Sene 17 — No: 5806 — Fiatı her yerde 5 kuruş Türkçemizin gelişmesi Dil, bütün canlı varlıklar gibi dışından içine doğru değil, için- den dışına doğru gelişir, büyür. En çok gelişmiş varlıklar, en çok kı- mıldama, yürüme, yer değiştirme kolaylığını kazanmış olanlardır. Üstü kabuklu bir kaplumbağa, bir attan daha zor yürür, daha güç kımıldanır, Öyleyse at, kaplumba- ğadan daha gelişken demektir. Diller de böyledir. Canlı varlık- ların iyi gelişmiş olanlarında yü- rüme ile kımıldamadaki kolaylık- lar, nasıl ki onların oynak yerle- rinin güçlülüğünden geliyorsa dil- lerin de her düşünceyi olduğu gibi anlatabilmesi, sözlerinin şöyle, böyle biçim almasma yarayan eklerile olur. Burada kullandığımız (geliş mek) sözü buna bir örnek olabilir. Bunun kökü (gelmek) teki (gel) dir. (Gelmek), önce (gelişmek) oluyor. Osmanlıcada (tekâmül &t- mek) denilen (€voluer) sözünün karşılığıdır. Sonra (tekâmül et- miş, mütekâmil) demek olan (ge- lişmiş, gelişken) sözlerini bulu- yoruz. Bu sözlerdeki (iş), (miş), (ken) gibi ekler olmasaydı, dilde bu üremeyi yapamaz, bu üç dört sö- zü bulamazdık. Bunları daha da Almanca, fransızca... gibi ge İ lişken dillerde sözlerin üretilmesi bakımından sözlerin önüne, sonu- na konan ön ekler, son ekler çok işe yaramaktadır. Bundan başka iki sözden de bir bütün söz yapı- labilir. Bizim dilimizde belki eski çağ- larda ön ek vardı. Sonraları bun- ları kullanmamış olacağız ki ön ekler ortadan kalkmış, görünüyor. Son eklerimize gelince bunlar pek çoktur. «Türk dili tetkik cemiyeti) ekler sözlüğünü yapmaya dört ek le sarılıp çalışmaktadır. Bunu eli- mize alınca hangi son ek hangi gramer işini görüyor, hemen anlı- yacağız. Üretmek istediğimiz bir köke o ekleri yapıştırarak yeni ye- ni sözler bulacağız. “ Bunun yapacağı iyilik, kolaylık pek çoktur. Hepsinden önce, hep- sinin başında, bir kökün ne demek olduğunu anlayıp aldığı eklere göre ne demek istediğini kolayca öğrenebilmemiz gelir, Bunu çok geçen, dilimizde çok kullanılan bir örneğini, önce osmanlıcadan, son- ra da öz türkçe olarak vereceğim. Göstereceğim sözlerin ne demek istediklerini daha iyi kavrıyabil mek için fransıczalarını da birlik- | te alacağım: Fransızca Osmanlıca Savoir İlim Savant Âlim Science ilim Conscience Conscient Meş'ur İnconscient Gayri meş'ur İnsu (â Minsu de) — An cehlin; an gafletin Sage “akim Sagesse Hikmet Şimdi bu sıradaki dokuz söze bir göz atarsak burada (ilim, şu- ur, cehil, gaflet, hikmet) gibi beş /Devamı 4 üncü sahifede) H. - Âli Yucal » a i b i mmm Ankarada ünüversite mahallesine merkez olması düşünülen ziraamt enstitüleri Gümrük geliri çok fazla Altı ay içinde geçen seneye nazaran 8 milyonfazlalık var Mali sene başı olan hazirandan ikinci teşrin sonuna kadar geçen altı ay zarfında İstanbul gümrük- leri geliri 25 milyon lirayı buk muştur. Böylece, gümrük varidatında, 933 yılının ayni müddeti zarfın- da elde edilen gelire göre, sekiz milyon lira kadar fazlalık ol muştur. , ç