8 Aralık 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

z EEr Bala l Gel z N VÜM 3 Birînci Ktmın 19&4 Nn — oe _.emm görüşüm: aDaslaı-la Samson & Çök yüksek — Okuklulardan 'e* Mî“'“ü!'lerden) olan bir rum k, Y iğim vardır. Hem bizi, hem fire ŞW w Am, elini, hem de — Avrupayı tikayı pek i iyi tanır. nâ %î:nl düşüncelidir; ancak, di- ca: | göreneklerine de bağlı bu- % tadır. Dalkavukluğu da İM'd'Elnı söz arasıma kata- ıgl | Kaldı ki, bundan bir çıkar nti | * Çıkarı yoktur ki umsun. na* edi ki: n a T h GES İ Te Haa b - HABER — Ahlışam Postası z hlı — Yunan gazeteleri bu papas h.ığı dolayısıyîe boş yere yıızıla.ı'ı .8) L'du- Çunku, işi kavrıyamaml!- - T“H“Ye Hristiyanlığa — karşı Il:f' B ş değildir. Hele papasla- b hp Yapılanın benzeri hocalara da K dlgmı söylersek, bu, büsbü-. :”ı yrtaya çıkar. yık | th"I'YIızuııuı'ı hiç bir yerinde, el Nq buldaki bollukta papazla kar- ıkzl zdı. İki adımda bir pa- z TL&' Belk Hristiyanların dörtte aki ' din adamıydı. *& "istiyanların yaşadığı Berlin - BN dı'lmte papasların göze çarp- a "d. ğını bilirsiniz. Böyleyken, bu- | Türklerin kendi din adamla- koyduklm yasayı bizimkiler W Te de koymamaları bir kapi- Mâron olurdu. Yunanistanın can : d“! 1 Türkiyeden Yunan gazete- ı'l!'rı_n bunu istemeği bile düşün- den geçirmemeleri gerek- h—k% İdı ki, Ortodoks dininin İn- kı" deki, Amerikadaki papas- ğ a h'ı:olmh'ta, öbür adamların kılı- ıi“'-k gezerler, saçlarını da keser- B trada da saçı kesik pıpular , duruyordu. çla dinin ne ilişiği olabi- "'Dın kuvveti saçta mıdır?... Pa AÇ EURA O COlMlEEŞ L gÜü-| Örtodoks dini, almamış... Üı ki, papasların saçı kesil- ü" Samson'a dönmiyecektir! 'Umm için, Yunanlı gazeteler- 'uerînî göğüslerine bastıra- doiruyu sever olmaları- N * Türklerle Yunanlılar a- doğı.n bu güzel geçimi bir î,ı hozmumlar Türkiye, bü- e"ı arasında bunu yapma- S edemezdi. — (Vâ-Nü) Bolivya F’aragvay j b için nekar w“ ç silâh gitti ğ Zamandır sürüp giden Bo- f ’sl Purıguvay harbine dair t ortaya çıkmıştır. nmhımpleı-ıne, Avru !f .. qullden silâhların cenubi A. Memlektelerindeki acen - w klş '.'“laıyle geçirildiği yazı - | Mqll silâhları, diğer Avru - e etlerınden olduğu ka - en de, önce cenubi .%nmmleketlerı ııtm alı - %ihuhî la satıyormuş. !qq;:şllm doğruluk derece- ş, N&ş bi için, İngiliz gazetele- Iı M;:;nı iri resmi mahafilden so- k 2 “Y içinde Arjantin ve j ühğlâh » Memleketlerinin neka- M. I esine müsaade edil- l'"ı — A b | Abdülhamit Veresesinin Yunan hükümeti aleyhin- deki davası Türk - Yunan muhtelit mahke- mesi, Abdülhamid . varislerinin Yunanistanda bulunan mallarının geri verilmesi için Yunan hükü - meti aleyhine açtığı davaya bak - tı. Neticede mahkemnin bu dava- ya bakıb bakmamak hakkmdaki salâhiyti konuşulmak üzere mu - hakeme başka bir güne brakıl - mıştır. Muhakeme şoyle cereyan et - miştir: Varislerden Naimenin davaya girmek için gönderdiği tel yazısı okunmuş, Yunan ajanı buna iti - raz etmiş, demiştir ki: — Bu istida, mahkemenin ta- yin ettiği mühletten sonra verildi- ği için, dikkate alınmamak lâzım gelir...,, Türk ajanı da Türk tabiiyetini muhafaza eden varisler tarafın - dan ileri sürülen bir talep olduğu cihetle kabul edilebileceği kaydı - nı ileri sürmüştür. ” Bundan sonra varisler avukatı Franko, Lozan muahedesinin ak- ti zamanında Abdülhamid varis- lerinin Türk tabiiyetinde olduk - larını, hattâ bütün varislerin 24 Eylül 1914 tarihinde Türk tabii - yetinde bulunduklarının inkâr e - -dilemiyeceğjni söylemiştir. Bunun haklarınm muhafazasımı istiyebi - leceklerini ve dolayısiyle Türk - Yunan muhtelit hakem mahkeme- sinin de Türk — mahkemelerinin "muhafaza ile mükellef bulunduğu haklardan doğan davalara bak - ması icab ettiğini ileri sürmüştür. Bundan sonra Türkiye ajanı tekrar söz alarak Türkiye hükü - metinin 1924 kanununa rağmen hâlâ Türk tabiiyetinde kalmış o - lan varisler ile alâkadar olduğunu söyliyerek ve bunu daha ziyade bir hukukçu sıfatiyle ileri sürdü - ğünü ilâve ederek sözlerinin zap - ta geçmeıım “istemiştir. Yunan ajanı, mahkemede söy- lenen her sözün zapta geçmesi lâ- zım gelmediğini iddia etmiş, mah- keme esas meseleyle münasebeti olmıyan bu mütaleanın zapta geç- msine lüzum olmadığı neticesine varmıştır. Bundan sonra Yunan ajanı, maddeler serdederek, mahkeme - nin bu davaya bakmak salâhiyeti olmadığını ileri sürmüştür. Mahkeme salâhiyet meselesi üzerinde bir karar vermek üzere muhakemeyi başka bir güne br- rakmıstır. Küçük sanatlar ka- nununun tatbikatı Küçük sanatlar erbabından 150 Yunan tabaası dün “Romanya,, ve “Viyana,, v.apurlariyle Pireye git- mişlerdir. —— — Alman konsolusu Alman ceneral konsolosu M. Topke Alman elçisi M. Rozen- berg ile bazı meseleler üzerinde görüşmek üzere dün Ankaraya gitmiştir. uteınıştır # ! "lılüınıtm maalesef ve- g ha İ Tetini — tahkik işine, 1 “%)k Muhabiri, önce statistik j bjandenlmış oradan dâ Si,, söylenmiştir. y h::eı € yapılması düşünü- K İ l'hmıdığı» gibi, ne şe kilde yapılacağı açıktan açığa bel- | yetin bundan sonraki işleri etra - '| sinde Sultan mahallesinde Cemiyette kurs açılması düşünülüyor Şoförler cemiyeti yeni idare he- yeti bir toplantı yapmış, cemi- fında görüşmüştür. Cemiyet tara- fından şoförlere umumi ve mesle -| ki malümat verilmesi 'çin bir kurs açılması etrafında bir teklif yapıl- mıştır. Cemiyet, şoförlerin eskiden olduğu gibi yeknesak elb'se giy - melerinitde temin edecektir. Bun - dan başka cemiyete kayıtlIr bulun- mıyan şoförler de cemiyete âza o- larak almacak, ve âzalara yanıla- cak maddi yardım ziyadeleşti- rilecektir. MÜITE] Kaçak kilo Karagümrükte Çımarlı cadde - Kâ - milin kahvesinde arama yapıl - mış ve 140 kilo kaçak et buluna - rak müsadere edilmiştir. Kâmil yakalanmıştır. Tramvay kazası Tophanede karyolacılık yapan Ahmed Celâl karısı Nazmiye, dün Galatada Necati caddesinde tram vaydan atlamak istemiş, — fakat düşerek ağırca — yaralandığından Beyoğlu hastahanesine kaldırıl - mıştır. Kuaar GERGİT YORT v İsmail isimlerinde üç kişi Rumeli kavağında kumar — oynarlarken cürmü meşut halinde yakalanmış- lardır. Kimsesiz çocuk Aksarayda Nalbantçı sokağın- dört aylık bir oğlan çocuğu bulun- muş ve Darülâcezeye gönderil- miştir. iş saatleri Italyada haftada 40 saate indirildi Romadan gelen haberlere gö- re, işçilerin gündelikleri yüzde 16 buçuk indirilmiş ve çalışma saatleri azaltılmıştır. İşlerden bazıları tasnif - edil- miş, bazı vaziyetlerde birer ada- mın elinden gelebilecek iki işi yapması menedilmiştir. İtalyanın şimdiki halde işsiz- lerinin resmen sayısı 970,000 dir. Çalışma saati haftada 48 saatten 40 saate indirilmiştir. Böylece işsizlere iş bulmağa çalışmakta- dırlar. Fazla mesai denen şeyi orta- dan kaldırmışlardır. Ancak fev- kalâde vaziyetlerde buna baş vu- rulacak ve ayrıca ücretle adam kullanılabilecektir. İtalyada şu günlerde, fazla muzikacı ve şarkıcı işsizler de ol- duğu için, bunlar yeniden tasnif edilmiş ve her birinin ancak - bi- | rer iş yapmaları kararlaştırılmış- tır. Meselâ bir tenor operada şar- kı söylerse, radyoda söyliyemiye- cek yahut konserlerde, kiliseler- de teganni edemiyecektir. . Muzikacılar da aynı şeraite li olmuş değildir. ’.—. < Şoforlere bir örnek elbise da bir atkıya sarılı tahminen üç|. tabidir. Dilsizler Yıllık toplantılarını yaptılar Sağır, dilsiz ve körleri himaye cemiyetinin yıllık kongresi dün cemiyetin Şehzadebaşmdaki mer- kez binasında yapılmıştır. Kongreyi açan cemiyet reisi Süleyman Gök sağırların kendile- rine mahsus anlatış ifadeleriyle “dilsizce,, bir nutuk söyliyerek demiştir ki: “Arkadaşlar; Bugün cemıyetımızın beşinci kongresini açıyorum. Dört yıldır azimle, sebatla çalışan cemiyeti - mizin azasma gösterdiği şefkat ve alâka takdire lâyiktır. Her türlü ihmale rağmen ce - miyetimiz hedefine varabilmek i - çin canla başla çalışmıştır. — Bir yıl içinde yapılan faaliyetleri kâ- tip vekili Mehmed okuyacaktır. Çalışma raporunun okunmasın - dan sonra düşüncelerimi söyliye - ceğim.,, Bundan sonra kâtip vekili Meh- med kürsüye gelerek — bir yıllık! çalışma raporunu okumuş ve de- miştir ki: —- “Dilsizliğin bir felâket oldu- ğunu kimse inkâr edemez. — — Söz söyliyemediğimiz için der- dimizi kimseye anlatamıyoruz. Bazan günlerce aç ve perişan bir halde sokaklarda — kalıyoruz. Cemiyetimiz bu gibilere elinden eldiği kadar yardım etmiştir. M iislardak bir' kaçını size söyli - yeyim: Muhtelif mahkemelerde on se- kiz dilsiz arkadaşa tercümanlık ettik. On hasta arkadaşa doktor ve ilâç parası verdik. On altı ar- kadaşa da -fabrikalarda iş bulduk. Buna mukabil cemiyetimizin bir yıllık varidatı 285 1liradır. Yapacağımız masarifler 227 lira- dIl'.,, Bu izahattan sonra kongre re- isliğine bir kaç takrir verilmiştir. Bu takrirlerde, Anadoludaki fa - kir, kimsesiz arkadaşlara bir yurt açılması, cemiyete yeni bir vari - dat temin etmek için duvar ceb takvimleri çıkarılması, cemiyetin kapanmasımı istiyen on beş aza - nın cemiyetten çıkarılması, cemi- yetin daimi başkanlığına Süley - manın intihab edilmesi istendi. Bu istekler kabul edildi. Bundan sonra da yeni idare heyeti seçile- rek toplantıya nihayet verildi. Dünkü kongreler Dün şehrimizde bazı teşekkül- lerin yıllık toplantıları yapılmış, İstanbulda —okuyan — Amasyalı gençler ve Ankara lisesinden ye- tişenler cemiyeti Halkevinde top- lanmışlardır. C. H. F. Fatih nahi- ye ocağı koöngresi de Letafet a- partmanında toplanmıştır. Telefon şirketi müdürü Telefon şirketi müdürü Mister Andersonun tahvilât sahipleriyle görüşmek üzere Âvrupaya gittiği- ni yazmıştık. — * Avrupadan dönen müdür, bu hafta, Ankaraya giderek şirketin satın alımma meselesi etrafında Nafia Bakanlığiyle temasa gele- cektir. Te var, We_gğâ Uzun boylu adam Avusturyalı göz hekimi doktor Fuchs, son seyahatında İranda gö- rüp muayene ettiği ve dünyanız en uzun boylu adamı sayılabilen bir dev genç hakkında bir kaç gün evvel toplanan Viyana Tip cemi- yetine bir rapor vermşti. Dev 20 yaşında, 200 kiloluk bir delikanlı- dır.! Ağırlığından dolayı da'ma göğsü üzerine iğilmiş birvaziyette tuttuğu ve alelade adamlarm iki misli büyüklüğünde olan başında- ki — biri anlının, diğer ikisi de alt çenesinin iki tarafmda — üç ka- barıktan başka ne vücud ne de aklında bir kusur yoktur. İnkişafr dokuz yaşına kadar yolunda ol- muş. Bu yaşmdan sonra hayret edilecek çabuklukla — büyüyerek bu günkü boyuna erişm'ştir. Tabi- atiyle, bu şaşılacak büyüklüğü kendisine, hele seyahatta türlü türlü sıkmtılar — çektirmektedir. Son defa, bir vapura binmek lâ- zım geldiğinden, balya ve sandık .imiş gibi, vinçle içeriye alınmış- tır. Tabiate aykırı büyümesi üze- rine bir çok faraziyeler ileri sü. rülmektedir bazıları bunun sebe- bini kendisinin daha çocuk iken başmı yere vurmakla dimağmında peyda olan bir yaraya atfehnek tedir. < Mektepten yan çizmek için Bermude kasahasmda oturan bir İngilizin sekiz yaşında biri- cik oğlu, Bermudes adaları sula- rında seyreden bir vapur içinde gizli yolcu gibi bulunmuştur. ço- cuk gaip olunca yeise kapılan ba- bası, her tarafa baş vurdüktan - sonra, polise de haber vermiş, fa- —— kat müsbet bir netice çıkmamış- tır. Araştırmaların boşluğu üzeri- ne polis bir gün evvel limandan kalkmış bir vapura radyo telgrafı ile keyfiyeti sormağı - düşünmüş. Vapur da yapılan sıkı bir tarama çocuğu gizlendiği anbardan mey- dana çıkarmıştır. Kaptanm, ka- ' çışı sebebinin ne olduğunu suali- ne çocuk mektebe gitmekten se - Nevyorkta ki ninesine kaçmağı hayırlı bulduğu cevabmı vermiş- ' tir.! Ingiliz klisesi papası- Anglikan Protestan kilisesi ra- hiplerinden Mister Ökley şehri- mizdeki Kırım - İngiliz kilisesi ra- hipliğine seçilmiştir. Mister Ökley ve karısı şehri- mize gelmişler, dün kendileri için İngiliz sefaretinde bir ziyafet ve- rilmiştir. — Yabancı muhabirlerin vesikaları yenilerile değiştirilecek Matbuat Umum Müdürlüğünden tebliğ edilmişdir: Yabancı gazete muhabirlerine veril- miş olan vesikalar 1935 yılmın ilk gü- nüne kadar yenilerile değiştirilecekdir. Elinde vesikası olan yabancı muhabir « lerin yeniden vesika alabilmeleri için temsil ettikleri gazetelerin, en geç bir ay eski tarihli sâlâhiyet mektubunu Mat - buatumum müdürlüğüne gönderilmek üzere, İstanbulda vilâyet matbuat büro - suna, vilâyetlerde valiliklere, Ankarada Matbuat Umum Müdürlüğüne teslim et- meleri ve ellerindeki vesika suretlerini 16 kuruşluk pul ve üç fotoğraflarile bir- likde bu mektblara iliştirilmeleri gerek- mekdedir. Salâhiyet mektubları iş bitin- ce geri verilecekdir. —e r — :— » İA e— —i A Big üj — Dü e )

Bu sayıdan diğer sayfalar: