçen seneye nazaran artiff leri hissolunacak derecede tır. R.25 Kiralık yalı Çengelköyünde Kuleli cıılık’i) dört odalı kullanışlı müstakil yalı gayet eliven - Tiatle kîrul'”' Yaz ve kış oturmağa — müs ğ Bahçesi ve kumpanya suyu V#7 Görmek istiyenlerin ittisalinde İ numaralı haneye mnrıcııılırî M