8 Aralık 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

8 Aralık 1934 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

bi — bu Bt öyleyse; Noah bey-i-Sizi bu- _ NHlkıkıten deaçıktı. Bu hal, 4 J—-ı;ıv—— L T frinci Kinun Cuzamlıların Mezarlığı GN Büyük zabıta romanı — Teşekkür ederim. Teklifini- Zim Böyl eîllîmıınıyetle kabul ediyorum. lelikle i işim bir hayli kolayla- .Sizin beni dostlarınızdan biri diye tavsiye etmeniz İlâzım- * — Biz de, zaten böyle anlatmış- — Pek âlâ... Demek ki bütün iş- ler yoluna girdi. Yarın, vakaları h.*h-n başlıyarak tetkik ederiz. Nuh, polis hafiyesini birinci ka- çıkardı. Kendisine tahsis edi- &n odayır gösterdi. Bir müddet fonra, aşağıya, Dirayet Hanımın a indi. Kadın: — Söyle bakalrm... Üzerinde tesir hasıl oldu? diye sordu. — Evvelâ oldukça fena bir te- tir hasıl oldu. Lâkin sonra, gitgi- de fikrim değişti. Omuz silkti. — Lâtif bey, artık evine dön - üşti,, Gidip şuna bakayım. Gel- İş mi, gelmemiş mi? Blhçeye çıktı ve köşkün alt ka- tinda ışık olduğunu gördü. — Lâtif, dönmüş. Fakat bizi saatte rahatsız etmekten çeki- hiyor, Gürültü etkmeksizin kapıyı ka- Badı. Bahçeye çıktı. Oranım da ikliı kapısını kapadı. Son- 'A, sokakta bir müddet durarak “tafma baktı.. Hiç kimse yoktu. Yürüdü. ' Komşumuı köşküne verımca, ka- Bi çaldı. Aradan epeyce bir müddet geç- “AKimse görü edı. &ıfade eden bir sesle sordu' — Kimo?. — Benim... Nuh... unun üzerine ses, yumuşadı: — O... Sefa geldiniz... Buyurun bekliyorum... ; — Kapıyı açsanıza... — Açıktır. Un tuhafına gitti. tlar, el'kel:, birbirlerinin elini sık- Lâtif, kapıyı kapadı. Dira- : hanrmın yeğeni, komşularının 'h:dlr endişeli ve sinirli oldu- gördü. YOİ göstereyim efendim... aa. “Safiri, çalışma odası gibi dö- hnm, bir odaya aldı. - B “Wrun İt koltuk gösterdi. N“h oturdu. H"'hı:.' ayakta durmuştu. Misa- kll'gnmdıı ve derhal — ka- r..%hpı ile yazı masasının a- w“ acele: E“Bt benim de size ziyarete V.kleğe niyetim vardı. Lâkin dü—_ Münasebetsiz diye düşün - şund' Nuh, muhatabının yü - “llı Gk' tizgilerinin ne derece yor ta Perişan olduğuna dikkat Llr Tordu, Cidden pek endişeli hal Vardı, B'"*Yı çantamı brrakmak i- “huh slâcele girdim... Kapıyı da İçin kapamamıştn:n Lâkin... ini alçaltmıştı. G Püşmaktan korkuyor gibiy - Daha « ; Yüksek bir sesle: Ka F Nakleden : Vâ - Nü tupları, mühim bir işaretle göste- riyordu. Sezilmesi güç bir sesle: — Biz burada yalnız değiliz... Buna eminim... Çok korkuyordu. Korkusuna hakim olamıyordu. Bunun böyle olduğunu her hareketinden anla- mak kabildi. Lâtif, yanlarındaki kapıya doğ- ru başını çevirdi: — Çaldığmızı işittiğim zaman, |t ilk önce, dışarı çıkmadım. Banalli bir tuzak kurulduğuna kail ol-| dum. İçine düşmiyeyim dedim. Lâtifin korkusu Nuha da sira -|f yet ediyordu. O da: — Peki ama niçin?... diye sordu. Lâtif, onun yanma oturdu Niçin?.. — Buraya geceleyin gelmemek için kendi kendime söz vermiş- | tim. Lâkin, şu saatin tam manasi- le gece olduğu söylenemez ya... Zira, bahçede, pek çok ağaçlar