6 Kadın asker (Baş tarafı 1 incide) Bir şey soracağım! dedi, | Eyvah, gal'ba o, beni imtihan | edecek, dedim: İ — İnsanda kendini korumak! sevki tabiisi var mıdır? dersem, ne cevab verirsiniz? — Vardır, derim. İ — Kadın da insan mıdır, diye sorsam ne dersiniz? — Elbstte insandır. | — Şu halde kadının özünü ko-| ruma istidodımı kabul ediyorsu- nuz, demekdir. Sıyasal terbiye almış insanlar, özlerinden başka, yurdlarını ve budunlarını da ellere karşı sak- larlar mı? — Tabiatiyle saklarlar. -— Şu halde neden kadınım as- ker olub olmıyacağını budunu ka- ruma içinde var mı, yok mu oldu- ğunu soruyorsunuz? Bunun böyle olduğu okadar belli ki üstünde durmağa bile değmez. Çünkü! Türk kadını bu sorguya yer ver-! miyecek gibi yapmışdır. İstiklâl kavgasında elinden geleni ve hat-' tâ gelmiyeni parmakla neler işli- yebileceğini pek güzel göstermiş- dir. Değil mi? — Evet, doğru. Yalnız maddi küvvet.. — Maddi kuvvetin yetişmiye-| ceğine gelince:. Herkese gücüne| göre iş vermelidir. Öyle kadınlar! vardır ki gerek fizik, gerek sinir kuvveti bir çok erkeklerden fazla. dır. Bunlara kabiliyetlerine göre iş verilerek kendilerinden istifa- de edilmelidir. Hele gençlik ter- biyesine ona gör bir yol verdik. den sonra pek yakında daha 2in- de ve daha kuvvetli soylar yetiş- dirilebilir. Bizden ileri uluslarda olduğu gibi, insanların zekâ ve hassasi-| yetlerini ölçebilen lâboratuvarlar' olmalı. Buralarda herkesin anla-! yışı, kavrayışı, sürat intikali, kar- şılık verişi yani aksülâmel kabili. yeti hep ölçülmeli. O zaman ki. min ne işde kullanılacağı meyda- na çıkar. Döğüsme yalnız , cebhede ol- maz, cshhe gerisi de o kadar mü- himdir. “agünkü kadın hazırlık- sız görülüyorsa, arkada li Başarabilecekler ileri sürülür, de-! ğil mi? — Evet.. — Adam öldürmek hiç kimse için bir gaye olmadığı gibi kadın için daha hiç değildir. Bunun için. dir ki kadın büyük kavgalara ma- ni olmak ister. Harbe meydan vermemek onun en belli başlı ül- küsüdür. — Fakat.. — Fakat, harb bazı ahvalde va- zife olur. O zaman yurdumuza, budunumuza göz dikmiş olan düş-| mana biz de düşman kesiliriz. Kemal Atatürk'ün iki sene ev- velki bir sözünü hatırlıyorum: “Hattı müdafaa yok, sathı müda- faa ver,,, Madem ki kavga yalnız hat üstünde olmıyacak, kadın bu işe karışıb karışmıyacağı artık sorulur mu? Iş bölümünde herkese bilgisiy- fizik ve moral kuvvetiyle ye kışıklı işler vermek gerekdir. Bu kaideden ayrılmak meseleyi kö- künden kesmek demekdir. Mesele bayanları fazla sıkıyor- du. Uzatmayıb ayrıldım, Karısına göz koymuş.. Çavuşlu köyünde Tahir ismin- de birini, karısına göz koyduğu şüphesiyle çifte tüfeğiyle yaralı. yan Receb adli birinin dün ağır ceza mahkemesinde muhakemesi. ne bakılmış ve müddeiumumi idei ümmi ein indr inmişdir. i dir. Bu suretle mevcud altm Tirete : . italyada mali vaziyet (Baş tarafı 1 inci de) merkez bankasında mevcud altın stoku 7.091 milyon altın liret iken bu mikdar bu sene 5.840 milyona! Bundan anlaşıldığı gi- bi bir senede İtalyadan harice gi- den altın mikdarr 1.251.000.000, Tiretdir ki bu mevcud altınm beş-| de biri demekdir. Bu derece süratla altını dışa- riya kaçması umumi harbdenberi! hiç bir memlekette görülmemiş- mukabil ancak yüzde 40 kadar kalmışdır. Ecnebi borsalarmda bilhassa! Londra borsasında İtalyan para- sına karşı ihtiyatla hareket edil- mektedir. İhracatla idhalât