Harici ticarette husule gelen bu “artma; Nam ihrazit, hem de tımızda temin edilen inkişafın ne- ticesi sayılıyor. Vaziyetimizde, günden güne te- siri genişliyen bu düzelmenin en mühim âmilleri, memleket ekono- misini geçen yıl sıkan kontenjan kayıtlarının büyük bir kısmının kaldırılması ve diş ticaretin daha ziyade klering adlı hususi - anlaş- malara bağlanmış olmasıdır. - Diş titaretindeki o genişleme iç piyasalarda da tesirini göstermek- tedir. Kadın namzetler Ankara 15 (Hususi) — Kadın- lar birliği reisi Lâtife Bekir ve bir- liğe mensup bazı hanımlar bura- ya geldiler. Hanımlar meclis mü- ! zakeratında bulundular. İntihapta kadınlardan 15 namzet gösterile- ceği söyleniyor. DÜŞÜNCELER IYarısı ikinci sahifemizdel Posta, telgraf teşkilâtı Mühendis mektebinde teknik bir şube açılacak Ankara 15 (Hususi) — Posta ve telgraf idaresi bir teşkilât ka- nunu hazırlıyarak Nafıa vekâleti- ne vermiştir. Salâhiyettar bir zat bu hususta diyor ki: «— Yeni kanuna göre memur- lar arasında tensikat yapılacağı, birçok memurların açığa çıkarıla- cağı doğru değildir. Yeni kanun teşkilâtın bazı kısımlarını değişti- recek, vazifeler daha normal bir tebinde posta ve telgraf işleri için teknik bir şube açılacaktır, Bu mektebe lise mezunları alınacaktır. Bundan sonra posta ve telgraf teşkilâtında yüksek mekteb me. zunları çalışacaktır. Posta ve telgraf idaresi, gördü- ğü lüzum üzerine yeni bir memu- rin kanunu hazırlıyor. Bu kanun- da memurların terfileri için esaslı hükümler vardır. En iyi Türk kumaşı YÜNİŞ«. Satış deposu: Yeni Postahane caddesi, Tay- yare piyangosu karşısında Telefon: 20485 GÖLÜ GÖRMEDEN.. Benim saygı değer (okuyucularım! Gözlerim yere bakar, yüzüm utançtan ter, ne diyeceğimi şaşırmış, karşınızda dikilip duruyorum bugün). Boyumdan büyük söz etmişim, gölü görmeden pa- çaları sıvamışım, sizi de aldatmışım, kendimi de... Biz kim; bir yazi yazarak köprüyü erken açtmp erken kapattir. mak kim?.. Bilmem; benim yazıları günü gününe okumağa (katlanıyor musunuz? Bana karşı böyle bir iyilikte bulunanlar varsa içinizde, bundan bir kaç gün © önce «ÖVÜNÜYORUM: başlığile yazdığım nesneyi okumuşlardır. Orada; köprünün erken açılıp kapan- masını bir tek yazile oOelde ettiğimi ileri sürerek, baba hindi gibi böbür bö. bür böbürleniyordum... Böbürlenemez olaydım, © yazıyı yazan ellerim kırı. saydı, bizim yazı işleri bakıcısı: «boyun- dan büyük işlere karışma çocuğum» di- yip yazdıklarımı gazeteye koymasaydı.. rü 6,30 da kapanıyordu, ben o yazıyı yazdıktan sonra 7,10 da kapanmağa başladı... Hani, bir daha: «Canım bu nasıl olur, İstanbul köprüsü yediyi on geçeyedek açık kalır mı?» diyecek ol- sam; kızarlar da köprüyü büsbütün ka- patmamaya kalkarlar... Hele, yine gaze- telerde «köprü bundan böyle erken ka» panacak» diye bir yazı okuyup, sgör- dünüz mü işte erken kapattırttım» diye- rek övünmeğe başladım mı bir; köprü” cüğün dubalarile mubalarile (yerinden sökülüp, bir daha geri gelmemek üzere Hayırsızadaya sürüleceğinden (o korka İstanbula iyilik ettik derken kötülük etmişiz... Köprücülere söz vefiyorum, bir daha bu işi anarsam dilim kurusun, bir daha ben şöyleyim, böyleyim diye | övünürsem gençliğime doymayım!.. An | cak, siz yine siz olun, şu köprücüğü biraz daha, bir parçacık daha erken kapatmak büyüklüğünü gösteriverin!., Gelin, böyle bir iyilik ediverin ey say- İ gil, ünlü bay köprücüler, ... GÖ! olurlu. PAZAR — 16 Kânunuevvel 1934 Telefon: 24240 (İdare) « 24249 (Tahrir) - 24248 (Matbaa) -20113 (Klişe) tel Habeşistan Milletler cemiyetine müracaat etti Italya ile harb tehlikesi gösteren ihtilâfın tetkikini istiyor Habeşistanın silâhları bırakma konferansındaki murahhası konferans binasına girerken Habeşistan ile İtalya arasındaki ihtilâf yeniden alevlenmiştir. Ha- beş hükümeti, İtalyan askerlerinin top, tayyare kuvvetlerile birlikte Habeşistana girdiğini ve 120 kilo- metre kadar ilerlediğini iddia et- mekte, bu askerlerin geri çekilme- İtalya ise İtalyan askerlerinin hiç bir taarruzda bulunmadığını, bilâkis Habeşilerin (Okendilerine hücum ettiklerini, İtalyan askeri- nin Habeş topraklarında bulun- madığını ileri sürüyor. Bu vaziyet üzerine Habeşistan meselenin bir hakeme havalesini istemiştir. Fakat İtalya buna ce- vab vermemiştir. Habeşistan bu- nun üzerine Milletler cemiyetine müracaat etmiştir, Habeş hükü- meti, İtalya ile Habeşistan arasım daki vaziyet sulhü tehlikeye ko- | yacak derecede vahim bir şekil aldığından bahsederek Milletler cemiyeti konseyinin bu işle uğraş masını istemiştir. Habeşistan Milletler çemiyetine | dahil değildir. Fakat bu cemiye- tin paktı mucibince Milletler ce- miyetine dahil bir hükümetle da- hil olmıyan bir hükümet, hattâ Milletler cemiyetine hiç girmemiş iki hükümet arasında harbe sebeb olabilecek ihtilâf çıkınca. bunlar aralarındaki ihtilâfı Milletler ce- miyetine tevdi etmeğe davet edi- lirler, Cemiyet bu ihtilâfı tetkik etmeden silâha sarılmak caiz de- ğildir. Hattâ Milletler cemiyeti raporunu verdikten sonra da üç ay geçmeden harbedilemez. Aksi hal de harbe kalkışan devlet bütün Milletler cemiyeti âzasına karşı harbe girişmiş sayılır ve Milletler cemiyetine dahil hükümetler bu devletle ticari ve mali münase batı kesmeğe davet edilirler, İşte Habeşistan bu kayıtlara is- tinaden müracaatta bulunmuş, me- selenin tetkikini istemiştir. Habeş hükümeti İtalya ile 1928 de bir dostluk ve hakem paktı yapmıştır. Bu pakt ile de ihtilâfların sulhan halli kabul edilmiştir. Habeşistan müracaatında bundan da bahset- mektedir. Milletler cemiyeti konseyi gele- cek toplantısında bu meseleyi ko- nuşacaktır. Cenevre 15 — Habeşistan ha- riciye nazırından gelen bir tek grafta İtalyanın Habeş toprakla- rını istilâsı karşısında Milletler ce- miyeti konseyinin nazarı dikkati çekilmekte, son hadiseler hakkın- da Habeşistanın görüşüne göre malümat verilmektedir. (Devamı 2 nci sahifede) Uzdanını gösterl,, Mekteplilerin saçı kesilseydiz