2 İ Ankara 1 elefonu Devlet şurası Soy adı nizamrnamesini tastik etti Ankara, 8 (Telefonla) — Soy- adı nizamnamesi bazı değişiklik - | lerle Devlet Şürasmca tasdik edil- miştir. Bugün İçişleri Bakanlığı. na tebliğ edilmesi muhtemeldir. Gerek yapılan değişiklik ve ge- rekse nizamnamenin tatbik sureti hakkında İçişleri Bakanlığında sa- lâhiyetatr bir zatle görüştüm. De- di ki: — Nizamname henüz İçişleri- ne tebliğ edilmemiştir. Hususi su- rette aldığımız malümata göre Şü- ranın yaptığı tadilât arasında şun- lar vardır: . — Nüfus iskân müdürlüğünce yapılan nizamnamede ayni mahal- lede oturanlar ayni soyadıni ala- mamaları esası vardı. Şüra bunu genişletmiş, bir şehirde oturan - ların ayni soyadını alamamaları esasını kabul etmiştir. Ayni şe - hirde oturmıyanlar ayni soyadını taşıyahileceklerdir. — Soyadları ne suretle tescil edilecsktir?. — Nizamnamenin Şüradan gel- mesini müteakip belediyelere, be- lediyeler olmayan yerlerd ihtiyar hyetlerine umumi tebliğat yapıla - caktır. Buna göre Soyadları ev - velâ belediyeler, ihtiyar heyetle- rine bildirilecek ve onlar tarafın- dan tasdik edilecektir. Belediye - lerle htiyar heyetleri birer defter tutmakla mükellef olacaklardır. Soy adı alanlar aldıkları soy a» dını beyannamelerine yazıp bele- diyelere ve ihtiyar heyetlerine ve- recekler, bunları sırasiyle kayde * | dip ayni adın evvelce bir başkası: ! tarafından alınıp alınmadığına ba karak tasdik edeceklerdir. Eğer | soyadı başkası tarafından alın - mışsa tasdik edilmiyeceklerdir. Soyadı sahibi israr ederse soy - | adının başına başka bir sıfat geti - rilecektir. Bubeyannameler nüfus idare - lerince ayrıca bir tetkikten geçi - rildikten sonra tescil edilecektir. Nüfus İdareleri de ayni adın bir başkası tarafından alınıp alınma - | dığını kontrolla mükellef olacak - tır. Esasen soy adı olanlar yeniden ad almıya ve yahut tescile mecbur İ değildirler. Soyadı beyannamele- | ri ve defterleri bastırılmaktadır . | Bu nümuneler yakında dağıtıla - | caktır. Ismet Inönü Kırklarelinde yürek» ten karşılandı Kırklareli, 7 (A.A.) — Başba- kan İsmet İnönü saat 17 de Kırk. lareline geldi. Havanın yağmur - lu ve soğuk olmasına rağmen bin- ! lerce halk, mektepl'ler, memurlar tarafından yürekden gelen coş - gunlukla karşılandı. General İs - met İnönü ayrı ayrı halka, mek -| teblilere iltifatta bulundu. Bu akşam belediyece şerefine bir ziyafet verilecekdir. Başbakan İsmet İnönü öğleden sonra Kırklarelinden ay- rılarak Babaeski yoluyla Edirne - ye gelecekdir. Edirne Büyük Baş- bakanı hasretle beklemekdedir. yarın | yazacak dokuz azalık bir komite teşkil İ 1936 sonunda hükümden düşecekdir. Tokyo, 7 (A.A.) — Hususi konsey | Vaşington muahedesinin feshi notasını etmişdir. Vaşington, 7 (A.A.) — Amerikan hükümetine göre, japonyanın Londra ko nuşmaları yapılırken Vaşington muahe - desini feshetmesi Japonyanım bu konuş- malardan çekilmesi demekdir. Başlıca a- lâkadarlardan birinin çekilmesile de bu konuşmaların hikmeti vücudu O kalmaz ve bunun bütün mesuliyeti çekilene ait - tir. Muahede şimdi feshedilse bile ancak Amerika hükümeti, alâkadar diğer dev- letlere bu müddet içinde siyasal istikra- rı ve deniz ilâhlarınm temdidini temin edecek elbirliği imkânlarını bulabilecek- leri ümidindedir. Bundan da anlaşılıyor ki Amerikan hükümetinin battı hareketi