— Bahife 8 SARAY ve BABIÂLİNİN İÇYÜZÜ Yazan: SULEYMAN KÂNI ERTEM —— Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur «» Tefrika No. 402 İngiliz filosunun Iskenderiyeyi topa tutması, mühim hadiseler Ke kesri Arabi paşa wakayı alınca asayişin iade- sini e İskenderiye kuman- danına bildirdi. Bir kaç saat içinde sükünet ia- e edildi. Vakada kirk em ec i, üçü yerli olmak üzere 45 ma I, yk re Avru; 0 den fazla yaralı'bulundu. ranir? könsoloslar —— men green İskenderi- muhafız; ettiler. sil ola- hidiv nezdinde Tanı vr hrbi p paşa da ai Hidiv ile Derviş paşa asayişin mu- hafazasını ini il, Ârabide'bu hususta hidivin emirlerine itaat eylemeği taahhüt ettiler. Hidiviyetle Babıâli kitalin me- suliyetini V için muhtelit 'bir tahkik nu teşkilini istedi- nöleisi bir me emi sa ec nebilerin gördül arları tak- dir etti. 4.250.000 “Tagiliz Tirası 106,250,000 frank olarak edilen bu zararlar Mısır hazine- since mutazarrırlara ödenildi. İskenderiyede vaa hm ezani bir Maltızın sebebi- rmiş olmasında; iye. ad nın birdenbire bir kitel k şeklini almasında bazı maruf Fransız muharrirler ve bu arada e larla sn. salâhi- eti M. ya göre Büdisin münhasıran nasebete ve müzakereye girişi- yordu. in im çi elin- inin yeni bir zırlar heyetine ME yea ediyorlardı. İngiliz. tatar ilmik me vazi i , iktidarı e mal m yani milli ve askeri rtiyi - düşü ezmek için bir ordu mel padişahtan iste- ae padişahın bu askeri dehalerin esinin hedefini “tesbit, yürür tahdid edecek şartların konferansça tayin olunmasını) kli etmişti. rens Bismark ile onu takib eden Möinlğ ve İtalya hükü- metleri de'Mısıra bir Türk ordusu gönderilmesini muvafık buluyor- Tardı, Ancak bunun için sıkı şart- lar A şartlar konulur: /kunülacak pedişilir ere ir re ileri sürüyorlardı; bu hükü- ler devleti aliyenin hâkimiyeti gerer bulunan Mısıra ordu gön- kriz hususunda serbes ve müs- ln iynemli ENİ su ll lara bağlamak, padişah bu ali bile İngiliz tabriklerinin ese- Coci rini yörüisler. cak İngilizlerin Mısıra mü- inle için bu yolda çıkabilecek her hangi bir hadiseye v ve LR intizar ettikleri şüphe götürmiye- cek kadar açıktır. iş çhadiye nezaretinde bu- re Mel tanbula tebşir ile telgrafında (İn- ansız konsolosları saüs- üzere bundan herkes icime Sie haber verdi. aziyet vehametini :mu- emini- yi? liği melike meselesi- bi in eni İngiliz t teşebbüsü haline döktürmek siyasetini takib ediyordu. Fransız bakımına a ese Avrupalilar hesabına kaydedile- cekti! İngiltere de Fransanın bu fikri- ne itiraz etmi; lu, Fransada n meclisi ver- diği kararlarda Mısırda akibeti hulihir sil l 3k tiraz eylediğini göstermişti. halde kabinesi far- 'kında olmıyarak atiyen İngiltere- nin işine yarıyacak bir yolda yü- rüyecekti. “Hükümetlerinin lira gö- aliyenin anda ısrar eyliyorlardı; kıtalden mra duramadı; Derviş .paşa ile birlikte iskenderiyeye geldi. İngiliz komiseri Sir Malet de . sonra hidivi takib etti ve ingiliz