- — — r A e i eriş bir — Bu lıların An Mezarlığı Nakleden : Vâ - Na Büyük zabıta romanı üza My, BE Teşekkir ederim. Teklifini-| tapları, mühim bir işaretle göete “memnuniyetle kabul ediyorum. | riyordu. Sezilmesi güç bir sesle: Böylelikle işim bir hayli kolayla-| — Biz burada yalnız değiliz. Mcaktır.Sizin beni dostlarınızdan | Buna eminim... biri diye tavsiye etmeniz lâzm-| Çok korkuyordu. Korkusuna dr. hâkim olamıyordu. Bunun böyle — Biz de, zaten böyle anlatmış-! olduğunu her hareketinden anla- tik, mak ksbildi. Lâtif, yanlarındaki kapıya doğ- ru başımı çevirdi: — Çaldığmızı işittiğim zaman, ilk önce, dışarı çıkmadım. Bana bir tuzak kurulduğuna kail ol- dum. İçine düşmiyeyim dedim. Lâtifin korkusu Nuha da sira - — Pek âlâ... Demek ki bütün iş- er Yoluna girdi. Yarın, vakaları Haktan başlıyarak tetkik ederiz. Nuh, polis hafiyesini birinci ka- Sıkardı. Kendisine tahsis edi- len odayı gösterdi. Bir müddet aşağıya, Dirayet Hanımın indi. yet ediyordu. O da: Kadın: — Peki ama niçin?... Niçin?.. — Söyle bakalım... Üzerinde! diye sordu. iç Pe tesir hasıl oldu? diye sordu. — Evvelâ oldukça fena bir te- tir hasıl oldu. Lâkin sonra, gitgi- Lâtif, onun yanma oturdu. — Buraya geceleyin gelmemek için kendi kendime söz vermiş- fikrim değişti. tim. Lâkin, şu saatin tam manasi- silkti, le gece olduğu söylenemez ya... — Lâtif bey, artık evine dön -| Zira, bahçede, pek çok ağaçlar ve Düştür, Gidip şuna bakayım. Gel-| diğer şekiller oldukça vazıh ola- Miş mi, gelmemiş mi? Bahçeye çıktı ve köşkün alt ka- SMA işik olduğunu gördü. — Lâtif, dönmüş. Fakat bizi bu saatte rahatsız etmekten çeki- or, Gürültü etkmeksizin kapıyı ka- Bahçeye çıktı. o Oranm da İı; kapısmı kapadı. Son- "3 sokakta bir müddet durarak “rafına baktı.. Hiç kimse yoktu. Yürüdü. rak görünüyordu. denbire bir ışık belirdiğini gör- düm. Evet, yanıleyyordum. Işık... Benim odamda... Düşünün. Işık... “Bir müddet, donakaldım... Ol; duğum yerde çivilenmiş gibiydim. Bakıyordum... Fakat, odamın pen- ceresinden sızan bu ziyanın mü- temadiyen renk değiştirdiğini gö- rüyordum. Evvelâ kırmızı olan &- şık, mor oldu. Sonra, karanlıklar içinde erir gibi oldu. Bir kaç sa- niye öldü kaldı. “Titriyerek eve girdim. Korido- “O esnada korkmuyordum... Yalnız şaşırmıştım... Fakat, heye- canım, hareketlerime mani ola- cak ve ne yaptığımı hatırlatmıya- cak derecede değildi. “Şimdi içinde bulunduğumuz odaya geldim, Çantamı şu masa- nım üstüne koydum. “Çanta, hâlâ da oradadır. “Tam o sırada, yemek odası- nm aydınlık olduğunun o farkına vardım. i “Eve girdiğim vakit, bu oda, aydınlık değildi. Nuhun gözleri, muhatabınınki- lerle karşılaştı. Lâtif, Nuhun gözlerinde bir şüphe okur gibi oldu. Bir kere daha anlatmağa başla- dı: z — Evin içindeki ışıkları kendim yakmadığıma kat'i surette emi - nim! — Lâkin ihtimal ki lâmbaları