M. Norman Davis'in görüşlerine tama - miyle uygundur. Amerika şimdiye kadar | resmen bildirmemiş ise de deniz silâh - larmm esaslı bir tarzda azaltılmasını is- temekdedir. Bahriye bakanı M. Svanson Amerilanın, İngiltere ve Japonyada ay - nen hareket ettikleri takdirde deniz si - Tâhlarının yüzde yirmi azaltılmasına mu- vafakat ettiğini bildirmişdir. Londra, 7 (A.A.) — Japon Amireli M. Yamamoto, Amerikan murahhası M. Norman Davis'in sözleri hakkında Roy- ter ajansına şu beyanatta bulunmuşdar: “— Amerikan ve Japon plânları biri- İ nim buradaki vazifemden ayrılamk için HABER — Akşam Postası Japonya Vaşington muahede- sini feshediyor Çünkü, kendisi izim emniyetli bulmıyor, ko- nuşmalardan ayrıl- mıya da sebeb görmiyor | deniz konuşmalarında ikinci bir| birinden tâ temelden ayrılmakdadır. Bu | ğı ve şimdiki murahhaslar ara - ayrı'ığın en mühim noktası şudur; Birisi lahlarında buzünkü nisbetin mu- 1 diğeri ise bu nisbetten tama « mile uzaklaşmayı istemekdedir. Vaşington muahedesinin esasmı teş- | kil eden emniyette beraberlik prensibi - | nin devam ettirilmesi hususundaki A - merikan tezine gelince, başka devletle - rin emniyet duygusu hakkında söz söy - lemeğe salâbiyetim yokdur. Ancak Ja - ponya bu münhede ile kendisi için ge - reken emniyeti elde etmiş olduğu ka - | naatinde değildir ve 1922 de doğru ola - bilecek bir şey bugün değişmiş olabilir. Hava kuvvetlerinin artınış ve deniz ii lerinin de çoğalmış olması bu değişikli - ğin başlıca âmillerindendir. Büyük zırhlıların tecavüz silâhı oldu- ğu mütaleasındayız ve bunların azaltıl- masmı istiyoruz. Biz azaltmama usulü. nün konulması değil fakat bugünkü vaziyete daha uygun bir muahede yapıl- masını istemekdeyiz. Vaşington muahedesinin feshi de be. bir sebeb teşkil etmez. Çünkü bu mua - hedenin feshi ile hükümden düşmesi a - rasmda iki senelik bir müddet geçecek- dir ve bu iki sene içinde yeni bir mua « ahede hazırlanâbilir.,, Londra, 7 (A.A.) — İngilizler, safhayı beklemektedirler. Bu | - kinci konuşmaların nerede olaca - M. Yevtiç Macaristanın me-. suliyetini isbat edecek Cenevre, 7 (A.A.) — Marsilya! suikastı meselesini tetkik etmek! üzere bu sabah toplanması karar-| laştırılmış olan Milletler Cemiyeti! konseyi bu toplantısmı öğleden sonraya bırakmıştır. Cnevre, 7 (A.A.) — Yugoslav - yanın Dışişleri bakanı M. Yevtiç ! hükümetinin Cenevrede yapmış ol- letler cemiyetinden sulhün muha- | görüşdükten sonra küçük anlaşma duğu teşebbüsün Yugoslavya ile | fazası olan vazifesini yapmağa | ve Balkan anlaşması murhhaslarını öğle yemeğine caörrmıt ——- Macaristan arasında bir dava ol - ,KURUN — Asım Us, bir kaç gün- denberi Atinadan gelen telyasılarnı üzerine “Doğru yoldan ayrılmayalım,, başlıklı bir yazı yazmıştır. Astm Us diyor ki: — Bizim bildiğimiz şudur ki; Tür- kiye ile Yunanistan arasında çok sıkı | bir bağlılık vardır. Bu bağlılık bir| gün iki ülke ordularının biribirleri için kan dökecekleri kadar ileridedir. Türkiye ile Yunanistan arasındaki bağlılık bu kertede olunca papasların sokak kılıkları odeğişecekmiş diye o derlü taşkınlıklara düşmek bir delilik olur. Öyle sanıyaruz ki lstanbuldaki papaslar nresında pek yersiz ve çir- bin, alttan alta taşkınlık yapanler vardır. Büyük Mület Meclisinin © nalyadığı kanunun bir kelimesi değil, bir noktası hile “eğisemez. Kunanla | belli olen altı ay neçinec kmâ yeri | ne gelirilir. CÜMHURİYET — Yunus Nadi, rühani giyimleri kanunu ile Rum pa- pasları hakkında yazı yazmıştır, Yunus Nadi diyor ki; — Ruhaniler sokaklarda, halk «- rasında ne için sarıkla, cübbe ile, kaftanla gezsinler? - Haham havrada, hoca camide, papas kilisede istediği kılığa girsin, ayni adamlar neden do- Jayı ruhani kıyafetlerini sokaklarda gezdirerek başkalarının vicdanları üs- madığmı ancak sulh ve süküna o « | lan inanı tekrar canlandırmak lâ » zım geldiğini tasrih etmiş ve de - mişdir ki: “— Zorbalık O hareketlerinde | Macaristanm mesuliyetini isbat e - den belgeler göstereceğim ve mil- İ devam edeceğim. Sabah gazeteleri ne diyorlar? tünde göze batan bir diken görünüşü göstersinler? Biz ne yaptığımızı biliyoruz, Yap- tığımızdan dolayı hiç kimsenin zerre hakkına el atmış değiliz. Gördüğü - müz iş bülün anlamlarında insanca - | dır, ileridir. İşin bu özünü görerek herkesin doğruyu seçmede gecikme | mesi, dostluklara eksiklik verebile - cek ileri geri yersiz sözlerden vaz geçmesi en doğru olur. Umarız ki öyle yapılacaktır. MİLLİYET — Ahmet Sükrü Esmer “Kılık türesi ve Yunanistan, başlıki: makalesinde diyor ki: İ — Biz yazılan yazılarla Türk -| Yunan dostluğunun sarstlacağına ina- nanlardan değiliz. İki ulusun dilek - lerine ve amaçlarına uygun olan bu doslluk çok derin ve sağlam temele dayanmaktadır. Ancak siyasal olan bu dostluğu iki ulusun yüreğinde kök- leşmesi için uğraşıyoruz, Bir kaç met- re kaflan İle bir külâh bu uğurlu ça- lışmalrrı duraklamasın. Düşüncemiz yalniz budur. SON POSTA — Basmakale yok. tur, Öz türkçe başlıklı yazıda sokak &dlarının değiştirilmesi düşünülür- ken türkçe konmuş sokak adlormın da gözden geçirilmesi, bunların da aralarında biçimeizleri, yeraşıksızları olduğu yazılmakta, Türkiye sınırları sında mı yoksa dişlomatik yol 3 larla mı yapılacağı (o henüz belli değildir. 1935 deniz konferan - sını toplamadan evvel bazı teknik noktaların görüşülmesi lâzım gel- diği söylenmektedir. Bu noktala rın başlıcaları şunlardır: 1 — Japonyanın da istediği an- da iştirak edebilmesi için, mecmu!' tonilâtoyn konuşmaların dışında bırakan bir İngiliz - Amerikan mukâvelesinin akdi imkânlarmı araştırmaktır. Bu mukavele harp gemilerinin keyfiyet itibariyle a - zaltılması hakkında olacak ve di. ğer devletler de buna iltihak ede- bileceklerdir. 2 — Senelik deniz programla - rını birbirlerine bildirmek taah - hüdünü mutazammın bir muka - yele akdi imkânlarını araştırmak; için de bütün devletlerle müzake - relerde bulunulacaktır. | Bütün bu konuşmalar böyle bir mukavele yapılabileceğini göster- diği takdirdedir ki Londra konfe- ransı toplarmcaktır. Aksi tak- dirde konferansm toplanmaması çok muhtemeldir. : Cenevre ,7 (A.A.) — Macaris - tan dış işleri bakanı M. Dö Kanya i büyük devletlerin mümessillerile görüşmek üzere Cenevreye gelmiş- dir. M. Dö Kanya bu sabah M. La- val, Eden ve Aloizi ile ilk konuş- malarını yapmışdır. M. Laval Macaf Dışbakanı ile dır. içinde bütün işlerin deneme tahtası olarak yapılmadığının gösterilmesi is- | “tenmektedir. AKŞAM — Necmeddin Sadık “Süs kadını, iş kadını, başlıklı makalesin- | de: — Bütün Türk tarihi süreğince, | kadını, süs düşkünü görebileceğimiz | bir devir yoktur. Türk kadınını, ata | laramizın bin bir ülkede ün saldıkları İ çağlarda erkekle yan yana ata binip savaşa gider, tarla sürüp ekin biçer, ulusla ulus işlerinde hep bir arada çalışır çabalar görürüz. Türk kadını erdemlidir. Süs kadı. ni değil, iş karlınıdır, diyor. i ZAMAN — Ebüzziya zade “Kadın. ların mebusluğu,, başlıklı makalesin. de, kadınlara mebusluk hekkının ve- rilmesinde bir fevkalâdelik olmadığı - nı, böyle bir kanun on beş sene ev vel çıksaydı kadınların fevkalâde se- vinmeğe hakları olacağını söyledikten sorre diyo ki: — Yalnız her nimetin bir külfeti olduğu gibi her hakka mukabil bir vazife vardır. Bu vazifenin ne oldu- ğunu ise kadınlar birliği dünkü be. yannamesinde şa vecize ile pek güzel ifade ediyor: ! “Türk kadını, unutma ki Türk | timai hayatının temelisin.,, Kadınların sevind kisve meselesi üzerinde bugünki | makelesinde vaktiyle Morator | nizelosle beraber kurdukları | yaya gizli belgeler veren ui 1s İni (Baş turafı 1 ocide) p şekkür için toplandı. Hür memi€" kette verilen hakların şükran bof” cunu Türk kadınının nasıl ödiye" ceğini bilmiyorum. Ne yapsak nasıj teşekkür etsek gene azdı” Bundan sonraki nesle kadını €” kekle müstakil ve bütün hakları9* sahip insanlar olarak bıraka€ ğız.,, Dünkü tezahürden başka yarı” saat on altıda Türk kadın birliği merkezinde de büyük bir toplan! yapı'acak, verilen hak kutlulans" cer. Ankara kadınları Ankara, 7 (A.A.) — Anksr* Halkevindeki toplantı başkanlı “ ğı divanından şu bildiriği aldık” Türk kadınının sıyasal hatlari tükelleyen büyük kurultaya unu” mazlığını bildirmek, saygıları” sunmak için Halkevinde toplant” Ankara kadınlarının (o başkanl divanı, yurdun her yanından sa” sız telyazıları almıştır. Başkanlık divanı, bütün Tür” kiye o kadınlığını Ankaradaki İ arkadaşları ile özden birliğifi gösteren bu coşkun telyazılarif * dan duyduğu sonsuz sevinci al” kenin her yanına yaymasını A 4 nadolu ajansından diler. ; d hi Türkiye kadınları | Ankara, 7 (A.A.) — Türk ke fiş, dınma saylav seçmek ve seçili l hakkınm Büyük Millet Meclisin İt, ce kabulü memleketin her tar# | « fında büyük sevinç doğurmustU” İtil Dün bütün şehirlerimizde kadı” lar toplanarak bayram yapmı Atatürk'e, Büyük Millet Meclisi” ne, Cumuriyet Halk Fırkası” büyüklerimize teşekkür ve bağ” | Venizetos ne di Sefirimiz Bay Ruşen E dadılak #elyazıları çekmişlerdir. id N —— a... dün M. Maksimosla uzW” müddet görüştü Atina, 7. (Hususi) — Ruhi aj MN gazetelerde M. Venizelosun dabi) i. makalesi çıktı. Ankaradaki def Sk, larına hitap eden M. Venizeleri. , yünde yaptıkları bir sandal gezi” tisnide İsmet © İnönüne söyledi! sözler! hatırlatarak patriğin i ni elbiseyi taşımasının muv# Ne değil, mutlak olmasını istiyor 4 kalesinin Atatürke, Başbakar” il Dış Bakanına hitap eden M. v | & ai — Yunan dostluğunun daha de takviyes' lüzumunda. isre” mektedir. il Atina, 8 (Hususi) — Tari. sefiri Bay Ruşen Eşref dün ir SELE Haric'ye Nazırı M. Maks saat onda ziyaret, etti v€ müddet görüştüler.Bu görü ceki sonra M. Maksimos ota Baf” © M. Çaldar'si ziyaret ederek # e. meleri etrafında izahat ver” Portland'da yansı” Portland (Maine) 7 (A4 Limanda çıkan bir yansı” binlerce dolar zarara ** muşdur. , Alevler süratle yayıl"f tezgâh, hagarlar, vagonlar i çük gemiler yanmışdır. | Viyanada casus ! | eş Ali gi Viyana, 7 (A.A.) — j Gi Nazi casus teşkilâtı me gi gli karılmış ve bir çok kimsele kif edilmişdir.