harb gemilerine sesi. Fransiz ve ingiliz konsolosları Kahireyi terkettiler. Konsolos a Arabi pa- şanın teminatına. rağmen tebaala- ürtebe süratle Mi SE gekilmelerini tavsiye edi- yorlardı. ervi: nin nrailine m yn İe görmedi Sdliham bunların serim yordu. isti sarayda müzakere- ler sener ova iii tanzim olunuyor, fakat Abdülhamid bir türlü kati bir adım atmağa yak- laşamıyordu. Mısırda Ârabi paşa ise artık ic- #inabını mümkün görmediği bir ihezilke için hazırlıklarına ger- mi veriyordu. 1882 beki sonunda İngik iökümeti, donanmasının em- niyetini ihlâl eden 'bu “hazırlıkla” rın tevkifini, olmadığı halde İs- e ahkimatı topa tut- - m my emir ra ni e km e bildirdi. Amira elini i Babıâliye iğ Babıâli alim menini PENN emi Gk yük leri hesaba katmak e de e an Fransız kabinesi böyle bir muameleye iştirak etmiyece- ğini Yagiz İS anlattı. Deniz nümayişine iştirak eden ir derin gemilerinden ba- iyeden ayrılarak AN la, İstanbulda elçiler konferansi hükümetlerin tasvibinden “ sonra Babiâliye arzolunmak üzere 6 temmuz 1886 benimde şu yolda bir karar ittihaz etti (Mısırd. ölün intizam ve asayişi, yi iade etmek, iktidarı suiistimal eden fırkayı te- dib eylemek ve 'kan dökülmesini, müslüman ve Avrupalı binlerce ailenin firarını, milli we ecnebi menfaatlerin berbad EE in- taç eden anarşiye nihayet vermek üzere'kâfi kuvetler azmi Mısıra t eyle- meğe konferanstaki murâhhaslar karar vermişlerdir. Kumandanı hidiv ile istişare su- retile la edecek olan Türk ordusu! mi Mi sula evel yeti il ritesi temin edilecektir. le müzakere edilerek ikilâtı üç ay kalacak ve masrafları Mısır azinesine*ait «olacaktır. aliyeyi bu müdahaleye davet leke devletler Mısırda fermarilarla mü. şartların ib- lâl edilemiyeceğini de 'beyan ey- erler.) Heyecanlı günler, saatler ge- çirilmekte idi. Padişah artık son kararını ver- mâök mecburiyetinde idi. Hükümet! arasında telgraf ardı, arası ke- silmiyordu. İngiltere hükümeti, - konferansın kararına muhalif ol- makla yani icab GE > b dEeöl Içisi iie eli husumet hazırlıklarının menini ve 'minat verilmesini istedi. Babıâli mühlet aradı. iliz «elçisi teminat verilirse bu mühlet için Babıâlice gösteri- len sebeblerin müsait bir surette telâkki DR bildirdi Mabeyinde; adi (istihkâm Me tatil edil miyecek olursa bund. edildiyse nazırı Kürd Said pasa temi vweremiyeceğini ;İngiliz ri söy- ledi. (1) (Arkası var) (1) Asır meselesi “hakkındaki lâyihada m * DUN ve Yazan: M. Uygaç Aptal genç, aki yazısına başladı. Fakat birdenbi- ahmak bi ile'başımi kardeşine çevirdi: — Abla, 'dedi., »— Ne istiyorsun? — Hatırlıyor nesli — Neyi Miş ili bir kırılma vere- Abla, dedi, seray mus sart p — ne kadar güzeldi- patyal . ge hatif bir lk ile, ba- basına, annesine baktı, Onlar, sü- küt içinde, aptal nie ile bera- ber lime F. erdi: — mik li rami maile Sonra, birden haykırdı: Aptal ketileşi is ediyordu: — Papatyalar... e Mü maki i kapısını kapamış, als da doğru çı- rkasında bir avcı esva- ice hanım cevap a — Sizin için kahve her zaman bulunur. va ar dışarıda bıra- kınız, arı hiç sevmez. il NN e ayağa kala haykırdı kler mi? Defterlerini, acele ie koltuğunun altına sk tırdı, Ayaklarını yere © vura: haykırdı: — Köpekleri kovunuz, Köpek is- temem! Pis ydi ısırırlar... Salona doğru kaçtı “Mümtaz, linde Köpekleri zin- ciri, köşkün arkasına geçti, onla- ri ei iğ bağladı. Hatice hanım a Süre; Köpekler bağlandı. Kalkan | “Gittiler işte, orka korka salondan pekler ei var.. da sn lanlar g ö lü ararlar... Kö- pekleri seri Etrefindan! köpekler a larmış gibi, orilara “tekme atı du. Nihayet, “yavaş 'yayaş en bir tarafa dayadığın — Aman, dikkat lie dedi, — Mersk etmeyiniz, dolu de- gil. Reşid nasıl? Hasan Tahsin bey cevap verdi: — — Gene öyle. Hattâ biraz da- pon hüzünlü hüzünlü ba- şını Sele azık... 'Çok yazık. - Sonra maabil halini aldı. Neşe ile: - ai beştenberi dolaşıyorum, Hiç bir şey yapamadım. Bir tavşan vurdum, onu da köpekler kaçır- . — Alâ. Ben bulurum onu, Nihal bir rüzgâr dalgası gibi içeri girdi. — O! Amerikali e) MN ginden, dolayı Mümtaza AneHikeli vali erdi. “Delikanlı biraz mahçub mırıl. ndı: GER Edebi roman Sn diyor ne Faruk bey mey- em... Reşid, om örtü ii, > şi ni tas raçaya girdi: ni beklemeseydiniz, keş - ak ki, ei Affedersiniz, geç kal dım, vi n Tahsin “id neşeli yüzle e — Ne zarar vr Maya, bu- gün keyfin yerinde. Yi Lâzım olan bu. bir Zavallı ei bu dertli has- taya biraz neşe vermek ye lan liye. Reşid, bir ta va cevab al Fe e uzattığı 'hasır koltu: turdu. ynii herkes, belli iyor si gö- rünmeden, merak iile hasta; kıyordu. O bu gizli tetkikin. far- kına vardı. Yüzünü bir can sr- kıntısı, âdeta bir izaira kapladı. e mahzun gözler asi ortasında “fırça d. bir;çukur ikmıştı. e. ince e için pek — Başka bir çaki e mu- sun? — Mersi, Yetişir. rum. Üşümüyo- Kendisile meşgul olmaları, a atine o kadar itina etmeleri c. nını sikiyordu. Lâkırdıyı başka ia raflara çevirmek istiyordu. Ka içeri girdiğini görün- — En sona o kadı, dedi, in verse de Emine kahveyi dökm. miş olsa.. 0 “izine elik bir hiz ülüyordu. O kadar cali bir gülştü ki insanın kalbine tesir ediyordu. iyiyi bir elini omuzuna koy- — Nasılsın? — İyiyim... Hemen hemen, pek iyi... Faruk ona cesaret vermek için: — Bahar geldi, dedi. Gençlik sti geliyor. ihal hafif müstehzi bir tebes. ii ae diye mırıldandı. Faruk gülerek cevap verdi: — Mü izle, küçük hanı- mefendi... Faruk ilk bakışta birdenbire bir merak, gayriihtiyari bir korku uyandıran insanlardandı. Uzun & idi sik idi, Gözlerinde öyle bir a ilemi ki ger imei rı başka tarafa çevirmek ihtiy: issedilirdi. Gizl inci yül ie sek bir haşmet vardı. Her tavrın- > derin vE ereği gari cabet manası çikiyordu. Tabiat keli yaratırken ona insanla- ra hâkim olmak kah biliyetini vers — gibi bütün varlığından vakur müteazzım birdenbire çiki- varda, ek öm bir irade yüzün- de okunuyoi