ve diğer şekiller oldukça vazıh ola- rak görünüyordu. “Yukarda, kendi odâmnda, bir- denbire bir ışık belirdiğini gör- düm. Evet, yanılm;yordum. Işık... Benim odamda... Düşünün. Işık... “Bir müddet, donakaldım... Ol- duğum yerde çivilenmiş gibiydim. Bakıyordum... Fakat, odamın pen- ceresinden sızan bu ziyanım mü- temadiyen renk değiştirdiğini gö- rüyordum. Evvelâ kırmızı olan 1- şık, mor oldu. Sonra, karanlıklar içinde erir gibi oldu. Bir kaç sa- niye öldü kaldı. ; “Tıtrıyerek eve gırdım. Korido- aei ae “O esnada korkmuyordum Yalnız şaşırmıştım... Fakat, heye- canım, hareketlerime mani ola- cak ve ne yaptığımı hatırlatmıya- cak derecede değildi. “Simdi içinde bulunduğumuz odaya geldim, Çantamı şu masa- nın üstüne koydum. “Canta, hâlâ da oradadır. “Tam ©o sırada, yemek odası- nn aydınlık olduğunun — farkma vardım. : “Düşünün: “Eve girdiğim vakit, bu oda, aydınlık değildi. Nuhun gözleri, muhatabmnınki- lerle karşılaştı. Lâtif, Nuhun gözlerinde bir şüphe okur gibi oldu. Bir kere daha anlatmağa başla- dı: : — Evin içindeki ışıkları kendim yakmadığıma kat'i surette emi - nim ! — Lâkin ihtimal ki lâmbaları açık olarak — unutmuşsunuzdur. | Bu, aklmızdan çıkmıştır. — İmkânı yok... Düşünün ki, salonun penceresi öyledir ki, şa - vet içinde ışık olsaydı, gelirken, dışardan görecektim. (Devamı var) ".:îe € işim vardı... imm üzerinde duran mek- Yeni Neırlzat: Güneşli Sağnaklar idris Ahmet Bu isimde yeni bir şiir kitabı çıkmıştır. Dört formalık, bir cilt içinde (26) güzel şiirden ibaret o- lan bu kitap 25 kuruşadır. yucularımıza tavsiye ederiz. Oku- Harp Geliyor 1911 Yazan: Fransi Dölezi Bugün dünyanın en büyük e-i konomi yazıcısı olan Fransi Dö-! lezi 1911 senesinde “Harp ge- liyor,, ismi ile bir kitapcık yaz-i mıştrı. O zmana herkes buna gülmüştü. Fakat 3 sene sonra harp pat-i ladı ve yazıcının ıoyledıklerıâ aynen çıktı. Harp Gene Geliyor 1934 | Şimdi de ayni yazıcıı“Hırp_ | tekrar geliyor,, ismiyle bir baş- | ka kitapçık yazmıştır. Pek yakında € HABER' | yakım bir deha ile haber veren! # bu büyük yazıcının iki kıtapçıâ ğını da Fa. ya çevirtecek ve yı-q Bugün İSTANBUL 18 den 18,30 a kadar Fransızca ders, 18,30 dan 19,50 ye kadar Jimnastik (Ba- yan Azade) 18,50 den 19,30a kadar Plâk, dans musikisi ve neşeli musiki 19,30 dan 19,40 a kadar Dünya haberle- ri, 19,40 dan 20 ye kadar Teganni: Meh- med Münür, Bariton, 20 den 20,30 a ka- dar Spor konuşması, Eşref Şefik, 20.30 dan 21,15 e kadar Macar havaları, 21,15 den 21,30 a kadar Anadolu ajansı, bor - salar, 21,30 dan 22 ye kadar Türkçe söz- Her parçası ayrı bir heyecanla okunacak macera, . kıskançlık, kuvvet, aşk ve seyahat româanı ' Tefrika No.108 Ayrılacakları saat gelmişti. As- lanlı Adam, onlara ormanı geçin- #| ciye kadar kendilerini taşıyacak i| vasıta temin etmişti. Fillerinden ikisini çağırmıştı. İki kadın bir fi- Ü le, ötekine de Abdullah binecekti. Aslanlı Adam, Merzukanm gi- dişini görmemek için, aslanların- dan birini behane ederek yanla- rından ayrıldı ve ayrılırken