arasında İtal ya aleyhinde son bir senede 7.356 milyon lira açık vardır. Diğer tarafdan İtalyanın borç- ları da gittikçe artakladmır. Son! bir senede artan borç 350 milyon dolardır. Aynı zamanda dünya| buhranı neticesinde seyyahlar bıraktığı paranın da hiç denecek| kadar azalması sefaletin (daha! fazla artmasına sebeb olmuşdur. İşsizler de fevkalâde artmışdır. Hükümet ne yapacağını şaşırmış bir vaziyettedir. Bu feci vaziyetten kurtulmak için İtalya maliyecileri (iki çare| göstermişlerdir: v i 1 — Her hangi bir hükümetten esaslı mikdarda borç para almak. 2 — Altın esasını terketmek. Bartu ölümünden evvel Musoli- ni ile yaptığı mülâkatta Fransa- nın İtalyaya mali bir yardım ya- pacağımı vadetmişdi. Fakat Mar- silya sulkasdı bu ihtimali kökün-| den yıkmışdır. Altın esasını terketmek mese.| lesine gelince bu takdirde Fransız frangı da bilmecburiye kendisini takib edecek, bu surtele İngiliz lirası yeniden dünya piyasasına hâki m olacakdır. Bunu da Fran- sızlar istemiyorlar. oMusolininin de şahsi arzusu altın esasını ter- ketmemekdir. Binaenaleyh o ya- kın bir x# vanda Fransızlarla İtal-! yanların anlaşmasını ve Fransa- nm İtalyaya esaslı bir şekilde yar- dım etmesini bekliyebiliriz. Almanlar (Baş tarafı 1 incide) kadar pamuk üzerindeki müzake- reler ilerlemiştir. . Bu pamuğun karşılığı dörtte üçü Alman fabri- kaları ve dörtte biri de doviz «| larak verilecekdir . | Bir yandan son günlerde Ar- jan ile yün için bir anlaşma yapıl- mış ve Arjantinden 6.000 ton yün alınmışdır. Diğer tarafdan cenu- bi Afrikadan mukabilinde Alman emteası verilmek üzere 3.000.000 marklık yün almak üzere cenubi Afrikaya bir Alman mümessili gitmişdir. ; Bunun neticesi olarak Alman | piyasası Türk yün,'pamuk ve tif-| tiklerine karşı gevşekdir. Ama bu-| nu daha ziyade bir vaziyete inti-| zar şeklinde telâkki (edenler de| çokdur. Bu da her halde bu hafta içinde meydana çıkacakdır. rare dianamesini okumuşdur. i Okunan iddianameye göre Re- cebin, ceza kanununun 448 inci maddesi mucibince tecziyesi iste- niyordu. Ceza kanununun bu maddesi on beş sene hapis cezası- dır. Neticede muhakeme kararı! bildirmek üzere geri bırakılmış. dır, j Ömdeik izi İ katin bir kere daha teceli HABER — Akşam Postası geçelim (Baş tarafı İ incide) Bu komisyon, yaptığı tetkikat neticesinde piyasada ihtikâr de- ğil, hile yapıldığını tespit etmiş ve dağılmıştır. Kristof Klombun Amerikayı keşfinden çok daha ehemmiyetli! görünen bu bâdiseden sonra bele- diyenin ne gibi tedbirler aldığını henüz görmedik ve öğrenemedik. Yalnız ortada hâlâ bütün acılığıy- le gözümüze batan bir hakikat var: Piyasada, bizim daha doğru- su halkın iddiasma göre ibtikâr, komisyonun vardığı ve ilân ettiği neticeye göre de hile mevcuttur. Ve maalesef henüz bunun önüne geçilmemiştir! Geçen gün bu mevzua temas eden bir arkadaşımız kendi köşe-| sinde şu isabetli sözlerle ait oldu- ğu makamın nazarı dikkatini cel- betmişti “Bütün bu şikâyetler, bütün bu garip neticeler bu sütunlarda ö- teden beri tekrar ettiğimiz haki- etme sinden başka bir şey değildir. Şu hayatı ucuzlatmak meselesi salâ- İ hiyet ve otorite sahibi bir makam tarafından esaslı bir hedef diye ele almmıyor ve halli için icap e- den azim ve faaliyet hakkıyle sar- folunmuyor. Bunun içindir ki biz derdimize bir çare beklerken, bir vodvile veyahut mizah Mecmua- sina yakışacak mütalealar ve hü- kümlerle karşılaşıyoruz! ,, Belediye ne arıyor, ihtikârı kimlerden soruyor? Bilmiyoruz. Biz, piyasada bildiğimiz ve gör- düğümüz hile ve ihtikârı bir daha gözönünde bulundurmağa lüzüm gördük. Bu vodvilin facia tarafla- rını resmi ve müspet rakkamlarla canlandıracağız. Dün bunu gör- miyen alâkadar memurlar belki bu gün görür ve icabına tevessül ederler. Biz bir kaç defa bir kısım esna- fn okka fiyatma kilo satış yap- tıklarını iddia etmiştik. Gelen mektuplar da 'bunu teyit ettiği için, kuru sözden ziyade ticaret o- dasının 933 İkinci Teşrin ayına ya ni okka zamanına ait istatistikle- riyle 934 İkinci Teşrin ayma ait istatistiklerini karşılaştıracağız. Buyurun, beraber okuyalım: M3 te 934 te Yiyecek okkası: kilosu: (maddeler: 55—50 (50-60 beyaz peynir 45 45 et 22 24 unlumakarna 34 30 sabun 45. 42 Zeytinyağ 100 120 kahve 23 23 pirinç 15 18—20 nohut 7-—5 6—7 patates 12 > fasulye 25—30 35 —40 zeytin 50 45—50 helva 30 30—35 Sığır eti Ticaret odasının neşrettiği İiste- de isimleri geçmiyen daha bir çok yiyecek maddeler vardır ki, onla- rin da hemen hemen okkanm kilo | olduğu günden beri fiyatları de-| ğişmemiştir. Komisyonun tesbit ettiği hile meselesine gelince, bu, kısmen te- raziler de ise kısmende yiyecek maddelerdedir. Bir muharririmiz bir kaç gün * den beri İstanbul Balıkpazarının arka sokaklarmda ve Yemiş, Yağ- kapanı civarmda bilhssa yağ üze- rinde yapılan hilelerle meşgul ol- müstear, Yemek yağlarında yapılan hi - leler, komisyonun da şöylece isa - çi v a fi dali, şılanmıyacak kadar mühimdir. ihtikârın önüne! Italyan salgını | vahim miş | (Baş tarafı ocide) tan hükümeti tarafından verilen nota üzerindedir. Adisababa hükümeti, mesele- den uluslar derneği ulusal surette haberdar etmemekle beraber İtal. yanlar - Habeşliler arasında vu - kua gelen hâdiseleri saymakta ve uluslar derneği genel kâtibliğin - den bu mesuliyeti kurumun bütün üzerine bildirmesini istemektedir. Uluslar arası mehafili, Habe - ! şistanın notasını bir ihtar suretin- de anlamaktadır. Cenevre, 15 (A.A.) — Ado ve Oerobironun İtalyan tayyareleri | tarafından kombardıman edilme- sini protesto etmek üzere Habe - şistanm Uluslar kurumuna vermiş olduğu nota, kurumun üyesi olan bütün devletlere bildir'lecektir. Kurum Genel kâtibliği mesele hakkımda Romaya telgraf çekmiş- tir, Habeşistanm yeni bir teşeb - büste bulunup bulunmıyacağı bi - linmemekte ise de ilk notanın te sirlerinin ne olacağını bekliyece « ceği sanılmaktadır. Londra, 15 (A.A.) — Atlas Okyanosünda bir fırtınaya yaka - lanarak yolunu şaşırmış ve kap « tan köprüsüne gelen bir dalgada süvarisi ile iki zabiti boğulmuş o- lan Victoria Mari adındaki Japon vapuru bir römörkör tarafından yedeğe almıştır. Yaralı tayfa » lar, Card'fte hastahaneye kaldı « rılacaklardır. Nevyork, 15 (A.A.) — Kaza ya uğrıyan Üsfot vapurundan 10 tayfa kayıptır. Kurtarmağa giden Jan Jado Belçika vapuru” tayfalarındanda iki kişi boğulmuşlur« Jan Jado vapurunun flikala - rından biri, (OUsfortsun içindeki adamlardan 12 kişi bindirmişse de, yolda devrildiğinden O bütün içindekiler soğuk denize dökül - müşlerdir. Jan Jado vapuru, bunlardan salt bir takımı kurtarmış iki tay - fa öylece boğulmuştur. Sonradan gem'yi parçalıyan, hem de üstünde ne var, ne yok alıp götüren ulu dalgalar arasın - da bocalıyan Usfort vapuru fırtı- naya kapılmış, rastgele yüzmek - tedir. Tibette yer sarsıldı Bombay, 15 (A.A.) — Rasat- hane gayet şiddetli ve en az beş dakika süren şiddetli bir zelzele kaydetmiştir. Zelzele, saat 7,32 de olmuştur. Merkezinin 1280 mil mesafede tahm'nen Tibet olduğu sanılmak- tadır. Mubharririmizin müşahedeleri - ni dinledikten sonra, ecnebi pro- fesörlerin kliniklere geleni hasta - İara: “ En iyi yağlar ve engüzel men- ba suları, memleketinizde bulun- duğu halde, mide hastalıklarının bu derece çoğalmasına bir türlü akıl erdiremiyoruz!,, Demelerinin sebebini araştır- mağa lüzum görmüyoruz. Yediğimiz yemeklik yağlar kıs- men değil, tamamen yabancı mad- | delerle karışıktır. Halkm sıhhatini ni, hastahane kliniklerini doldu - racak kadar tehdit eden bu”hilele- rin önüne gecmek için, beledive - nin ne beklediğini —ayıp değil - | va— bilmivoruz. Ve bunu bizde! hergün sikâvet eden okuyucuları - mızla birlikte anlamak ve öğren -| ret edip geçtiği gibi ihmal ile kar- | mek istiyoruz. A > 18 Birinci Küman ta Talebenin saçları N | Kesilecek mi, kesil miyecek mi? Ankaradan gelen haberler kül*) tür Bakanlığının mekteplerde ta “Sol lebenin saçlarının kesileceği hak” al kındaki haberden malümatı olm'ğik | dığını bildiriyor. | Bizim yaptığımız temaslara rs'j zaran hakikaten Kültür Bakani” ğınm bu işten malümatı olms” makla beraber bir taraftan da bsf ta üniyersite talebesi olduğu hak de lise ve orta metkep talebesini saçlarının kesilmesi bir hakikattir Çünkü askerlik derslerine gire talebenin saçlarının kesilmesi u* mumi disiplin noktai nazarındaf kendilerine bildirilmiştir. Bu sen€ askerlik derslerine girmiyen tale“ be imtihanlara da kabul edilmiy& cektir. Yalnız üniversite talebesinde? askerliğini evvelce yapmış olanla#" askerlik derslerine de girmiyecek" lerindn tabii saçları da kesilmiy©” cektir, Soy adları | Okuyucularımızın soy adlarını yazıyoruz Tokmen — Cağaloğlu yokuşu 17 N0 ressam Cemil, Öztürk — istaahal - Piyade — Atı$ mektebi zabit vekili 116 numaralı Ns il Pasubahce Müskirat fabrikası Mü dürü Bay Talâtin Swvtdı gazetelerde (Yalcın) olacakken (Yalın) Ispirt? kısmı âmiri Bay Cevdetin (Güneş) © Tacakken (Güney) ve Rakı kısmı âmifi Bay Rızanın (Akçın) olacakken (AK gün) diveiçılimme olduğundan bunl” İİ) döğrultuyoruz. fi Kutlübay — Malkarada alay müft” ğğ si Lütfullah ve Kadıköy Yeldeğirmt * ni tüccardan Yanyafr Hilmi, 3 Dinçsoy — Tıbbiye mektebi sınıf # biti yüzbaşı Halil ve ailesi, Özdemir — Pratik farmakolor AV dullah Reşat ve ailesi, ” Akbulut — İtfaiye müdüriyeti wi” gi bası Muavini Şevket, Kutünsel — Askeri mütekgitlerin” den Silleyman, kızı Evüp tahnki kâtibi Seher Semra, oğlu evkaf #€ muru Mekki Yılmaz, ve Zirnat Bark# sı memuru Abhss, polis memaru Sef yet ve torunu Yüksel, Yılmaz — Ortaköy polis mem! Atıf, Erdin — Ortaköy polis o memuf” Şevki, , , öz Türkce Karşılıklar 25 forma bir arada | 20 kuruş “KURUN, refikimiz dan her gün muntazamen 4 #9 yıfa olarak neşredilen ve landığı zaman kitab haline lebilecek olan öz türkçe ki lıklar (Yeni Lügat) dün 100 yıfayı buldu. Şimdiye kadar toplama: lara bir kolaylık olmak ü yirmi beş gündenberi mun! man “KURUN,, gazetesi fından ilâve olarak verilen formalar bir araya toplann dır. Öz türkçe karşılıkları dan sonta “KURUN, gazel ni alarak takib edebilirsiniz" 100 büyük sayıfalık 25 f9 mayı (20) kuruş mukabili” “KURUN,, idaresinden te edebilirsiniz.