açık olarak unutmuşsunuzdur. Bu, aklımızdan çıkmıştır. — İmkânı yok... Düşünün ki, salonun penceresi öyledir ki, şa - nun üzerine ses, yumuşadı: > O... Sefa geldiniz... Buyurun öyleyse, Nuh bey... Sizi bu- bekliyorum... a, hanımın yeğ: 5 eye ol göstereyim efendim... Milafiri, çalışma odası gibi dö- odaya aldı. eni, komşularının i ve sinirli oldu. Yurun.. Bir koltuk gösterdi. yan oturdu. İse, ayakta durmuştu. Misa- Balığı karşısında ve derhal Oka. Mind ile yazı masasının &- Atel acele: Evet, benim de size ziyarete hiyetim vardı. Lâkin Münasebetsiz diye düşün - re i Nuh, muhatabının yü - Sizgilerinin ne derece yor Perişan olduğuna dikkat Cidden pek endişeli vardı, çantamı bırakmak i-, Yeni Neşriyat : ya *lâcele irdim... ıyı işin kapamamışım. Lakin. | Güneşli Sağnaklar ri me i alçaltmıştı. n korkuyor gibiy - Bu isimde yeni bir şiir dışardan görecektim. (Devamı var) 7 deği iğ çıkmıştır. Dört formalık, bir cilt <a Yüksek bir sesle? içinde (26) güzel şiirden ibaret o- Mana işim vardı... lan bu kitap 25 kuruşadır. Oku- m üzerinde duran mek:| yucularımıza tavsiye ederiz. “Yukarda, kendi odünda, bir-|- yet içinde ışık olsaydı, gelirken, Harp Geliyor 1911 Yazan: Fransi Dölezi Bugün dünyanın en büyük e- konomi yazıcısı olan Fransi Dö lezi 1911 senesinde “Harp ge- liyor,, ismi ile bir kitapcık Ayrılacakları saat gelmişti. As- lanlı Adam, onlara ormanı geçin- ciye kadar kendilerini taşıyacak m vanta temin etmişti. Fillerimlen O zmana herkes buna İ| ikisini çağırmıştı. İki kadın bir fi- gülmüştü. le, ötekine de Abdullah binecekti. Fakat 3 sene sonra harp Aslanlı Adam, Merzukanm gi- ladı ve yazıcının söyledikleri! dişini görmemek için, aslanların- aynen çıktı. dan birini behane ederek yanla- rmdan ayrıldı ve ayrılırken de: —Belki dönüşümde zisi göre mem.. Şayet on beş dakikaya ka- dar dönmemiş bulunursam beni beklemeyiniz. Allah yolunuzu a- çık etsin, dedi. Aslanlı Hükümdar son cümle- sini söylediği zaman onlardan €- peyce açılmış bulunuyordu. Biraz Harp Gene Geliyor 1934 Şimdi de ayni yazıcı “Harp: tekrar geliyor,, ismiyle bir baş- ka kitapçık yazmıştır. Pek yakında sonra, Merzuka arkasından baka- HABER kaldığı Aslanlı Hükümdarı ağaç- Olacak harpleri lar arasma girer girmez göremez oldu. Aradan yarım saatten fazla geçtiği halde Aslanlr Hükümdar görünmemişti. Abdullah: — Fazla beklemeğe luzum yok. Artrk gidelim. O gelmiyeceğini zaten giderken anlattı, dedi. Merzuka: —Hayır, hayır, diyordu. Az da- ha duralım. Muhakkak gelir., Beklediler, beklediler.. Fakat, ne Aslanlı Adam, ne aslanı artık görünmedi. v asi; Hükümdar “mağaraya dönüp geldiği zaman artık akşam yakm bir deha ile haber veren! bu büyük yazıcının iki kitapçı ğını da Fa. ya çevirtecek ve zacaktır. | RaDyo | Bügün İSTANBUL 18 den 18,30 a kadar Fransızca deri, 18,30 dan 19,50 ye kadar Jimnastik (Ba- yan Azade) 18,50 den 19,530a kadar Plâk, dans musikisi ve neşeli musiki 19,30 dan 19,40 a kadar Dünya haberle- ri, 19,40 dan 20 ye kadar Teganmi: Meh- med Münür, Bariton, 20 den 20,30 a ka- dar Spor konuşması, Eşref Şefik, 20.30 dan 21,15 e kadar Macar havaları, 21,15 den 21,30 a kadar Anadolu ajansı, bor - salar, 21,30 dan 22 ye kadar Türkçe söz- lü havnlar Bayan Bedriye Rasim. (EL yakaları) 22 den İtibaren radye |” caz ve tango orkestrası. 823 Khz. BÜKREŞ, 364 m. 13 P'Ak, 13,45 plâk, 14,15 haberler, 14,40 plâk, 16 mektep seşriyatı, 18 dans musi- kist, 19 haberler, 10,15 Corologos caz takı mı, 20 konferans, 20,20 plAk, 21 radyoor- kestrası, 22 konferans, 22,15 konserin deva- mı, 28 haberler, 23,28 kahvehana konseri 235 Khz. VARŞOVA, 1345 m. 18 Dans musikisi, 18,50 * konferans, 19 Föytön, 10,15 Viyolonsel fis parçalar, 19,45 tibbi tavsiyeler, 20 piyano refakatiyle şarkı- lar, 20,20 konferans, 2030 konser, 2045 sözler, 21 popüler senfonik orkestra konseri, 2145 haberler, 22 Sobellusun senfonisi, 2245 sözler, 28 veklâmi? konser, 28,15 plâk, 23,40 pik ile dans — sözler, (24,05 konferans, 24,35 dans rausikiei 545 Khr. BUDAFPEŞTE, 550 m. 1745 konservatıvardan nakil, 1945 plâk, 20,30 neşeli sözler, 21 ancuya bağlı konser, 2230 spor haberleri, 22.50 Peris çingene or- kestraar, 23,40 posta memurları takım: tara- fından konser. —— OZAN OPERETİ (Eski Süreyya ope - reti) Şehzadebaşı Ferah tiyatrosunda Ramazanda her gece Muhlis Sabahat- tin, Fahri Gülünç, İsmail Dünbüllü. Bu gece: Telefoncu Kız operet 3 perde HABER Akşam Postası İSTANBUL AN KARA CADDESİ Telgraf Adresi İSTANBUL HABEK Telefon © Wax: #SAT2 İdare: 24770 bir barıştan sonra böyle birdenbi- Can (*) — Milli Müdafaa Vekâleti Hukuk Müşaviri muavinlerinden Fah- ri. Bengi — Müskirat İnhisarı Hilmi, Kardeşleri: Erkânıharbiye kaymaka- mı Fehim, Remzi Kütüphanesi sahibi Remzi; amca oğlu muallim Suphi Öztaş — Beyazıt Okçularbaşı Ümidi İstikbal kişesi sahibi Taşçı Zade Meh- met Kemal, Tok — Fatih: Saraçhanebaşı: Şen- Türk lokantası sahibi Aziz. Sayar — İnhisarlar umum müdür- lük kimyahanesinde kimyaker Muam- mer Faruk, Taylan — İnhisarlar umum müdür- lük kimyahanesinde kimyaker Tahsin. Künay — İnhisarlar umum müdür- Tük kimyahanesinde kimyaker İsmail Safa. Kızılkaya — Haydarpaşa komiser- liği memurlarından polis İsmail Hak- kı, kardeşi Yalovada kunduracı Ha- san. Ararat — Haydarpaşa komiserliği polisi Cemil, biraderleri: Kunduracı Feyzullah, berber Mahmut. Soy Demir — Haydarpaşa komiser- liği memurlarından polis Muhittin. Dimicioğlu — Haydarpaşa komiser. liği memurlarından polis Osman, Çığ — M. M. V. deniz müsteşarlığı donanma şubesi birinci kısım amiri deniz hinbasısı Saim Nihat, Kuran — Cağaloğlu yokuşu7—9 Hattat Ahmet Tevfik, kızı, Maallâ, Sanlav — Cağaloğlu yokuşu7 —9 ressam İl. Sadi, çocukları: Sekip, Se mih Esat, Naime, Güzin, Aynur, Alada — Ankara caddesi 74 No, Hakkâk Ahmet Hilmi, ailesi: Hatice, kızı, Sıdıka, oğlu, Ahmet Muhtar, Emren — Zeynep Kâmil hastahane. ! #i serhademe Ahmet ailesi, - Nazinde,' 'darehanesi: ABONE ŞERAITI , : 5 13 ayak Türkiye: 120 150 480 1150 Kış. Gonebi: 150 # #40 1810 ILÂN TARIFES! Ticaret Ulnlarmın satım 12.50 Resmi Hânlar 10 kuruştur. Sahibi ve Neşriyat Müdürü: HASAN RASİM US Basıldığı yer: (VARIT) Matbaası Her parçası ayrı bir heyecanla okunacak macera, kıskançlık, kuvvet, aşk ve seyahat romanı Tefrika No.108 (Yazan Rıza Şekip re, kendisini yalnızlıkta bulunca derin sessizliği âdeta yadırgadı. Bıçağını, uzandığı ağaç dalma saplıyarak uzandı, derin derin dü- şünüyordu. Bora Aslanlı Adamın hiç böyle düşünceli zamanmı gör memişti. Onun bu garip halinden Bora bile alındı. Efendisine yak- laştı. Sert bir törpüye benziyen diliyle parmaklarını yaladı. Aslanlı Hükümdar, o kadar dalgındı ki aslanım bu hareketi- ne mukabele etmiyordu. Yoksa öylemi yapardı? Onun düşüncesi olmasaydı Bo- ra ile şakalaşmaz mıydı? Onunla altüst olur, kovalar, ka- çar, yere yatar, aslanın çimdikle- medik hırpalamadrk bir yerini bı- rakmazdı. Bora sessiz durdu ve bu hal bel- ki bir saatten fazla sürdü. Bora işin farkında değil miydi sanki.. Yabancı adamlar gider git- mez efendisinin sakinleşmesi, neş- esini kaybetmesi onun gözünden kaçacak şeylerden miydi? Dört bir tarafı kokladıktan sonra birdenbire harekete geçti. Gidiyordu? Nereye.. Bunu sonra basmıştı. 40 günü aşan kalabalık | öğreneceğiz. (Devamı var) Okuyucularımızın soy adlarını yazıyoruz Ümit, Müfit, Erden — Nuruosmaniye caddesin « de Mengene sokak 5 No. evde Abdul - lah. ailesi: Emine, Sehahad, Melâhad, Nebahad. Türk Uyandı — Tophane kılıç Ali Menderes sokak No. 2 Ahmet oğlu Re- 74, Oleay — Lâleli apartrıman 4 üncü daire 4 üncü kat 36 No, Ahmet Mithat, annesi Merzuka çocukları, piyade atış mektebi 23, Zabit vekili Necdet, Neri- man, Nezihi, Nezahet, Nesrin Suna, Barbaros (*) — Nimet Şamana, an- nesi Feriha Nazıma oğulları Gümrük ve inhisarlar müfettişi: Celâdet, Li - man şirketi şef puvantöri Siret, Gala- tasaray lisesi 11 inci smıftan Resal, Akalın — Eski Bursa valisi Azmi Ömer, kardeşleri Prof. doktor Besim Ömer, Agâh Ömer. Kural — İstanbul Telsiz telgrm memurlarından İsmail Zühti, İstan- bul Ziraat Pankası memurlarından Osman Sulhi kardeşler. > Kenarları (*) işaretli soyadla- rı evvelce "aşkaları tarafından a- lanmış isimlerdir. Sahiplerinin de- ğiştirmeleri faydalı olur. Valinin soy adı İstanbul Valisinden şu tezkere- yi aldık: “Bazı gazeteler benim soyadı olarak (Kültür) sözünü seçtiğimi ve aldığımı yazmakta ve bazı ar- kadaşlar da böyle bilmektedirler. Soyadım (Üstündağ) dır. Ona göre düzeltilmesini dilerim. İstanbul Valisi ve belediye reisi MÜMİDDİN !