de: — Belki dönüşümde zisi göre- mem.. Şayet on beş dakikaya ka- dar dönmemiş bulunursam beni beklemeyiniz. Allah yolunuzu a- çık etsin, dedi. Aslanlı Hükümdar son cümle- sini söylediği zaman onlardan e- peyce açılmış bulunuyordu. Biraz sonra, Merzuka arkasından baka- kaldığı Aslanlı Hükümdarı ağaç- lar arasma girer girmez göremez oldu. Aradan yarım saatten fazla geçtiği halde Aslanlır Hükümdar görünmemişti. Abdullah: — Fazla beklemeğe luzum yok. Artrk gidelim.. O gelmiyeceğini zaten giderken anlattı. dedı Merzuka: —Hayır, hayır, diyordu. Az da- ha duralrm. Muhakkak gelir.. Beklediler, beklediler.. Fakat, ne Aslanlı Adam, ne aslanı artık görünmedi. V Aslanlr Hükümdar * mağaraya dönüp geldiği zaman artık akşam basmıştı. 40 günü aşan kalabalık bir barıştan sonra böyle birdenbi- Yazan: Rıza Şekip re, kendisini yalnızlıkta bulunca derin sessizliği âdeta yadırgadı. Bıçağını, uzandığı ağaç dalına saplıyarak uzandı, derin derin dü- şünüyordu. Bora Aslanlı Ada.mını hiç böyle düşünceli zamanını gör- memişti. Onun bu garip halinden Bora bile alındı. Efendisine yak- laştı. Sert bir törpüye benziyen diliyle parmaklarını yaladı. Aslanlı Hükümdar, o kadar dalgındı ki aslanımnm bu hareketi- ne mukabele etmiyordu. Yoksa öylemi yapardı? Onun düşüncesi olmasaydı Bo- ra ile şakalaşmaz mıydı? Onunla altüst olur, kovalar, ka- çar, yere yatar, aslanın çimdikle- medik hırpalamadık bir yerini bır- rakmazdı. Bora sessiz durdu ve bu hal bel- ki bir saatten fazla sürdü. Bora işin farkında değil miydi sanki.. Yabancı adamlar gider git- mez efendisinin sakinleşmesi, neş- esini kaybetmesi onun gözünden kaçacak şeylerden miydi? Dört bir tarafı kokladıktan sonra birdenbire harekete geçti. Gidiyordu? Nereye.. Bunu sonra öğreneceğiz. (Devamı var) Rasim. NOT. —a | İ havalar Bayan Bedriye (Halk şarkıları), 22 den itibaren radyo caz ve tango orkestrası. 823 Khz. BÜKREŞ, 364 m., 18 Plâk, 13,45 plâk, 14,15 haberler, 14,40 plâk, 16 mektep neşriyatı, 18 dans müsi- kisi, 19 haberler, 10,15 Corologos caz takı- mr, 20 konferans, 20,20 plâk, 21 radyo or- kestrası, 22 konferans, 22,15 konserin deva- mrı, 28 haberler, 23,25 kahvehane konseri, 228 Khz. VARŞOVA, 1345 m. 18 Dans musikisi, 18,50 * konferana, 10 Föytün, 19,15 Viyolonsel İle parçalar, 19,45 tıbbi tavsiyeler, 20 piyano refakatiyle şarkı- lar, 20,20 konferans, 20,380 — konser, 20,45 sözler, 21 popüler senfonik orkestra konseri, 21,45 haberler, 22 Sebellusun senfonisi, 22,45 sözler, 28 reklâmlı koönser, 23,15 plâk, 23,40 plâk İle dana — sözler, — 24,05 konferans, 24385 dans müusikisi . 545 Khz. BUDAPEŞTE, 550 m. 17,45 könservatuvardan nakil, 19,45 plâk, 20,30 neşeli sözler, 21 arzuya bağlı könser, 22,30 spor haberleri, 22.50 Peris çingene or- kestrasar, 23,40 posta memurları takımı tara- fmdan koriser. — OZAN ÖPERETİ (Eski Süreyya ope - reti) Şehzadebaşı Ferah tiyatrosunda Ramazanda her gece Muhlis Sabahat- tin, Fahri Gülünç, İsmail Dünbüllü. Bu gece: Telefoncu Kız operet 3 perde YYT HABER Akşam Postası İSTANBUL AN KARA CADDESİ Telgraf Adresl: İSTANBUL HABER Telefon — Yazı: 28872 — İdaret: 242"0 darehanesit ABONE ŞERAlTI | 8 ö 12 ayak Türkiye: 120 3850 660 1250 Krş. Ecnebi: 16560 din 8dö 1610 ILÂN TARİFES! Ticaret lAnlarımnın satırı 12,50 Kesmi İAnlar 10 kuruştur. Sahibi ve Neşriyat Müdürü: HAÂASAN RASİM US Basıldığı yer: (VAKIT) Matbaası Okuyucularımızın soy adlarını yazıyoruz Can (*) — Milli Müdafaa Vekâleti Hukuk Müşaviri muavinlerinden Fah- ri. Bengi — Müskirat İnhisarı Hilmi. Kardeşleri: Erkânıharbiye kaymaka- mı Fehim, Remzi Kütüphanesi sahibi Remzi; amca oğlu muallim Suphi. Öztaş — Beyazıt Okçularbaşı Ümidi İstikbal kişesi sahibi Taşçı Zade Meh- met Kemal. Tok — Fatih: Saraçhanebaşı: Şen- Türk lokantası sahibi Aziz. Sayar — İnhisarlar umum müdür- lük kimyahanesinde kimyaker Muam- mer Faruk. Taylan — İnhisarlar umum müdür- lük kimyahanesinde kimyaker Tahsin. Künay — İnhisarlar umum müdür- lük kimyahanesinde kimyaker İsmail Safa, Kızılkaya — Haydarpaşa komiser- liği memurlarından polis İsmail Hak- kı, kardeşi Yalovada kunduracı Ha- san. Ararat — Haydarpaşa komiserliği polisi Cemil, biraderleri: Kunduracı Feyzullah, berber Mahmut. Soy Demir — Haydarpaşa komiser- liği memurlarından polis Muhittin. Dimicioğlu — Haydarpaşa komiser- liği memurlarından polis Osman, Çığ — M. M. V. deniz müsteşarlığı donanma şubesi birinci kısım amiri deniz binbaşısı Saim Nihat. Kuran — Cafaloğlu yokuşu 7 — 9 Hattat Ahmet Tevfik, kızı, Muallâ, Sanlav — Cağaloğlu yokuşu 7 — 9 ressam H. Sadi, çocukları: Şegip, Se- mih Esat, Naime, Güzin, Aynur. Alada — Ankara caddesi T4 Na. Hakkâk Ahmet Hilmi, ailesi: Hatice, kızı, Sıdıka, oflu, Ahmet Muhtar. Emren — Zeynep Kâmil hastahane- &i serhademe Ahmet ailesi, Nazinde, | Ümit, Müfit, Erden — Nuruosmaniye caaaesin « de Mengene sokak 5 No. evde Abdul - lah. ailesi: Emine, çocukları Sebahad, Melâhad, Nebahad. Türk Uyandı — Tophane kılıç Ali Menderes sokak No. 2 Ahmet oğlu Rı- Za, Oleay — Lâleli apartıman —4 üncü daire 4 üncü kat 36 No, Ahmet Mithat, annesi Merzuka çocukları, piyade atış mektebi 23, Zabit vekili Necdet, Neri- man, Nezihi, Nezahet, Nesrin Suna. Barbaros (*) — Nimet Şamana, an- nesi Feriha Nazıma oğulları Gümrük ve inhisarlar müfettişi: Celâdet, Li - man şirketi şef puvantöri Siret, Gala- tasaray lisesi 11 inci sınıftan Resai. Akalm — Eski Bursa valisi Azmi Ömer, kardesleri Prof. doktor Besim Ömer, Agâh Ümer. Kural — İstanbul Telsiz — telgra memurlarından İsmail Zühti, İstan- bul Ziraat Bankası memurlarından Osman Sulhi kardesler. S Kenarları (*) işaretli soyadla- rı evvelce haşkaları tarafından a- lınmış isimlerdir. Sahiplerinin de- giştirmeleri faydalı olur. Valinin şoy adı İstanbul Valisinden şu tezkere- yi aldık: “Bazı gazeteler benim soyadı olarak (Kültür) sözünü seçtiğimi ve aldığımı yazmakta ve bazı ar- kadaşlar da böyle bilmektedirler. Soyadım (Üstündağ) dır. Ona göre düzeltilmesini dilerim. İstanbul Valisi e belediye reisi MÜMİDDİN |

Bu sayıdan diğer sayfalar: